Esir takası anlaşması: Hamas müzakerelerde manevra yaparken İsrail askeri baskı uyguluyor

Netanyahu son gelişmeleri görüşmek üzere bakanlarıyla bir araya geldi. Bin 200 Filistinlinin serbest bırakılması bekleniyor

Şimdiye kadar öne sürülenlerde İsrail'in Gazze ile savaşını sona erdireceğine dair bir işaret yok (AFP)
Şimdiye kadar öne sürülenlerde İsrail'in Gazze ile savaşını sona erdireceğine dair bir işaret yok (AFP)
TT

Esir takası anlaşması: Hamas müzakerelerde manevra yaparken İsrail askeri baskı uyguluyor

Şimdiye kadar öne sürülenlerde İsrail'in Gazze ile savaşını sona erdireceğine dair bir işaret yok (AFP)
Şimdiye kadar öne sürülenlerde İsrail'in Gazze ile savaşını sona erdireceğine dair bir işaret yok (AFP)

Emal Şehade

ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un Tel Aviv'de gerçekleştirdiği görüşmelerin ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun müzakere heyetini apar topar Katar'a göndermeyi kabul etmesinden sonra, İsrailliler arasında kısa süre içinde bir anlaşmaya varılabileceğine dair büyük bir iyimser hava hâkim oldu. Ancak siyasetçiler ve müzakerelerin gidişatını bilen bazı askeri ve güvenlik kurumlarından yetkililer, müzakerelerde bir ilerleme olmadığını vurguladılar.

Esir takası müzakerelerine katılmak üzere Doha'ya gidecek İsrail heyetinde İsrail Dış İstihbarat Servisi Mossad Şefi David Barnea, İç İstihbarat Servisi Şin-Bet (Şabak) Direktörü Ronen Bar ve İsrail ordusunda kayıp kişiler ve esirlerden sorumlu komutan Nitzan Alon’un yanı sıra Netanyahu'nun siyasi danışmanı Ofir Falic, Başbakan'ın müzakere oturumlarına katılması için ısrar ettiği kişi. Heyete dahil edilmesine yönelik protestolara rağmen, bazıları bunu bir yandan Netanyahu ile müzakere heyeti arasındaki güven eksikliği, diğer yandan da Netanyahu'nun gündeme getirerek anlaşmanın ilerlemesine engel teşkil ettiği bazı noktalarda, aralarında anlaşmazlık olduğu yorumlarının yapılmasına yol açtı.

Bu hızlı adımlar, özellikle Witkoff'un Tel Aviv'de ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'a girmeden önce bir anlaşmaya varılması gerektiğine dair verdiği mesajın ardından atıldı. Mesaj, İsrail'in Trump'ın 20 Ocak'tan önce bir ateşkes anlaşmasına varılması talebine karşı gösterdiği iyimserlik ve duyarlılıkla, Trump'ın Beyaz Saray'a girmesine yedi gün kala bunu başarmanın imkânsızlığı arasındaki uçurumu derinleştirdi.

Netanyahu bir önceki müzakere turunda, esir takası listesine İsrailli rehinelerden dokuzunun eklenmesi konusunda ısrar etmiş, çeşitli arabulucuların ve Washington'ın baskıları sonucunda bu konuda anlaşmaya varılmıştı. Netanyahu, Witkoff ile yaptığı görüşmesinde, İsrail ordusunun Philadelphia (Selahaddin) Ekseni’nden ikinci aşamanın sonunda çekilmesi şartıyla, ikinci aşamanın birinci aşamanın uygulanması sırasında müzakere edilmesini kabul ettiğini belirtti.

Müzakerelerin gidişatı hakkında bilgi sahibi olan birçok İsrailli yetkili, başlıca konularda halen bir mutabakat olmadığını ve anlaşmaya yönelik herhangi bir ilerlemenin ancak Hamas'ın savaşın durması şartından ya da Netanyahu'nun savaşı sürdürmekten geri adım atması halinde gerçekleşeceğini ve şimdiye kadar taraflardan hiçbirinin böyle bir taviz vermediğini belirtti.

Müzakerelerin başarılı olmasının Hamas'a bağlı olduğunu söyleyen Netanyahu'ya yakın bir isim, “Bugünlerde, birçok ayrıntıyı barındıran karmaşık bir anlaşmanın imzalanması ve uygulanması için anlaşmanın tüm yönleriyle uğraştık. Anlaşmayı sonuçlandırmaya yakın olduğumuzu umuyoruz, ancak henüz imza aşamasına gelmediğimizi, bunun da büyük ölçüde Hamas'a bağlı olduğunu ve tüm konuların masada olduğunu ve Hamas’ın şimdi bir sonraki adımı atması gerektiğinin açıklığa kavuşturulması büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.

defvrgtbyh
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)

Öte yandan İsrail'de Netanyahu'nun ikinci aşamanın sonunda İsrail ordusunun Philadelphia Ekseni’nden çekilmesini kabul edeceği yönündeki söylemlerin savaşı sona erdirmeyi hala reddettiğinin bir göstergesi olduğunu düşünenler var. Zira şimdiye kadar öne sürülenlerde İsrail'in Gazze ile savaşını sona erdireceğine dair bir işarete rastlanmadı.

İsrailli müzakere heyetinin bir anlaşmaya varmadan geri dönmemesini isteyen rehinelerin aileleri Netanyahu'yu anlaşmayı engellemekle suçlarken, yakınları, anlaşmanın ilk aşamasına dâhil edilmeyen rehinelerin aileleri ise kapsamlı ve acil bir esir takası anlaşmasıyla savaşın sona erdirilmesini talep etti. Rehinelerin aileleri, böyle bir anlaşmaya varılmamasının, yakınlarının Hamas tünellerinde ölüme mahkûm edilmesi anlamına geleceğini söyleyerek doğrudan Netanyahu'yu suçladılar.

İsrailliler pazar günü müzakerelerin ilerletilmesi için çabaların yoğunlaştırıldığını açıklarken müzakerelere yakın bir kaynak, önümüzdeki günlerin belirleyici olacağını söyledi. İsrail müzakere heyetinin adımlarını, arabulucuların yanı sıra Witkoff ve Brett McGurk ile koordinasyon içinde attığını söyleyen kaynak, “ABD’nin mevcut ve gelecek yönetimleriyle çok iyi çalışıyoruz. Bu da uzlaşının sürekliliğini sağlıyor. Her iki tarafla da tam bir anlayış var” şeklinde konuştu.

Aralarında müebbet hapis cezasına çarptırılanların da olduğu bin 200'den fazla Filistinli mahkûm

Anlaşmanın ilk aşamasında İsrailli esirlerden 33’ünün serbest bırakılması planlanıyor. Ancak bunların kaçının canlı kaçının ölü olduğu henüz bilinmiyor. İsrailliler, üzerinde anlaşmaya varılacak formüle göre serbest bırakılacak Filistinli mahkûm sayısını belirlemek için canlı ve ölü mahkûmlarla, siviller ve askerler arasında ayrım yapılmasını bekliyor.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre konu hakkında konuşan Filistin Esirler Cemiyeti Başkanı Kadura Faris, anlaşmaya varılacağına dair temkinli bir iyimserliğe sahip olduklarını söyledi.

Faris, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İsrailliler ve özellikle de İsrail Başbakanı ile daha önceki müzakerelerde edindiğimiz tecrübeler, Netanyahu’nun son dakikada bile olsa anlaşmayı engelleyecek adımlar atıp atmayacağını merak etmemize neden oluyor. Netanyahu’ya göre hükümetinin devamlılığı, şahsi ve siyasi çıkarları ile hükümet koalisyonunun korunması hala diğer tüm kararların üstünde.”

İsrail'in Hamas'ı taviz vermeye ve İsrail'in şartlarını kabul etmeye zorlamak için askeri baskı politikasına rağmen, Netanyahu ve hükümetinin savaşı durdurmayı kabul etmekten başka çaresi olmadığını söyleyen Faris, “Netanyahu, Doha'da gerçekleşen bir önceki müzakere turunda dokuz İsrailli rehinenin daha salıverilecekler listesine eklenmesi konusunda ısrar etmişti” dedi. Faris’e göre 10 gün önce varılması beklenen anlaşmanın gecikmesinin nedeni de buydu.

Yetkililere göre Witkoff'un Tel Aviv ziyaretinin ardından Netanyahu, ikinci aşamanın, birinci aşamanın uygulanması sırasında müzakere edilmesini ve İsrail ordusunun ikinci aşamanın sonunda Philadelphia Ekseni’nden çekilmesini kabul etti.

Ancak bu şart, başlı başına bir engel teşkil ediyor. Bir anlaşmaya varma ihtimalinin her zamankinden çok daha yakın olduğunu belirten Faris, bin 200 Filistinli mahkûmun serbest bırakılması konusunda anlaşmaya varılmasının ardından kısa süre önce eklenen İsrailli dokuz rehineye karşılık serbest bırakılacak Filistinli mahkûm sayısını beklediklerini söyledi.

Öte yandan esir takasına ilişkin nasıl bir denklemin olduğu bilinmiyor. Çünkü mevcut aşamada kadın askerlerin de aralarında olduğu yaşayan ya da ölmüş olan İsrailli rehinelerin serbest bırakılması da bu denklemde yer alıyor. Oysa daha önce üzerinde anlaşılan formüller yalnızca yaşayan İsrailli rehineleri kapsıyordu.

Filistin Esirler Cemiyeti’nin, İsrailli dokuz rehinenin daha serbest bırakılması formülü üzerinde anlaşmaya varılması beklentisi çerçevesinde üzerinde çalışmaya başladığı isimlere göre, İsrail hapishanelerindeki bin 200 Filistinli mahkûmdan 200’ü ömür boyu hapis cezasına çarptırılan mahkûmlar. Bunlardan bazıları Filistin topraklarının ve söz konusu ülkeler olan Mısır, Katar ve Türkiye'nin dışına sürgün edilecek. Faris’e göre buna karşı çıkılmasına ve mahkûmların Batı Şeria, Kudüs ve Gazze'deki memleketlerine dönmek istemelerine rağmen, İsrail'in sürekli tehditleri karşısında yurtdışına çıkmak en iyi seçenek olabilir.

Yine bu bin 200 Filistinli mahkûm arasında Gilad Şalit anlaşmasıyla serbest bırakılan ve İsrail tarafından yeniden tutuklanan 48 mahkûm da bulunuyor ve bunların tamamı kadın, çocuk, yaşlı ve hastalardan oluşuyor. Geriye kalan mahkûmlardan 86’sı kadın ve 326’sı çocukken uygun tıbbi tedaviden mahrum bırakıldıkları cezaevlerindeki insanlık dışı koşullar nedeniyle durumları her geçen gün kötüleşen çok sayıda hasta mahkûm da listede yer alıyor.

Ancak Hamas'ın üst düzey üyelerinden mahkûmları ya da 7 Ekim 2023'te tutuklananlar bu listede yer almayacak.

Hamas'a ödül

Diğer taraftan birçok kişi Trump'ın Beyaz Saray'a girmesine yedi gün kala bir anlaşmaya varılabileceğine şüpheyle yaklaşırken Netanyahu, hükümetini oluşturan koalisyon üyelerinin anlaşmaya tamamen karşı çıkması nedeniyle, hükümetinin tamamen dağılması ihtimaliyle karşı karşıya. Netanyahu, esir takası anlaşmasının onaylanması halinde Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve diğer bakanların hükümetten ayrılabileceği yönündeki spekülasyonların ardından Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ile dün acil bir görüşme gerçekleştirdi.

c svfbrgtyh
Rehinelerin aileleri, Netanyahu hükümetine savaşı durdurması çağrısında bulundu (AFP)

Smotrich'in kalması Netanyahu'nun hükümetini sürdürmesini sağlayacağından Netanyahu, anlaşmanın onaylanması halinde Smotrich'in tutumunu ve partisinin bu durumda hükümetten çekilip çekilmeyeceğini anlamaya çalışıyor.

Netanyahu'nun yakın çevresine göre iki taraf arasındaki en iyi anlaşma, Smotrich'in anlaşmaya karşı oy kullanması olacak, ancak hükümette kalması için bu henüz garanti değil.

İsrail Yerleşim ve Ulusal Vizyon Bakanı Orit Struck, anlaşmayı ‘terörizm için bir ödül’ olarak nitelendirdi. Netanyahu’ya kendisine karşı gelmemesini söyleyen Struck, “Kırmızı çizgilerimizi biliyor, Hamas'la anlaşma yok, ordu çekilmeyecek ve Gazze'deki savaş sona ermeyecek” diye konuştu.

Bu arada bir yandan kapsamlı ve acil bir anlaşma yapılması ve savaşa son verilmesi çağrısında bulunanlar Gazze'deki çatışmalara ilişkin veriler sunarken Netanyahu hükümeti, Gazze'deki çatışmaları yoğunlaştırarak Hamas'a şartlarını kabul etmesi için askeri baskı politikasını sürdürüyor.

İsrail ordusu dün 188. Tugayı Lübnan'dan Cibaliye’ye nakletti ve müzakerelerin başarısız olması halinde geniş çaplı askeri operasyona hazırlandığını duyurdu.

İsrail ordusundan gelen tehditler İsrail'de öfkeye yol açarken, savaşa son verilmesi çağrısında bulunanlar, son bir hafta içinde 10 askerin öldürüldüğünü, onlarcasının yaralandığını ve her ay en az bin yaralı askerin ağır travmalar nedeniyle rehabilitasyon merkezlerine başvurduğunu gösteren verilere atıfta bulunarak tepki gösterdiler.

İsrailli askeri Uzman Amos Harel'e göre İsrailli yetkililerin açıklamalarının tersine, Gazze'deki savaşın hiçbir gerçek faydası bulunmuyor. İsrail ordusundaki ölümlere ve yaralanmalara ilişkin verilerin ciddi boyutlarda olduğunu belirten Harel, “İsrail ordusunun Hamas'a ağır bir bedel ödettiği doğru ama tam bir askeri zaferin yakınından bile geçmiyor. Dahası uzun ve acımasız bir yıpratma savaşında ağır kayıplar veriyor” yorumunda bulundu.

Anlaşmanın, Gazze'de farklı bir siyasi gerçeklik oluşturma sürecinin başlangıcı olabileceğini ve ABD ile ılımlı Arap ülkelerinin de çözüme dahil edebileceklerini söyleyen Harel, “Bu büyük bir kumar, ancak kan dökmeye devam etmekten daha iyi. En azından Hamas yeniden saldırırsa, İsrail’in ona karşı savaşı sürdürmesi için gerekçesi olacak” değerlendirmesinde bulundu.



Trump'ın elçisi: Irak kritik bir dönüm noktasında ve silahlı gruplar var olduğu sürece başarılı olamaz

ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
TT

Trump'ın elçisi: Irak kritik bir dönüm noktasında ve silahlı gruplar var olduğu sürece başarılı olamaz

ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)

ABD Başkanı'nın Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya dün yaptığı açıklamada, Irak'ın kritik bir dönemeçte olduğunu ve silahlı grupların devletle rekabet edip devletin rolünü baltaladığı bir ortamda hiçbir ulusun başarılı olamayacağını söyledi.

Savaya, Irak'taki bölünmüşlüğün ülkenin uluslararası konumunu zayıflattığını, ekonomisini boğduğunu ve ulusal çıkarlarını koruma yeteneğini sınırladığını belirterek, hükümetin ülkeyi bölgesel çatışmalardan uzak tutan ve ulusal önceliklere odaklanan bir yaklaşım izlediğinde, istikrarın mümkün olduğunu kanıtladığını ifade etti.

Irak'ta istikrarın sağlanmasının sorumlu liderlik ve devleti ve kurumlarını güçlendirmeye yönelik kararlı bir yaklaşım gerektirdiğini vurgulayan yetkili, siyasi ve dini liderlerin kararlarının, Irak'ın egemenlik ve güç yolunda ilerleyip ilerlemeyeceğini veya parçalanma ve gerilemeye doğru kayıp kaymayacağını belirleyeceğini belirtti.

Trump'ın liderliğinde Amerika Birleşik Devletleri'nin bu kritik dönemde Irak'ı desteklemeye tamamen hazır olduğunu teyit etti.


Yoksulluk içinde boğulan Gazze, iki aylık kırılgan ateşkesi sona erdirdi

Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
TT

Yoksulluk içinde boğulan Gazze, iki aylık kırılgan ateşkesi sona erdirdi

Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)

Gazze Şeridi, İsrail ve Hamas arasında geçen ekim ayında başlayan kırılgan ateşkes anlaşmasının üçüncü ayına dün girdi. Kuşatma altındaki halk, İsrail'in ihlalleri ve ciddi yardım eksikliğiyle birlikte iki ay geçirdi.

Gazze Şeridi'ni kasıp kavuran şiddetli hava koşulları ve yoğun yağışlar, halihazırda bir bebeğin soğuktan ölmesiyle sonuçlanan zorlu koşulları gidermek için gerekli malzemelerin ulaştırılmasının aciliyetini bir kez daha vurguladı. Birleşmiş Milletler Filistinli Mülteciler Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), yağışların neden olduğu artan acıların "tıbbi ve yeterli barınma malzemeleri de dahil olmak üzere insani yardımın kesintisiz akışı yoluyla önlenebileceğini" belirtti.

Bu arada, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben-Gvir dün, Hamas'ın askeri kanadına adını veren, İsrail sınırları içinde bulunan tarihi lider İzzeddin el-Kassam'ın türbesini kaldırma sözü verdi. Ben-Gvir, güvenlik güçleri ve bir vinç eşliğinde, Suriye doğumlu el-Kassam'ın türbesinin yanına kurulan dua çadırını sökerken çekilmiş bir video yayınladı. Hamas, güvenlik bakanının eylemlerinin "kutsallığa karşı eşi benzeri görülmemiş bir ihlal ve kutsal yerlere saygısızlık" olduğunu ifade etti.


Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

TT

Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

İsrail, ABD Başkanı Donald Trump’ın ekimde ilk aşaması uygulamaya giren Gazze ateşkes planı kapsamında Hamas’ın tamamen silahsızlandırılması şartında ısrarını sürdürüyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilerle Tel Aviv, Hamas’ın uzun süreli bir ateşkes karşılığında silahların “dondurulması” yönündeki önerisini reddetti.

Fransız Haber Ajansı AFP bugün (Perşembe) konuşan bir İsrailli yetkili, “20 maddelik plan çerçevesinde Hamas’ın geleceği yok; örgüt silahsızlandırılacak” dedi. Aynı yetkili, “Gazze tamamen silahtan arındırılmış olacak” ifadelerini kullandı.

Bu açıklamalar, Hamas’ın yurtdışı siyasi büro şefi Halid Meşal’in Al Jazeera’da yayımlanan röportajında, “Direnişin tamamen silahsızlanması kabul edilemez. Silahların dondurulması veya muhafaza edilmesi gibi seçenekler tartışılıyor” sözlerinin ardından geldi.

y
Hamas lideri Halid Meşal (X)

İsrail Ordu Radyosu da Tel Aviv’in “Gazze’nin tamamen silahsızlandırılması” talebini yinelerken, ABD ile konuya dair “sürekli koordinasyon” yürütüldüğünü aktardı.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşması, Hamas ve diğer silahlı grupların silahsızlandırılmasını öngörüyor.

ABD yönetimi son günlerde daha esnek bir yaklaşım sergiliyor

Hamas’ın üst düzey bir kaynağı, Şarku’l Avsat’a konuşarak Trump yönetiminin silahsızlanma vurgusunu sürdürmekle birlikte, son dönemde arabulucular ile hareket arasında dolaşan bazı önerilere “daha açık” bir tutum sergilediğini belirtti.

Aynı kaynak, “Hareketin sunduğu ve arabulucuların geliştirdiği çeşitli fikirler var. Hâlâ farklı taraflarca iletilen yeni formüller tartışılıyor; amaç ikinci aşamaya geçişi hızlandırmak” dedi.

Bu beklenti, ABD’nin son açıklamalarıyla çelişiyor. ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Mike Waltz, İsrail Cumhurbaşkanı İsaac Herzog’la görüşmesinde, Washington’un “Hamas’ın kendini yeniden inşa etmesine asla izin vermeyeceğini” söyledi.

f
ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Mike Waltz (AFP)

Hamas kaynakları, temasların sürdüğünü ve sürece dair “her zamankinden daha ciddi bir irade” oluştuğunu ifade ediyor. Hareket, silahların korunması, depolanarak “dondurulması” veya bir Arap ya da İslam ülkesinin gözetimine devredilmesi gibi formüllerin değerlendirilebileceğini düşünüyor.

Hamas içerisinden bir başka kaynak, arabulucuların “silahsızlandırma, uluslararası güç konuşlandırılması ve Gazze’nin yönetimi gibi konularda ABD ile geniş bir anlayış zemini yaratabileceğini” belirtti.

Meşal, “silahtan arındırma değil dondurma” önerisini anlatırken, “İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının tekrarlanmayacağına dair sağlam garantiler sağlayacak bir çerçeve oluşturmak istiyoruz” dedi.

“Filistin yönetiminin rolü”

İsrail, Hamas’ın elindeki son İsrailli rehinenin naaşı teslim edildikten sonra planın ikinci aşamasına geçilmesinde ısrar ediyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçişin “yakın” olduğunu belirtti ancak “Gazze’nin silahsızlandırılması gibi zorlu dosyalar bulunduğunu” ifade etti.

sdfrg
Filistin Ulusal Güvenlik Kuvvetleri'ndeki Özel Harekat Birimi 101 (Ulusal Güvenlik web sitesi)

Tartışmalar sürerken, Filistin yönetimi ise Gazze’de tam yetki devrinde ısrar ediyor. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, son günlerde Arap, İslam ve Avrupa liderleriyle temaslarında yönetimin Gazze’de sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu vurguladı.

Hamas, bu pozisyona kamuoyu önünde yanıt vermese de, hareketin üst düzey bir kaynağı Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “Filistin yönetiminin Gazze’de sorumluluk üstlenmesine karşı değiliz; ancak bunun ulusal bir uzlaşı programına dayanması gerekir” dedi.

Kaynak, “İsrail’in Gazze’de Filistin yönetiminin herhangi bir rolünü reddettiğini ve bu engelin aşılması için uluslararası baskıların devrede olduğunu” belirtti.