Gazze anlaşmasının mahkûmları... Yarın serbest bırakılacaklar ve İsrail'in serbest bırakmayı reddettiği en önemli isimler

Tutuklu Zekeriya ez-Zubeydi (AP)
Tutuklu Zekeriya ez-Zubeydi (AP)
TT

Gazze anlaşmasının mahkûmları... Yarın serbest bırakılacaklar ve İsrail'in serbest bırakmayı reddettiği en önemli isimler

Tutuklu Zekeriya ez-Zubeydi (AP)
Tutuklu Zekeriya ez-Zubeydi (AP)

İsrail Adalet Bakanlığı bugün, İsrailli esirlerin ilk grubunun serbest bırakılması karşılığında, esir takası anlaşmasının ilk aşamasında serbest bırakılacak 735 Filistinli tutuklunun listesini yayınladı.

İsrail Adalet Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Filistinli mahkûmların takasın başlayacağı yarın saat 16:00'dan önce serbest bırakılmayacağı belirtildi.

Listede Hamas, İslami Cihad ve El-Fetih üyeleri yer alıyor. Bakanlığa göre bazıları müebbet hapis cezasına çarptırılmış ve cinayet vb. suçlardan hüküm giymiş durumda.

Listede aralarında reşit olmayanların da bulunduğu 70 kadın ve 9'u 18 yaşın altında olmak üzere 25 erkek yer alıyor. Mahkumlardan sadece 7'si 7 Ekim 2023'ten önce tutuklanmış.

İsrail'in serbest bırakacağı en önemli mahkumlar kimler?

Zekeriya ez-Zubeydi

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığı habere göre, 2021 yılında İsrail'in kuzeyindeki yüksek güvenlikli bir gözaltı merkezinden firar eden ve diğer firarilerle birlikte yakalanan Zekeriya ez-Zubeydi, anlaşmanın ilk aşamasında serbest bırakılacaklar listesine dahil edildi.

Listede ez-Zubeydi'nin yurt dışına sınır dışı edilmeyeceği ve El-Fetih'in el-Aksa Şehitleri Tugayları'nda liderlik yaptığı Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin kentindeki evine dönmesine izin verileceği belirtiliyor.

İsrail ordusu geçen yıl oğlu Muhammed'i bir insansız hava aracı (İHA) saldırısında öldürmüş ve onu ‘Cenin bölgesinin önde gelen teröristlerinden biri’ olarak tanımlamıştı.

Halide Cerrar

Jerusalem Post'a göre listede öne çıkan isimler arasında Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nin (FHKC) önde gelen liderlerinden eski Milletvekili Halide Cerrar da bulunuyor.

Cerrar, Filistin toplumunda siyasi bir aktivist ve feminist bir figür olarak kabul ediliyor. Avukat olan Cerrar, Filistin Yönetimi'nin Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde (UCM) İsrail'e karşı verdiği hukuk mücadelesinde önemli bir rol oynadı.

Filistinli eski milletvekili Halide Cerrar, 10 Ağustos 2015 tarihinde İsrail Ofer Askeri Mahkemesi'ndeki duruşması sırasında (AFP)Filistinli eski milletvekili Halide Cerrar, 10 Ağustos 2015 tarihinde İsrail Ofer Askeri Mahkemesi'ndeki duruşması sırasında (AFP)

Abla Saadat

Jerusalem Post'a göre İsrailli bakan Rehavam Zeevi'ye suikast planlayan ve 2006'dan beri hapiste olan FHKC Genel Sekreteri Ahmed Saadat'ın eşi Abla Saadat da serbest bırakılacak.

Geçtiğimiz kasım ayında, aralarında Saadat'ın da bulunduğu 60'tan fazla FHKC üyesi ‘terörist faaliyetlere’ karışmak suçlamasıyla tutuklandı.

Nahil Masalma

Şarku’l Avsat’ın Jerusalem Post'tan aktardığına göre, El Halil'deki Harem-i İbrahim Camii'nde bir güvenlik görevlisine saldırı planladığı gerekçesiyle İsrail güçleri tarafından gözaltına alınan 37 yaşındaki Nahil Masalma da serbest bırakılacak.

İsrail güçleri Masalma'nın o sırada bıçak taşıdığını iddia etti.

Masalma'nın Dura şehrinden olması, mahkûm Ayed Dudin ile evli olması ve müebbet hapis cezasına çarptırılan mahkûm Enes Masalma'nın kız kardeşi olması dikkat çekiyor.

İsrail'in serbest bırakmayı reddettiği mahkumlar

Diğer yandan Yedioth Ahronoth'a göre İsrail, takas anlaşmasının bir parçası olarak bazı Filistinli mahkûmları serbest bırakmayı halen reddediyor.

Mervan el-Bergusi

Yedioth Ahronoth, El-Fetih liderlerinden Mervan el-Bergusi'nin bu kişiler arasında en önde gelenlerden biri olduğunu bildirdi.

El-Bergusi 2002 yılından beri hapiste ve İsrail onu 2000 yılında patlak veren İkinci İntifada’nın ‘beyni’ olmakla suçluyor.

Mervan el-Bergusi'nin İsrail'deki duruşmasından (Reuters)Mervan el-Bergusi'nin İsrail'deki duruşmasından (Reuters)

Ahmed Saadat

İsrail, 2001 yılında İsrail Turizm Bakanı Rehavam Zeevi'ye düzenlenen suikastın ‘beyni ve planlayıcısı’ olmakla suçladığı FHKC Genel Sekreteri Ahmed Saadat'ı serbest bırakmayı reddediyor.

Saadat 2006'da tutuklandı ve İsrail 2011'deki Şalit esir takası anlaşmasının bir parçası olarak onu serbest bırakmayı reddetti.

Abdullah el-Bergusi

Yedioth Ahronoth'a göre İsrail, 67 kez müebbet hapis cezasına çarptırılan, İsrail güvenlik çevrelerinin ‘ikinci Sinvar’ olarak tanımladığı ve İkinci İntifada sırasında onlarca İsraillinin öldürülmesinden sorumlu olmakla suçlanan Abdullah el-Bergusi'yi serbest bırakmayı da reddediyor.

İbrahim Hamid

İsrail ayrıca, Batı Şeria'daki en önde gelen ikinci Hamas lideri İbrahim Hamid'i de serbest bırakmayı reddediyor.

Hamid 2006 yılından beri tutuklu bulunuyor ve İkinci İntifada sırasında Hamas tarafından gerçekleştirilen operasyonların yaklaşık yüzde 90'ından sorumlu olmakla suçlanıyor.

Mahkum İbrahim Hamid (Filistin Esirler Cemiyeti)

Mahkum İbrahim Hamid (Filistin Esirler Cemiyeti)

Abbas es-Seyyid

İkinci İntifada sırasında Batı Şeria'nın Tulkerim kentinde Hamas komutanı olan Abbas es-Seyyid, 35 kez müebbet hapis cezasına çarptırılmış ve İsrail tarafından Natanya'daki Park Otel'e yönelik saldırıyı planlamakla suçlanmıştı.



Fas Başsavcılığı: Genç protestoculara verilen cezalar aceleye getirilmiş değil

Fas Başsavcılığı, suç eylemlerinin işlendiğine dair yeterli delil elde edildiğini ve tutukluların avukatlarıyla iletişime geçmelerinin sağlandığını vurguladı (WAM)
Fas Başsavcılığı, suç eylemlerinin işlendiğine dair yeterli delil elde edildiğini ve tutukluların avukatlarıyla iletişime geçmelerinin sağlandığını vurguladı (WAM)
TT

Fas Başsavcılığı: Genç protestoculara verilen cezalar aceleye getirilmiş değil

Fas Başsavcılığı, suç eylemlerinin işlendiğine dair yeterli delil elde edildiğini ve tutukluların avukatlarıyla iletişime geçmelerinin sağlandığını vurguladı (WAM)
Fas Başsavcılığı, suç eylemlerinin işlendiğine dair yeterli delil elde edildiğini ve tutukluların avukatlarıyla iletişime geçmelerinin sağlandığını vurguladı (WAM)

Fas’ta üst düzey bir yargı yetkilisi dün yaptığı açıklamada, geçtiğimiz hafta ‘Z Kuşağı’ protestocuları hakkında verilen kararların adil yargılama koşullarını karşılamadığı yönündeki insan hakları eleştirilere verdiği yanıtta adil yargılama koşullarının karşılandığını ve kararların aceleye getirilmediğini vurguladı.

Fas Başsavcılığı'ndan Yargıç Hasan Ferhan, eylül ayı sonlarında Fas'ta düzenlenen Z kuşağından gençlerin ağırlıkta olduğu protestolar hakkında yaptığı açıklamada, bir grup kişinin gözaltına alındığını ve 3 bin 300 kişinin serbest bırakıldığını söyledi. Olaylara reşit olmayanlar da katılmış, ancak ebeveynlerine teslim edilmişlerdi.

Fas’ta kendini ‘Z Kuşağı 212’ olarak adlandıran bir gençlik grubu, Agadir'deki devlet hastanesinde bir ay içinde sekiz kadının ölmesinin ardından, sağlık ve eğitim alanlarında reform talep etmek ve yolsuzlukla mücadele etmek için 28 ve 29 Eylül tarihlerinde protesto çağrısında bulundu.

Barışçıl bir şekilde başlayan protestolar, bazı bölgelerde ayaklanmalara ve yağmalama olaylarına dönüştü. Agadir yakınlarındaki La Guelika'da üç kişinin güvenlik güçleri tarafından vurularak ölümüne yol açtı. Yetkililer, protestocuların bir güvenlik karargahına saldırıp ateşe verdikten ve silah çalmaya teşebbüs ettikten sonra ateş açmak zorunda kaldıklarını belirtti.

İnsan hakları savunucuları geçtiğimiz hafta yaptıkları açıklamalarda, tutuklamaların keyfi olduğunu, davaların adil yargılama standartlarına uymadığını ve cezaların ağır olduğunu vurguladılar.

Yargıç Ferhan, Başsavcılığın ‘ciddi suç eylemlerine ilişkin yeterli delil elde ettiğini, tutuklulara ve ailelerine haklarında yöneltilen suçlamaları bildirdiğini ve avukatlarla görüşmelerine olanak sağladığını’ söyledi.

Can ve mal güvenliğini, emniyeti ve kamu düzenini tehdit eden ciddi suçlara karışan toplam 2 bin 400 kişi, aşağıdaki nedenlerle Rabat, Kazablanka, Agadir, Tanca ve diğer yerler dahil olmak üzere ülke genelindeki mahkemelerde savcılığa sevk edildiğini ifade eden Ferhan, bu kişilerin haklarında uygun yasal işlemlerin başlatılmasının sağlandığını kaydetti.

Bu kişiler hakkındaki cezaların 2 ila 15 yıl arasında değiştiğini belirten Ferhan, bazı suçlar hakkında 30 yıl hapis cezası öngörüldüğünü, ancak mahkemelerin sosyal koşulları hafifletici nedenler kabul ettiğini kaydetti.


Kızılhaç, Sudan'ın Kordofan kentinde 5 gönüllünün hayatını kaybettiğini duyurdu

Sudan'ın Darfur bölgesindeki El Faşir sokaklarında Hızlı Destek Kuvvetleri savaşçıları kutlama yapıyor (AFP)
Sudan'ın Darfur bölgesindeki El Faşir sokaklarında Hızlı Destek Kuvvetleri savaşçıları kutlama yapıyor (AFP)
TT

Kızılhaç, Sudan'ın Kordofan kentinde 5 gönüllünün hayatını kaybettiğini duyurdu

Sudan'ın Darfur bölgesindeki El Faşir sokaklarında Hızlı Destek Kuvvetleri savaşçıları kutlama yapıyor (AFP)
Sudan'ın Darfur bölgesindeki El Faşir sokaklarında Hızlı Destek Kuvvetleri savaşçıları kutlama yapıyor (AFP)

Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC), dün yaptığı açıklamada, 5 Sudanlı Kızılay gönüllüsünün Kuzey Kordofan Eyaleti, Bara'da görev başındayken öldürüldüğünü, üç gönüllünün ise hala kayıp olduğunu duyurdu.

IFRC, "Tam koruma sağlaması gereken Kızılay yelekleri giydikleri" ve "Federasyonun yerel şubesi tarafından verilen kimlik kartlarını taşıdıkları" belirtilerek, insani yardım çalışanı olduklarının açıkça görüldüğünü belirtti. Açıklamada, "insani yardım ekiplerine yönelik herhangi bir saldırının kabul edilemez olduğu" ifade edildi.

Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) el Faşir'de sivillere yönelik yaygın ihlallerle ilgili suçlamaları, Batı Sudan'daki bu stratejik şehrin kontrolünü ele geçirmesinden üç gün sonra bugün yoğunlaştı. Darfur'daki en karanlık dönemleri anımsatan, uydu görüntüleriyle desteklenen çok sayıda ihlale dair rahatsız edici haberler ortaya çıktı.

Sudan ordusuyla ittifak halindeki Ortak Görev Gücü, dün HDK'yi pazar gününden bu yana El Faşir'de 2 binden fazla silahsız sivili, "çoğu kadın, çocuk ve yaşlı" olmak üzere infaz etmekle suçladı.

18 aydan uzun süren acımasız kuşatmanın ardından El Faşir, pazar günü Darfur bölgesindeki ordunun son kalesi olan HDK’nin eline geçti.Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre bu gelişme, HDK’nin Sudan'ın yaklaşık üçte birini oluşturan geniş bölge üzerinde tam kontrol sağlamalarına olanak sağladı.


Gazze’de İsrail’in düzenlediği hava saldırılarında 35 Filistinli öldü, Hamas iki rehinenin daha cesedini bulduğunu duyurdu

Han Yunus’taki Nasır Hastanesi girişinde, İsrail'in hava saldırısında ölen bir yakını için ağlayan yaşlı bir Filistinli adam (Reuters)
Han Yunus’taki Nasır Hastanesi girişinde, İsrail'in hava saldırısında ölen bir yakını için ağlayan yaşlı bir Filistinli adam (Reuters)
TT

Gazze’de İsrail’in düzenlediği hava saldırılarında 35 Filistinli öldü, Hamas iki rehinenin daha cesedini bulduğunu duyurdu

Han Yunus’taki Nasır Hastanesi girişinde, İsrail'in hava saldırısında ölen bir yakını için ağlayan yaşlı bir Filistinli adam (Reuters)
Han Yunus’taki Nasır Hastanesi girişinde, İsrail'in hava saldırısında ölen bir yakını için ağlayan yaşlı bir Filistinli adam (Reuters)

Gazze'deki Sivil Savunma Müdürlüğü bu sabah Fransız Haber Ajansı AFP’ye yaptığı açıklamada, İsrail’in dün Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerini hedef alan hava saldırılarında en az 35 Filistinlinin öldüğünü ve onlarca kişinin yaralandığını duyurdu.

Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Basal, işgalci İsrail’in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarında en az 35 Filistinlinin öldüğünü ve onlarca kişinin yaralandığını, sivil savunma ekiplerinin halen enkaz altından ölü ve yaralıları çıkarmaya çalıştığını söyledi.

Öte yandan önemli bir gelişme olarak Hamas, Gazze Şeridi'nde iki rehinenin daha cesedinin bulduğunu açıkladı. Hamas’ın askeri kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları, salı gecesi Telegram kanalında yayınladığı açıklamada, cesetleri bulduğunu ve iki rehinenin isimlerini yayınladığını belirtti, ancak cesetlerin gece boyunca İsrail'e teslim edilip edilmeyeceği konusunda net bir açıklama yapılmadı. İsrail basını genellikle cesetler resmi olarak teşhis edilip ailelerine haber verilene kadar rehinelerin isimlerini yayınlamıyor.

Hamas, Gazze Şeridi'nde şiddetin yeniden tırmanması üzerine başka bir rehinenin cesedini teslim etmeyi erteleyeceğini açıklamıştı. Kassam Tugayları, bu ertelemenin ‘işgalci İsrail’in ihlallerine’ yanıt olarak yapıldığını açıkladı. Cesedin Gazze Şeridi'nin güneyindeki bir tünelde yapılan aramalar sırasında bulunduğunu ekleyen Kassam Tugaylar, İsrail'in yeni saldırılarının cesedin aranmasını ve teslim edilmesini engellediğini belirtti.

İsrail, Hamas’ı ateşkesi ihlal etmekle suçladıktan sonra dün Gazze'ye hava saldırıları düzenledi. Bu saldırı, ABD Başkanı Donald Trump'ın bu ayın başlarında arabuluculuğunu yaptığı kırılgan anlaşmayı sınayan en son gelişme oldu.

Görgü tanıkları, İsrail’in hava saldırılarının çarşamba sabahı erken saatlere kadar bölgenin genelinde devam ettiğini söyledi. İsrail ordusu, üç haftadır süren ateşkesin son şiddet olayı olan bu saldırılar hakkında henüz bir açıklama yapmadı.

Saldırılar, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun ofisinin, Başbakan’ın derhal ‘şiddetli saldırılar’ başlatılması emrini verdiğini belirten bir açıklama yayınlamasının ardından gerçekleşti. Açıklamada saldırıların nedeni açıklanmadı, ancak İsrailli bir askeri yetkili, Hamas'ın Gazze Şeridi'nde İsrail kontrolü altındaki bir bölgede İsrail güçlerine saldırarak ateşkesi ihlal ettiğini öne sürdü. Yetkili, “Bu saldırı, ateşkesi bir kez daha açıkça ihlal eden bir eylemdir” diye ekledi.

ABD destekli ateşkes 10 Ekim'de yürürlüğe girerek, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail'e düzenlediği saldırılarla başlayan ve Gazze Şeridi’nin geniş çaplı yıkıma uğramasına yol açan iki yıllık savaşı sona erdirdi. Her iki taraf da birbirlerini ihlallerle suçladı.

Geçtiğimiz hafta ABD yönetiminden bazı yetkililerle birlikte İsrail'i ziyaret eden ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Gazze Şeridi'ndeki ateşkes anlaşmasının son zamanlardaki gerginliğe rağmen hala geçerli olduğunu söyledi. Vance gazetecilere yaptığı açıklamada “Bu anlaşma, burada ve orada küçük çatışmalar olmayacağı anlamına gelmez. Hamas veya Gazze'deki başka bir grubun İsrailli bir askere saldırdığının farkındayız. İsraillilerin buna karşılık vereceğini bekliyoruz, ancak ABD Başkanı’nın (Donald Trump) ilan ettiği barışın buna rağmen devam edeceğine inanıyorum” dedi.

İsrail basını bu sabah, İsrail ordusunun Gazze'nin güneyindeki Refah kentinde Hamas üyeleriyle çatışmaya girdiğini bildirdi. İsrail ordusu yorum talebine yanıt vermezken Hamas, Refah'ta İsrail güçlerine düzenlenen saldırıdan sorumlu olmadığını açıkladı. Hamas ayrıca yaptığı açıklamada Gazze'deki ateşkes anlaşmasına bağlı kalmaya devam ettiğini vurguladı.

İsrail’in Gazze şehrine yönelik hava saldırıları, cumartesi günü Gazze’nin merkezinde İsrail askerlerine saldırı planladığı iddia edilen bir kişiye yönelik ‘hedefli saldırı’ olarak nitelendirdiği olayın ardından gerçekleşti.