Suriye Demokratik Konseyi kapsayıcı bir siyasi süreç çağrısında bulunuyor

SDG Deyrizor'da ‘rejim kalıntılarını’ takip ediyor

Suriye Demokratik Konseyi (SDK) Başkanı Leyla Kahraman (Şarku’l Avsat)
Suriye Demokratik Konseyi (SDK) Başkanı Leyla Kahraman (Şarku’l Avsat)
TT

Suriye Demokratik Konseyi kapsayıcı bir siyasi süreç çağrısında bulunuyor

Suriye Demokratik Konseyi (SDK) Başkanı Leyla Kahraman (Şarku’l Avsat)
Suriye Demokratik Konseyi (SDK) Başkanı Leyla Kahraman (Şarku’l Avsat)

Suriye Demokratik Konseyi (SDK), Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin üzerinden iki aydan kısa bir süre geçtikten sonra Ahmed eş-Şera'nın ülkenin geçici cumhurbaşkanı olarak atanmasının ardından, Suriye'nin çoğulculuğunu yansıtan ve tüm bileşenlerin katılımını sağlayan kapsayıcı bir siyasi süreç ve yönetim sistemi çağrısında bulundu. Öte yandan Suriye Demokratik Güçleri (SDG), ülkenin doğusundaki Deyrizor vilayeti kırsalında eski rejimin kalıntılarını takip etmek üzere bir güvenlik operasyonu başlattı ve Esed'e bağlı milislere katıldığından şüphelenilen onlarca silahlı kişiyi gözaltına aldı.

Suriye'deki geçiş sürecinin başına Ahmed eş-Şera'nın getirilmesiyle ilgili ilk resmi yorumunu yapan SDK dün resmi internet sitesinde yayınladığı açıklamada, Suriye'nin eski rejimin düşmesi ve yeni güçlerin siyaset sahnesine çıkmasının ardından kritik bir dönemeçten geçtiğini belirtti. Açıklamada, “Ülkenin içerisinden geçtiği durum, değişimin sadece yüzlerin değişmesi ya da diğer baskıcı rejimlerin yeniden üretilmesi değil, tüm Suriyelilerin çıkarına olmasını sağlamak için başta demokratik güçler olmak üzere herkesin net bir duruş ve stratejik vizyon sergilemesini gerektirmektedir” denildi.

SDK Başkanı Leyla Kahraman Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte bu değişimleri yakından ve büyük bir dikkatle takip ettiklerini belirterek, “Siyasi geçiş sürecinin sağlıklı ve tüm Suriyelilerin yararına, dışlama ve marjinalleştirmeden uzak olmasını sağlamaya çağırıyoruz” dedi. Kahraman, Şam'daki değişimin kapsayıcı olmasının, ‘Suriye'deki çatışmanın patlak vermesine neden olan aynı dışlayıcı politikaların yeniden üretilmemesi için tüm Suriyeli bileşenleri içermesinin’ önemini vurguladı.

Eş-Şera'nın atanması

SDG’nin siyasi kanadı olan SDK, Kürt ve Arap gruplardan oluşan bir koalisyondur ve askeri dayanağı, Suriye'nin doğusundaki DEAŞ hücreleriyle savaşan ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon’un desteklediği YPG’dir. SDG ve SDK'nin geçtiğimiz ayın sonunda Şam'da eş-Şera'nın geçici cumhurbaşkanı olarak göreve başlama törenine katılmaması dikkat çekti. Bu durum, eş-Şera hükümetinin istikrarı sağlama ve hizip kaosundan uzak bir kurumlar devleti inşa etme kabiliyeti konusunda soru işaretleri yarattı.

xcdfvgtyhju
Ahmed eş-Şera, Cumhurbaşkanı olarak yaptığı ilk konuşmada (Reuters)

Eş-Şera'nın göreve başlaması ve kurulacak geçiş hükümetine ilişkin görüşlerini açıklayan Kahraman, herhangi bir siyasi geçiş sürecinin ‘Kürtler, Araplar, Süryaniler, Asuriler, Çerkesler, Ermeniler ve diğer tüm bileşenlerin gerçek temsilini sağlaması gerektiğini, böylece hükümet sisteminin Suriye'nin çoğulculuğunu yansıtacağını ve herkes için eşitliği garanti altına alacağını’ belirtti.

Gelecekteki Suriye'nin bir kota ya da hizip hegemonyası devleti değil, eşit vatandaşlık devleti olması çağrısında bulunan Kahraman, “Suriye krizine yönelik her türlü sürdürülebilir çözüm Suriyelilerin kendi iradelerine dayanmalıdır. Özgürlük, adalet, çoğulculuk ve insan hakları temellerine dayalı yeni bir gelecek inşa etmek için tüm aktörlerle birlikte çalışacağız” ifadelerini kullandı.

“Kalıntıların peşinden gidiyoruz”

Üst düzey bir askeri yetkiliye göre SDG ve İç Güvenlik Güçleri, doğu kırsalındaki çeşitli şehir ve kasabalarda güvenlik taramalarını sürdürerek silahlarını teslim etmeyi reddeden eski rejim unsurlarını hedef aldı. SDG'ye karşı intikam saldırılarına karıştığından şüphelenilen 27 silahlı kişi gözaltına alındı.

Güvenlik operasyonunun hassasiyeti ve zamanlaması nedeniyle isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan askeri yetkili, “Deyrizor'un doğu kırsalındaki Granic kasabasında eski rejimle iş birliği yapan 20 militanı yakaladık ve üzerlerinde silah ve mühimmat bulduk. Komşu Ebu Hamam kasabasında da üç kişiyi gözaltına aldık” dedi. Güvenlik güçleri ayrıca, doğu kırsalında Suriye-Irak sınırına kadar olan kasabalarda da benzer operasyonlar düzenleyerek silah ve mühimmat bulunduran ve aranan dört kişiyi gözaltına aldı.

fedrgth5y
Suriye'nin doğusundaki Deyrizor vilayeti (Reuters)

Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden bu yana İç Güvenlik Güçleri, Rakka, Haseke ve Deyrizor vilayetlerinde rejim yanlısı militanları yakalamak, silahları kontrol altına almak, kısıtlamak ve istikrarı sağlamak amacıyla çeşitli operasyonlar başlattı. Deyrizor kırsalının doğu hattındaki Ebu Hamam, Hacin ve el-Basira beldelerini kapsayan operasyonlarda, devrik rejim kalıntıları ve Esed’e sadık Ulusal Savunma Güçleri’ne mensup unsurların evleri ve saklandıkları yerler hedef alındı.



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.