BM raporu Saddam Hafter'in Libya'da artan nüfuzunu ortaya koydu

Libya’daki paralı askerler ve Mutasım Kaddafi'nin dondurulmuş fonları

Birleşmiş Milletler (BM) raporu Saddam Hafter'in Libya'da artan nüfuzunu ortaya koydu. (AFP)
Birleşmiş Milletler (BM) raporu Saddam Hafter'in Libya'da artan nüfuzunu ortaya koydu. (AFP)
TT

BM raporu Saddam Hafter'in Libya'da artan nüfuzunu ortaya koydu

Birleşmiş Milletler (BM) raporu Saddam Hafter'in Libya'da artan nüfuzunu ortaya koydu. (AFP)
Birleşmiş Milletler (BM) raporu Saddam Hafter'in Libya'da artan nüfuzunu ortaya koydu. (AFP)

Libya'daki mevcut durumu siyasi, insan hakları, güvenlik ve ekonomik vb. açılardan inceleyen bir Birleşmiş Milletler (BM) raporu, Libya Ulusal Ordusu (LUO) Başkomutanı Mareşal Halife Hafter'in oğlu Saddam'ın artan etkisini ortaya koydu. Ayrıca insan hakları ihlalleri ve insan kaçakçılığı operasyonlarının yanı sıra merhum Devlet Başkanı Muammer Kaddafi'nin oğlu Mutasım'a ait Malta'daki dondurulmuş fonlara da atıfta bulundu.

zxsdfrgt
Fethi Başağa, devlet kurumlarının ‘nüfuzlu hırsızlar tarafından paylaşılan ganimetlerden başka bir şey haline gelmediği’ konusunda uyarıda bulunduğunu söyledi. (Şarku’l Avsat)

Libya'nın doğusundaki hükümetin eski Başbakanı Fethi Başağa dün yaptığı açıklamada, BM raporuna tepki gösterdi ve daha önce ‘devlet kurumlarının, güçlerini dayatmak ve insan haklarını en iğrenç şekillerde ihlal etmek için şiddet ve gözdağı kullanan nüfuzlu hırsızlar ve silahlı gruplar tarafından paylaşılan ganimetlerden başka bir şey olmadığı’ konusunda uyarıda bulunduğunu söyledi.

Dün açıklanan raporda Saddam Hafter'in Libya'daki faaliyetlerine dikkat çekilerek, babası tarafından Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı olarak atanmasının, Hafter'in LUO güçleri üzerindeki kontrolünü ve dış ilişkiler de dahil olmak üzere Libya'nın doğusundaki bazı kilit yönetim işlevlerini güçlendirmede önemli bir adım olduğu belirtildi. Korgeneral rütbesine sahip olan Saddam, bölgedeki devlet başkanlarından oluşan seçkin bir grupla görüşmek üzere seyahat etti. BM raporunda onun için, “Kara kuvvetlerinin komutanı olarak, Libya'nın güneyinde bölgesel olarak üzerinde anlaşmaya varılan güvenlik düzenlemelerini uygulama konusunda tartışmasız bir kabiliyete sahip” denildi.

BM ekibi, Saddam'ın Niamey'deki hükümetle ilişkisinin Salvador üçgenindeki Arap Silahlı Kuvvetleri operasyonlarının yeniden yapılandırılmasına yol açtığını ve Ağustos 2024 başlarında Libya'nın güneybatısındaki Brak eş-Şati, Gat, Gatrun, Sebha ve Ubari'deki varlığının büyük bir zırhlı araç konvoyuyla takviye edildiğini bildirdi.

xscdfgrt
Birleşmiş Milletler (BM) raporuna göre Mareşal Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO), kötüleşen güvenlik durumunu bölgesel nüfuzunu arttırmak için kullandı. (Reuters)

Rapor, LUO'nun güney sınırında kötüleşen güvenlik durumunu, özellikle Çad ve Nijer ile güvenlik iş birliği yoluyla bölgesel nüfuzunu arttırmak için kullandığını savunuyor. Rapor, Libya'daki güvenlik durumunun Sudan'daki çatışmadan doğrudan etkilendiğini belirtiyor. Raporda ayrıca, Libya'daki düzensiz göçmenlerin yerel ve uluslararası çeteler tarafından ticaretinin yapıldığı, cinsel istismara ve mali şantaja maruz kaldıkları belirtilerek, Libya'daki üç büyük kaçakçılık şebekesinin ‘yasadışı faaliyetlerinin finansmanını artırmak için operasyonlarını genişlettiği’ ifade ediliyor.

Uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları yasalarını sistematik olarak ihlal eden beş Libyalı silahlı grubun tespit edildiği raporda, “Libya'daki silahlı gruplar devlet kurumları üzerinde eşi benzeri görülmemiş bir etki düzeyine ulaşmıştır. Bu etki, Libya'nın batısındaki devlet kurumlarının görevlerini bu grupların çıkarları dışında yerine getirme kabiliyetlerini etkilemiştir” denildi.

Dün bir basın açıklaması yapan Başağa, BM raporunun ‘Libya'yı, etkili hesap verebilirlik mekanizmalarının yokluğu ve devlet kurumlarını yasadışı zenginleşme ve siyasi haydutluk araçlarına dönüştüren cezasızlık politikasının devam ettiği baskı ve zulüm dönemlerine geri döndürdüğünü’ söyledi.

‘Kanıtların ve reddedilemez gerçeklerin varlığına rağmen, gözetim makamlarının yolsuzluğu ortaya çıkarma ve yolsuzluğa karışanları caydırma rollerini yerine getirememelerini şiddetle kınadığını’ ifade eden Başağa sözlerini şöyle sürdürdü: “Adalet makamlarının devam eden sessizliği artık kabul edilebilir ya da haklı görülebilir değildir… Sessizlikteki suç ortaklığı sadece kaosu derinleştirecek ve yolsuzluk yapanların ellerini serbest bırakacaktır.”

Yurtdışında dondurulan fonlarla ilgili olarak BM ekibi, Mutasım Kaddafi'nin Malta'da dondurulan fonlarından bahsetti. Bu konuda raporda şu ifadeler yer aldı: “BM heyeti, Malta mahkemesinin 28 Haziran 2022'de, ilgili kararlarda bu prosedürden istisna veya muafiyet olmaması durumunda, dondurulmuş fonların Libya'ya iade edilmesine ilişkin kararında mal varlığının dondurulmasının ihlal edildiğini ve komiteye bildirimde bulunmaksızın dondurulmuş fonlardan yüksek bakiyeler için ücret kesilmesi durumunda mal varlığının dondurulmasına uyulduğunu tespit etmiştir.”

BM ekibi ayrıca, 10 ülke ve 16 finans kuruluşunun ‘Libya'ya ait varlıkların dondurulmasına uymadığını ve bazı uyumsuzluk vakalarının bu varlıkların erozyona uğramasına neden olduğunu’ bildirdi.

asdfrgty
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH), Bank of Valletta'daki dondurulmuş banka mevduatlarından 95 milyon Euro'yu (100 milyon dolar) geri almaya çalıştı. (UBH)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH), Kaddafi ailesiyle bağlantılı olan Bank of Valletta'daki dondurulmuş banka mevduatlarından 95 milyon Euro'yu (100 milyon dolar) geri almaya çalıştı. Bu fonların Kaddafi'nin oğlu Mutasım'a ait olduğuna inanılıyor. Libyalı yetkililer 2012 yılından sonra bu fonların izini sürebildi ve Mutasım'ın bu fonları Malta'da kendi adına kayıtlı bir şirket adı altında tuttuğunu tespit etti.

Kaddafi'nin dördüncü oğlu olan Mutasım üst düzey bir ordu yetkilisiydi ve hükümet karşıtı protestocular tarafından Sirte Savaşı'nda öldürülmeden önce 2008'den 2011'e kadar Libya'nın ulusal güvenlik danışmanı olarak görev yaptı.

Libya'nın yurtdışında dondurulan tüm varlık ve fonlarının değerinin 67 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. UBH Başbakanı Abdulhamid Dibeybe daha önce Belçika'yı dondurulmuş fonları ele geçirmeye çalışmakla suçlamıştı.

xscdfergty
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Trablus yakınlarında Libyalı subayları eğitiyor. (Şarku’l Avsat)

Libya'daki yabancı güçlerle ilgili olarak BM raporu, Suriyeli savaşçıların Trablus çevresinde, UBH’ye bağlı güçlerin Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı Hamza Kampı, el-Vetıyye Hava Üssü, Salahaddin Polis Okulu ve Suk el-Hamis bölgesi dahil olmak üzere çeşitli yerlerde yoğunlaştığını bildirdi.

Rapor, ‘paralı askerlerin’ bazı koşullarını izlemesine rağmen, Libya'nın artık ‘Suriyeli savaşçılar için arzu edilen bir yer’ olmadığını kaydetti ve 4 Nisan 2019'da başkent Trablus'taki savaşa katılan ‘bu unsurların maaşlarında önemli bir düşüşten’ bahsetti. Raporda, ‘Libyalı iki üst düzey askeri yetkilinin yardımıyla 13 Suriyeli savaşçının Libya'dan İtalya'ya geçtiği’ ifade edildi.

Raporda söz konusu iki subayın isimleri açıklanmadı, ancak insan kaçakçılığı ağlarını kullanan subayların varlığından söz edildi. Ayrıca, insan hakları kaynaklarının daha önce Şarku’l Avsat'a ‘güvenlik ve askeri yetkililerin düzensiz göçmen kaçakçılığına karıştığı ve bundan kazanç sağladıkları’ konusunda konuştuklarına dikkat çekildi.

Raporda ayrıca Rus paralı asker grubu Wagner’in doğu ve güney Libya'da LUO ile iş birliği yapan unsurlarına da değinildi. Suriyeli savaşçıların yanı sıra bu unsurların el-Hadim hava üssünde görüldüğü belirtildi.



ABD'nin Gazze Şeridi'ne yardım için desteklediği plan ne ve BM bunu neden reddediyor?

İsrail'in 6 haftadır tüm tedariği kesmesi Gazzelileri açlıkla tehdit ediyor. (Reuters)
İsrail'in 6 haftadır tüm tedariği kesmesi Gazzelileri açlıkla tehdit ediyor. (Reuters)
TT

ABD'nin Gazze Şeridi'ne yardım için desteklediği plan ne ve BM bunu neden reddediyor?

İsrail'in 6 haftadır tüm tedariği kesmesi Gazzelileri açlıkla tehdit ediyor. (Reuters)
İsrail'in 6 haftadır tüm tedariği kesmesi Gazzelileri açlıkla tehdit ediyor. (Reuters)

ABD destekli bir vakıf, Filistin topraklarında yeni bir yardım dağıtım modelini denetlemek için mayıs ayı sonuna kadar Gazze Şeridi'nde faaliyete geçmeyi hedefliyor. Ancak Birleşmiş Milletler (BM), söz konusu planın dürüstlük ve tarafsızlıktan yoksun olduğunu belirterek, bu planda yer almayacağını ifade etti.

Gazze İnsani Yardım Vakfı nedir?

ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı, Gazze Şeridi'nde yardım dağıtımını denetleyecek. Cenevre Ticaret Sicili, vakfın şubat ayında İsviçre'de kurulduğunu gösterdi.

Plan hakkında bilgi sahibi bir kaynak, vakfın UG Solutions ve Safe Reach Solutions adlı iki ABD'li özel güvenlik ve lojistik şirketiyle çalışmayı planladığını söyledi. Plan hakkında bilgi sahibi olan ikinci bir kaynak ise Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın şimdiden 100 milyon dolardan fazla bağış aldığını bildirdi. Paranın nereden geleceği ise belli değil.

ABD'nin BM Daimî Temsilciliği Geçici Maslahatgüzarı Dorothy Shea bu ayın başlarında BM Güvenlik Konseyi'ne üst düzey ABD'li yetkililerin vakfın faaliyete geçmesi için İsrail'le birlikte çalıştığını söylemiş ve BM ile yardım kuruluşlarını iş birliği yapmaya çağırmıştı. İsrail, vakfın yardım dağıtımına karışmadan faaliyet göstermesine izin vereceğini söyledi.

Yeni plan nasıl işleyecek?

Gazze İnsani Yardım Vakfı, başlangıçta üçü güneyde ve biri Gazze Şeridi'nin orta kesiminde olmak üzere dört güvenli dağıtım bölgesinden faaliyet göstereceğini ve ‘önümüzdeki ay içinde Gazze Şeridi'nin kuzeyi de dâhil olmak üzere ilave bölgelerin açılacağını’ bildirdi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün yaptığı açıklamada, ilk dağıtım bölgelerinin inşasının önümüzdeki günlerde tamamlanacağını ve İsrail'in ‘Gazze'nin güneyinde büyük güvenli bölgeler kurmayı’ planladığını söyledi. Netanyahu, “Biz diğer bölgelerde savaşırken Filistinliler kendi güvenlikleri için oraya taşınacaklar” dedi.

Gazze İnsani Yardım Vakfı, ‘sivillerin zorla yerinden edilmesinin hiçbir biçimine katılmayacağını ya da desteklemeyeceğini’ ve açabileceği tesislerin sayısı ya da yeri konusunda bir sınırlama olmadığını vurguladı. Vakıftan yapılan açıklamada, “Gazze İnsani Yardım Vakfı, yardımları sınır kapılarından güvenli dağıtım alanlarına taşımak için güvenlik yüklenicilerini kullanacak. Yardımlar bölgelere ulaştığında, sivil insani yardım ekipleri tarafından doğrudan Gazzelilere dağıtılacak” denildi.

İsrail'in BM Daimî Temsilcisi Danny Danon bazı yardım kuruluşlarının Gazze İnsani Yardım Vakfı ile çalışmayı kabul ettiğini açıkladı. Bu kuruluşların isimleri henüz bilinmiyor. Vakıf, dağıtım bölgelerine ulaşamayanlara yardım ulaştırmak için mekanizmaları tamamlamakta olduğunu söyledi. Vakıf ayrıca, yardım alanlarla ilgili hiçbir kişisel bilgiyi İsrail ile paylaşmayacağını ve İsrail ordusunun ‘dağıtım alanlarının hemen yakınında bulunmayacağını’ belirtti.

BM neden yeni dağıtım modeliyle iş birliği yapmıyor?

BM, ABD'nin desteklediği dağıtım planının örgütün köklü tarafsızlık, yansızlık ve bağımsızlık ilkelerine uymadığını söylüyor. BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Tom Fletcher, alternatif öneri üzerinde zaman kaybedilmemesi gerektiğini söyledi.

BM Güvenlik Konseyi'ne verdiği brifingde Fletcher, “İsrail tarafından ilk ortaya atılan planla ilgili sorunların daha fazla yerinden edilmeyi dayatması, binlerce insanı tehlikeye atıyor. Yardımı Gazze Şeridi'nin sadece bir bölümüyle sınırlıyor ve diğer kritik ihtiyaçları karşılamıyor. Yardımı siyasi ve askeri hedeflere bağlı kılıyor. Açlığı bir pazarlık kozu haline getiriyor” ifadelerini kullandı.

BM, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın (UNRWA) Gazze Şeridi'ndeki yardım operasyonlarının belkemiği olduğunu söyledi. Ancak İsrail, UNRWA’yı kendisine karşı kışkırtıcılık yapmakla suçluyor ve çalışanlarını ‘terörist faaliyetlere karışmakla’ itham ediyor. BM tüm bu suçlamaları soruşturma sözü verdi.

Gazze İnsani Yardım Vakfı, ‘pratik bir çözüm bulmak için İsrail ile birlikte çalışmanın insani ilkelerin ihlali anlamına gelmediğini’ savunuyor.

Yardım dağıtımı için neden alternatif bir plan önerildi?

İsrail, Hamas’ı yardımları çalmakla suçlayarak, 2 Mart'tan bu yana tüm yardımların Gazze Şeridi'ne girişini engelliyor. İsrail, 7 Ekim 2023'te İsrail'in güneyindeki kasabalara düzenlenen ve İsrail istatistiklerine göre bin 200 kişinin ölümüne yol açan saldırıda Gazze Şeridi'ne götürülen tüm esirlerin serbest bırakılmasını talep ediyor. Söz konusu saldırı, Gazze Şeridi'nde 53 bin kişinin hayatını kaybettiği savaşı tetikledi.

Geçtiğimiz nisan ayı başında İsrail, Gazze Şeridi'nde ‘yardımların izlenmesi ve girişi için yapılandırılmış bir mekanizma’ önerdi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, ‘yardımlara daha fazla kısıtlama getirilmesi ve her kalori ve un tanesinin kontrol edilmesi’ tehdidinde bulunduğunu söyleyerek bu öneriyi reddetti.

O zamandan bu yana yardımların yeniden başlamasına izin vermesi için İsrail üzerindeki baskı artıyor. BM destekli bir küresel açlık gözlemcisi olan Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması, geçtiğimiz hafta Gazze nüfusunun dörtte birine denk gelen yarım milyon insanın açlık riski altında olduğu uyarısında bulundu.

ABD Başkanı Donald Trump, ‘Gazze Şeridi'nde çok fazla insanın açlıktan öldüğünü’ kabul etti. İsrail'in önerisi konusundaki çıkmazın ortasında Washington, yardım dağıtımını denetlemek üzere yeni kurulan Gazze İnsani Yardım Vakfı'nı destekledi. Vakıf birkaç gün önce yaptığı açıklamada, mayıs ayı sonuna kadar Gazze Şeridi'nde çalışmaya başlamayı hedeflediğini belirtti. Bu arada İsrail, mevcut mekanizmalar çerçevesinde sınırlı yardımın yeniden başlamasına izin verdi.

Yardımların ulaştırılmasında şu anda hangi mekanizmalar kullanılıyor?

Çatışmaların başlamasından bu yana BM, Gazze Şeridi'ne yönelik insani yardım operasyonlarının İsrail'in askerî harekâtı, Gazze'ye erişim kısıtlamaları ve silahlı çetelerin yağmalamaları nedeniyle aksadığını belirtti.

Ancak BM, yardım dağıtma sisteminin etkili olduğunu ve bunun özellikle İsrail'in mart ortasında askeri operasyonlara yeniden başlamasından önceki iki aylık ateşkes sırasında belirgin olduğunu savundu. Yardımlar önce İsrail tarafından incelenip onaylandıktan sonra Gazze sınırları içine taşındı ve burada BM tarafından teslim alınıp dağıtıldı.

BM Sözcüsü Stephane Dujarric pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Bu sisteme geri dönebiliriz. İşleyen bir mekanizmamız var. Tekerleği yeniden icat etmemize gerek yok. Yardım operasyonlarında yeni bir ortağın bize Gazze Şeridi'ndeki işimizi nasıl yapacağımızı söylemesine ihtiyacımız yok” ifadelerini kullandı.

Fletcher pazartesi günü BM'nin yardım hacmini arttırmak için İsrail'den beklentilerini şöyle özetledi: Gazze Şeridi'ne biri kuzeyde diğeri güneyde olmak üzere en az iki sınır kapısının açılması, prosedürlerin basitleştirilmesi ve hızlandırılması, kota olmaması, erişimin engellenmemesi, yardım ulaştırılırken saldırı olmaması ve gıda, su, tuvalet malzemeleri, barınma, sağlık hizmetleri, yakıt ve gaz dahil olmak üzere bir dizi ihtiyacın karşılanmasına izin verilmesi.