İsrail'in güney ve doğu Lübnan'a yönelik gece saldırıları

İsrail'in Baalbek'i hedef alan hava saldırılarının gerçekleştiği bölgenin sosyal medya kullanıcıları tarafından paylaşılan fotoğrafı (Arşiv-X)
İsrail'in Baalbek'i hedef alan hava saldırılarının gerçekleştiği bölgenin sosyal medya kullanıcıları tarafından paylaşılan fotoğrafı (Arşiv-X)
TT

İsrail'in güney ve doğu Lübnan'a yönelik gece saldırıları

İsrail'in Baalbek'i hedef alan hava saldırılarının gerçekleştiği bölgenin sosyal medya kullanıcıları tarafından paylaşılan fotoğrafı (Arşiv-X)
İsrail'in Baalbek'i hedef alan hava saldırılarının gerçekleştiği bölgenin sosyal medya kullanıcıları tarafından paylaşılan fotoğrafı (Arşiv-X)

İsrail ile Hizbullah arasındaki ateşkese rağmen İsrail savaş uçaklarının dün gece Lübnan'ın güney ve doğusunda saldırılar düzenlediği bildirildi.

Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı’ndan (NNA) aktardığına göre, ‘dün saat 22.35 sularında İsrail Hava Kuvvetleri, ülkenin güneyindeki Bfarve ve Azze kasabaları arasındaki vadiyi hedef alan bir hava saldırısı başlattı.’ İsrail'in ayrıca, Suriye sınırındaki ‘doğu Lübnan sıradağlarının tepelerine bir operasyon’ düzenlediğini belirten kaynaklar, İsrail savaş uçaklarının ‘Beyrut ve banliyöleri üzerinde uçtuğunu’ bildirdi.

İsrail ordusu, Lübnan'da ‘ateşkes anlaşmasını ihlal ederek Hizbullah'a ait savaş araçlarının bulunduğu iki askeri bölgeye’ saldırı düzenlediğini duyurdu. X platformu üzerinden yapılan açıklamada, “İsrail devletine yönelik her türlü tehdidi ortadan kaldırmak için çalışmaya devam ediyoruz. Ateşkes anlaşmalarına uygun olarak Hizbullah'ı yeniden konumlandırmaya ve silahlandırmaya yönelik her türlü girişimi engelleyeceğiz” denildi.

İsrail ile Hizbullah arasında bir yıldır devam eden ve Eylül 2024'ten itibaren İbrani devletinin saldırılarını yoğunlaştırması ve Güney Lübnan'daki sınır bölgelerine kara harekâtı başlatmasıyla açık bir çatışmaya dönüşen sınır ötesi bombardımanı sona erdirmeyi amaçlayan ateşkes anlaşması 27 Kasım'dan bu yana yürürlükte. Anlaşma, Lübnan ordusu ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü’nün (UNIFIL) konuşlanmasını takviye etmesi karşılığında İsrail güçlerinin Güney Lübnan'dan çekilmesi için altmış günlük bir süre öngörüyor. Buna karşılık Hizbullah'ın da Litani Nehri'nin güneyindeki bölgeden çekilmesi ve kalan tüm askeri yapılarını ortadan kaldırması gerekiyor.

İsrail'in son çekilme tarihine uymayacağını bildirmesinin ardından anlaşma 18 Şubat'a kadar uzatıldı. Geçtiğimiz haftalarda her iki taraf da anlaşmayı ihlal etmekle suçlandı. İsrail, Hizbullah'ın kabiliyetlerini yeniden inşa etmesine ya da silah transfer etmesine izin vermeyeceğini vurguladı.



Yeni Suriye yönetimi, Rusya’yla anlaşma şartlarını açıkladı

HTŞ liderliğindeki isyancılar, Suriye'de ele geçirdikleri şehirlerde Esad'ın posterlerini parçalamıştı (Reuters)
HTŞ liderliğindeki isyancılar, Suriye'de ele geçirdikleri şehirlerde Esad'ın posterlerini parçalamıştı (Reuters)
TT

Yeni Suriye yönetimi, Rusya’yla anlaşma şartlarını açıkladı

HTŞ liderliğindeki isyancılar, Suriye'de ele geçirdikleri şehirlerde Esad'ın posterlerini parçalamıştı (Reuters)
HTŞ liderliğindeki isyancılar, Suriye'de ele geçirdikleri şehirlerde Esad'ın posterlerini parçalamıştı (Reuters)

Suriye Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra, Rusya'nın ülkedeki üslerini kapatmak zorunda olmadığını söyledi.

Kasra, Amerikan gazetesi Washington Post’ta (WP) dün yayımlanan söyleşisinde, Moskova’yla yapılacak herhangi bir anlaşmanın Suriye’nin çıkarlarına hizmet etmesi gerekeceğini söyledi. 

Yeni Şam yönetiminin Savunma Bakanı, “siyasette sonsuza dek düşmanlık olmayacağını” belirterek, bu koşul sağlandığı sürece Rusya’nın ülkedeki hava ve deniz üslerini açık tutmasına izin verilebileceğini ifade etti. Moskova’nın Tartus'ta deniz üssü, Lazkiye'de de hava üssü bulunuyor. 

Kremlin’in Şam’a yaklaşımının, Beşar Esad’ın aralıkta ülkeyi terk etmesinin ardından “önemli ölçüde iyileştiğini” söyleyen Kasra, Moskova’nın taleplerini değerlendirdiklerini aktardı. 

Heyetu Tahriru'ş Şam (HTŞ) liderliğindeki isyancıların 27 Kasım'da başlattığı saldırılar, 8 Aralık'ta Esad rejiminin devrilmesiyle sonuçlanmıştı. Esad ailesi Rusya’ya kaçarken, yeni geçiş hükümetinin Devlet Başkanı da HTŞ lideri Ahmed Şara olmuştu. 

40 yaşındaki Kasra, “Beşar Esad, Rusya'ya gitmeye karar verdiğinde, Ruslarla bir anlaşmaya varmamızın imkansız olduğunu düşünmüştü” diyor.

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Bogdanov liderliğindeki heyet, geçen ay HTŞ yönetimiyle toplantı düzenlemişti. Bogdanov, Esad’ın durumuna ilişkin görüşme yapılıp yapılmadığına dair bilgi paylaşmamıştı.

Kasra, Suriye'de ABD ve Türkiye'ye bağlı askeri üslerin statüsünün de müzakere edildiğini belirtiyor. Savunma Bakanı, Ankara’yla yapılacak yeni anlaşmaların ülkede Türkiye'ye bağlı güçlerin azaltılmasını veya “yeniden konuşlandırılmasını” içerebileceğini söylüyor.

Amerikan askerlerinin Suriye’deki varlığının akıbetine dair görüşmelerin sürdüğünü de aktaran Kasra, Kürtlerle ilgili meselenin askeri değil diplomatik yolla çözülmesi gerektiğini ifade ediyor. 

Amerikan basınında bu hafta çıkan haberlerde, Başkan Donald Trump’ın ABD askerlerini Suriye’den çekmeyi planladığı aktarılmıştı. Pentagon’un 30, 60 veya 90 gün içinde tam bir geri çekilme planı üzerinde çalıştığı bildirilmişti. 

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, pazar günkü açıklamasında Türkiye, Irak, Ürdün ve Suriye’nin ortak güç oluşturarak DEAŞ’e karşı mücadele verebileceğini söylemişti.

Suriye’de DEAŞ’lı militanların tutulduğu kamplar, ABD'nin desteklediği Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolünde. SDG'nin çatısını, Türkiye'nin terör örgütü kabul ettiği YPG oluşturuyor. Esad rejiminin düşmesinin ardından SDG'yle Ankara'nın desteklediği Suriye Milli Ordusu (SMO) arasında çatışmalar da yaşanmıştı. 

WP’nin haberinde, Fidan’ın DEAŞ’le mücadelede 4’lü koalisyon önerisinin, “ABD’nin SDG’yle bağlarını kesmesine olanak sağlayacağına” dikkat çekiliyor. 

Independent Türkçe, Washington Post, NBC