Mısır-ABD ilişkilerinde ‘kriz’

Siyasiler tarafından gizlenen kriz, medya tarafından ortaya çıkarıldı

Mısır Dışişleri Bakanı iki gün önce Washington'da ABD'li mevkidaşı ile bir araya geldi. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı iki gün önce Washington'da ABD'li mevkidaşı ile bir araya geldi. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Mısır-ABD ilişkilerinde ‘kriz’

Mısır Dışişleri Bakanı iki gün önce Washington'da ABD'li mevkidaşı ile bir araya geldi. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı iki gün önce Washington'da ABD'li mevkidaşı ile bir araya geldi. (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Mısır ve ABD'den iki ülke arasındaki ilişkilerde bir ‘kriz’ olduğuna dair resmi bir açıklama gelmezken, sürekli olarak ‘stratejik ortaklık’, bölgedeki ortak çıkarlar ve istikrarın sağlanması için iş birliğinden söz ediliyor. Son birkaç gündür medyada ve sosyal medyada, ABD Başkanı Donald Trump'ın ‘Filistinlileri yerinden etme ve Gazze Şeridi'ni kontrol etme’ baskısı karşısında Mısır devletiyle ‘hizaya gelme’ çağrılarının eşlik ettiği bir ‘krize’ atıfta bulunuluyor.

25 Ocak'tan bu yana Trump, Mısır ve Ürdün'ün Gazze Şeridi’ndeki Filistinlileri kabul etmesini önerirken, Mısır söz konusu adımları reddetti. Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi 29 Ocak'ta “Filistinlilerin yerlerinden edilmesi katılmayacağımız bir adaletsizliktir” dedi ve ardından Dışişleri Bakanlığı ABD Başkanı’nın adını anmadan öneriyi reddeden açıklamalar yaptı.

Pazartesi günü Trump, Filistinlilerin Mısır'a yerleştirilmesini kabul etmemesi halinde ülkesinin Mısır'a yaptığı yardımları askıya alma tehdidinde bulunarak Mısırlılar arasında yaygın bir öfkeye yol açtı ve bu öfke sosyal medya platformlarında kendini gösterdi.

Sisi'nin Washington'u ziyaret edip Trump'la görüşme ihtimaline ilişkin medyada yer alan spekülasyon ve sorulara resmi makamlar yorum yapmayı reddetti. Reuters'ın dün Mısırlı iki güvenlik kaynağından aktardığına göre ‘gündemde Başkan Trump'ın Filistinlileri Gazze Şeridi'nden çıkarma planı olduğu sürece Sisi Washington'a gitmeyecek’. İsmi açıklanmayan bir ABD'li yetkili ise Reuters'a yaptığı açıklamada ‘böyle bir ziyaret için herhangi bir tarih belirlenmediğini’ söyledi.

Şarku’l Avsat'ın daha önce Mısırlı ve ABD'li kaynaklardan aktardığına göre ‘ziyaret için herhangi bir tarih belirlenmedi’. Şarku’l Avsat'a konuşan Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Muhammed eş-Şenavi, “ABD Başkanı Trump'tan Cumhurbaşkanı Sisi'ye ABD'yi ziyaret etmesi ve Beyaz Saray'da bir toplantı yapması için açık bir davet var. Ancak bu ziyaret için bir tarih belirlenmesi konusunda herhangi bir bilgi yok” ifadelerini kullandı.

Konuyla ilgili bilgi sahibi Mısırlı bir kaynak Şarku’l Avsat'a şu açıklamayı yaptı: “Sisi'nin bu ay Washington'u ziyaret etmesi konuşuluyordu. Ancak yer değiştirme önerisi, konunun kamuoyunda tartışılması ya da ABD Başkanı'nın medyaya Filistinlilerin topraklarından çıkarılmasını reddeden tutumu ışığında Mısır devletini utandıracak açıklamalar yapması durumunda bir kriz çıkmasını önlemek için ertelendi.”

Medya kuruluşları Sisi'nin 18 Şubat'ta Washington'u ziyaret edeceğini öne sürmüştü.

Kahire el-İhbariyye televizyon kanalının ismini vermediği resmi kaynaklardan aktardığına göre Mısır, Gazze Şeridi'ne ilişkin önerilerle ilgili olarak son birkaç gün içinde ABD'ye doğrudan yanıtlar gönderdi. Kaynaklar, “Mısır, İsrailli ve ABD'li yetkililerin Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır, Ürdün ya da başka ülkelere göç ettirilmesine ilişkin açıklamalarından memnun değil” dedi.

Mısır-ABD ‘krizinden’ söz edilmesi Mısır medyasında daha belirgindi. Mısırlı yayıncı Ahmed Musa salı akşamı ‘Ala Mesuliyyeti (Sorumluluğum Üzerine)’ programının bir bölümünü ‘ABD şantajına nasıl karşı koyulacağı’ konusuna ayırdı. Musa, ABD Başkanı’na yüklenerek önerisini ve konuşma tarzını reddetti ve Sisi'nin Washington'u ziyaret etmemesini diledi.

Reuters'a göre Ürdün Kralı 2. Abdullah, salı günü Beyaz Saray'da Trump'la yaptığı ve Gazze planını ele aldığı görüşme sırasında rahatsız görünüyordu.

Reuters'a konuşan iki kaynak, “Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati'nin Washington'a yaptığı son ziyaret, Trump'ın Sisi'ye baskı yapmaya çalışacağı benzer bir görüşmeden kaçınmayı amaçlıyordu. Sisi'nin ülkeyi ziyaret etmesi halinde yerinden etme planının masada olacağı açıktı” dedi.

Mısır Temsilciler Meclisi (parlamento) üyesi Mustafa Bekri, X platformundaki hesabında “Mısır, Filistin davasının tasfiye edilmesine izin vermeyecektir. Trump istediği tüm açıklamaları yapabilir, ancak Mısır dimdik ayakta kalacaktır. Ordumuz ulusal güvenliğimizi koruyacaktır ve vatan uğruna tüm senaryolara hazırdır” diye yazdı.

Bir başka paylaşımında ise ABD Başkanı’nı ‘savunmasız Filistin halkına karşı yeniden müdahalede bulunmaması’ konusunda uyardı. Bekri, “Bu müdahale tüm bölgeyi havaya uçurabilir. Vaat ettiğiniz cehennem Amerika'yı birçok krize ve sıkıntıya sürükleyebilir. Mısır yerinden edilmeyi önleyen ve yeniden inşa sürecini başlatan kapsamlı bir vizyon ortaya koyacaktır” ifadelerini kullandı.

Temsilciler Meclisi üyesi Mahmud Bedr X platformundaki hesabında yaptığı paylaşımda, “Mısır üzerindeki baskı ekonomik olacak. Çünkü Amerikalıların yardım, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve ABD hegemonyasına tabi diğer kurumlar aracılığıyla kullandığı en yaygın silah bu” dedi.

ABD Başkanı'na ve onun ‘Filistinlileri yerinden etme’ ve ‘Gazze Şeridi'ni kontrol etme’ önerilerine karşı medya ve sosyal medya kampanyaları tırmanışa geçti. Mısırlı gazeteci Lemis el-Hadidi programında ABD Başkanı’na yüklenerek onu ‘sahip olmadığı şeyleri alıp satmakla’ suçladı.

El-Hadidi X platformundaki bir başka paylaşımında şu ifadeleri kullandı: “Kanada'yı, Grönland'ı ya da Panama Kanalı'nı satın alabilirdim... Bıktık artık, yeni bir hikâyenin zamanı geldi.”

Yerel el-Mısri el-Yevm gazetesi, ‘Amerikan müteahhitliği, kazı, doldurma, yerinden etme vs.’ başlığı altında ABD Başkanı ve teklifleriyle alay eden bir karikatür yayınladı.



Dürzi liderliğinde gerilim: Suveyda’da ‘darbe girişimi’ iddiasıyla din adamları gözaltına alındı

Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)
Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)
TT

Dürzi liderliğinde gerilim: Suveyda’da ‘darbe girişimi’ iddiasıyla din adamları gözaltına alındı

Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)
Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)

Şarku’l Avsat’a konuşan Suriye’nin Suveyda şehrinden Dürzi kaynaklar, Ulusal Muhafızlar’ın yaklaşık 10 kişiye yönelik tutuklama operasyonunun, Suriyeli Dürzilerin ruhani lideri Şeyh Hikmet el-Hicri'nin politikalarına ve projelerine karşı ‘darbe’ girişiminde bulunmak amacıyla ve ‘paralel bir akım’ oluşturmaya çalıştığı suçlaması çerçevesinde gerçekleştirildiğini açıkladılar. Kaynaklar, Suveyda’da ‘çatışma’ çıkmasından endişe duyduklarını ifade ettiler.

Kimliklerinin açıklanmamasını tercih eden yerel kaynaklar, ‘Ulusal Muhafızlar’ın, şehirde gerginliğin yüksek ve güvenlik önlemlerinin yoğun olduğu bir ortamda cumartesi günü geniş çaplı bir tutuklama kampanyası başlattığını’ söylediler.

Tutuklananlar arasında din adamı Şeyh Raid el-Mutni, Asım Ebu Fahr, Gandi Ebu Fahr ve Zeydan ailesinin bazı fertleri de vardı. Kaynaklar, Zeydan ailesinin Dürzi lider Leys el-Belus’un amcaları olduğunu belirtirken, Mutni ve Ebu Fahr ailelerinin kalabalık Dürzi aileler olduklarını ve ‘bu tutuklamaların Dürzi-Dürzi iç savaşının patlak vermesine yol açabileceğinden korkulduğunu aktardılar.


Batı Şeria'daki operasyonlarına devam eden İsrail ordusu Gazze'de Gazi Hamad'ın oğlunu öldürdü

Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)
Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)
TT

Batı Şeria'daki operasyonlarına devam eden İsrail ordusu Gazze'de Gazi Hamad'ın oğlunu öldürdü

Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)
Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)

İşgalci İsrail ordusu, Tubas’tan güçlerini çekmesine rağmen dün Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde saldırılarına devam etti ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta silahlı dört unsurun öldürüldüğünü duyurdu.

Batı Şeria'nın Salfit, Beytullahim, El Halil, Nablus ve Ramallah şehirlerinde çok sayıda Filistinliyi gözaltına alan işgalci İsrail ordusu, Cenin Mülteci Kampı’nda 24 evi yıkmaya başladı. Cenin'in Barta’a beldesinde beş Filistinliden oluşan bir hücrenin üyelerini gözaltına aldığını duyuran İsrail ordusu, bu kişilerin yakında bir eylem hazırlığında olduğunu iddia etti.

İşgalci İsrail ordusu, Genel Güvenlik Servisi (Şabak) ve İsrail polisi tarafından yapılan ortak açıklamada, Yamam Özel Birimi’nin Menaşi Tugayı’ndan gelen ve Şabak'ın yönettiği güçlerin desteğiyle dün akşam Barta'a beldesinde bir operasyon düzenlediği ve ‘yakın gelecekte’ eylem hazırlığındaki bir hücrenin üyelerini tutukladığı belirtildi. Ancak eylemin niteliği veya hangi aşamada olduğu hakkında daha fazla ayrıntı verilmedi.

İşgalci İsrail ordusu geçtiğimiz hafta sonu Batı Şeria'nın kuzeyinde bir operasyon başlattı. Bu operasyon kapsamında Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tubas vilayetindeki Tamun ve el-Fara’a’da yüzlerce ‘hedefe’ baskın düzenlendi. İşgalci İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada ‘İsrail vatandaşlarına yönelik her türlü tehdidi’ önlemek ve engellemek için ‘önleyici tedbirler almaya devam edileceği’ belirtildi.

rft56y
Filistinli Yusuf Asasa ve el-Muntasir Abdullah'ın Batı Şeria'nın Cenin kentinde öldürülmeden önce İsrailli askerlerin önünde ellerini kaldırdıklarını gösteren bir video görüntüsü (AFP)

İşgalci İsrail ordusu, operasyon sırasında Arap ve uluslararası kamuoyunun kınamasına neden olan bir hareketle, soğukkanlılıkla infaz edilen Yusuf Asasa ve el-Muntasir Abdullah da dahil olmak üzere çok sayıda Filistinliyi öldürdü. Bu arada İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Sınır Polisi'nin gizli biriminin komutanını, biriminin üyeleri Cenin şehrinde Filistinli Yusuf Asasa ve el-Muntasir Abdullah'ı infaz ettikten sonra albay rütbesine terfi ettirmeye karar verdi.

Abdullah Hamad

İşgalci İsrail ordusu Batı Şeria'daki saldırılarına devam ederken dün geçtiğimiz ekim ayında varılan ateşkes anlaşması kapsamında geri çekildiği Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta silahlı dört unsuru öldürdüğünü duyurdu.

İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamaya göre bahsi geçen dört kişi bir yeraltı tünelinden çıktı.

The Times of Israel gazetesinin haberine göre öldürülenler arasında Hamas'ın Doğu Refah Taburu Komutanı ve yardımcısı da bulunuyordu.

Hamas’tan kaynaklar daha sonra, Hamas lideri ve müzakere heyetinin üyesi Gazi Hamad'ın oğlu Abdullah Hamad'ın Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta öldürüldüğünü doğruladı.

Muhammed Hamad, kardeşi Abdullah'ın Refah tünellerinde ‘etrafı sarıldığını ve İsrail askerleriyle girdiği çatışmada öldürüldüğünü söyledi.

Tünellerde mahsur kalanlar

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP'den aktardığı habere göre bu gelişmeler, Refah’taki tünellerde mahsur kalanların akıbeti konusunda müzakerelerin sürdüğünü belirten çeşitli kaynakların açıklamalarına eşlik etti.

Refah sorunu, cesetler meselesi ile birlikte ikinci aşamaya geçişi geciktiriyor.

frgt
Pazar günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus’ta bir çadırın önünde bir mülteci yemek hazırlıyor (EPA)

Katar Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Macid el-Ensari, İsrail'in iki rehinenin cesetlerinin halen Filistin topraklarında tutulduğunu bahane ederek Gazze'deki ateşkes planının ikinci aşamasına geçişi geciktirmemesi gerektiğini söyledi.

Ensari, Katar ve bölgedeki ortaklarının şu an, birinci aşamadan ikinci aşamaya geçerek Gazze Şeridi'ndeki savaş durumunu kapsamlı bir şekilde sona erdirecek sürdürülebilir bir barışa ulaşma çabasında olduğunu söyledi.

Öte yandan pazar günü Gazze Şeridi’ndeki belediyeler, İsrail'in Gazze’deki hayati tesislerin çalışması için yeterli miktarda dizel yakıtın girişini engellemesi üzerine, hızla kötüleşen yakıt krizi nedeniyle temel hizmetlerin yakında çökebileceği uyarısında bulundu.

Gazze Şeridi Belediyeler Birliği, Han Yunus Belediye Başkanı Alaa el-Bata'nın basın toplantısında okuduğu açıklamada, ateşkesin başlamasından bu yana 50 gün içinde gelen yakıtın, yolları açmak, enkazları kaldırmak ve yerinden edilmiş kişilerin hareketliliğini kolaylaştırmak amacıyla sadece beş günlük çalışma için yeterli olduğunu belirtti.

Bata, “Krizin devam etmesi, halkın hayatını tehdit ediyor” ifadelerini kullandı.


Papa Francis: Filistin devleti, İsrail ile yaşanan çatışmanın "tek" çözümüdür

Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)
Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)
TT

Papa Francis: Filistin devleti, İsrail ile yaşanan çatışmanın "tek" çözümüdür

Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)
Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)

Papa 14. Leo dün yaptığı açıklamada, İsrail ile Filistinliler arasında on yıllardır süren çatışmanın tek çözümünün bir Filistin devletinin kurulmasını içermesi gerektiğini belirterek, Vatikan'ın bu konudaki tutumunu teyit etti.

Vatikan'ın ilk Amerikalı Papa'sı Leo, Türkiye'den Lübnan'a gitmek üzere bindiği uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, "İsrail'in bu çözümü hâlâ kabul etmediğini hepimiz biliyoruz, ancak bunu tek çözüm olarak görüyoruz" dedi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığı habere göre Papa İtalyanca olarak yaptığı konuşmada, "Biz de İsrail'in dostuyuz ve iki taraf arasında arabulucu bir ses olarak, herkes için adaleti sağlayacak bir çözüme yaklaşmalarına yardımcı olmayı amaçlıyoruz" ifadelerini kullandı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, en yakın müttefiki olan ABD'nin Filistin bağımsızlığını desteklediğini belirtmesine rağmen, Filistin devletine karşı olduğunu yineledi.

Papa, sekiz dakikalık kısa basın toplantısı sırasında yaptığı açıklamada,perşembe günü başlayıp pazar gününe kadar devam eden Türkiye ziyaretine odaklandı. Papa, mayıs ayında Katolik Kilisesi lideri olarak seçilmesinden bu yana ilk yurt dışı seyahatini gerçekleştirdi.

Papa, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İsrail-Filistin ve Ukrayna-Rusya çatışmasını görüştüğünü belirterek, Türkiye'nin her iki savaşın da sona ermesinde önemli bir rol oynadığını vurguladı.

Papa Leo Türkiye ziyareti sırasında, dünyadaki olağanüstü sayıdaki kanlı çatışma nedeniyle insanlığın geleceğinin tehlikede olduğu konusunda uyarıda bulundu ve din adına işlenen şiddet eylemlerini kınadı.

Gazze'deki İsrail ordusuna eleştiri

Genellikle temkinli ve diplomatik bir dil kullanmayı tercih eden Papa Leo, bu yılın başlarında İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri harekatına yönelik eleştirilerini artırdı.

Türkiye, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olmasına rağmen, aynı zamanda dünyadaki 260 milyon Ortodoks Hristiyan'ın ruhani lideri Patrik Bartholomeos'a da ev sahipliği yapıyor.

Papa, Türkiye'yi dinsel birlikteliğin bir örneği olarak övdü. Papa Leo, yarına kadar Lübnan'ı ziyaretini sürdürecek ve ardından Roma'ya dönecek.

Papa Leo, "Farklı inançlara sahip insanlar barış içinde yaşayabilir... Sanırım bu, hepimizin dünya çapında dört gözle beklediği bir örnek" ifadelerini kullandı.