Özgürlüklerine kavuşan Filistinliler, cezaevi tişörtlerini ateşe vererek özgür hayatlarına başladılar

İsrail'in tutuklulara sırtlarına slogan yazılı tişörtler giydirmesine tepkiler sürüyor, Hamas “işgal devletinin bu suçunu” kınadı, Kızılhaç komitesi ise takas yöntemi konusunda endişelerini dile getirdi

Bir Filistinli, İsrail Cezaevi Hizmetleri’nin logosu, Davut Yıldızı ve “Asla unutmayacağız ve affetmeyeceğiz” ifadesinin yer aldığı bir tişörtü yakıyor (AFP)
Bir Filistinli, İsrail Cezaevi Hizmetleri’nin logosu, Davut Yıldızı ve “Asla unutmayacağız ve affetmeyeceğiz” ifadesinin yer aldığı bir tişörtü yakıyor (AFP)
TT

Özgürlüklerine kavuşan Filistinliler, cezaevi tişörtlerini ateşe vererek özgür hayatlarına başladılar

Bir Filistinli, İsrail Cezaevi Hizmetleri’nin logosu, Davut Yıldızı ve “Asla unutmayacağız ve affetmeyeceğiz” ifadesinin yer aldığı bir tişörtü yakıyor (AFP)
Bir Filistinli, İsrail Cezaevi Hizmetleri’nin logosu, Davut Yıldızı ve “Asla unutmayacağız ve affetmeyeceğiz” ifadesinin yer aldığı bir tişörtü yakıyor (AFP)

İsrail'in cumartesi günü Hamas ile yaptığı altıncı takas turunda serbest bırakılan yüzlerce Filistinli sevinç çığlıkları ve zılgıtlar ile karşılandı. Ancak bazılarının otobüsten iner inmez ilk yaptıkları şey, cezaevinde kendilerine giydirilen tişörtleri yakmak oldu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre onlarca tutuklunun cezaevi idaresinin kendilerine verdiği tişörtleri hemen çıkarıp birlikte ateşe verdi. Çevrelerindeki kalabalık da “canımız, kanımız sana feda olsun ey esir” diye sloganlar attı.

Farklı yaş gruplarından ve hepsi erkek olan serbest bırakılanlar, üzerinde Davut Yıldızı ve İsrail Cezaevi Hizmetleri’nin logosu bulunan ve Arapça “asla unutmayacağız, affetmeyeceğiz” yazılı beyaz tişörtler giyiyorlardı. Bu sözcükler, yanan yığının ortasında hızla küle döndüler.

Hamas ve İslami Cihat, bu sloganların yazılmasını kınadı. Hamas, “İşgal devletinin kahraman esirlerimizin sırtlarına ırkçı sloganlar yazma suçunu kınıyoruz. Bu, insan hakları yasalarının ve normlarının açık bir ihlalidir” dedi.

Diğer yandan Han Yunus'taki yıkımın ortasında, Hamas ve Filistin bayraklarıyla süslenen meydanda kurulan bir platformda, maskeli savaşçıların ortasında serbest bırakılan üç rehinenin sergilenmesi üzerine, Uluslararası Kızılhaç Komitesi de yaptığı açıklamada, “rehinelerin (Gazze'deki İsrailliler) ile İsrail'in elindeki Filistinli tutukluların serbest bırakılma biçiminden” endişe duyduğunu belirtti.

Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cebaliye beldesinden kuzenini karşılamak için Han Yunus'a gelen Abdullah el-Baraş, “İşgalcilerin serbest bırakılan tutuklulara 'Asla unutmayacağız, affetmeyeceğiz' yazılı tişörtler giydirmesi doğru mudur?” diye sordu.

37 yaşındaki genç, “Ailemizin 50'den fazla kişiyi kaybetmesinden dolayı çok üzgünüm ve İsrail cezaevlerinde binlerce tutuklu hâlâ her türlü işkenceye maruz kalıyor” dedi.

Bugün öğleden sonra İsrail’le olan Kerem Şalom Sınır Kapısından geçerek Gazze’ye varan 10 otobüs, yaklaşık 330 Filistinli tutukluyu taşıyordu ve onları derhal Avrupa Gazze Hastanesine götürdü. Tutukluların kimisi otobüsün camından başını çıkarıp el sallarken, kimisi de ağlıyordu.

Otobüslerden iner inmez onlarca genç erkek, kadın ve çocuk onlara sarılmak için yanlarına koştu, birçoğu omuzlarda taşındı.

fergrg
Gazzeliler İsrail cezaevlerinden serbest bırakılan yakınlarını karşılıyorlar (AFP)

Gazze Şeridi Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Dr. Muhammed Zakut, yapılan tıbbi muayenede, “İsrail cezaevlerinde çok sayıda tutuklunun işkence ve tıbbi ihmal nedeniyle hastalık ve ağrılar çektiğinin” görüldüğünü söyledi.

Bir Hamas yöneticisi AFP'ye yaptığı açıklamada, “Serbest bırakılan tutuklularımızdan 333'ü Han Yunus'a ulaştı” bilgisini verdi. Serbest bırakılanların büyük çoğunluğunun, “7 Ekim 2023'ten sonra İşgal Devleti tarafından tutuklananlar ile İşgal Devleti tarafından Gazze Şeridi'ne sınır dışı edilen tutuklular” olduğunu belirtti.

İsrail Cezaevi İdaresi, birkaç İsrail cezaevinden Batı Şeria'nın Ramallah şehri yakınlarındaki Ofer Cezaevi ile Gazze'ye en yakın Negev'deki Ketziot Cezaevi’ne nakledilen 369 Filistinlinin serbest bırakıldığını bildirdi.

Hamas, yaptığı açıklamada, “Kahraman tutsaklarımızın özgürlüğü kucaklayışına tanık olduğumuz bu anlar, Kudüs'e doğru uzun yürüyüşümüzde yeni bir adımdır” dedi.

“Tutsakların serbest bırakılması meselesi halkımızın ve kahraman direnişimizin en önemli öncelikleri arasında yer almaya devam edecek ve zafer ancak tümünün kurtarılması ile tamamlanacak” diye ekledi.

Hamas, bu sabah üç İsrailli rehineyi serbest bıraktı ve onları İsrail’e götüren Kızılhaç'a teslim etti.

Hamas, yaptığı açıklamada Washington'a, İsrail'i ateşkes anlaşmasını uygulamaya zorlaması çağrısında bulundu.

Cezaevinden başka bir cezaevine

Bugün serbest bırakılan ve kuzeydeki Cebaliye Mülteci Kampında yaşayan 61 yaşındaki İbrahim, “Acılar yaşadığımız cezaevinden çıkıp, dünyanın en büyük cezaevi olan Gazze'ye girdik” dedi.

Adını söylemek istemeyen bir adam ise “Keşke tüm bu yıkımı ve tahribatı görmeseydim. Beni neden dokuz ay boyunca alıkoyduklarını hâlâ bilmiyorum. Onlar barış yanlısı bile olsa her Filistinliyi, her Arabı terörist olarak görüyorlar” diye ekledi.

Han Yunus sakinlerinden olan Hamdi el-Kahveci, serbest bırakıldığı için mutlu olduğunu dile getirdi ve “İsrail cezaevleri boşalmadan, Gazze'deki işgal sona ermeden ve barış sağlanmadan sevincimiz eksik kalacaktır” dedi.

Kahvaci'nin yanında duran Abd Ebu Ziyara, yaşadıklarını “sevinç ve zafer anları, üzüntü ve acının birbirine karıştığı duygular” olarak tanımladı. Ardından da “Gurur duyuyorum, Hamas'a teşekkür ediyorum” dedi.

El-Şati Kampında yaşayan Muhammed Talip, bir yıldan fazla bir süre önce ailesiyle birlikte iltica ettiği Han Yunus'taki Kızılay Hastanesi'nde bir çadırda bulunduğu sırada tutuklandığını söyledi. “İsrail güçleri hastaneye baskın düzenledi ve benimle birlikte yüzlerce kişiyi tutukladı” dedi.

Ancak savaşta oğlunu kaybeden ve evi yıkılan adam, “Serbest bırakıldığım için mutluyum” dedi.

Gazze'deki Şati Mülteci Kampında sığındığı bir okulda yaklaşık bir yıl önce tutuklanıp şimdi serbest bırakılan kuzeni Luay'ı karşılamak için Avrupa Hastanesi'nin bahçesinde bekleyen Tarık Heniyye, “Üzgünüm, ailemiz 21'den fazla kişiyi kaybetti, bunların arasında Temmuz 2024'te Tahran'da İsrail’in suikast düzenlediği eski Hamas lideri Şeyh İsmail Heniyye de var” diye konuştu.

22 yaşındaki genç, “Serbest bırakılan tutuklulardan, işgalcilerin kendilerine uyguladığı işkence ve aşağılamaların hikayelerini duyuyoruz” dedi ve “rehine takası dışında Filistinli tutukluların serbest bırakılmasının bir yolu yok” diye ekledi.



"Gazze'nin Geleceği" Hamas ile Arap Birliği arasında tartışma yarattı

srail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları sırasında Nuseyrat ve Bureyc mülteci kamplarında yaşayanların tahliyesi (AP)
srail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları sırasında Nuseyrat ve Bureyc mülteci kamplarında yaşayanların tahliyesi (AP)
TT

"Gazze'nin Geleceği" Hamas ile Arap Birliği arasında tartışma yarattı

srail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları sırasında Nuseyrat ve Bureyc mülteci kamplarında yaşayanların tahliyesi (AP)
srail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları sırasında Nuseyrat ve Bureyc mülteci kamplarında yaşayanların tahliyesi (AP)

Savaşın bitmesinin ertesi günü hakkında Arap Birliği ile Hamas arasında Gazze Şeridi'nin geleceğine ilişkin bir anlaşmazlık patlak verdi. “Birlik’ten üst düzey bir yetkili ’Filistin halkının çıkarının (Hamas'ın) Şerit'teki sahneyi terk etmesini gerektirdiğini” düşünürken, hareket bunu şiddetle reddetti; iki eski diplomat ise Şarku’l Avsat'a “bunun ifadelerin ve açıklamaların yorumlanmasına ilişkin bir anlaşmazlık olduğunu ve Arap pozisyonunu ya da Gazze'nin geleceğine ilişkin devam eden müzakereleri etkileyecek şekilde genişlemeyeceğini” vurguladı.

Birkaç gün önce Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Büyükelçi Hüsam Zeki, Mısır'da yerel bir televizyon kanalında “Filistin'in çıkarları (Hamas'ın) sahneyi terk etmesini gerektiriyor” dedi.

Ancak Hamas sözcüsü Hazım Kasım dün bir açıklama yaparak, hareketin Zeki'nin açıklamalarına “şaşırdığını” söyledi ve “(Hamas) Gazze Şeridi'nin yönetimine ilişkin siyasi ve idari yaklaşımların formüle edilmesinde, özellikle Mısır'daki kardeşlerimizle yapılan çok sayıda diyalogda, ulusal uzlaşı hükümeti kurulmasının kabul edilmesi ve Mısır'ın (Toplumsal Destek Komitesi) önerisinin tamamen kabul edilmesi de dâhil olmak üzere azami esneklik göstermiştir” dedi.

Hamas sözcüsü, “hareketin, ulusal uzlaşı çerçevesinde ve işgal ya da ABD'nin her türlü müdahalesinden uzak bir şekilde, savaştan sonra Gazze Şeridi'ndeki durumla ilgili tüm kararlarının merkezine Filistin halkının üstün çıkarlarını koymaya devam edeceğini” vurguladı.

Arap Birliği'ni, “bu tutumu desteklemeye ve Arap ulusal güvenlik sistemini tehdit edecek herhangi bir projenin geçmesine izin vermemeye” çağırdı.

 Filistinli bir kadının, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el Balah'ta İsrail baskını sırasında akrabalarından birinin öldürülmesine tepkisi (Reuters)Filistinli bir kadının, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el Balah'ta İsrail baskını sırasında akrabalarından birinin öldürülmesine tepkisi (Reuters)

“Şarku’l Avsat” dün Arap Birliği ve Hamas'tan resmi yorum istedi, ancak yanıt alamadı.

Mısır'ın eski Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Moataz Ahmedin, “Hamas'ın tepkisinin doğal olduğunu ve savaştan sonra Gazze'de yönetime tutunmayacağını, direniş hakkından vazgeçmeyeceğini defalarca ifade eden tutumuyla tutarlı olduğunu” söyledi ve “yönetime katılmamanın Gazze'yi terk etmek anlamına gelmediğini” ifade etti.

Ahmedin, Hamas'ın “Hüsam Zeki'nin açıklamasını Arap Birliği'nin İsrail-Amerikan planına ve talebine, yani hareketi ortadan kaldırmaya ve Gazze'deki varlığına son vermeye yönelik bir yanıt olarak anlamış olabileceğini” belirtti.

Ahmedin, “Donald Trump'ın gelişinden önce ateşkese varılan Arap ve hatta Amerikan önerisinin Hamas'ın Gazze'den çıkarılmasına atıfta bulunmadığını, sadece Gazze Şeridi'nde bir rolü olmamasından bahsettiğini, şimdi ise İsrail'in bunu değiştirmek istediğini ve Hamas'ın ortadan kaldırılmasını ve Gazze'deki varlığına son verilmesini talep ettiğini” vurguladı.

İsrail, ABD ve Avrupalı taraflar Hamas'ın Gazze Şeridi'nde gelecekte bir rolü olmayacağı konusunda ısrar ederken, Arap tarafların da desteklediği ateşkes anlaşması, İsrail ve ABD'nin sürekli uymama ya da uygulamama tehditleriyle karşı karşıya, bu da arabuluculara ateşkesin kalıcılığını destekleme konusunda çifte sorumluluk yüklüyor.

Daha önce Gazze'deki ateşkes müzakereleri hakkında bilgi sahibi olan Mısırlı bir kaynak, Kahire Haber Kanalı'na yaptığı açıklamada, “(Hamas'ın) üç aşamalı ateşkes anlaşmasına bağlılığını ve bir sonraki aşamada Şerit'in yönetimine katılmayacağını teyit ettiğini” belirterek, “Şerit'in rahatlatılması ve yeniden inşası sürecini denetleyecek geçici bir komite oluşturmak için Mısır’ın yoğun temasları olduğunu” bildirdi.

​​​​​​​Filistinliler, İsrail'in Gazze Şeridi'nin merkezinde yerlerinden edilmiş insanlara yönelik bir sığınağa hava saldırısı düzenlediği alanda yaralı bir adamı taşıyor (Reuters)Filistinliler, İsrail'in Gazze Şeridi'nin merkezinde yerlerinden edilmiş insanlara yönelik bir sığınağa hava saldırısı düzenlediği alanda yaralı bir adamı taşıyor (Reuters)

Hamas sözcüsü Abdüllatif el-Kanu daha önce Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, hareketin Mısır ve Katar'daki arabuluculara Gazze Şeridi'nin yönetimine katılmadan herhangi bir öneriyi kabul etmeyeceğini söylediğini doğruladı.

Bu arada Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi Büyükelçi Rakha Ahmed Hassan, “Hüsam Zeki'nin açıklaması talihsiz, çünkü Hamas'ın Gazze'den çıkması konusunda ortak bir Arap pozisyonu yok ve ortak pozisyon Hamas'ın yönetime katılmaması gerektiği yönünde” dedi.

Ahmed Hassan, “Herkes, bir buçuk yıldan uzun süredir mücadele eden bir harekete ‘Gazze'den derhal çıkın’ demenin ne mantıklı ne de gerçekçi olduğunu anlıyor: Bu nedenle Mısır, grupların onayı ile onların katılımı olmadan oluşturulan Toplumsal Destek Komitesi önerisini sundu” dedi. İsrail'in talep ettiği şeyin Hamas'ın Gazze'den çıkması olduğunu ve bunu ateşkes anlaşmasının uygulanmasını engellemek için bir bahane olarak kullandığını vurgulayan Hasan, “Hamas'ın sahneden çekilmesi, grupların hiçbir rolünün olmadığı birleşik bir Filistin devletinin kurulmasıyla kolaylıkla sağlanabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Hassan, Hamas'ın tepkisinin “ateşkes anlaşmasında yer almayan bir konuyla ilgili olduğu için doğal olduğunu” vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu, ateşkesin uygulanmasına yönelik müzakereleri genişletmeyecek ya da etkilemeyecek bir Arap anlaşmazlığıdır.”