UNRWA: İsrailli yetkililer 3 UNRWA okulunu kapatmak için içeri girmeye çalıştı

İsrail, UNRWA çalışanlarını Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısına katılmakla suçladı (AFP)
İsrail, UNRWA çalışanlarını Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısına katılmakla suçladı (AFP)
TT

UNRWA: İsrailli yetkililer 3 UNRWA okulunu kapatmak için içeri girmeye çalıştı

İsrail, UNRWA çalışanlarını Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısına katılmakla suçladı (AFP)
İsrail, UNRWA çalışanlarını Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısına katılmakla suçladı (AFP)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) Batı Şeria İşleri Direktörü Roland Frederick, İsrailli yetkililerin dün Doğu Kudüs'teki üç UNRWA okulunu kapatmak ve boşaltmak amacıyla okula girmeye çalıştıklarını, ancak başarısız olduklarını açıkladı.

Friedrich X hesabından yaptığı açıklamada, “BM'ye ait tüm tesisler, İsrail'in saygı göstermekle yükümlü olduğu uluslararası hukuk kapsamında her türlü ihlalden muaftır” ifadelerini kullandı.

Geçtiğimiz ekim ayında Knesset tarafından kabul edilen ve UNRWA'nın İsrail ve Doğu Kudüs'teki çalışmalarını ocak ayı sonlarından itibaren yasaklayan bir yasaya atıfta bulunan Frederick, “Bu ihlaller, İsrail parlamentosu Knesset'in UNRWA'nın Doğu Kudüs'teki varlığına son vermeyi amaçlayan yasası çerçevesinde gerçekleşiyor” diye yazdı.

İsrail tarafından onaylanan yasa, UNRWA'nın Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ndeki çalışmalarını doğrudan yasaklamasa da, faaliyet gösterme kabiliyetini ciddi şekilde etkileyeceği kesin.

İsrail, UNRWA çalışanlarını Hamas'ın 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail'e düzenlediği saldırıya katılmakla suçluyor. Bu yüzden BM, saldırıya katılmış olabileceğinden şüphelenilen dokuz çalışanın işine son verdi.

UNRWA Batı Şeria İşleri Direktörü Frederick, sözlerine şöyle devam etti:

“Bugün UNRWA, işgal altındaki Doğu Kudüs'te sunduğu hizmetlere yönelik tehditler karşısında sağlam bir duruş sergiliyor. UNRWA, Filistinli mültecilerin yanında kalmaya ve onlara eğitim de dâhil olmak üzere temel hizmetleri sağlamaya kararlı.”



Sadr, Irak seçimleri öncesinde siyasi meydan okumaları gündeme getirdi

 Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)
Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)
TT

Sadr, Irak seçimleri öncesinde siyasi meydan okumaları gündeme getirdi

 Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)
Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr'ın, bu yılın sonunda yapılması planlanan parlamento seçimleri yaklaşırken destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırma kararı, bölünmüş Şii evinde depreme neden oldu. Sadr'ın kararı hareketin seçim yarışına katılımını teyit etmese de özellikle Selahaddin ve Ninova gibi karışık bölgelerde diğer blokları hesaplarını gözden geçirmeye sevk etti.

Bir destekçisinin kayıtların güncellenmesinin amacına ilişkin sorusuna cevaben Sadr, nihai katılım kararından bağımsız olarak bu hamlenin ‘demokratik bir gereklilik’ olduğunu söyledi. Ancak kararın ardından yaşanan kitlesel hareketlilik -milyonlarca destekçisinin verilerini güncellemeye gitmesi- Sadr'ın gerçek niyeti hakkında soru işaretleri yarattı. Bu hamle bir yandan tabanının tepkisini ölçerken, diğer yandan da 2022'de siyasi süreçten çekilmesinin ardından parlamentoya olası bir dönüşün göstergesi olabilir.

Şii evi popülerlik sınavıyla karşı karşıya

Sadr'ın destekçilerini harekete geçirmesi, Kanun Devleti Koalisyonu (Nuri el-Maliki), Hikmet Hareketi (Ammar el-Hekim), Asaib Ehli’l Hak (Kays el-Hazali) ve Bedir Örgütü (Hadi el-Amiri) gibi en önemli rakip blokları içeren Şii Koordinasyon Çerçevesi’ne doğrudan bir meydan okuma teşkil ediyor. İronik olan şu ki, görünürdeki ittifaklarına rağmen bu güçler ciddi iç bölünmelerden mustarip ve bu da onları Sadr'ın orta ve güney Irak'taki ve hatta karma bölgelerdeki popülaritesine karşı seçmen kaybetmeye açık hale getiriyor.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani ise Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin bir parçası olmasına rağmen, birçok siyasi gözlemcinin gözünde bu güçler tarafından en çok zorlanan siyasi taraf.

Karşılıklı korkular

İsminin açıklanmasını istemeyen Iraklı bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat'a Sadr'ın kararının iki açıdan tehlikeli olduğunu söyledi. Birincisi, Sadr Hareketi (geçmişte olduğu gibi) parlamentoda çoğunluğu kazanırsa, Koordinasyon Çerçevesi hükümetinin kuruluşunda yer almamasına rağmen ekonomik kriz, dolar krizi ve maaşlar gibi başarısızlıklarının sorumluluğunu üstlenme baskısıyla karşı karşıya kalacak.

 Mukteda es-Sadr'ın destekçileri geçen yıl nisan ayında Bağdat'ın Sadr Şehri’nde düzenlenen bir protesto sırasında (AP)Mukteda es-Sadr'ın destekçileri geçen yıl nisan ayında Bağdat'ın Sadr Şehri’nde düzenlenen bir protesto sırasında (AP)

Kaynak, “İkinci açı ise hükümetin nasıl kurulacağı; mevcut Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani müttefiklerinin başarısızlıklarından sorumlu tutulmasa bile, Sadr ve Sudani arasında gelecekte kurulacak herhangi bir ittifak, özellikle Sadr'ın karşı çıktığı ABD ile ilişkiler konusundaki vizyon farklılıkları nedeniyle sekteye uğrayabilir” dedi. Bu hamlenin yankıları Şii bileşenle sınırlı kalmayıp Sadr'ın nüfuzunun arttığı karma bölgelerdeki güç dengesinin değişmesinden korkan Sünni arenaya da uzanıyor. Gözlemcilere göre, görünürde Şii Koordinasyon Çerçevesi'ne bağlı olmasına rağmen çatışmalardan ‘en çok etkilenen taraf’ olan Sudani'nin akıbeti de merak konusu.

Kayıtların güncellenmesi Sadr'ın mutlaka seçimlere gireceği anlamına gelmese de bu hamle popüler zemini test etmek ve muhaliflerin kafasını karıştırmak için önleyici bir oyunu ortaya koyuyor. Bazı analizler Sadr'ın parlamentoya dönmesini desteklese de yönetimin sonuçlarına katlanmaya istekli olup olmadığı ve Şii evindeki bölünmelerin üstesinden gelme kabiliyetine ilişkin sorular tüm senaryolara açık olmaya devam ediyor.