İlham Ahmed: Suriye halkını oluşturan unsurların haklarını garanti altına almanın zamanı geldi

Ahmed, eş-Şara'nın Kürt yoğunlukta bulunduğu Afrin ziyaretini memnuniyetle karşıladı

SDG, Demokratik Suriye Meclisi ve Özerk Yönetim (Orta Doğu) liderleri arasında üçlü toplantı
SDG, Demokratik Suriye Meclisi ve Özerk Yönetim (Orta Doğu) liderleri arasında üçlü toplantı
TT

İlham Ahmed: Suriye halkını oluşturan unsurların haklarını garanti altına almanın zamanı geldi

SDG, Demokratik Suriye Meclisi ve Özerk Yönetim (Orta Doğu) liderleri arasında üçlü toplantı
SDG, Demokratik Suriye Meclisi ve Özerk Yönetim (Orta Doğu) liderleri arasında üçlü toplantı

Özerk Yönetim Dış İlişkiler Başkanı İlham Ahmed, Kürtlerin Suriye dokusunun ayrılmaz bir parçası olduğunu ve birçok fedakârlıkta bulunduklarını söyledi. Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, tüm Suriyelilerin ulusal diyaloğa dâhil edilmesi konusunun “reform için kapsamlı bir temel oluşturmak ve askeri çatışmalardan ve coğrafi bölünmelerden uzak, sürdürülebilir siyasi çözümler için bir zemin yaratmak” konusunda “gerekli ve kaçınılmaz” olduğunu belirtti.

İlham Ahmed'in açıklamaları, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) liderliğinin pazartesi akşamı, Suriye'nin kuzeydoğusunu Şam'a yaklaştıracak kayda değer bir gelişme olarak, askeri ve güvenlik kurumlarının Suriye ordusunun yapısına girmeye hazırlanırken, Özerk Yönetim'in güvenlik kurumlarıyla birleşeceğini duyurması sonrasında geldi.

SDG liderliği, siyasi kanadı Suriye Demokratik Konseyi (SDK) ve Özerk Yönetim arasında yapılan üçlü toplantıda, Suriye yönetimiyle ciddi müzakerelere girilmesi ve ülkenin geleceğine ilişkin vizyonları, ulusal konulardaki tutumları, grupların feshedilmesi, ordunun birleştirilmesi ve devlet kurumlarının etkinleştirilmesi konularında bir yol haritası belirlendi.

Şam'a gidecek heyete başkanlık edecek olan İlham Ahmed, Suriye yönetimi ile SDG arasında barış ve istikrarın sağlanmasının “ancak tüm tarafların siyasi çözümlere bağlılığı, yerinden edilen herkesin evlerine ve mülklerine geri dönmesinin sağlanması ve hukukun üstünlüğü ile insan haklarına saygı gösterilmesiyle mümkün olacağını” ifade etti.

İlham Ahmed, bu hedefe ulaşmak için tüm yerel ortaklar, demokratik güçler ve uluslararası müttefikleriyle birlikte çalışma sözü vererek, “evsiz çocuğun, vatansız ailenin kalmayacağı güvenli ve adil bir geleceğin inşasında tüm mezheplerden Suriye halkının çıkarlarına hizmet edeceklerini” ifade etti.

Üçlü toplantı, SDG'nin askeri ve güvenlik kurumları ile Özerk Yönetim'in güvenlik kurumlarının Suriye ordusunun yapısına entegre edilmesine, Suriye devletinin kuzeydoğu Suriye'deki sivil ve hizmet kurumlarının yeniden etkinleştirilmesi ile ulusal egemenlik ve istikrarı güçlendirecek bir adım olarak Suriyeli olmayan yabancı savaşçıların SDG saflarından ve kontrol alanlarından çekilmesine yol açtı.

Kürtlerin geçtiğimiz yıllarda Suriye halkını ve birliğini korumak için pek çok fedakârlıkta bulunduğunu vurgulayan İlham, “daha fazlasını yapmaya hazır olduğumuzdan, başta Kürt halkı olmak üzere Suriye halkının tüm bileşenlerinin haklarını garanti altına alma zamanı gelmiştir” ifadelerini kullandı. Suriyeliler arasında özgürlük, haysiyet, vatandaşlık ve adalet değerlerini içeren şeffaf diyalogların önemine değinen Ahmed, “ayrımcılık ya da dışlama olmaksızın tüm Suriye halkının isteklerini yansıtan bir anayasa yazmalıyız” çağrısında bulundu.

Özerk Yönetim Dış İlişkiler Başkanı'na göre üçlü toplantının sonuçları, bu taraflar için bir iç vizyon ve Suriye hükümetiyle gerçek müzakerelerin başlatılması ve her iki tarafın üzerinde mutabık kaldığı mekanizmalara göre uygulanması için bir temel teşkil etmektedir.

İlham Ahmet sözlerini şöyle sürdürdü: “SDG, MASAD Konseyi ve Özerk Yönetim diyalog kültürünü teşvik etmeye çalışmış ve yıllar boyunca herkesin haklarını garanti altına alan ve tüm bileşenlerin katılımını sağlayan siyasi çözümler bulmak amacıyla, Suriyeliler arasında birçok iç ve dış konferans ve istişare oturumu düzenlemiştir.”

SDG güçleri, ABD liderliğindeki uluslararası koalisyonun desteğiyle ve ondan silah alarak ülke topraklarının yaklaşık yüzde 25'ini kontrol ediyor. Dört vilayetteki sivil otoriteyi yönetiyorlar: Haseke'nin tamamı, Rakka'nın merkezi, kırsal kesimin bir kısmı, Deyrizor'un kuzey ve doğu kırsalı, Halep'in doğu kırsalındaki Ayn el-Arab (Kobani) şehri, Halep içindeki Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahalleleri ile bazı kısımlar. Aynı bölgedeki Hafsa ve Deyr Hafir şehirlerinin bir kısmını kontrol ediyor.

wedfrgt
Cumhurbaşkanı eş-Şara cumartesi günü Afrin bölgesi ve kırsalının ileri gelenleriyle bir araya geldi (SANA)

İlham Ahmed, Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara'nın bu ayın 16'sında Halep'in kuzey kırsalında Kürtlerin çoğunlukta olduğu Afrin kentine yaptığı ziyareti, yerinden edilmiş kişilerin güvenli ve gönüllü bir şekilde geri dönme güvenini güçlendirmeye yönelik olumlu bir adım olarak değerlendirdi.

Şara, “Bölgelerinden zorla göç ettirilen Afrin'deki halkımız onurlu ve güvenli bir dönüşü hak ediyor, ayrıca bu ziyaret tüm mültecilerin ve yerinden edilmiş kişilerin dönüşü için pratik yollar açmak ve bir plan geliştirmek açısından da önem taşıyor” dedi.

Bu bölgenin ihtiyaç duyduğu toplumsal uzlaşı ve istikrarın sağlanması gerektiğini vurgulayan Ahmed, “Suriye şehirlerinin sakinleri, zorla yerinden edilme ve sistematik şiddetin en sert biçimlerine maruz kaldılar” ifadelerini kullandı.



Sudan'ın kuzeyinde altın madeninde çökme: 11 ölü

Sudan'ın altın üretiminin büyük kısmı geleneksel madencilikten sağlanıyor (Reuters)
Sudan'ın altın üretiminin büyük kısmı geleneksel madencilikten sağlanıyor (Reuters)
TT

Sudan'ın kuzeyinde altın madeninde çökme: 11 ölü

Sudan'ın altın üretiminin büyük kısmı geleneksel madencilikten sağlanıyor (Reuters)
Sudan'ın altın üretiminin büyük kısmı geleneksel madencilikten sağlanıyor (Reuters)

Sudan'ın kuzeydoğusunda geleneksel altın madenlerinden birinin kısmen çökmesi sonucu 11 kişi öldü, 7 kişi yaralandı. Resmi açıklama, dün Sudan Maden Kaynakları Limited Şirketi tarafından yapıldı.

2023 yılında Sudan ordusu ile “Hızlı Destek Kuvvetleri” (HDK) arasında savaşın patlak vermesinden bu yana, resmi kaynaklar ve uzmanlara göre, her iki taraf da altın gelirlerine giderek daha fazla bağımlı hale geldi.

Madencilik sektörünün çoğu Sudan'ın çeşitli bölgelerinde yaygın olarak görülmekte, sektöründeki kaynakların tahminlerine göre savaş öncesinde bu sektörde en az 2 milyon kişi çalışıyordu.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığı habere göre iki yılı aşkın süredir ülkeyi kasıp kavuran savaş nedeniyle milyonlarca insan birçok bölgede açlığın eşiğine gelmiş durumda. Bu nedenle geleneksel madencilik, zorlu yaşam koşullarında yaşayan çok sayıda insan için cazip bir alan.

Şirket, yaptığı açıklamada, madenin faaliyetlerini daha önce durdurduğunu ve “hayati tehlike arz ettiği için maden içinde faaliyetlerin sürdürülmemesi konusunda uyarıda bulunduğunu” belirterek, “faaliyetlerinin durdurulduğu yerlerde çalışılmaması konusunda uyarısını” yineledi.

Açıklamada, çöküntünün Sudan'ın kuzeydoğusundaki Huveyd çöl bölgesindeki Karş el-Fil madeninde meydana geldiği belirtildi, ancak kazanın zamanı belirtilmedi.

Sudan, Afrika kıtasının en büyük altın üreticilerinden biridir. Hükümetin şubat ayında yaptığı açıklamaya göre, 2024 yılında altın üretimi 41,8 tondan 64 tona çıkarak rekor kırdı.

Sudan'ın savaşın ekonomisini ve altyapısını tahrip ettiği ülkesinin hazinesine geçen yıl 1,57 milyar dolar gelir sağlayan altın ihracatı, Sudan Maden Kaynakları Şirketi'ne göre üretimin yaklaşık yarısı, kara sınırlarından kaçak olarak ülke dışına çıkarılmaktadır.