Sadr, Irak seçimleri öncesinde siyasi meydan okumaları gündeme getirdi

Seçmenleri harekete geçirmenin yansımaları üzerine bir okuma

 Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)
Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)
TT

Sadr, Irak seçimleri öncesinde siyasi meydan okumaları gündeme getirdi

 Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)
Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr'ın, bu yılın sonunda yapılması planlanan parlamento seçimleri yaklaşırken destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırma kararı, bölünmüş Şii evinde depreme neden oldu. Sadr'ın kararı hareketin seçim yarışına katılımını teyit etmese de özellikle Selahaddin ve Ninova gibi karışık bölgelerde diğer blokları hesaplarını gözden geçirmeye sevk etti.

Bir destekçisinin kayıtların güncellenmesinin amacına ilişkin sorusuna cevaben Sadr, nihai katılım kararından bağımsız olarak bu hamlenin ‘demokratik bir gereklilik’ olduğunu söyledi. Ancak kararın ardından yaşanan kitlesel hareketlilik -milyonlarca destekçisinin verilerini güncellemeye gitmesi- Sadr'ın gerçek niyeti hakkında soru işaretleri yarattı. Bu hamle bir yandan tabanının tepkisini ölçerken, diğer yandan da 2022'de siyasi süreçten çekilmesinin ardından parlamentoya olası bir dönüşün göstergesi olabilir.

Şii evi popülerlik sınavıyla karşı karşıya

Sadr'ın destekçilerini harekete geçirmesi, Kanun Devleti Koalisyonu (Nuri el-Maliki), Hikmet Hareketi (Ammar el-Hekim), Asaib Ehli’l Hak (Kays el-Hazali) ve Bedir Örgütü (Hadi el-Amiri) gibi en önemli rakip blokları içeren Şii Koordinasyon Çerçevesi’ne doğrudan bir meydan okuma teşkil ediyor. İronik olan şu ki, görünürdeki ittifaklarına rağmen bu güçler ciddi iç bölünmelerden mustarip ve bu da onları Sadr'ın orta ve güney Irak'taki ve hatta karma bölgelerdeki popülaritesine karşı seçmen kaybetmeye açık hale getiriyor.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani ise Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin bir parçası olmasına rağmen, birçok siyasi gözlemcinin gözünde bu güçler tarafından en çok zorlanan siyasi taraf.

Karşılıklı korkular

İsminin açıklanmasını istemeyen Iraklı bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat'a Sadr'ın kararının iki açıdan tehlikeli olduğunu söyledi. Birincisi, Sadr Hareketi (geçmişte olduğu gibi) parlamentoda çoğunluğu kazanırsa, Koordinasyon Çerçevesi hükümetinin kuruluşunda yer almamasına rağmen ekonomik kriz, dolar krizi ve maaşlar gibi başarısızlıklarının sorumluluğunu üstlenme baskısıyla karşı karşıya kalacak.

 Mukteda es-Sadr'ın destekçileri geçen yıl nisan ayında Bağdat'ın Sadr Şehri’nde düzenlenen bir protesto sırasında (AP)Mukteda es-Sadr'ın destekçileri geçen yıl nisan ayında Bağdat'ın Sadr Şehri’nde düzenlenen bir protesto sırasında (AP)

Kaynak, “İkinci açı ise hükümetin nasıl kurulacağı; mevcut Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani müttefiklerinin başarısızlıklarından sorumlu tutulmasa bile, Sadr ve Sudani arasında gelecekte kurulacak herhangi bir ittifak, özellikle Sadr'ın karşı çıktığı ABD ile ilişkiler konusundaki vizyon farklılıkları nedeniyle sekteye uğrayabilir” dedi. Bu hamlenin yankıları Şii bileşenle sınırlı kalmayıp Sadr'ın nüfuzunun arttığı karma bölgelerdeki güç dengesinin değişmesinden korkan Sünni arenaya da uzanıyor. Gözlemcilere göre, görünürde Şii Koordinasyon Çerçevesi'ne bağlı olmasına rağmen çatışmalardan ‘en çok etkilenen taraf’ olan Sudani'nin akıbeti de merak konusu.

Kayıtların güncellenmesi Sadr'ın mutlaka seçimlere gireceği anlamına gelmese de bu hamle popüler zemini test etmek ve muhaliflerin kafasını karıştırmak için önleyici bir oyunu ortaya koyuyor. Bazı analizler Sadr'ın parlamentoya dönmesini desteklese de yönetimin sonuçlarına katlanmaya istekli olup olmadığı ve Şii evindeki bölünmelerin üstesinden gelme kabiliyetine ilişkin sorular tüm senaryolara açık olmaya devam ediyor.



Ebu Gayt: Arap bölgesi "modern tarihinin belki de en tehlikeli" anını yaşıyor

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında yürüyen insanlar (Reuters)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında yürüyen insanlar (Reuters)
TT

Ebu Gayt: Arap bölgesi "modern tarihinin belki de en tehlikeli" anını yaşıyor

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında yürüyen insanlar (Reuters)
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında yürüyen insanlar (Reuters)

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt bugün yaptığı açıklamada, "Gazze'deki İsrail işgalinin" eşi benzeri görülmemiş bir şey olduğu konusunda uyardı.

Ebu Gayt, Arap Parlamentosu'nun Yedinci Konferansı öncesinde yaptığı açıklamada, "İsrail'in baskı ve suçtaki ısrarının" gelecekte bir arada yaşama olasılığını baltaladığını ve bölgede barış ve istikrarın temellerine zarar verdiğini belirtti.

Filistinlilerin topraklarından sürülmesinin, yasadışı ve gerçek dışı olması da dâhil olmak üzere birçok nedenden ötürü kabul edilemez olduğunu vurgulayan Gayt, Filistin davasının Gazze halkının yerinden edilmesi ve Batı Şeria ile Kudüs'teki Filistin topraklarının yutulması yoluyla bir tasfiye planına tabi tutulduğunu vurguladı.

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu GaytArap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt

Ebu Gayt, Arap bölgesinin içinde bulunduğu durumu “modern tarihin belki de en tehlikeli dönemi” olarak nitelendirdi.

Bölgede kapsamlı bir barışa ulaşmanın tek yolu olarak iki devletli çözüme bağlılığı vurgulayan Ebu Gayt,  4 Haziran 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulmadan hiçbir tarafın barış ya da güvenliğe ulaşamayacağını kaydetti.