Arap ülkeleri Suriye'nin istikrarını desteklediklerini teyit ederek Suriye güçlerinin hedef alınmasını reddettihttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5119677-arap-%C3%BClkeleri-suriyenin-istikrar%C4%B1n%C4%B1-desteklediklerini-teyit-ederek-suriye
Arap ülkeleri Suriye'nin istikrarını desteklediklerini teyit ederek Suriye güçlerinin hedef alınmasını reddetti
Suriye ordu güçleri devrik Beşşar Esed'e bağlı unsurlarla savaşmak üzere ağır silahlarla Lazkiye kırsalındaki köylere ve sahil şeridine doğru ilerliyor, (7 Mart 2025) (DPA)
Arap ülkeleri Suriye'nin istikrarını desteklediklerini teyit ederek Suriye güçlerinin hedef alınmasını reddetti
Suriye ordu güçleri devrik Beşşar Esed'e bağlı unsurlarla savaşmak üzere ağır silahlarla Lazkiye kırsalındaki köylere ve sahil şeridine doğru ilerliyor, (7 Mart 2025) (DPA)
Arap ülkeleri, Suriye hükümetinin Suriye'de güvenlik ve istikrarı koruma çabalarını desteklediklerini teyit ederek Suriye halkının güvenlik, emniyet ve istikrarını etkileyecek her türlü adımı reddettiklerini açıkladılar.
Şarku’l Avsat’ın Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nden (SOHR) aktardığına göre Suriye'nin kıyı bölgelerinde güvenlik güçleri ile eski Suriye rejimi kalıntıları arasındaki çatışmaların başlamasından bu yana 162'si sivil olmak üzere 237 kişi öldü.
Suudi Arabistan
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, Krallığın Suriye Arap Cumhuriyeti'nde yasadışı gruplar tarafından işlenen suçları ve güvenlik güçlerini hedef almalarını kınadığını ifade etti.
Krallık yaptığı açıklamada, güvenlik ve istikrarın sağlanması ve iç barışın korunması çabalarında Suriye hükümetine verdiği desteği teyit etti.
Mısır
Mısır, Suriye'nin Lazkiye vilayetinde meydana gelen ve çok sayıda ölü ve yaralıya yol açan çatışmalardan duyduğu endişeyi dile getirdi. Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından dün akşam yapılan açıklamada, güvenlik sorunları karşısında Suriye devletini, ulusal kurumlarını ve istikrarını desteklediğini ve Suriye halkının güvenliğini, emniyetini ve istikrarını etkileyecek her türlü hareketi reddettiğini yineledi.
Mısır, şiddetin her türlüsüyle mücadelenin önemini, Suriye'nin ulusal çıkarlarının her şeyin üstünde tutulması ve Suriye'deki bu hassas geçiş döneminin aşılması için çalışılması gerektiğini yineleyerek, Suriye halkının tüm kesimlerinin dışlanmadan katılımını ve Suriye'deki tüm toplulukların haklarını garanti altına alan kapsamlı bir geçiş dönemi siyasi sürecinin başlatılmasının önemini vurguladı.
Irak
Irak Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Irak'ın, Suriye'deki gelişmeleri ve bu gelişmelerin bölgedeki güvenlik ve istikrara olan tehlikeli yansımalarını büyük endişeyle takip ettiği belirtildi.
Bakanlık şiddetin devam etmesinin krizi daha da kötüleştireceği ve bölgedeki istikrarsızlığı derinleştireceği uyarısında bulundu.
BAE
BAE Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, Suriye güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıları kınadı ve BAE'nin Suriye'nin istikrarını ve bütün toprakları üzerindeki egemenliğini destekleme konusundaki “kararlı” tutumunu yineledi.
BAE Dışişleri Bakanlığı, Suriye halkının yanında olduğunu ve güvenlik, barış ve istikrar özlemlerini gerçekleştirmeye yönelik tüm çabaları desteklediğini vurguladı.
Suriye Sahil Olayları Ulusal Soruşturma ve Gerçekleri Araştırma Komitesi, ihlallere karışan 298 şüpheliyi tespit ettihttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5167488-suriye-sahil-olaylar%C4%B1-ulusal-soru%C5%9Fturma-ve-ger%C3%A7ekleri-ara%C5%9Ft%C4%B1rma-komitesi
Suriye Sahil Olayları Ulusal Soruşturma ve Gerçekleri Araştırma Komitesi, ihlallere karışan 298 şüpheliyi tespit etti
Suriye Sahil Olayları Ulusal Soruşturma ve Gerçekleri Araştırma Komitesi Sözcüsü Yaser el-Ferhan (Reuters)
Suriye Sahil Olayları Ulusal Soruşturma ve Gerçekleri Araştırma Komitesi bugün yaptığı açıklamada, şiddet eylemlerine karışan 298 kişinin kimliğini tespit ettiğini ve bin 426 Alevinin ölümüyle sonuçlanan ‘ağır ihlalleri’ doğruladığını belirtti.
Şarku’l Avsat’ın Suriye resmi haber ajansı SANA’dan aktardığına göre, Komite Sözcüsü Yaser el-Ferhan bugün düzenlediği basın toplantısında, komitenin öldürülen bin 426 kişinin isimlerini doğruladığını, bunlardan 90'ının kadın olduğunu, geri kalanların ise siviller ve yerleşim yerleri kuran eski askeri personel olduğunu bildirdi.
Ferhan, komitenin açık kaynaklardan, mezar kayıtlarında veya görgü tanıklarının ifadelerinde yer almadığı için doğrulamadığı ek ölü sayıları öğrendiğini söyledi. Komite ayrıca, bazıları sivil, bazıları da hükümet güçleri mensubu olan 20 kayıp kişi hakkında da bilgi aldı.
Ferhan, komitenin, dijital delillerin incelenmesi, resmi ve sivil makamlarla yapılan görüşmeler ve yazışmalar da dahil olmak üzere çeşitli yollarla faillerin tespitine odaklandığını ifade etti.
Komitenin ihlallere karıştığından şüphelenilen 298 kişinin kimliğini tespit ettiğini ifade eden Ferhan, Sahil Olayları Ulusal Soruşturma ve Gerçekleri Araştırma Komitesi’nin Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın sivillerin korunması ve yasalara uyulmasına odaklanan bir dizi tedbir ve talimatına dikkat çektiğini kaydetti.
Ferhan, “Komite, görevini yerine getirirken genel izleme, bilgi toplama ve soruşturma yöntemlerine dayandı. Bu çalışmalar, yetki alanı çerçevesinde mekânsal olarak Lazkiye, Tartus ve Hama illerinde; zamansal olarak ise mart ayı başında meydana gelen olaylar ve sonrasını kapsayacak şekilde yürütüldü. Ayrıca, olayların meydana gelmesine yol açan koşul ve etkenleri araştırmak, sivillerin maruz kaldığı ihlalleri ve kamu kurumlarına, güvenlik ve ordu mensuplarına yönelik saldırıları soruşturmak, her bir olayın sorumlularını belirlemek ve suçluluğu kanıtlananları yargıya sevk etmek de komitenin çalışma kapsamına dâhildi” ifadelerini kullandı.
Lazkiye'deki bir güvenlik görevlisi (Arşiv – Reuters)
Ferhan, komitenin Suriyelilerle doğrudan ve medya aracılığıyla şeffaf bir şekilde iletişim kurduğunu, çeşitli sivil ve toplumsal taraflarla, meslek birliklerinin temsilcileriyle, elitlerden, eşraftan ve ileri gelenlerden birçok şahsiyetle çok sayıda ve faydalı toplantılar gerçekleştirdiğini açıkladı.
Komitenin raporunu tamamladığını ve eş-Şera'ya teslim ettiğini belirten Ferhan, güney bölgesindeki olayların raporun tesliminin açıklanmasını geciktirdiğini ifade etti.
Komitenin 33 bölgeyi ziyaret ettiğini, olay yerlerini incelediğini, mezarlıkları ve çoklu defin alanlarını denetlediğini ve gözlemlerini muhtarlar, din adamları ve çok sayıda aile temsilcisinin huzurunda anlattığını belirten Ferhan, komitenin her bir kasabada onlarca şahsiyetle çeşitli toplantılar düzenlediğini de belirtti.
Ferhan, komitenin ayrı oturumlarda aile üyelerinin tanıklıklarını dinlediğini ve 452'si cinayet, 486'sı silahlı soygun, hırsızlık, ev ve dükkanların yakılması veya işkenceyle ilgili olmak üzere 938 ifade aldığını söyledi.
Ferhan, ifadelerin yazıya dökülmesinde komitenin, etkilenen Alevi toplumundan yedi uzman hukuk asistanından ve er-Rusafa'daki duruşmalara katılan kurbanların ailelerinden üç kadından yardım aldığını bildirdi.
Ferhan ayrıca, komitenin resmî kurumlardaki görevlilerden 23 brifing ve açıklama dinlediğini, tutuklanan şüphelilerin sorgulandığını ve yargıya sevk edilmeleri için gerekli tedbirleri aldığını kaydetti.
Komite, Birleşmiş Milletler’deki (BM) ilgili uluslararası taraflarla yoğun istişarelerde bulunduğunu açıkladı. Bu kapsamda, BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı, BM Uluslararası Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonu Başkanı, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi, BM Suriye Özel Temsilciliği Ofisi, İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve Uluslararası Af Örgütü ile üst düzey toplantılar gerçekleştirdi. Komite, bu toplantılarda, soruşturmalarda mümkün olan en iyi yöntem, standart ve prosedürlerin nasıl benimsenebileceğini tartıştı.
Ferhan, “Geçtiğimiz 6 Mart’ta rejim kalıntıları geniş çaplı saldırılar düzenledi. Ağır, orta ve hafif silahlarla ordu ve genel güvenlik merkezlerini, kontrol noktalarını ve devriyeleri hedef aldılar, ana yolları kestiler. Komitenin ulaştığı bilgilere göre, Lazkiye, Tartus ve Hama illerinde iç güvenlik güçleri ve orduya mensup 238 genç öldürüldü” ifadelerini kullandı.
Ferhan sözlerine şöyle devam etti: “Bunların bazıları, silahlarını bırakmalarına rağmen öldürüldü; bazıları ise yaralı halde tedavi görürken öldürüldü; diğerleri ise esirken infaz edildi. Rejim kalıntıları, ölenlerin bir kısmını toplu mezara gömdü. Ayrıca kamu yollarını ve hastaneleri hedef aldılar, altı hastaneyi hizmet dışı bıraktılar ve komitenin kaydını tutamadığı bazı Sünni sivilleri öldürdüler.”
Kurbanların ailelerinden, bölge halkından ve kamu çalışanlarından alınan ifadeler, gözaltındaki kişilerin sorgu tutanakları, dijital kanıtların incelenmesi ve diğer delil ve bulgular doğrultusunda komite, yasa dışı silahlı isyancı gruplara (rejim kalıntıları) katıldığı düşünülen 265 potansiyel şüphelinin ismine ulaştı. Bu kişilerin ağır suçlar ve ciddi insan hakları ihlallerine karıştığına dair makul gerekçelerin bulunduğu belirtildi.
Ferhan, “Bu olaylar sırasında ve sonrasında rejim kalıntıları bazı şehir, kasaba, köy ve yolları tamamen ya da kısmen ele geçirdi. Geriye kalan devlet kurumlarını kuşatarak Suriye’nin sahil bölgesini geri kalanından ayırmayı hedeflediler. Amaçları, eğitimli ve birbirine bağlı gruplar tarafından dikey ve yatay örgütsel bir yapıyla planlanan, finanse edilen ve uygulamaya konulan bir Alevi devleti kurmaktı” şeklinde konuştu.
Suriye kıyılarında yer alan Tartus ve Lazkiye, mart ayında devrik lider Beşşar Esed'e bağlı gruplar ile ülkenin yeni yönetimine bağlı güvenlik güçlerinin saldırılarına sahne oldu. Gruplar yaptıkları açıklamada, Suriye'yi mevcut yönetimden ‘kurtarmak’ istediklerini duyurdu. İki taraf arasında çıkan çatışmalarda her iki taraftan da yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.