Hem Türk hem de Kürt tarafı, Suriye hükümetinin SDG ile yaptığı anlaşmayı memnuniyetle karşıladı

Bağdat, Şam ile 'ortak operasyon odası' kurmak istiyor

Suriye Cumhurbaşkanı Şara, Suveyda'dan bir heyeti Başkanlık Sarayı’nda kabul etti (SANA)
Suriye Cumhurbaşkanı Şara, Suveyda'dan bir heyeti Başkanlık Sarayı’nda kabul etti (SANA)
TT

Hem Türk hem de Kürt tarafı, Suriye hükümetinin SDG ile yaptığı anlaşmayı memnuniyetle karşıladı

Suriye Cumhurbaşkanı Şara, Suveyda'dan bir heyeti Başkanlık Sarayı’nda kabul etti (SANA)
Suriye Cumhurbaşkanı Şara, Suveyda'dan bir heyeti Başkanlık Sarayı’nda kabul etti (SANA)

Suriye'deki Kürt Demokratik Birlik Partisi (PYD), Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara tarafından pazartesi günü imzalanan anlaşmadan duyduğu memnuniyeti dile getirirken bunu ‘gelecekteki Suriye’yi inşa etmek için yeni bir dönemin başlangıcının ilk adımı’ olarak nitelendirdi.

PYD tarafından dün yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Anlaşma, tüm kesimlerin sorunlarını yasal ve anayasal çerçeve ve temellere göre çözüme ulaştırmanın ilk adımı. Bu sorunların başında tüm Suriyelilerin haklarının garanti altına alınması, Kürt meselesinin çözülmesi, yerinden edilenlerin geri dönmesi ve tüm Suriye topraklarında ateşkesin sağlanmasının yanında dışlanma ve ötekileştirme döneminin sona erdirilmesi geliyor.”

Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şam’ın SDG ile özerk yönetimin kurumlarını Suriye devletine entegre etme konusunda vardığı anlaşmaya ilişkin önemli mesajlar verdi. Beştepe Millet Sergi Salonu'nda Filistinlilerle Kardeşlik İftarı'nda açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şam ile SDG arasında imzalanan anlaşmanın eksiksiz uygulanmasının ‘Suriye'nin güvenliğine ve huzuruna hizmet edeceğini’ söyledi.

Diğer taraftan Irak Meclis Başkanı Mahmud el-Meşadani’nin askeri danışmanı Muhalid Hazım, ‘Şara-Abdi anlaşmasının Irak hükümetini bilgi alışverişinde bulunmak ve sınırı kontrol etmek üzere Suriye tarafıyla ortak bir operasyon odası kurmaya iteceğini’ söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan Hazım, “Anlaşma, Fırat'ın güneyindeki bölgede DEAŞ’ın hareketliliğinin sürekli izlenmesini sağlayacak ve Suriye güçlerine iki ülke arasındaki tüm geçiş noktalarını kontrol etme fırsatı verecek” değerlendirmesinde bulundu.



Birleşmiş Milletler: Operasyonların başlamasından bu yana Gazze'de ABD tarafından işletilen yardım konvoylarının yakınında 613 Filistinli öldürüldü

Filistinli bir kadın, Gazze'nin merkezindeki bir insani yardım deposuna düzenlenen İsrail hava saldırısında öldürülen yakınının cesedini tutuyor (AFP)
Filistinli bir kadın, Gazze'nin merkezindeki bir insani yardım deposuna düzenlenen İsrail hava saldırısında öldürülen yakınının cesedini tutuyor (AFP)
TT

Birleşmiş Milletler: Operasyonların başlamasından bu yana Gazze'de ABD tarafından işletilen yardım konvoylarının yakınında 613 Filistinli öldürüldü

Filistinli bir kadın, Gazze'nin merkezindeki bir insani yardım deposuna düzenlenen İsrail hava saldırısında öldürülen yakınının cesedini tutuyor (AFP)
Filistinli bir kadın, Gazze'nin merkezindeki bir insani yardım deposuna düzenlenen İsrail hava saldırısında öldürülen yakınının cesedini tutuyor (AFP)

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR), İsrail destekli bir Amerikan örgütünün mayıs ayı sonunda faaliyetlerine başlamasından bu yana, Gazze'de insani yardım konvoyları ve yardım dağıtım merkezlerinin yakınında 613 kişinin öldüğünü tespit etti.

UNHCR sözcüsü Ravina Shamdasani, komisyonun herhangi bir tarafı cinayetlerden sorumlu tutamayacağını söyledi. Ancak Shamdasani, “İsrail ordusunun Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından işletilen dağıtım noktalarına ulaşmaya çalışan Filistinlileri bombaladığının ve ateş ettiğinin açık olduğunu” söyledi.

Görsel kaldırıldı.Filistinliler, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim koridoru üzerinden ulaştırılacak insani yardımları almaya gidiyor 3 Temmuz 2025 (AP)

Shamdasani, “Cinayetlerin kaçının (Gazze İnsani Yardım Örgütü) tesislerinde, kaçının konvoyların yakınında meydana geldiğinin henüz belli olmadığını” belirtti.

Gazetecilere konuşan Shamdasani, rakamların 27 Mayıs'tan 27 Haziran'a kadar olan dönemi kapsadığını ve o tarihten bu yana “başka olayların da yaşandığını” söyledi. Bu bilgileri BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin (OHCHR) durumla ilgili bir iç raporuna dayandırdığını ifade etti.

Shamdasani. standart denetimler yoluyla derlenen rakamların muhtemelen resmin tamamını ortaya koymadığını ve “BM ekiplerinin bölgelere erişememesi nedeniyle, burada neler olup bittiğini asla tam olarak bilemeyebileceğimizi” söyledi.