Suriye'deki Kürt hareketinin önde gelen iki lideri, Şam ile diyaloğun önünü açarak tarihi bir anlaşmaya vardıklarını duyurdu

Anlaşmada Kürtlerin siyasi temsil hakkının yanı sıra, anayasanın Kürt halkını ve Kürtçeyi tanıması için çağrıda bulunuldu

Kürt hareketinin önde gelen iki lideri 2020 yılı sonlarında ABD'nin eski Bahreyn ve Suriye Büyükelçisi William Roebuck ve SDG lideri Mazlum Abdi'nin katılımıyla düzenledikleri basın toplantısında (Arşiv)
Kürt hareketinin önde gelen iki lideri 2020 yılı sonlarında ABD'nin eski Bahreyn ve Suriye Büyükelçisi William Roebuck ve SDG lideri Mazlum Abdi'nin katılımıyla düzenledikleri basın toplantısında (Arşiv)
TT

Suriye'deki Kürt hareketinin önde gelen iki lideri, Şam ile diyaloğun önünü açarak tarihi bir anlaşmaya vardıklarını duyurdu

Kürt hareketinin önde gelen iki lideri 2020 yılı sonlarında ABD'nin eski Bahreyn ve Suriye Büyükelçisi William Roebuck ve SDG lideri Mazlum Abdi'nin katılımıyla düzenledikleri basın toplantısında (Arşiv)
Kürt hareketinin önde gelen iki lideri 2020 yılı sonlarında ABD'nin eski Bahreyn ve Suriye Büyükelçisi William Roebuck ve SDG lideri Mazlum Abdi'nin katılımıyla düzenledikleri basın toplantısında (Arşiv)

Suriye'deki Kürt taraflar dün, ülkelerindeki gelecekleri için ortak vizyon belirleyen tarihi bir anlaşmaya vardıklarını duyurdular.

Anlaşmada Kürtlerin siyasi temsil hakkının yanı sıra, anayasanın Kürt halkını ve Kürtçeyi tanımasının sağlanması çağrısında bulunuldu. Anlaşma, ABD-Fransa himayesinde, Iraklı Kürt lider Mesud Barzani ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi'nin gözetiminde imzalandı.

Görüşmelere katılan kaynaklara göre Kürt hareketinin iki kutbu; Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) ve Kürt Ulusal Birliği Partileri’ne (PYNK) liderlik eden Suriye Demokratik Birlik Partisi (PYD) Fransa'nın çabaları ve ABD'nin Suriye İşlerinden Sorumlu Temsilcisi Scott Bowles’ın katılımıyla, 10 Mart'ta Suriye'deki geçiş sürecinin lideri Ahmed eş-Şara ile Mazlum Abdi arasında imzalanan ve Kürtlerin gelecek vizyonunun temellerinden birini oluşturacak anlaşmayı onaylayan bir mutabakata vardı.

sdfrgt
SDG lideri Mazlum Abdi ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, Şam'da anlaşmayı imzalarken, 10 Mart 2025 (AFP)

Anlaşma, Suriye'nin ‘demokratik, çoğulcu, siyasi olarak âdem-i merkeziyetçi bir devlet’ olmasını öngörüyor. Kürt taraflar, Şam ile müzakereler sırasında bu vizyonu benimsemeyi kabul etti.

Kürt taraflar arasında varılan ve Suriye'deki yeni geçiş yönetimiyle yapılacak müzakerelerin temelini oluşturacak olan anlaşma, Kürt halkının haklarının korunması ve anayasal güvence altına alınması da dahil olmak üzere birçok madde içeriyor. Kürtlerin ülkelerinin geleceğine ilişkin vizyonlarının yanı sıra Şam hükümetiyle görüşmeler için ortak bir heyet oluşturulması, siyasi âdem-i merkeziyetçiliğin Kürtler için önemli bir talep olduğu ve hükümet sisteminin federal olması gerektiği belirtiliyor.

Anlaşma, ENKS liderliği ile PYNK'ye liderlik eden PYD liderliği arasında 2020 yılı sonlarından beri yaklaşık 5 yıl süren sürtüşmenin ardından 18 Mart’ta Haseke kentindeki Uluslararası Koalisyon tarafından kullanılan ABD üssünde, ABD'nin Suriye İşlerinden Sorumlu Temsilcisi Scott Bowles’ın katılımıyla ilk kez bir araya geldikleri tarihi bir toplantının ardından imzalandı.

İki taraf, Şam’daki yeni yönetimle müzakereler için ortak bir yol haritası hazırlanması, mevcut aşamada Kürt saflarının birleştirilmesi ve geçiş yönetimiyle müzakerelere girmek üzere ortak bir heyet oluşturulması konularında anlaştı.

efrgt
ENKS ve PYNK arasında ABD'nin eski Bahreyn ve Suriye Büyükelçisi William Roebuck katılımıyla daha önce yapılan bir toplantıdan

Suriye'deki Kürt siyasi gruplar iki çerçeve arasında bölünmüş durumdalar. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bunlardan ilki, Suriye’de 2014 yılı başlarında özyönetimin kurulduğunu ilan eden ve SDG güçlerinin askeri omurgasını oluşturan Kürt ağırlıklı Halk Koruma Birlikleri’ni (YPG) siyasi olarak temsil eden en önemli parti olan PYD. İkincisi ise 2011 yılı sonlarında kurulan ve üyeleri Suriye'nin Kürt bölgelerinden gelenler tarafından oluşturulan, ancak komşu Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) topraklarında konuşlanmış bir askeri güç olan Roj Peşmergelerinin yanında Suriye Kürt İlerici Demokrat Partisi (PDPKS) ve bu çerçevelerin dışında faaliyet gösteren diğer partileri siyasi olarak temsil eden ENKS.

SDG güçleri ve onun siyasi meclisi Suriye Demokratik Konseyi (SDK), Suriye’nin geleceği için yeni yönetim sistemi olarak federal bir sistem öneriyor. ENKS partileri de bu konuda onunla hemfikir ve âdem-i merkeziyetçi siyasi yönetim şeklini bölünme için değil, ülkenin istikrarını arttıran bir anayasal reform olarak sunuyor.

Tüm bu askeri ve siyasi yapılar, anayasal bildirgenin Kürt siyasi ve halk çevrelerinde ‘Suriye'nin çeşitliliğiyle çeliştiği ve Baas Partisi dönemi ile devrik Esed rejiminin uygulamalarına benzer hükümler içerdiği’ yönünde sert eleştirilere yol açmasının ardından, yetki dağılımının devletin parçalanması anlamına gelmediğini, aksine tüm tarafların yönetime katılmalarını garanti ettiğini vurguladılar.

Geçici Cumhurbaşkanı Şara ve SDG lideri Abdi tarafından imzalanan anlaşma, ülkenin kuzeydoğusundaki güçlerin kontrolündeki sivil ve askeri kurumların devlet yapılarına entegre edilmesini ve sınır kapıları, Kamışlı’daki havaalanı ve Deyrizor kırsalında bulunan petrol, gaz ve enerji sahalarının Şam'daki yeni yönetimin kontrolü altına alınmasını öngörüyordu.



Rusya, Hurgada denizaltı kazasını suç olarak değerlendiriyor... Mısırlı bir kaynak: “Şeffaflık konusunda kararlıyız”

Kızıldeniz Valisi Amr Hanefi, Hurgada denizaltı kazasında yaralananları ziyaret etti. (Kızıldeniz Valiliği)
Kızıldeniz Valisi Amr Hanefi, Hurgada denizaltı kazasında yaralananları ziyaret etti. (Kızıldeniz Valiliği)
TT

Rusya, Hurgada denizaltı kazasını suç olarak değerlendiriyor... Mısırlı bir kaynak: “Şeffaflık konusunda kararlıyız”

Kızıldeniz Valisi Amr Hanefi, Hurgada denizaltı kazasında yaralananları ziyaret etti. (Kızıldeniz Valiliği)
Kızıldeniz Valisi Amr Hanefi, Hurgada denizaltı kazasında yaralananları ziyaret etti. (Kızıldeniz Valiliği)

Rus yetkililer, Mısır'ın Hurgada kenti açıklarında bazı vatandaşlarını taşıyan bir denizaltının batmasını ‘suç’ olarak nitelendirirken, Mısırlı resmi bir kaynak, ‘Mısırlı yetkililerin kazanın tüm koşullarını ve nedenlerini ortaya çıkarmak, tüm ayrıntıları şeffaf bir şekilde duyurmak ve herhangi bir ihmal ya da ihmalkârlığa karşı gerekli önlemleri almak konusunda istekli olduklarını’ vurguladı.

Rusya'nın TASS haber ajansı, Rusya Soruşturma Komitesi Başkanı Alexander Bastrykin'in Kızıldeniz'deki Hurgada'da içinde Rus vatandaşlarının da bulunduğu turist denizaltısının batmasıyla ilgili bir rapor talep ettiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın TASS'tan aktardığına göre Bastrykin, Bölgesel Ulaştırma Soruşturma Dairesi Başkanı Pavel Vimets'e cezai soruşturmanın gidişatı ve kazanın kanıtlanmış koşulları hakkında bir rapor sunması talimatını verdi.

Ajansa göre Rus yetkililer, turist denizaltısının batması ve 6 Rus vatandaşının ölümünü, Rus Ceza Kanunu'nun 263. maddesinin 3. bölümü uyarınca ‘ihmal nedeniyle ikiden fazla kişinin ölümüne yol açan su taşımacılığının hareket ve işletme güvenliği kurallarının ihlali’ ile ilgili bir suç olarak değerlendirerek ceza davası açtılar.

Bu madde kara, hava ve su trafiği kazalarının soruşturulması ve dava edilmesini düzenlediğinden, Rus makamlarının geleneksel olarak ülke içinde veya dışında Rus vatandaşlarının ölümüyle sonuçlanan kazalarla ilgili olarak Ceza Kanunu'nun bu maddesi uyarınca ceza davaları açtığını belirtmek gerekir.

Mısırlı resmi kaynak Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, ‘kazanın ilk anından itibaren Rus yetkililerle tam ve sürekli koordinasyon sağlandığını ve Mısır'daki soruşturma makamlarının kazanın nedenlerini belirlemek için yolculuk ve denizaltıyla ilgili her şeyi incelediğini’ söyledi. Kaynak, “Uzman bir heyet denizaltının gövdesini suyun dibinde inceledi ve tüm ekipmanlarını gözden geçirdi. Heyet, soruşturma makamlarına sunulmak üzere ayrıntılı bir rapor hazırlayacak” ifadelerini kullandı.

Kaynak, ‘soruşturma makamlarının sadece denizaltının teknik durumunu ve gerekli belgeleri incelemekle kalmadıklarını; aynı zamanda söz konusu belgeleri denizaltının gerçek durumuyla eşleştirmek için çalıştıklarını’ vurguladı. Soruşturma, yolculuk öncesinde alınmış olan tedbirleri ve denizaltının operatörüyle her detayın gözden geçirilmesini de kapsıyor.

Batık denizaltının sahibi ve işletmecisi olan Sindbadsubmarines, dün olayla ilgili ilk açıklamasını yayınlayarak altı kurbanın ailelerine başsağlığı diledi ve ‘yaralıların durumunu yakından takip ettiğini ve soruşturmaların tamamlanması için yetkili makamlarla koordinasyon halinde olduğunu’ vurguladı. Şirket, ‘olayla ilgili olarak şeffaflığa tamamen bağlı olduğunu ve teyit edilmiş bilgiler elde edilir edilmez yeni gelişmeleri açıklayacağını’ belirtti.

Şirket, en yüksek emniyet ve güvenlik standartlarını uygulama konusunda kararlı olduğunu ve denizaltılarının, gemi ve deniz araçlarının güvenliğini sınıflandırma ve sertifikalandırma konusunda uzmanlaşmış uluslararası bir kuruluş olan ABS tarafından sertifikalandırıldığını açıkladı. Şirket kurtarma ekiplerinin derhal harekete geçerek yaralıların hızla hastanelere nakledilmesini ve gerekli tıbbi bakımın yapılmasını sağladığını belirtti. Şirket ayrıca, denizaltıda bulunan toplam 45 turistten 39'unun kurtarılmasına katkıda bulunan Kızıldeniz Valiliği operasyon odası ve ilgili makamların hızlı müdahalesini övdü.

Hurgada denizaltı kazasında yaralananlardan biri (Kızıldeniz Valiliği)Hurgada denizaltı kazasında yaralananlardan biri (Kızıldeniz Valiliği)

Rusya'nın Hurgada Başkonsolosu Viktor Vorobayev, turist denizaltısı kazasında hayatını kaybeden Rus kurbanların cenazelerinin iade sürecinin başladığını duyurdu ve Mısır'daki Ramazan Bayramı tatili nedeniyle işlemlerin zaman alabileceğini belirtti. Vorobayev gazetecilere yaptığı açıklamada, “Süreç başladı, ancak Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndaki prosedürlerin tamamlanması gerekiyor. Bu da birkaç gün sürebilir” dedi.

Mısırlı bir güvenlik kaynağı cumartesi günü Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, Rus elçilik yetkililerinin Rus kurbanların cenazelerini soruşturma makamlarının incelemelerini tamamlamalarının ardından teslim aldıklarını ve cenazelerin Rusya'ya nakli için gerekli prosedürleri tamamlama sürecine başladıklarını söyledi. Güvenlik kaynağı ayrıca, Cumhuriyet Savcılığı’nın yaptığı incelemelerin kazanın denizaltının sefere başlamasından önce, yolcular henüz rıhtımdan denizaltıya binerken meydana geldiğini ortaya koyduğunu, bunun da denizaltının faaliyete geçmeden önce rıhtımdan su altına inmesine neden olan teknik bir arıza olduğunu düşündürdüğünü açıkladı.

Denizaltı kazası, geçtiğimiz perşembe sabahı Hurgada'daki turistik merkez bölgesinin bir kilometre uzağında su altında meydana gelmiş olup, denizaltı 45 yabancı turist ve 3‘ü denizaltı mürettebatı ve 2’si dalgıç olmak üzere 5 Mısırlıyı, yani toplam 50 kişiyi taşıyordu.

Mevcut bilgilere göre denizaltı, otel işletmeciliği ve turistik denizaltı işletmeciliği konusunda uzmanlaşmış Sindbadsubmarines şirketine ait. Şirket, Sinbad adını taşıyan denizaltının yanı sıra denizaltıda bulunan turistlerin kaldığı aynı adlı otelin de sahibi. Şirketin ayrıca Hurgada sahillerinde, Sinbad köyünün turistik merkez bölgesinde karşılıklı iki oteli ve her gün derin deniz gezilerinde işlettiği iki turistik denizaltı için kullandığı bir marinası bulunuyor.

Denizaltıda bulunan turistler 39 Rus, 3 Hintli, 2 İsveçli ve bir Norveçliden oluşuyordu. Kaza sonucunda Rus uyruklu 6 kişi hayatını kaybederken, 9 kişi de yaralandı ve tedavi için yakınlardaki hastanelere nakledilerek daha sonra taburcu edildiler.

Olayın ardından Kızıldeniz Valiliği, Vali Amr Hanefi'nin yaralıları ziyaret ettiğini, yaralar, morluklar ve nefes darlığı arasında değişen yaralanmalar olduğunu ve dört kritik vakanın yoğun bakımda bulunduğunu bildirdi. Vali, yolculara kolaylık sağlanması ve gerekli belgelerin alınması için büyükelçilikler, konsolosluklar ve ilgili makamlarla koordinasyon ve iletişimin sürdürülmesi talimatını verdi.