Hizbullah: İsrail'in Lübnan'ı işgali kabul edilemez

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım televizyonda yayınlanan konuşması sırasında (videodan alınan ekran görüntüsü)
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım televizyonda yayınlanan konuşması sırasında (videodan alınan ekran görüntüsü)
TT

Hizbullah: İsrail'in Lübnan'ı işgali kabul edilemez

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım televizyonda yayınlanan konuşması sırasında (videodan alınan ekran görüntüsü)
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım televizyonda yayınlanan konuşması sırasında (videodan alınan ekran görüntüsü)

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Lübnan'da halen işgal altında tuttuğu bölgelerden ‘kayıtsız şartsız’ çekilmesi gerektiğini söyledi.

Kasım televizyonda yayınlanan konuşmasında, “İsrail buna uymazsa diğer seçeneklere dönmekten başka çaremiz kalmayacak. İsrail'in Lübnan'ı kirletmesi denklemini kabul edemeyiz” ifadelerini kullandı.

Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “İsrail saldırgan bir pozisyondadır ve bu saldırganlık durdurulmalıdır. Ateşkesten bu yana ilk kez güney banliyölerini bombalayarak ve Güney Lübnan'daki çeşitli bölgelere saldırarak sınırlarını aştı (...) Bu yaklaşımın devam etmesini kabul edemeyiz.”

Hükümetin ‘siyasi ve diplomatik süreci ele alması’ için halen zaman olduğunu belirten Kasım, “Hükümet yeniden yapılanma konusunu tartışmaya başlamalı ve bunu başka bir şeye bağlamamalı” dedi.

Suriye konusunda ise Kasım, Hizbullah'ın Suriye'de olup bitenlere ya da Lübnan-Suriye sınırındaki çatışmalara müdahil olduğunu reddetti.

Kasım, “Lübnan vatandaşlarını Lübnan-Suriye sınırında meydana gelen saldırılardan korumak Lübnan ordusunun sorumluluğundadır” dedi.

İsrail, savaş uçaklarının ateşkes anlaşmasına varılmasından bu yana ilk kez Beyrut'un güney banliyölerini bombalamasıyla Hizbullah'a karşı mücadelesini son dört ayın en yüksek seviyesine çıkardı. İsrail ayrıca, İsrail'in kuzeyinin hedef alınması halinde bombardımanın tekrarlanacağı tehdidinde bulundu ve cuma günü Güney Lübnan'dan Yukarı Celile'ye roket atılmasından Lübnan hükümetini sorumlu tuttu.

Söz konusu gerilim, ‘ateşkes anlaşmasına varılmasından bu yana yaşanan en tehlikeli olay’ olarak uluslararası ve Lübnanlı yetkilileri harekete geçirirken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail'in ‘herhangi bir tehdide karşı Lübnan'ın her yerini vuracağı’ uyarısında bulundu.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Lübnan'dan İsrail topraklarına ‘iki roket’ atıldığı, birinin önlendiği, diğerinin ise Lübnan'a düştüğü kaydedildi. Açıklamada, “Sirenlerin çalmasının ardından Lübnan'dan gelen iki roket tespit edildi. Biri önlendi, diğeri ise Lübnan topraklarına düştü” denildi.

Söz konusu iki roket atışı, ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana ilk kez geçtiğimiz hafta cumartesi günü Lübnan'ın güneyinden İsrail'e üç roket atılmasından günler sonra gerçekleşti.

Hizbullah'tan resmi bir kaynak, Hizbullah’ın Güney Lübnan'dan fırlatılan roketlerle hiçbir ilgisi olmadığını yineleyerek, Güney Lübnan'dan roket fırlatılmasının saldırganlığın sürdürülmesi için şüpheli bahaneler uydurulması bağlamında gerçekleştiğine işaret etti. Kaynak, Hizbullah'ın ateşkes anlaşmasına bağlılığını vurguladı.



Trump yönetimine Suriye'ye yönelik yaptırımların hafifletilmesi yönünde baskı

Barış ve Refah için Suriye Amerikan Koalisyonu tarafından ABD kongre heyetinin Suriye'nin başkentine gelişi öncesinde Şam sokaklarına asılan pankartlar (X)
Barış ve Refah için Suriye Amerikan Koalisyonu tarafından ABD kongre heyetinin Suriye'nin başkentine gelişi öncesinde Şam sokaklarına asılan pankartlar (X)
TT

Trump yönetimine Suriye'ye yönelik yaptırımların hafifletilmesi yönünde baskı

Barış ve Refah için Suriye Amerikan Koalisyonu tarafından ABD kongre heyetinin Suriye'nin başkentine gelişi öncesinde Şam sokaklarına asılan pankartlar (X)
Barış ve Refah için Suriye Amerikan Koalisyonu tarafından ABD kongre heyetinin Suriye'nin başkentine gelişi öncesinde Şam sokaklarına asılan pankartlar (X)

 

ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, Suriye'ye yönelik yaptırımların hafifletilmesi yönünde siyasi baskı altında. Milletvekilleri, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Hazine Bakanı Scott Besant'tan, ekonomik yaptırım planları hakkında yanıt talep etti.

İlk mektuptan iki hafta sonra Demokrat Senatör Elizabeth Warren ve Cumhuriyetçi Temsilci Joe Wilson Rubio'ya ortak bir mektup göndererek “ABD yaptırımlarını güncelleme planlarının ayrıntılarını ve bunların yeniden inşaya engel olup olmadığını” sordular. “Yaptırımlarımız sadece Suriye'nin ekonomik ve sosyal istikrarını tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda İran ya da Rusya'nın Suriye'ye nüfuz etmesi için bir kez daha fırsat yaratıyor” ifadelerini kullandılar.

Bu arada eski Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari Suriyeli Kürtleri Suriye'deki değişimle gerçekçi bir şekilde ilgilenmeye çağırarak, “Gerçekçi olmaları ve Suriye ulusal topraklarının bütünlüğü içinde kalmaları koşuluyla tüm talepleri destekliyoruz” ifadelerini kullandı.