Sudan, BM'ye, Faşir çevresindeki yerinden edilmiş insanlara yardım ulaştırılması için HDK’ye baskı yapma çağrısında bulundu

Sudan Egemenlik Konseyi üyesi Koramiral İbrahim Cabir, Birleşmiş Milletler'in (BM) Sudan'daki İnsani İşlerden Sorumlu Daimî Temsilci Yardımcısı Christina Hamburk ile görüşmesi sırasında (Sudan Egemenlik Konseyi)
Sudan Egemenlik Konseyi üyesi Koramiral İbrahim Cabir, Birleşmiş Milletler'in (BM) Sudan'daki İnsani İşlerden Sorumlu Daimî Temsilci Yardımcısı Christina Hamburk ile görüşmesi sırasında (Sudan Egemenlik Konseyi)
TT

Sudan, BM'ye, Faşir çevresindeki yerinden edilmiş insanlara yardım ulaştırılması için HDK’ye baskı yapma çağrısında bulundu

Sudan Egemenlik Konseyi üyesi Koramiral İbrahim Cabir, Birleşmiş Milletler'in (BM) Sudan'daki İnsani İşlerden Sorumlu Daimî Temsilci Yardımcısı Christina Hamburk ile görüşmesi sırasında (Sudan Egemenlik Konseyi)
Sudan Egemenlik Konseyi üyesi Koramiral İbrahim Cabir, Birleşmiş Milletler'in (BM) Sudan'daki İnsani İşlerden Sorumlu Daimî Temsilci Yardımcısı Christina Hamburk ile görüşmesi sırasında (Sudan Egemenlik Konseyi)

Sudan Egemenlik Konseyi dün Sudan'da bulunan Birleşmiş Milletler (BM) kurum ve misyonlarının temsilcilerine, el-Faşir kenti çevresindeki kamplara insani yardım ulaştırılmasını kolaylaştırmak üzere Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) üzerinde daha fazla baskı kurmaları çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi üyesi Koramiral İbrahim Cabir, BM'nin Sudan'daki İnsani İşlerden Sorumlu Daimî Temsilci Yardımcısı Christina Hamburk başkanlığındaki BM heyetiyle yaptığı görüşmede, Sudan hükümetinin ‘insani yardımların ülkedeki tüm yararlanıcılara ulaştırılmasını kolaylaştırmak için ilgili tüm taraflarla iş birliği ve koordinasyon içinde olma’ konusundaki istekliliğini vurguladı.

Sudan Kültür ve Enformasyon Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Halid el-İaysir yaptığı açıklamada, Sudan hükümetinin ‘BM'yi uçakları ve tankerleri aracılığıyla el-Faşir ve komşu bölgelerdeki vatandaşların hayatlarını kurtarmak için müdahale etmeye çağırdığını’ söyledi.

El-İaysir, hükümetin BM temsilcilerinden HDK'nin tüm bombardıman ve kuşatma suçlarını izlemelerini ve bunları ilgili BM organlarına sunmalarını istediğini de bildirdi.

El-İaysir, Sudan hükümetinin insani yardım çalışmalarına siyasi müdahaleyi ‘insani değerlerin ve uluslararası sözleşmelerin ihlali’ bağlamında reddettiğini yineledi.

Kuzey Darfur eyaletinin başkenti olan el-Faşir kenti çok ciddi insani koşullara tanıklık ediyor; kent sakinleri ciddi gıda sıkıntısı çekiyor. Bu durum yüzlerce ailenin bölgedeki diğer bölgelere kaçmasına neden olurken HDK de kent üzerindeki kuşatmayı sıkılaştırıyor. El-Faşir ve çevresindeki kamplarda yaşanan açlık ve gıda yetersizliği, HDK tarafından yaklaşık 6 aydır kuşatma altında tutulan Kuzey Darfur eyaletindeki binlerce sivilin hayatını tehdit ediyor ve krize hızlı bir çözüm bekleyen halkın acılarını daha da arttırıyor.



İsrail saldırılarının ardından Hamas “gizlilik politikasını” devreye soktu

İsmail Haniye'nin Tahran'da öldürülmesinin ardından İran'da İsrail karşıtı protestolar düzenlenmişti (Reuters)
İsmail Haniye'nin Tahran'da öldürülmesinin ardından İran'da İsrail karşıtı protestolar düzenlenmişti (Reuters)
TT

İsrail saldırılarının ardından Hamas “gizlilik politikasını” devreye soktu

İsmail Haniye'nin Tahran'da öldürülmesinin ardından İran'da İsrail karşıtı protestolar düzenlenmişti (Reuters)
İsmail Haniye'nin Tahran'da öldürülmesinin ardından İran'da İsrail karşıtı protestolar düzenlenmişti (Reuters)

İsrail ordusunun örgüt liderlerini öldürmesinin ardından Hamas, üst kademedeki yetkililerin kimliklerini gizli tutuyor.

İsrail ordusunun geçen yılki saldırılarında Hamas lideri İsmail Haniye, onun yerine geçen Yahya Sinvar ve örgütün silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları’nın komutanı Muhammed Dayf öldürülmüştü.

Fransız haber ajansı AFP’nin analizinde, art arda gelen kayıpların ardından Hamas’ın “gizlilik politikasıyla” hareket ederek üst kademeye getirilen kişilerin kimliklerini açıklamadığını yazıyor.

İzzeddin Kassam Tugayları, 7 Ekim 2023’te Aksa Tufanı saldırısını düzenleyerek Gazze savaşının fitilini ateşlemişti. Kimliğinin açıklanmaması şartıyla ajansa konuşan bir Hamas yetkilisi, “İzzeddin Kassam Tugayları komutanının adı gizli tutulacak” diyor.

Diğer yandan Dayf’ın yerine Yahya Sinvar’ın küçük kardeşi Muhammed Sinvar’ın geçtiği düşünülüyor.

Fransız üniversitesi Doğu Dilleri ve Medeniyetleri Enstitüsü’nden (INALCO) Laetitia Bucaille, Hamas savaşçılarının Yahya Sinvar’ı “kahraman” olarak gördüğüne dikkat çekerek, Muhammed’in eski lidere kan bağının yanı sıra savaş deneyimi nedeniyle İzzeddin Kassam Tugayları’nın başına getirilmiş olabileceğini söylüyor.

Adının açıklanmaması kaydıyla konuşan bir Hamas yetkilisiyse, Siyasi Büro’nün örgütün “yürütme kolu” gibi çalıştığını, alınan kararları oyladığını ve harekete geçtiğini anlatıyor. Siyasi Büro üyeliğine, Şura Konseyi tarafından karar verildiğini de sözlerine ekliyor.

AFP’nin analizinde, Hizbullah’ın aksine Hamas’ın “karizmatik liderliğe” dayalı bir hareket olmadığı, örgütün “kolektif bir gücü elinde tutmak istediği” değerlendirmesi paylaşılıyor.

Gazze’nin savaş sonrası yönetimi de Hamas’ın akıbetini şekillendirecek sorunlardan biri. İsrail ve ABD, Gazze Şeridi’nin Hamas tarafından yönetilmesine karşı çıkıyor ve yetkinin, El Fetih’in kontrolündeki Filistin Ulusal Yönetimi’nden “yeniden yapılandırılmış” bir kadroya verilmesini istiyor.

ABD merkezli düşünce kuruluşu Soufan Merkezi’nin martta yayımladığı bir raporda, Gazze’nin geleceği konusunda Hamas’ın ihtilaf yaşadığı savunulmuş, örgütün sürgündeki siyasi liderlerinin askeri kanatla arasının açıldığı iddia edilmişti.

Öte yandan Gazze’de 25 Mart’ta Hamas karşıtı gösteriler düzenlenmişti. Yaklaşık bir hafta süren küçük çaplı protestolarda, “Hamas defol” ve “Savaşı durdurdun” sloganlarıyla yürüyüş yapılmıştı. Örgüt, protestolara müdahale etmezken, eylemlerin arkasında İsrail ve Filistin Ulusal Yönetimi’nin olabileceğini savunmuş, protestoları körükleyenlerin “cezalandırılacağını” bildirmişti.

2006'daki Filistin seçimlerini kazanan Hamas'ın El Fetih'le çıkan çatışmaların ardından Gazze Şeridi'nde yönetimi ele geçirdiği 2007'den bu yana, iki hareket arasında büyük bir siyasi bölünmüşlük yaşanıyor. 

O dönemden bu yana Gazze Şeridi, Hamas'ın, işgal altındaki Batı Şeria ise Filistin Yönetimi'nin kontrolünde.

Independent Türkçe, AFP, Times of Israel