İsrail, ABD'den İran'a saldırı izni alabilmek için mi Hamas'ın yazışmalarını yayınladı?

İsrail, Tahran'ı bombalamak ve hükümetini, güvenlik ve askeri teşkilatları ile gücünü yok etmek için ABD'den yeşil ışık istiyor.

Analistler, Tel Aviv'in kamuoyunu seferber ederek İran'a saldırmak, gücünü ve kapasitesini yok etmek istediğini söylüyor (AFP)
Analistler, Tel Aviv'in kamuoyunu seferber ederek İran'a saldırmak, gücünü ve kapasitesini yok etmek istediğini söylüyor (AFP)
TT

İsrail, ABD'den İran'a saldırı izni alabilmek için mi Hamas'ın yazışmalarını yayınladı?

Analistler, Tel Aviv'in kamuoyunu seferber ederek İran'a saldırmak, gücünü ve kapasitesini yok etmek istediğini söylüyor (AFP)
Analistler, Tel Aviv'in kamuoyunu seferber ederek İran'a saldırmak, gücünü ve kapasitesini yok etmek istediğini söylüyor (AFP)

İzzeddin Ebu Ayşe

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ABD'ye ulaşmadan önce Tel Aviv, Hamas’ın gerçekleştirdiği, İsrail topraklarına saldırarak halen Gazze’de tutulan rehineler aldığı 7 Ekim 2023 saldırısındaki İran rolünün kesin kanıtı olarak nitelediği belgeleri yayınladı.

ABD Başkanı Donald Trump birkaç gün önce, Netanyahu'yu çeşitli konuları görüşmek üzere Washington'a davet etti. İsrail Başbakanı, ABD'de üç konuyu görüşeceğini açıkladı: İran meselesi, Gazze'deki rehinelerin serbest bırakılması ve Trump'ın İsrail mallarına uyguladığı gümrük tarifeleri meselesi.

Dayf’den Kaani'ye

İsrail Savunma Bakanı'nın, Askeri İstihbarat Müdürlüğü'ne bağlı ve “Amshat” olarak bilinen istihbarat ve teknik ganimet toplama birimini ziyareti sırasında İsrael Katz, Hamas liderleri ile İran arasında İsrail'i yok edecek ve haritadan silecek bir askeri saldırı düzenleme konusunda varılan anlaşmayı gösteren belgeleri açıkladı. Katz'ın elinde tuttuğu, videoya çekip sosyal medyada paylaştığı belgeler, bir yazışma niteliği taşıyor. Yazışmalar, Hamas Genelkurmay Başkanı Muhammed ed-Dayf, yardımcısı Mervan İsa ve hareketin Gazze Lideri Yahya Sinvar'ın da aralarında bulunduğu Hamas liderleri ile İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani ve İran Devrim Muhafızları'nın Filistin Şubesi Başkanı Said İzadi arasında yapılmış.

SDWEFRT5Y6U7
İsrael Katz, Hamas liderleri ile İran arasında İsrail'i yok edecek ve haritadan silecek bir askeri saldırı başlatma konusunda anlaşmaya varıldığını gösteren belgeleri kamuoyuna sundu (AFP)

İsrail ordusunun Gazze'ye yönelik kara harekâtı sırasında bulduğu yazışmalarda, İran'ın Hamas'ın 7 Ekim saldırı planına destek verdiği ve fon sağladığı belgeleniyor. Tahran'ın, Tel Aviv'i yok etmeyi amaçlayan Gazze kolunun faaliyetlerinin arkasında olduğunu doğruluyor.

500 milyon dolar

Hamas-İran yazışmaları, Filistinli örgütün, İsrail'e 7 Ekim'de düzenlenecek saldırıya hazırlık amacıyla askeri kapasitesini yeniden inşa etmek ve önemli ölçüde geliştirmek için Tahran'dan 500 milyon dolar talep ettiğini gösteriyor.

Sinvar, Dayf ve İsa'nın yazışmalarında şöyle deniyor: “Bu aşamada, öncelikle son çatışmada tükenen veya hedef alınan gücümüzü yeniden tesis etmek, bu büyük hedeflere ulaşabilmek ve kapasitemizi kat kat geliştirmek için tüm gücünüz, kararlılığınız ve desteğinizle yanımızda durmanıza şiddetle ihtiyacımız var. İnşallah bu hedefleri gerçekleştirerek dünyanın çehresini değiştireceğiz. İki yıl boyunca aylık 20 milyon, yani iki yılda 500 milyon dolarlık maddi desteğe acil ihtiyacımız var. Biz, sizin ve bizim bu iki yılın sonunda veya inşaallah bu müddet içerisinde, bu çarpık oluşumu ortadan kaldıracağımıza inanıyoruz. Hep birlikte bölgenin çehresini değiştireceğiz ve Allah'ın izniyle bu karanlık dönemi sonlandıracağız.”

İsrail Savunma Bakanı, “Hamas, 2021’de kendisine karşı başlatılan Duvarların Muhafızları Operasyonu’nun sona ermesinden yaklaşık bir ay sonra bu yazışmayı yaptı. Çatışmaların sona ermesinin ardından Filistinli hareket, İran'ın desteğiyle İsrail'e saldırı hazırlıklarına başlamıştı” diyor.

İsrael Katz, “Bu belge Gazze'de üst düzey Hamas yetkililerine ait tünellerde bulundu ve Tahran'ın Hamas'ın İsrail'i yok etme planına verdiği desteğin bir parçası olarak, İran, Yahya Sinvar ve Muhammed Dayf arasında doğrudan bir ilişkinin varlığını kanıtlıyor” dedi.

İran kabul etti ve cevabı bu oldu

Katz, İran ve Hamas'ın amacının sadece İsrail'i yok etmek değil, aynı zamanda ABD'ye karşı savaşmak olduğunu da açıkladı. İran Devrim Muhafızları Ordusu Filistin Şubesi Komutanı Said İzadi'nin Hamas'ın talebini kabul ettiğini ve örgüte fon sağladığını vurguladı.

Katz, İran'ın yanıt olarak gönderdiği belgeyi de yayınladı ve belgede şöyle deniyordu: “Açıklamaya gerek yok, bildiğiniz gibi ekonomik durumumuz çok zor. Ama şartlar ne olursa olsun elimizden gelen bütün imkânları seferber edeceğiz, çünkü önceliğimiz Siyonist düşmana karşı içeride direniş projesidir. Aynı zamanda sözümüzü tutmamış gibi görünmemek için size aylık bir miktar taahhüt edemiyoruz ama imkân buldukça mümkün olan mali desteği sunacağımızı vaat ediyoruz. Allah cömerttir. Elbette hareketin lideri olan değerli kardeşimiz de bu konuda bilgi sahibi olacak ama baskıya maruz kalmaması, kendisinden talepte bulunulmaması, sorumlu tutulmaması için konunun sizinle bizim aramızda kalması daha iyi. Bunun sorumluluğunu biz taşıyoruz ve sorulursa da bu bizim kararımız diyeceğiz.”

İran'ın yanıtına ilişkin yorumunda Katz, “Bu, İran'ın Hamas'ın 7 Ekim saldırı planına verdiği desteğin kesin kanıtıdır. Sonuç açık; yılanın başı İran'dır ve tüm inkarlarına rağmen tüm bölgelerde terörü finanse etmekte ve teşvik etmektedir” ifadelerini kullandı.

İran ve Hamas inkâr ediyor

İsrail, Tahran’ı Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail topraklarına yönelik saldırısını desteklemekle suçladığı belgeleri üçüncü kez yayınlıyor. Ancak Tahran, Filistinli vekilinin Gazze'deki planlarından haberdar olduğunu sürekli olarak reddediyor ve bu planlarla ilgili herhangi bir sorumluluk kabul etmiyor.

Hamas'a gelince, Sözcüsü Sami Ebu Zühri, “İsrail'in yayınladıkları tamamen uydurma, yalan ve iftiradan ibarettir. İsrail'in sızdırdığı yazışmaların biçimi ve içeriği tuhaf ve yanlış. Belgeler gerçek değil” dedi.

Zamanlama masum değil

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre İran ve Hamas'ın bu belgeleri yalanlaması bir yana, “İsrail'in yazışmaları yayınlamasının zamanlaması bir tesadüf değil.” Siyasi araştırmacı Mümin Şahin bunu şöyle açıklıyor: “Trump ile Netanyahu arasındaki görüşmeden önce Tel Aviv, İran’a saldırmak ve gücünü, kapasitesini yok etmek için kamuoyunu seferber etmek istiyor. İsrail, Amerikan tehditlerini kullanıp bunları askeri operasyonla uygulamaya dönüştürmeyi arzuluyor.”

DFRGTYU7
Katz, İran ve Hamas'ın amacının yalnızca İsrail'i yok etmek değil, aynı zamanda ABD'ye karşı savaşmak olduğunu da açıkladı (AFP)

Katz, İsrail'in Tahran'ın nükleer silaha sahip olmasını engellemek için elinden gelen her şeyi yapacağını, İran ekseni ezilene, çökene kadar, bölgedeki kollarına yönelik saldırılarına devam edeceğini vurgulayarak İran'ı tehdit etti.

ABD Başkanı, İsrail'in Hamas-İran yazışmalarını ifşa etmesinden birkaç gün önce, 30 Mart'ta Washington ile nükleer programı konusunda bir anlaşmaya varmaması halinde, Tahran'ı bombalamakla ve ikincil gümrük tarifeleri uygulamakla tehdit etmişti.

Trump, “Amerikalı ve İranlı yetkililer iletişim halindeler ancak bir anlaşmaya varamazsak daha önce hiç görmedikleri bir bombardımana maruz kalacaklar” demişti.

Siyasi araştırmacı Şahin’e dönersek sözlerine şöyle devam etti: “Son haftalarda Washington'da Trump yönetiminin birçok yetkilisi İran'a saldırı çağrısında bulundu. İsrail, çatışma ve askeri kararlılığın gerekliliğini vurguladı ve Netanyahu, harekete geçmek için bundan daha iyi bir zaman olmayabileceğinin altını çizdi.”

Şahin, İsrail'in bu savaşta kesin zafer kazanmak ve Ortadoğu'nun çehresini değiştirmek bahanesiyle, İran'ı bombalamak, hükümetini, güvenlik ve askeri teşkilatları ile gücünü yok etmek için ABD'den yeşil ışık istediğini söyledi.

Şahin, İsrail'in Gazze, Lübnan, Suriye ve Yemen'i yerle bir etmesinin ardından sıranın İran'a geldiğini belirtti. Netanyahu'nun Tahran’ı vurup ona karşı bir zafer kazanmadan savaşı durdurmayı kabul etmeyeceğine dikkat çekti. Bu nedenle İsrail Başbakanı Trump'ın yeşil ışık yakmasını ve bu konuya müdahil olmasını istiyor. Onu kışkırtmak ve Tahran ile askeri çatışmaya girmeye teşvik etmek için de belgeleri yayınladı.

*Bu analiz Şarkul Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.



İngiliz cerrah: İsrail askerleri ateş açtı

Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonlar sırasında bir evin içindeki İsrail askerleri (İsrail ordusu)
Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonlar sırasında bir evin içindeki İsrail askerleri (İsrail ordusu)
TT

İngiliz cerrah: İsrail askerleri ateş açtı

Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonlar sırasında bir evin içindeki İsrail askerleri (İsrail ordusu)
Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonlar sırasında bir evin içindeki İsrail askerleri (İsrail ordusu)

Gazze'den kısa süre önce dönen İngiliz cerrah Nick Maynard, Filistinliler arasında “şiddetli yetersiz beslenme” olduğunu doğruladı ve İsrail askerlerinin yardım noktalarında sivillere “atış talimi yapar gibi” ateş açtığını söyledi.

Maynard, İngiliz Sky News kanalına verdiği röportajda, Gazze'deki Nasır Hastanesi'nde dört hafta çalıştığını, gıda kıtlığı nedeniyle sağlık görevlilerinin çocuk ve bebekleri tedavi etmekte zorlandığını söyledi.

Maynard, “Çantalarında bebek maması kutuları taşıyan birkaç doktorla karşılaştım. İsrail sınır muhafızları tüm kutulara el koydu. Bebek maması dışında hiçbir şey el konulmadı” dedi.

Şöyle devam etti: Nasır Hastanesinde bulunduğum ilk iki hafta içinde dört prematüre bebek öldü ve İsrailliler oraya uygun gıda girişine izin vermezse çok daha fazla ölüm olacak.

SDFRGT
İsrail'in Gazze Şeridi ile güney sınırından çekilen fotoğrafta, İsrail askerleri 18 Haziran 2024'te bir tank paletini tamir ediyor (Arşiv-AFP)

Dr. Nick Maynard, 15 yıldır Gazze'yi ziyaret ediyor ve bu, savaşın başlamasından bu yana bölgeye yaptığı üçüncü ziyaret. Dr. Maynard, Nasır Hastanesi'nin pediatri servisinde neredeyse tüm çocukların şekerle tatlandırılmış suyla beslendiğini ifade etti.

Ve uyardı: “Çok küçük çocuklar için az miktarda bebek maması var ama bu yeterli değil.”

Yardımların yetersizliğinin meslektaşları üzerinde de büyük bir etkisi olduğunu belirten Maynard, “Yıllardır tanıdığım insanları tanıyamadım. Bazıları 20, bazıları 30 kilo kaybetmişlerdi. Çok açlardı, her gün işe gidiyorlardı, sonra çadırlarına dönüyorlar ve yiyecek bir şey bulamıyorlardı” şeklinde konuştu.

Şöyle dedi: “İsrail ordusu, yardım noktalarında Gazze sakinlerine ateş açıyor (sanki atış talimi yapıyorlarmış gibi).”

Maynard, ABD ve İsrail’in desteklediği “Gazze İnsani Yardım Kuruluşu” tarafından yönetilen “gıda dağıtım noktalarında” ateş açılan 11 yaşından küçük çocuklara ameliyat yaptığını ifade etti.

Maynard, “Ailelerinin açlığını gidermek için yiyecek almaya gittiler ama üzerlerine ateş açıldı. En acı verici olan ise gördüğümüz yaralanma şekilleri ve yaralanmaların belirli günlerde vücudun belirli bölgelerinde yoğunlaşması” dedi.

Şarku’l Avsat’ın Sky News’ten aktardığına göre Maynard, "Bir gün, çoğu kafalarına veya boyunlarına ateş edilerek getiriliyordu, başka bir gün göğüslerinden, 12 gün önce ise karınlarından. Dört genç erkek geldi, hepsinin testislerine kasten ateş edilmişti. Bu tesadüf değil. Kümelenme o kadar açıktı ki, tesadüf olarak kabul edilemezdi. Bize daha çok bir atış talimi gibi geldi. Kendi gözlerimle görmeseydim asla inanmazdım" ifadelerini kullandı.

FGTYU
Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv- Reuters)

Sky News, Birleşmiş Milletler verilerine göre Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan gıda yardımı almaya çalışan binden fazla kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

Birleşmiş Milletler Filistin Mültecilerine Yardım ve Çalışma Örgütü (UNRWA) ise “Gazze İnsani Yardım Vakfı”nın yardım dağıtım planını eleştirdi. Genel Komiseri Philippe Lazzarini şunları söyledi: “Sözde dağıtım planı, keskin nişancılar kalabalığa rastgele ateş açarak sanki öldürme izni verilmiş gibi, sadistçe bir ölüm tuzağıdır.”

Birleşmiş Milletler, gerekli yardım kamyonlarının sadece çok küçük bir kısmının bölgeye ulaşabildiğini belirtirken, birçok yardım kuruluşu ve Dünya Sağlık Örgütü, Gazze halkının “toplu açlık” ile karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu.

Lazarini, perşembe günü bir meslektaşının, Gazze'de yetersiz beslenen Filistinlilerin “ne ölü ne diri, hareket eden cesetler” olduğunu söylediğini aktardı.