Dera'daki 8. Tugay kendini feshederek varlığını Suriye Savunma Bakanlığı'na devretme kararı aldı

Genel Güvenlik Dairesi ile 8. Tugay arasında Busra eş-Şam'da ‘altı noktanın istikrara kavuşturulması’ için anlaşma

Genel Güvenlik Dairesi takviye güçleri cuma günü Busra eş-Şam’a doğru yola çıktı. (SANA)
Genel Güvenlik Dairesi takviye güçleri cuma günü Busra eş-Şam’a doğru yola çıktı. (SANA)
TT
20

Dera'daki 8. Tugay kendini feshederek varlığını Suriye Savunma Bakanlığı'na devretme kararı aldı

Genel Güvenlik Dairesi takviye güçleri cuma günü Busra eş-Şam’a doğru yola çıktı. (SANA)
Genel Güvenlik Dairesi takviye güçleri cuma günü Busra eş-Şam’a doğru yola çıktı. (SANA)

Dera vilayetindeki 8. Tugay, Dera'nın doğu kırsalındaki Busra eş-Şam kentinin, komutan Bilal ed-Derubi'nin tugay mensupları tarafından öldürülmesinin ardından tugaya karşı kitlesel halk gösterisine sahne olması ve katılımcıların kentteki devlet otoritesinin genişletilmesini talep etmesi sonucu kendini feshetme ve askeri yeteneklerini Suriye Savunma Bakanlığı'na devretme kararı aldı.

Bir güvenlik kaynağı, Ahrar Horan Topluluğu’na 8. Tugay'ın oluşumunu tamamen dağıtma kararı aldığını söyledi. Kaynak, Yüzbaşı Muhammed el-Kadiri'nin devir teslim sürecinin sorunsuz bir şekilde tamamlanması için doğrudan ilgili makamlarla koordinasyon sağlamakla görevlendirildiğini bildirdi.

def
Genel Güvenlik Dairesi güçlerinin Dera'nın doğusundaki Busra eş-Şam'a konuşlandırılması (Ahrar Horan Topluluğu)

Kentteki bilgi sahibi kaynaklar Şarku’l Avsat'a, Genel Güvenlik Dairesi ile 8. Tugay arasında ‘genel atmosfer sakinleşene kadar’ Busra eş-Şam'da ‘altı noktanın istikrara kavuşturulması’ konusunda anlaşmaya varıldığını açıkladı.

Ahrar Horan Topluluğu, bir güvenlik kaynağının ‘Savunma Bakanlığı güçlerinin 8. Tugay'a bağlı bir dizi karargâhı teslim aldığını’ söylediğini aktardı. Kaynak, Savunma Bakanlığı ve Genel Güvenlik Dairesi güçlerinin, 8. Tugay'ın şehir içindeki en önemli karargâhları arasında yer alan kale de dahil olmak üzere birçok karargâha ortak unsurlar yerleştirdiğini bildirdi.

frgthy
Dera'nın doğusundaki Busra eş-Şam kenti 8. Tugay'daki yerleşimci grupların kalesi konumundadır.

Kentteki iki hapishane Genel Güvenlik Dairesi güçleri ve Savunma Bakanlığı'na teslim edilirken, 4'ü güvenlik, 10'u da adli suçlardan olmak üzere 14 mahkûm Dera kentindeki güvenlik merkezlerine nakledildi.

Bu arada Busra eş-Şam kentinden bilgi sahibi kaynaklar Şarku'l Avsat'a, Busra halkı arasında 8. Tugay komutanları ve personeline yönelik bir öfke halinin hâkim olduğunu söyledi. Öğle namazından sonra yüzlerce kişinin katıldığı kitlesel gösteride, ed-Derubi suikastına karışanların devlete teslim edilmesi ve istikrarın sağlanması için devletin kentteki otoritesinin genişletilmesi talep edildi.

Kaynaklar, Şam'dan gelen Genel Güvenlik Dairesi komutanları ile aralarında Ahmet et-Tuma, Abdullah en-Necm ve Ebu Ali Mustafa'nın da bulunduğu 8. Tugay liderleri arasındaki görüşmelerin dün geceye kadar devam ettiğini açıkladı.

defrgthy
Dera'nın doğusundaki Busra eş-Şam'da 8. Tugay'a bağlı grupların askeri kursuna ait bir fotoğraf (Ahrar Horan Topluluğu)

“Müzakereler sonucunda ortam sakinleşene kadar kentte asayiş noktaları kurulması ve ed-Derubi'nin ölümünde parmağı olan üç kişinin teslim edilmesi konusunda anlaşmaya varıldı. Bunlardan ikisi, Ebu’l Leyl ve Fayiz el-Ömer, teslim edildi; üçüncüsü Abdulkerim ed-Dus ise kaçtı” diyen kaynaklara göre Genel Güvenlik Dairesi ve 8. Tugay komutanları, merhumun ailesiyle görüştü. Ailenin talepleri arasında ‘şehirde devlet otoritesi dışında herhangi bir silahlı oluşumun engellenmesi ve şehirden sorumlu güvenlik aygıtında Busra'dan veya Beşşar Esed rejiminin 8 Aralık 2024'te devrilmesinden önce var olan eski merkezi komitelerden herhangi bir unsurun engellenmesi’ vardı.

fegrthy

Aile, ‘teslim edilen iki kişi ve diğer üç kişi de dahil olmak üzere beş kişinin teslim edilmesini’ talep etti. Aile ayrıca, ‘kentte devlet otoritesi dışında hiçbir grubun kalmamasını, çünkü devlet içinde devlet olamayacağını’ belirterek, ‘kentte konuşlandırılmış silahların devlete teslim edilmesini’ istedi.

Bilal ed-Derubi iki gün önce Dera vilayetine bağlı Busra eş-Şam'da 8. Tugay mensupları tarafından açılan ateş sonucu aldığı yaralar nedeniyle cumartesi günü hayatını kaybetti.

Genel Güvenlik Dairesi’ne bağlı birlikler cuma gününü cumartesiye bağlayan gece Busra eş-Şam’a girerek kentte ve gerginliklerin yaşandığı çevre kasabalarda hızlı bir tarama operasyonuna çıktı. Yerel kaynaklara göre güvenlik güçleri, Dera'nın ileri gelenleri, yerel liderler ve Suriye yönetiminin temsilcilerinin katıldığı ve 8. Tugay'ın vilayetin çeşitli kasabalarında bulunan silahlarının teslim edilmesi ve Busra eş-Şam'daki kalesinden hafif ve ağır silahlarının geri çekilmesinin görüşüldüğü toplantıların ardından varılan anlaşma sonrası geri çekildi.

defrgthy
Ahmed eş-Şera'nın, güçleriyle birlikte Suriye'nin kontrolünü ele geçirdikten sonra Dera'da Güney Operasyonları Odası liderleriyle yaptığı toplantı sonrası

Ahmed el-Avde liderliğindeki 8. Tugay’ın daha önce eski rejim güçlerine bağlı 5. Kolordu’nun bir parçası olduğunu belirtmekte fayda var. Rusya tarafından 2018 yılında Dera'da Esed güçleri ile muhalifler arasında yaşanan çatışmaların ardından silahlarını teslim etmeyi reddeden muhalif gruplardan oluşturulan 8. Tugay, Dera'daki en güçlü tugay olarak kabul ediliyor.

8. Tugay, Dera vilayetinde birleşen ve geçiş dönemi için Ahmed eş-Şera'nın liderliğini kabul ettiklerini açıklayan gruplarla birlikte Suriye Savunma Bakanlığı'nın yeni oluşumuna dahil edilmedi.



Sudan'da savaş mağdurları için yeni bir kamp: Tavile

فرار آلاف النازحين بعد هجمات «الدعم السريع»
فرار آلاف النازحين بعد هجمات «الدعم السريع»
0 seconds of 35 secondsVolume 90%
Press shift question mark to access a list of keyboard shortcuts
00:00
00:35
00:35
 
TT
20

Sudan'da savaş mağdurları için yeni bir kamp: Tavile

Sudan'da savaş mağdurları için yeni bir kamp: Tavile

Sudan'ın batısındaki Kuzey Darfur'da bulunan Tavile kasabası, Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki son çatışmaların ardından el-Faşir şehri, Zemzem ve Ebu Şuk kamplarından bombardımandan kaçan binlerce yerinden edilmiş insanın akın etmesiyle savaş mağdurları için yeni bir kampa dönüştü.

Yerinden edilmiş kişilerin işleriyle ilgilenen yerel bir gönüllü kuruluş olan Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Koordinasyon Komitesi'ne göre Tavile bölgesi, yerinden edilmiş kişilerin açıkta, son derece kötü koşullarda, yiyecek, içme suyu ve hatta battaniye olmadan kalabalık bir şekilde bulunmaları nedeniyle ciddi bir baskı altında.

Şarku’l Avsat’a konuşan Komite Sözcüsü Âdem Rical şu ifadeleri kullandı: “Şu anda acil müdahalelere ihtiyaç duyulması nedeniyle bölgede olağanüstü hâl ilan etme sürecindeyiz. En büyük zorluk, temel hizmetlerin ve yaşam için gerekli malzemelerin eksikliği ve binlerce kişi şu anda açıkta olduğu için çadır gibi barınma malzemelerinin sağlanmasıdır. El-Faşir ile Zemzem ve Ebu Faruk kamplarını bu zor koşullarda terk edebilen siviller, sadece giydikleri kıyafetlerle, bazıları hayvanların çektiği ilkel arabalarla ve her şeye muhtaç bir şekilde, kendilerine yardım etmek için sınırlı bir yerel gönüllü müdahalenin ortasında kaldılar.”

Yerinden edilmeye giden yolda yaşanan trajediler

Rical, yerinden edilmiş kişilerin, yerlerinden edilmelerine giden yolda acı ve korkunç koşullar yaşadıklarını ve ‘HDK’ye bağlı bazı silahlı adamlar tarafından çeşitli ihlallere, cinayetlere ve hırsızlıklara maruz kaldıklarını’ bildirdiklerini söyledi. Rical, “İfadelerinde bize aşırı açlık ve susuzluk nedeniyle çok sayıda ölüm yaşandığını ve bazı çocukların yerinden edilme yolculuğu sırasında ebeveynlerini kaybettiğini anlattılar” dedi.

Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Koordinasyon Komitesi’nin verilerine göre Tavile, nisan ayı başında el-Faşir ve çevresindeki kamplarda yeniden başlayan şiddetli çatışmalardan bu yana 281 binden fazla yerinden edilmiş kişiyi kabul etti. Bölgede yaşayanlarla birlikte toplam sayı bir milyondan fazla kişiye ulaştı.

Tavile, Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'in yaklaşık 65 kilometre batısında yer alıyor. El-Faşir ülkenin batısında Sudan ordusu tarafından kontrol edilen son büyük şehir ve bir yıldan uzun bir süredir HDK tarafından kuşatılmıştı.

Komite Sözcüsü Âdem Rical, “Tavile’de güvenlik durumu istikrarlı, ancak insani ihtiyaçlar yerel halkın, ulusal insani yardım kuruluşlarının ve buradaki yetkililerin kapasitesinin ötesinde” dedi.

Rical, yerel toplum liderlerinin yerinden edilenlere yardım sağlamak için girişimler başlattığını, ancak sayılarının çok fazla olması ve giderek artması nedeniyle ihtiyaçları yeterince karşılayamadıklarını söyledi.

frgtyu
HDK'nin 15 Nisan'da Kuzey Darfur'daki yerinden edilmiş kişiler için kurulan Zemzem Kampı’na düzenlediği saldırının ardından binlerce kişi bölgeden ayrılmak zorunda kaldı. (Reuters)

Rical, Tavile'nin el-Faşir ve çevresindeki kamplardan yerinden edilmiş insanları kabul eden bir nokta haline geldiğini ve önemli bir kısmının Cebel Marra'daki Fanga, Golo ve Nertiti'deki diğer komşu bölgelere kaçmaya devam ettiğini söyledi. Yerel halk ve ulusal kuruluşların yanı sıra gönüllü acil servisler, yerinden edilenlere yardım etmek için mısır unu, bakliyat, içme suyu ve battaniye sağlıyor. Ancak bu yardım, el-Faşir ile Zemzem ve Ebu Şuk kamplarından çok sayıda kişinin ihtiyaçlarını karşılama konusunda sınırlı kalıyor.

El-Faşir acı çekiyor

Şarku’l Avsat'a konuşan çeşitli kaynaklara göre, Zemzem Kampı sakinlerinin yaklaşık yüzde 70'i, yüzlerce sivilin öldürülmesi ve yaralanmasıyla sonuçlanan HDK'nin son saldırısının ardından Tavile bölgesine ve eyaletteki diğer bölgelere göç etti. Kaynaklar, el-Faşir'de, Zemzem ve Ebu Şuk kamplarında kalanların gıda, içme suyu ve ilaç sıkıntısı nedeniyle çok kötü insani koşullarla karşı karşıya olduklarını söyledi. Aynı kaynaklar, Sudan ordusu ve müttefik silahlı mücadele hareketlerinin ortak gücünün, el-Faşir'den ayrılmalarını engellemek için ailelerin önüne engeller koymaya devam ettiğini, askeri operasyonların ve karşılıklı topçu atışlarının artmasına ve şehir üzerindeki uzun süreli kuşatma nedeniyle yiyecek ve içme suyu elde etmenin zorluğuna rağmen onları tehdit altında kalmaya zorladığını belirtti.

Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Koordinasyon Komitesi bu hafta başında, Sudan ordusunun askeri istihbaratının Ebu Şuk Kampı’ndaki onlarca gönüllü lider ve aktivisti HDK ile iş birliği yaptıkları suçlamasıyla tutukladığını açıkladı.

Şarku’l Avsat tarafından elde edilen bilgilere göre Çad ile olan Adre Sınır Kapısı, Tavile'de yeni yerinden edilmiş insanlara insani yardım ulaştırılması için açıldı. Çeşitli kaynaklara göre, son birkaç gün içinde gıda maddeleri, ilaçlar ve barınma malzemeleri yüklü birçok tır bölgeye geldi, ancak çok sayıda yerinden edilmiş insan nedeniyle bu yardımlar yetersiz kalıyor.

Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Koordinasyon Komitesi, Tavile bölgesinde acil durum ilan etmek üzere olduğunu bildirerek, uluslararası ve yerel kuruluşları Kuzey Darfur'dan gelen binlerce yerinden edilmiş kişinin hayatını kurtarmak için acilen harekete geçmeye çağırdı.