Hızlı Destek Kuvvetleri, Port Sudan'a ilk İHA saldırısını başlattı

Port Sudan Havaalanı (Arşiv - SUNA)
Port Sudan Havaalanı (Arşiv - SUNA)
TT

Hızlı Destek Kuvvetleri, Port Sudan'a ilk İHA saldırısını başlattı

Port Sudan Havaalanı (Arşiv - SUNA)
Port Sudan Havaalanı (Arşiv - SUNA)

Sudan Ordu Sözcüsü bugün yaptığı açıklamada, Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) Port Sudan Havaalanı civarındaki bir hava üssüne ve diğer tesislere ilk insansız hava aracı (İHA) saldırısını gerçekleştirdiğini duyurdu.

Reuters’a göre HDK saldırıları ilk kez ülkenin doğusundaki kıyı kentine ulaşmış oldu.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Ordu Sözcüsü, HDK'nin bu sabah Osman Dikne Hava Üssü’nü, bir kargo deposunu ve Port Sudan'daki bazı sivil tesisleri bir dizi kamikaze İHA’yla hedef aldığını, ancak can kaybına yol açmadığını bildirdi.

Port Sudan'a yönelik İHA saldırısı, ordu ile HDK arasında iki yıldır devam eden çatışmada büyük bir değişime işaret ediyor. Çok sayıda yerinden edilmiş insana ev sahipliği yapan doğu bölgeleri bu saldırıdan önce bombardıman yaşamamıştı.

Ordu, söz konusu saldırılara, Port Sudan'daki hayati tesislerin etrafındaki konuşlanmasını güçlendirerek ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ordu karargâhına giden yolları kapatarak karşılık verdi.

Ülkenin ana havalimanına, ordu karargahına ve bir limana ev sahipliği yapan Port Sudan, savaştan zarar görmüş Sudan'ın en güvenli yeri olarak kabul ediliyor.

Batı Kordofan'daki saldırılarda 300 kişi hayatını kaybetti

Sudan Dışişleri Bakanlığı dün, Sudan'ın güneybatısındaki Batı Kordofan eyaletinde yer alan en-Nahud’da HDK tarafından düzenlenen saldırılarda en az 300 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Dışişleri Bakanlığı, Cancavid milislerinin ülkenin farklı bölgelerinde insanlığa karşı suç işlemeye, katliam ve etnik temizlik yapmaya devam ettiğini ve son iki gün içinde Sudan'ın batısındaki Batı Kordofan eyaletinde bulunan en-Nahud’da sivillere karşı yeni bir katliam gerçekleştirdiğini ve bu katliam sırasında etnik gerekçelerle cinayet işlendiğini bildirdi.

Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yayınlanan basın açıklamasında, “Milislerin insani ve ahlaki duygulardan yoksunluğunu yansıtan, kurbanların cesetlerini çiğnemek ve onları yere sermek de dahil olmak üzere korkunç suçları belgelendi” denildi.

Bakanlık, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi ve uluslararası aktörlere, milislere, bölgesel sponsorlarına ve tüm dış destekçilerine karşı kayıtsızlığa varan hoşgörüyü terk etmeleri çağrısını yineledi.



Rabıta’dan İki Devletli Çözüm Konferansı’nın sonuç bildirgesinin desteklenmesi çağırısı

Dünya İslam Birliği (Rabıta) Genel Sekreteri, Müslüman Alimler Birliği Başkanı Muhammed el-İsa (Şarku’l Avsat)
Dünya İslam Birliği (Rabıta) Genel Sekreteri, Müslüman Alimler Birliği Başkanı Muhammed el-İsa (Şarku’l Avsat)
TT

Rabıta’dan İki Devletli Çözüm Konferansı’nın sonuç bildirgesinin desteklenmesi çağırısı

Dünya İslam Birliği (Rabıta) Genel Sekreteri, Müslüman Alimler Birliği Başkanı Muhammed el-İsa (Şarku’l Avsat)
Dünya İslam Birliği (Rabıta) Genel Sekreteri, Müslüman Alimler Birliği Başkanı Muhammed el-İsa (Şarku’l Avsat)

Dünya İslam Birliği (Rabıta), adalet ve barışı seven tüm dünya ülkelerini özellikle Filistin topraklarındaki felaket durum ve suçlarına devam eden aşırı sağcı İsrail hükümetinin ihlalleri karşısında Suudi Arabistan'ın Fransa ile ortaklaşa düzenlediği ve başkanlığını üstlendiği Filistin meselesinin barışçıl çözümü ve iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin yüksek düzeyli uluslararası konferansın sonuç bildirgesini destekleyerek Filistin halkını kurtarmak ve uluslararası hukuk ve meşruiyetin yanında yer almak için harekete geçmeye çağırdı. Birleşmiş Milletler'in (BM) art arda yayınladığı raporlara göre Filistin’deki durum bölge ve uluslararası toplum için ciddi ve tehlikeli bir tehdit oluşturuyor.

Rabıta Genel Sekreterliği tarafından yapılan açıklamaya göre Rabıta Genel Sekreteri ve Müslüman Alimler Birliği Başkanı Dr. Muhammed el-İsa, iki devletli çözüm konferansında belirlenen bu yolda acilen ilerlemenin gerekliliğini vurguladı. Rabıta dini, entelektüel ve toplumsal aktörlerden oluşan tüm ortaklarıyla, özellikle de küresel dini liderlerle birlikte çalışarak, konferansın sonuç belgesine uluslararası destek sağlanması için kendi payına düşen katkıyı yapacağını vurguladı.

Dr. İsa, sonuç bildirgesinin bu korkunç savaşı durdurmak, iki devletli çözümü uygulamak ve bölgede adil ve kalıcı bir barış sağlamak için tarihi bir fırsat sunduğunun altını çizdi.