BM raporu: Ortadoğu'da kaçak göçmenler arasındaki ölümler azalıyor

Deniz yolları ‘en ölümcül’ göç rotaları olarak tanımlanıyor

Uluslararası Göç Örgütü, mağdur sayısına ilişkin bilgi eksikliğini vurguladı (IOM)
Uluslararası Göç Örgütü, mağdur sayısına ilişkin bilgi eksikliğini vurguladı (IOM)
TT

BM raporu: Ortadoğu'da kaçak göçmenler arasındaki ölümler azalıyor

Uluslararası Göç Örgütü, mağdur sayısına ilişkin bilgi eksikliğini vurguladı (IOM)
Uluslararası Göç Örgütü, mağdur sayısına ilişkin bilgi eksikliğini vurguladı (IOM)

Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü (IOM) tarafından dün yapılan açıklamada, 2024 yılında 159'u çocuk ve 257'si kadın olmak üzere 3 bin 400 göçmenin ya kaybolduğu ya da öldüğü belirtildi.

Çatışmalar, ekonomik çöküş ve düzenli güzergahların olmaması nedeniyle pek çok göçmen ölüm tehlikesi olan yolculuklar yapmak zorunda kalıyor.

IOM tarafından dün Kahire'de açıklanan ‘Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da Kayıp Göçmenler 2024’ raporuna göre bölge dışındaki deniz yolları en ölümcül rotalar olmaya devam ediyor. Bölgede 2 bin 500'den fazla ölüm ve kayıp vakası kayıtlara geçerken, kara yollarında da 900'den fazla vaka kaydedildi.

Bu sayı, yaklaşık 5 bin vakanın kaydedildiği 2023 yılına kıyasla yüzde 30'luk bir düşüş olduğunu gösterse de hala endişe verici derecede yüksek ve muhtemelen trajedinin gerçek boyutunu yansıtmıyor. Özellikle uzak çöllerde ve çatışma bölgelerinde ya da hayatta kalan kimsenin bulunamadığı boğulma vakalarında veri eksiklikleri nedeniyle birçok ölüm vakası rapor edilmiyor. Kesin olmayan izlemeler ve ülkeler arasındaki koordinasyon eksikliği ile insani yardıma sınırlı erişim, rakamların gerçeği tam olarak yansıtmamasına katkıda bulunuyor.

Bölge genelinde ‘güvenli olmayan göç yollarının’ yürek burkan gerçeklerine dikkat çeken raporda bölgesel iş birliğinin arttırılması, veri toplanmasının iyileştirilmesi ve göçmenlerin onurunu ve haklarını koruyan, hayat kurtarmaya ve kayıpların ailelerine destek olmaya öncelik veren kapsamlı adımlar atılması çağrısı yapıldı.

898o0
Raporun Kahire'de açıklandığı oturumdan (Şarku’l Avsat)

IOM Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölge Direktörü Osman el-Belbisi, raporun açıklandığı oturumda yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“İstatistikler sabit sayılardır. Bu rapordaki her sayı, çok erken kaybedilen bir hayatı temsil ediyor. Bunlar anonim ve kaçınılmaz trajediler değil, bunlar kişisel, önlenebilir trajedilerdir. Acilen harekete geçmeli ve verileri iyileştirerek, daha güvenli rotalar sağlayarak ve ortak sorumluluğu teşvik ederek hayat kurtarmak için daha fazlasını yapmalıyız.”

Rapora göre 2024 yılında Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde (MENA) hayatını kaybeden göçmenlerin 739'u ve bölge içinde hayatını kaybedenlerin yüzde 80'inden fazlası Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri vatandaşıydı.

Rapor, 2024 yılında küresel çapta 9 bin 103'ten fazla ölüm ve kayıp vakasını belgeledi. Verilerin tamamına ulaşılamaması, bu durumun izlenememesine yol açıyor. Göçmenler isimsiz bir şekilde hayatlarını kaybederken, aileleri çoğu zaman herhangi bir cevap bulamadan ve durum telafi edilmeden acılarını yaşıyorlar.

zdfgty
Deniz yolları en tehlikeli göç rotaları olmaya devam ediyor (IOM)

Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde göçün nasıl yönetildiğinin yeniden düşünülmesi çağrısında bulunan rapor, sınır ötesi veri toplama ve mağdur tespit sistemlerinin güçlendirilmesi, göçmenleri potansiyel risklere karşı etkin bir şekilde uyarmak için erken uyarı mekanizmalarının iyileştirilmesi ve böylece uygun önlemlerin alınması ve yolculukları sırasında can kayıplarının önlenmesine yardımcı olunmasının, daha etkili düzenli göç yollarının sağlanmasının, göç bağlamının insani doğasını yansıtan ve kamuoyu tartışmalarıyla bilgilendiren sorumlu ve dengeli medya anlatılarının desteklenmesinin yanı sıra, veri ve kanıt boşluklarını doldurmak ve politika oluşturulmasına katkıda bulunmak için akademik katılımın teşvik edilmesinin önemine dikkati çekti.

Raporun sunumu, IOM Bölgesel Veri Merkezi tarafından Kahire'deki Amerikan Üniversitesi (AUC) Göç ve Mülteci Çalışmaları Merkezi ve sinema ile sağlık arasındaki ilişkiye odaklanan bir kısa film festivali olan ‘Medfest Egypt’ ortaklığında düzenlenen bölgedeki düzensiz göçün riskleri, gerçekleri ve sorumlulukları konulu kısa film gösterimi ve panel tartışması ile birlikte yapıldı. Dün yapılan oturumun insani yardım kuruluşlarından, akademi camiasından ve medyadan gelen katılımcıları, koordinasyonsuz veri toplama, paylaşma ve doğrulamanın, olumsuz anlatıların ve reaktif politikaların can kayıplarının devam etmesine nasıl katkıda bulunduğunu ve bu gerçeği değiştirmek için koordineli, kanıta dayalı bir yaklaşım benimsemenin önemini müzakere etti.



Amerika, Suriye'ye yönelik bazı yaptırımların hafifletilmesi için genel bir izin verdi

Prens Muhammed bin Selman, 14 Mayıs 2025'te Riyad'da ABD Başkanı Donald Trump'ın önünde Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı ağırlıyor (Reuters)
Prens Muhammed bin Selman, 14 Mayıs 2025'te Riyad'da ABD Başkanı Donald Trump'ın önünde Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı ağırlıyor (Reuters)
TT

Amerika, Suriye'ye yönelik bazı yaptırımların hafifletilmesi için genel bir izin verdi

Prens Muhammed bin Selman, 14 Mayıs 2025'te Riyad'da ABD Başkanı Donald Trump'ın önünde Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı ağırlıyor (Reuters)
Prens Muhammed bin Selman, 14 Mayıs 2025'te Riyad'da ABD Başkanı Donald Trump'ın önünde Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı ağırlıyor (Reuters)

ABD Hazine Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan bilgiye göre, ABD, Suriye'ye uygulanan bazı yaptırımları hafifleten genel bir izin yayınladı.

Hazine Bakanı Scott Bessent yaptığı açıklamada, Suriye'nin “barış içinde yaşayan istikrarlı bir ülke olmak için çalışmaya devam etmesi gerektiğini, bugün alınan önlemlerin ülkeyi parlak, müreffeh ve istikrarlı bir geleceğe taşıyacağını umduğunu” belirtti.

Hazine Bakanlığı'na göre, yaptırımların kaldırılması, Suriye'nin yeni hükümetinin terör örgütlerine güvenli sığınak sağlamaması, dini ve etnik azınlıkların güvenliğini garanti etmesi şartına bağlı.

Aynı zamanda Dışişleri Bakanlığı, yabancı ortakların ve müttefiklerin Suriye'nin yeniden inşasına katılmalarına olanak tanıyan bir yaptırım muafiyeti yayınladı. Bu gelişme şirketlere ülkede iş yapmaları için yeşil ışık yaktı.

Bu adımla Suriye'ye yeni yatırımlar yapılmasına, finansal hizmetlerin sağlanmasına ve Suriye petrol ürünleriyle ilgili işlemlerin gerçekleşmesine olanak sağlanıyor.

Ayrıca yeni Suriye hükümeti ve daha önce yasaklanmış bazı kuruluşlarla işlem yapılmasına da olanak sağlıyor.

Suriye Dışişleri Bakanlığı, bugün erken saatlerde yaptığı açıklamada, ABD'nin kararını memnuniyetle karşıladı ve bunun “ülkedeki insani ve ekonomik acıları hafifletmek için doğru yönde atılmış olumlu bir adım” olduğunu belirtti.

Bazı yaptırımların kaldırılması için önceki başkanların yıllar boyunca Suriye'ye uyguladığı yaptırımları kaldırmak üzere Başkan Donald Trump'ın yürütme kararları gerekiyor.

Ancak yönetimi, en ağır yaptırımların bazılarını kaldırmak için Kongre'nin onayına ihtiyaç duyacak. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre bunlar arasında 2019 tarihli “Sezar Yasası”, Suriye'yi terör destekçisi ülkeler listesine alan 1979 tarihli yasa ve eski Başkan George Bush yönetimi tarafından 2003 yılında Suriye Hesap Verebilirliği ve Lübnan Egemenliğinin Yeniden Sağlanması Yasası da yer alıyor.

ABD başkanı, bu yasaların bazılarının uygulanmasını sadece altı ay süreyle askıya alabilir.