Witkoff'un yeni Gazze ateşkes önerisi ile Hamas'ın kabul ettiği ateşkes arasındaki fark nedir?

Bir Filistinli Perşembe günü Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta gıda yardımı almaya çalışan yaralıları taşırken elindeki kan lekelerini gösteriyor (Reuters)
Bir Filistinli Perşembe günü Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta gıda yardımı almaya çalışan yaralıları taşırken elindeki kan lekelerini gösteriyor (Reuters)
TT

Witkoff'un yeni Gazze ateşkes önerisi ile Hamas'ın kabul ettiği ateşkes arasındaki fark nedir?

Bir Filistinli Perşembe günü Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta gıda yardımı almaya çalışan yaralıları taşırken elindeki kan lekelerini gösteriyor (Reuters)
Bir Filistinli Perşembe günü Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta gıda yardımı almaya çalışan yaralıları taşırken elindeki kan lekelerini gösteriyor (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump ve özel temsilcisi Steve Witkoff'un açıklamalarının Hamas'ın Gazze'de ateşkese yaklaşıldığına dair açıklamalarıyla aynı zamana denk gelmesinden bir gün sonra, İsrail medyası Witkoff'un yeniden sunmayı planladığı bir teklifin sızdığını duyurdu... Bu durum Hamas'ın dile getirdikleri ile Witkoff'un önerdikleri arasındaki farka ilişkin soru işaretleri yarattı.

Görüşmelerin ayrıntılarını bilen Filistinli kaynakların Şarku'l Avsat'a verdiği bilgiye göre yeni öneri anlaşmanın uygulanmasının ilk gününde beş İsrailli rehinenin, yedinci gününde de diğer  5 rehinenin serbest bırakılmasını öngörüyor.

Daha önceki teklif ilk gün 10 rehinenin birden serbest bırakılmasını öngörüyordu, ancak Hamas'ın aralarında Filistinli-Amerikalı işadamlarının da bulunduğu arabulucularla temasa geçmesinin ardından anlaşma şartlarının uygulanmasını sağlamak için rehinelerin yarısının ilk gün, diğer yarısının da son gün serbest bırakılması kararlaştırıldı ve İsrail bunu reddetti.

Aynı bağlamda Hamas da yaptığı açıklamada arabuluculardan yeni Witkoff önerisini aldığını ve halkımızın çıkarlarını ve rahatlamasını sağlamak ve Gazze Şeridi'nde kalıcı bir ateşkes elde etmek için bu öneriyi sorumlulukla incelediğini duyurdu.

Ateşkes kaç gün sürecek?

Kaynaklar, yeni teklifin 60 günlük ateşkes süresince, çoğunluğu Gazze Şeridi sakinlerinden oluşan 100 Filistinlinin cesedinin teslim edilmesi karşılığında 18 İsraillinin cesedinin teslim edilmesini içerdiğini söyledi.

cdf
İsrail tankları Perşembe günü Gazze Şeridi sınırı yakınlarında mevzilendi (AFP)

Bir önceki belgede ateşkesin 45 günden 60 güne uzatılacağı belirtilmiş, Hamas ise temasların bir parçası olarak ateşkesin 90 güne uzatılmasını talep etmişti.

Yeni teklife göre uzun hapis cezalarına çarptırılmış 30 Filistinli mahkûmun serbest bırakılması karşılığında her bir İsraillinin serbest bırakılmasını içeren ilk anlaşmada kullanılan şartalara göre mutabık kalınan sayıda Filistinli serbest bırakılacak.

Hamas, geri kalanların İsrail askeri olduğunu ve daha fazla sayıda Filistinlinin serbest bırakılmasını sağlayarak serbest bırakılmaları için denklemin farklı olması gerektiğini düşünerek kaçıranların serbest bırakılması için şartaların değiştirilmesi için baskı yapmaya çalıştı ve bu bir tartışma noktası olarak kaldı, ancak bir engel haline gelmesini önlemek için önceki şartalara göre tekrar anlaşmaya varıldı.

d9o0p
Perşembe günü Gazze ile dayanışma mitingi sırasında İngiliz Parlamentosu önündeki göstericiler (AP)

Kaynaklara göre yeni teklif, ilk belgede sayı olarak belirtilmeyen müebbet hapis cezasına çarptırılan 125 Filistinlinin ve 7 Ekim 2023'ten sonra Gazze'den tutuklanan 1.000'den fazla kişinin serbest bırakılmasını öngörüyor.

Yardım ve geri çekilme maddeleri

İki teklif arasında yardım konusunda herhangi bir farklılık yoktu, zira her iki teklif de yardım girişinin ilk gün derhal başlayacağını ve aynı gün kademeli olarak geçen Mart ayından önceki duruma geri çekilmenin ve savaşı sona erdirmek için ikinci aşama müzakerelerin doğrudan başlayacağını öngörüyordu.

İki teklif Toplum Destek Komitesi'nin Gazze Şeridi'ni yönetmek üzere derhal yetkilendirilmesi konusunda mutabık kalırken, arabulucular ve Hamas arasındaki müzakerelerin ardından, belirli taahhütler olmasa da tam ve kademeli çekilme garantisi teyit edildi.

ı8o9
Yerinden edilmiş Filistinli bir kadın Perşembe günü Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir çadırda çocukları için yemek hazırlıyor (Reuters)

Ancak yeni teklifte ABD, Mısır ve Katar himayesindeki profesyonel ekiplerin İsrail güçlerinin Gazze Şeridi içinde yeniden konuşlanacağı noktaları belirleyeceği ve esir teslim süreci boyunca İsrail uçaklarının Gazze Şeridi semalarında uçmayı durduracağı belirtiliyor.

Yeni önerideki boşluklar

Kalıcı ateşkes ve Philadelphia ekseninin Gazze ile Mısır arasındaki akıbeti ile ilgili olarak net Amerikan ya da İsrail garantilerinden bahsetmiyor; bu konular esas olarak kalıcı ateşkes için yapılacak ikinci aşama müzakerelerde gündeme gelecek ancak son müzakereler sırasında arabulucular ABD yönetimine yakın iş adamlarından ateşkesin devamını sağlayacak Amerikan garantileri konusunda güvence aldıklarını aktardılar.

Kaynaklar, ABD Başkanı Donald Trump'ın bir basın toplantısı düzenleyerek ateşkesi ilan edeceğine ve tüm tarafların buna saygı göstermesini sağlayarak ateşkesin devamını garanti altına alacağına dair güvenceler olduğunu belirtiyor.

Hamas'ın pozisyonu nedir?

Şarku'l Avsat'a konuşan Hamas kaynakları hareketin öneriyi yanıtlamadan önce iyice inceleyeceğini, özellikle de savaşın tamamen durdurulması ve İsrail'in çekilmesinin garanti altına alınması başta olmak üzere hareketin istek ve koşullarının çoğunu karşılamadığını söyledi.

hjymuık

Kaynaklara göre yeni belge çekilme ve savaşı durdurma konusunu İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ellerine ve her an aksayabilecek müzakerelerin gidişatına bırakıyor ve Filistin koşullarından çok İsrail koşullarını benimsiyor.

Kaynaklar, tüm bunlara rağmen Hamas liderliğinin kendisine sunulan öneriyi tam olarak yanıtlamadan önce inceleyeceğini ve insani yardımın girişiyle ilgili olarak bile içerdiği hususlara ilişkin “gözlemlerini ortaya koyacağını belirtti.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.