Gazze ateşkesi: Witkoff'un önerisine Hamas'tan güncel bir yanıt vermesi bekleniyor

Görüşmelerde ‘ilerleme’ kaydedildiği konuşuluyor

Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nın batı yakasında İsrail tarafından düzenlenen hava saldırısında hedef alınan bir evin enkazından yaralı halde çıkarılan Filistinli kadın (AFP
Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nın batı yakasında İsrail tarafından düzenlenen hava saldırısında hedef alınan bir evin enkazından yaralı halde çıkarılan Filistinli kadın (AFP
TT

Gazze ateşkesi: Witkoff'un önerisine Hamas'tan güncel bir yanıt vermesi bekleniyor

Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nın batı yakasında İsrail tarafından düzenlenen hava saldırısında hedef alınan bir evin enkazından yaralı halde çıkarılan Filistinli kadın (AFP
Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nın batı yakasında İsrail tarafından düzenlenen hava saldırısında hedef alınan bir evin enkazından yaralı halde çıkarılan Filistinli kadın (AFP

İsrail gazetesi Haaretz'in müzakereler hakkında bilgi sahibi olduğunu söylediği bir kaynak dün, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un Gazze Şeridi’nde ateşkes müzakereleri ve rehinelerin serbest bırakılmasına ilişkin son önerisinin güncellenmiş bir versiyonunun Hamas'a ulaştığını söyledi.

Gazete Witkoff'un önerisinin güncellenmiş bu yeni versiyonunun bazı değişiklikler içerdiğini, ancak Hamas'ın henüz bunlara yanıt vermediğini belirtti.

Gazete haberinde ayrıca ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'dan Gazze Şeridi'ndeki savaşı derhal sona erdirmesini istediğini de ifade etti.

ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un önerisi geçtiğimiz hafta sonunda Hamas tarafından, savaşın nihai olarak durdurulmasının garanti altına alınmasını da içeren bir dizi notla birlikte kabul edilmiş, Hamas ise o dönemde İsrail'in yaptığı gibi bunu ‘kabul edilemez’ bularak reddetmişti.

Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanların bir kısmı gelişmelerle ilgili olarak İsrail ve Filistin hareketinin biriken krizler çerçevesinde savaşı durdurmaya ihtiyaç duyması nedeniyle garantilerle bir anlaşmaya varılacağına inanırken, bir kısmı ABD’nin Binyamin Netanyahu hükümetiyle aynı çizgide kalmaya devam ettiği sürece bunun gerçekleşme olasılığından şüphe duyuyor.

İsrail televizyon kanalı iNews24'ün dün İsrailli bir kaynağa dayandırdığı haberine göre Katar, Hamas'ın Witkoff'un teklifine vereceği güncel yanıtı bekliyor. Kaynak, görüşmelerde bir anlaşmaya varmak için ilerleme kaydetme şansı olduğuna dikkati çekti.

Witkoff'un önerisi 60 günlük bir ateşkes ve Gazze'de halen tutulan 56 rehineden 28'inin bin 200'den fazla Filistinli tutuklu ve hükümlüyle takas edilmesinin yanı sıra, Gazze'ye insani yardım ulaştırılmasını öngörüyor.

İsrail'in Gazze şehrinin Şeyh Rıdvan semtinin et-Tuffah mahallesine düzenlediği havİsrail'in Gazze şehrinin Şeyh Rıdvan semtinin et-Tuffah mahallesine düzenlediği hava saldırısında yakınlarından biri öldürülen küçük bir kız çocuğu (AFP)

Katar Uluslararası Medya Ofisi tarafından dün yapılan açıklamada, Doha'nın İsrail ve Hamas arasında ateşkes sağlanması için yürüttüğü arabuluculuk çabalarının ‘kritik aşamada’ olduğu ve ‘gerçek bir ilerlemeye yaklaşıldığı’ belirtildi.

Hamas ile İsrail arasında varılan ikinci ateşkes, iki ay sürdü ve 18 Mart'ta çöktü. Doha’da kısa bir süre önce Hamas ile Washington arasında yapılan doğrudan görüşmelerde herhangi bir ilerleme sağlanamadı. Washington geçtiğimiz hafta Gazze'de ‘acil, koşulsuz ve kalıcı ateşkes’ öngören Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) karar taslağını veto etti.

Hamas pazar akşamı yaptığı açıklamada, direnişin sivillere yönelik soykırıma karşı bir yıpratma savaşı yürüttüğünü söyledi. Hamas, kapsamlı bir anlaşma dışında çözümün olmadığını vurguladı.

Öte yandan İsrail'deki iç durum, Netanyahu'nun isteklerinin tam tersi bir istikamette gitmeye devam ediyor. İsrail basınında pazartesi günü yer alan haberlere göre İsrail'de koalisyonun Ultra-Ortodoks (Haredi) ortağı Şas Partisi, hükümetin Haredileri askerlik hizmetinden muaf tutan yasa tasarısını geçirmemesi nedeniyle, koalisyon ortağı olmasına rağmen Netanyahu'ya karşı hayal kırıklığı yaşadığı için bugün İsrail parlamentosu Knesset'in feshedilmesi yönünde oy kullanmayı planlıyor.

İsrail ve Filistin konularında uzman Mısırlı siyaset bilimi profesörü Dr. Tarık Fehmi, Hamas'ın Witkoff'un önerisine olumlu yanıt vermesini bekliyor. Ancak Netanyahu'nun bugün Knesset'in feshedilmesine ilişkin yapılan oylamayı ve İsrail iç istihbarat servisi Şin-Bet'in ateşkesin zamanlaması ve anlaşmanın uygulanması konusundaki çekinceleri nedeniyle yanıtını geciktireceğini düşünüyor. Ancak Dr. Fehmi’ye göre tüm bunlara rağmen hem İsrail hem de Hamas ateşkese ihtiyaç duyuyor ve ateşkesin uygulanmasına da sıcak bakıyor.

Buna karşın Hamas uzmanı Filistinli siyasi analist İbrahim el-Medhun, görüşmelerin yeniden başlaması ya da Hamas'ın Witkoff'un önerisine yanıt vermesinin beklenmesi gibi söylemlerin doğru olmadığını ve İsrail medyasının sivillere karşı her gün işlenen suçları örtbas etmek için bu konuya odaklandığını düşünüyor.

Medhun, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hamas'ın kapsamlı ve kalıcı bir ateşkes, işgalci İsrail’in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi, gerçek bir yeniden inşa sürecinin başlatılması ve direnişin elindeki rehinelerin serbest bırakılması karşılığında tüm Filistinli esirlerin serbest bırakılması konularında ısrarcı ve net bir tutum sergilemesi bekleniyor. Ancak Hamas, işgalci İsrail’in müzakere kılıfı altında öldürmeye ve yıkmaya devam etmesine izin veren kısmi ya da geçici çözümleri kabul etmeyecektir.”

Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından sağlanan gıda yardımlarının bulunduğu torbaları taşıyan Filistinliler (Arşiv - AP)Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından sağlanan gıda yardımlarının bulunduğu torbaları taşıyan Filistinliler (Arşiv - AP)

Müzakerelerin seyrindeki bu ani değişikliğe, ABD merkezli haber sitesi Axios'un dün bir ABD'li ve bir İsrailli yetkiliye dayandırdığı ve “Hamas'ı ABD'nin anlaşma önerisine karşı tutumunu yumuşatmaya zorlama çabaları çerçevesinde son günlerde biraz ilerleme kaydedildi” şeklindeki haberi eşlik etti. Bunun kısmen Katarlı arabulucuların artan baskısından kaynaklandığı vurgulanan haberde kaynaklar, “Bu hafta bir ilerleme beklemiyoruz, ancak kesinlikle ilerleme var ve bir anlaşmaya düşündüğümüzden daha yakınız” ifadelerini kulladı.

İsrail gazetesi Haaretz, Hamas'ın Witkoff'un önerisine önümüzdeki birkaç gün içinde yanıt vermesini ve olumlu yanıt vermesi halinde Witkoff'un önümüzdeki birkaç gün içinde bölgeye gelmesini bekliyor.

Mısırlı analist Dr. Fehmi'ye göre top artık İsrail'in sahasında. Çünkü İsrail, işgal ve Gazze'deki bölgelerin boşaltılması da dahil olmak üzere istediği her şeyi tüketmiş durumda ve özellikle Mısır ve Katar anlaşmanın uygulanmasının garantörleri olarak büyük bir duyarlılık gösterdiklerinden bundan kaçma şansı yok.

Öte yandan Witkoff, İsrail'in iç meselelerinin yanında özellikle Trump ya da Mısırlı ve Katarlı arabulucular tarafından anlaşmanın ‘an meselesi’ olduğu açıklamalarının yapılması göz önüne alındığında, Gazze dosyasını ve önemini dışlamadan Ukrayna ve İran müzakereleriyle meşgul olmaya devam ediyor.

Hamas uzmanı Medhun, özellikle İsrail’in Witkoff tarafından sunulan öneride olduğu gibi saldırıların iki ay boyunca durdurulması için basit garantiler vermeyi reddettiğinden ciddi bir ilerleme kaydedilebileceğine inanmıyor.

Diğer taraftan ABD Başkanı Donald Trump pazartesi akşamı yaptığı açıklamada, “Şu anda Gazze konusunda İran'ın da dahil olduğu önemli müzakereler var, orada ne olacağını göreceğiz. Rehinelerin serbest bırakılmasını istiyoruz” dedi. Ancak İsrail merkezli haber sitesi YNET'e bilgi veren kaynaklara göre İsrail bunu yalanladı.

İsrail kanalı iNews24'ün haberine göre Witkoff, Hamas'ın uzlaşmaz tutumuna rağmen, rehinelerin serbest bırakılmasını sağlayacak bir formüle ulaşılmasına atıfla, hedefe ulaşılana kadar çalışmaya devam etmeye kararlı olduğunu söyledi.

Medhun'a göre Witkoff'un açıklamaları İsrail'in tek amacının rehinelerin serbest bırakılması olduğunu, saldırıların ve katliamların durdurulması ya da kıtlığın ele alınmasıyla ilgilenmediğini teyit ediyor. Bu durumun çifte standardın varlığını ve Gazze'deki Filistinlilerin yaşamlarının açıkça göz ardı edildiğini ortaya koyduğunu belirten Medhun, Trump'ın, İsrail inkâr etse de İran'ın müzakerelerdeki rolünden bahsetmesinin, dikkatleri başka yöne çekmek ve kartları yeniden karmak için şeffaf bir girişim olduğunu ve İsrail'in tutumunu tamamen benimseyen ve aslında savaşı sona erdirmek istemeyen ABD yönetiminin kafa karışıklığını yansıttığını vurguladı.



Kahire, HDK'nin ‘sınır üçgeni’ üzerinde kontrol sağladığını duyurmasına nasıl bakıyor?

Hartum'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı geri aldıktan sonra kutlama yapan Sudan ordusu mensupları, 21 Mart (AP)
Hartum'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı geri aldıktan sonra kutlama yapan Sudan ordusu mensupları, 21 Mart (AP)
TT

Kahire, HDK'nin ‘sınır üçgeni’ üzerinde kontrol sağladığını duyurmasına nasıl bakıyor?

Hartum'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı geri aldıktan sonra kutlama yapan Sudan ordusu mensupları, 21 Mart (AP)
Hartum'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı geri aldıktan sonra kutlama yapan Sudan ordusu mensupları, 21 Mart (AP)

Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) Mısır, Sudan ve Libya arasındaki ‘sınır üçgeni’ bölgesinin kontrolünü ele geçirdiğini açıklaması, Kahire'nin Sudan savaşında sahadaki gelişmelere ilişkin tutumu konusunda soru işaretleri yarattı.

Mısırlı uzmanlar, ‘Mısır'ın Sudan'daki askeri gelişmeleri yakından takip ettiğini ve ulusal güvenliğinin doğrudan etkilenmesi halinde karşılık verme hakkını saklı tuttuğunu’ belirterek, HDK'nin sınır üçgeni bölgesini kontrol etmesinin ‘başkent Hartum'daki son kayıplarını telafi etmek için manevi bir kazanç’ olduğunu kaydetti.

Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir kenti yakınlarında bulunan sınır üçgeni bölgesi, Sudan ordusu ile HDK arasında devam eden savaşın ana cephelerinden birini oluşturuyor.

Nisan 2023 ortalarında başlayan Sudan savaşı, Orgeneral Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki Sudan ordusu ile Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki HDK arasında devam eden çatışmalarla üçüncü yılının ikinci ayına girdi. Birleşmiş Milletler (BM) tahminlerine göre savaş, ülke içinde ve dışında yaklaşık 14 milyon insanın yerinden edilmesine neden oldu.

HDK dün yaptığı açıklamada, Sudan, Libya ve Mısır arasındaki sınır üçgeni bölgesini kontrol altına aldığını duyurdu. ‘Sudan, Libya ve Mısır arasında önemli bir buluşma noktası olan stratejik bölgeyi niteliksel bir adımla özgürleştirmeyi başardığını’ belirten HDK tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “Sudan ordusuna asker ve teçhizat açısından ağır kayıplar verdirdik… Onlarca savaş aracını ele geçirdik.”

Bunun öncesinde Sudan Silahlı Kuvvetleri Genel Komutanlığı, ‘saldırganlığı püskürtmek için savunma düzenlemeleri olarak tanımladığı adımın bir parçası olarak sınır üçgeni bölgesini boşalttığını’ duyurdu. Sudan ordusu tarafından dün yapılan açıklamada, “Bu hareket, sınır bölgesindeki saha gelişmeleri ışığında ulusal egemenliği korumak ve stratejik konumları güvence altına almak için operasyonel planların bir parçası olarak yapıldı” ifadesi yer aldı.

Gelişmeler, Sudan ordusunun salı günü yaptığı açıklamada, HDK ve Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter'e bağlı Libya güçlerini ‘bölgeyi ele geçirmek amacıyla Mısır, Sudan ve Libya arasında bulunan sınır üçgenindeki sınır noktalarına saldırmakla’ suçlayarak, bunu ‘Sudan'a, topraklarına ve halkına karşı bariz bir saldırganlık’ olarak nitelendirmesinin ardından geldi.

Mısır Temsilciler Meclisi Savunma ve Ulusal Güvenlik Komitesi üyesi Tümgeneral Muhammed Salah Ebu Hemile, “Kahire, Mısır'ın ulusal güvenliğiyle doğrudan bağlantılı olduğu için Sudan'daki gelişmeleri yakından takip ediyor” dedi. Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte HDK'nin sınır üçgeni bölgesini kontrol etmesinin güvenlik üzerindeki etkisini küçümseyen Ebu Hemile, bunun ‘özellikle başkent Hartum'daki son saha kayıplarını örtbas etme girişimi’ olduğunu söyledi ve Kahire'nin ‘Sudan'daki ulusal kurumları desteklemeye istekli olduğunu, ancak bir tarafı diğerinin aleyhine desteklemekle meşgul olmadığını’ belirtti.

Mısırlı askeri uzman Tümgeneral Semir Ferec, HDK'nin sınır üçgeninde kontrolü sağladığını duyurmasının ‘savaşın saha gerçekliği üzerinde hiçbir ağırlığı olmayan manevi bir kazanım’ olduğunu ifade etti. Ferec, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, “HDK, başkent Hartum'u kaybettikten sonra herhangi bir saha başarısını duyurmaya çalışıyor… Mısır, güney sınırlarındaki güvenliğiyle doğrudan ilgili olduğu için Sudan savaşındaki gelişmeleri izlemeye devam ediyor. Mısır'ın Sudan'daki savaşa müdahale etmeme konusunda bir isteği var” ifadelerini kullandı.

Hamideti defalarca, ‘Mısır'ın Sudan ordusuna savaş uçakları da dahil olmak üzere askeri destek sağladığını’ iddia etti. Ancak geçen yıl Mısır Dışişleri Bakanlığı bu iddiaları yalanlamış ve o dönemde yaptığı bir açıklamada ‘uluslararası toplumu HDK Komutanı’nın söylediklerinin doğruluğunu kanıtlayan delilleri bulmaya’ çağırmıştı. Söz konusu suçlamalar, Kahire'nin savaşı durdurmak ve sivilleri korumak için yoğun çaba sarf ettiği bir dönemde geldi.

Mısır'ın Sudan'daki meşruiyeti ‘askeri değil siyasi olarak’ desteklediğini belirten Ebu Hemile, “Kahire, Sudan'ın devam eden iç savaş ışığında kurumlarını restore etmesini istiyor ve kısa süre önce sivil bir başbakanın atanmasını memnuniyetle karşıladı” dedi.

Diğer yandan Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli salı günü Sudanlı mevkidaşı Kâmil et-Tayyib İdris'i arayarak, ‘Kahire ile Hartum arasındaki ikili ilişkilerin iki ülke arasında daha fazla koordinasyona katkıda bulunacak şekilde çeşitli düzeylerde güçlendirilmesine yönelik çalışmaların devam ettiğini’ bildirdi.

Mısır'ın eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Salah Halime, HDK'nin sınır üçgenini kontrol etmesini Sudan ordusunun LUO’nun bu güçlere askeri destek verdiği yönündeki suçlamalarıyla ilişkilendirerek, “Sınırdaki gelişmeler Sudan'daki savaşın henüz bitmediğini ve sahada niteliksel bir gelişme olduğunu gösteriyor” ifadesini kullandı.

Şarku’l Avsat'a konuşan Halime, ‘Mısır'ın güney sınırlarında herhangi bir doğrudan ihlal olması halinde harekete geçeceğini’ belirterek, “Mısır'ın olup bitenleri yakından takip etmesinin temelinde toprakları üzerindeki tam egemenliğini korumak yatıyor” dedi. Halime ayrıca, askeri gelişmeleri Sudan'daki iç siyasi durumla ilişkilendirerek, “HDK'nin hamleleri, önümüzdeki dönemde kontrolü altındaki bölgelerde paralel bir hükümet kurulacağını duyurma hazırlığından kaynaklanıyor” şeklinde konuştu.

Hamideti, merkezi Port Sudan'da bulunan Sudan hükümetine paralel bir hükümet olarak Barış ve Birlik Hükümeti’nin kurulduğunu duyurmuştu.