Kürt liderler: Suriye hükümeti ile özerk yönetim arasındaki müzakereler devam ediyor

Özerk Yönetim Heyeti Başkanı: Bölgelerimizin bileşenlerine tek dil ve tek bayrak dayatılmasına izin vermeyeceğiz

Suriye ve Ürdün dışişleri bakanları cumartesi günü Amman'da ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile bir araya geldi. (Şam'daki ABD Büyükelçiliği’nin X hesabı)
Suriye ve Ürdün dışişleri bakanları cumartesi günü Amman'da ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile bir araya geldi. (Şam'daki ABD Büyükelçiliği’nin X hesabı)
TT

Kürt liderler: Suriye hükümeti ile özerk yönetim arasındaki müzakereler devam ediyor

Suriye ve Ürdün dışişleri bakanları cumartesi günü Amman'da ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile bir araya geldi. (Şam'daki ABD Büyükelçiliği’nin X hesabı)
Suriye ve Ürdün dışişleri bakanları cumartesi günü Amman'da ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile bir araya geldi. (Şam'daki ABD Büyükelçiliği’nin X hesabı)

Suriye hükümeti ile Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi arasındaki müzakerelerin çöktüğünü reddeden Kürt liderler, egemenlik ve ulusal konularda mevcut mutabakatların varlığını vurgulayarak, Esed rejiminin yıkılmasından bu yana ilk kez geçtiğimiz haziran ayı başında ve bu ayın 9'unda gerçekleştirilen doğrudan görüşmelerin ardından farklılıkların ve çözüm bekleyen konuların aşılması için diyalog ve görüşmelerin yoğunlaştırılması çağrısında bulundu.

Bu açıklamalar, ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi arasında cumartesi günü Ürdün'ün başkenti Amman'da yapılan görüşmenin ardından geldi. İki taraf entegrasyon sürecini, Suriye'deki mevcut durumu ve sükûnet ve istikrarın yeniden tesis edilmesi için tüm tarafların acil adımlar atması gerektiğini ele aldı. Kürt kaynaklar, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani'nin de toplantıya katılacağını öne sürdü.

ABD'nin Şam Büyükelçiliği X hesabından yaptığı açıklamada, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın Mazlum Abdi ile Suriye'deki gelişmeleri ve ülkede sükûnet ve istikrarın yeniden tesis edilmesinin yollarını görüştüğünü duyurdu.

Büyükelçilikten yapılan açıklamaya göre Barrack ve SDG lideri, kimseyi dışlamayan birleşik bir Suriye devletine entegre olmak için atılacak pratik adımları ele aldı ve her iki taraf da ‘birlik zamanının geldiği’ konusunda mutabık kaldı.

xcdvfghyj
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin Suriye hükümetiyle diyalog heyeti başkanı Fevze Yusuf (Şarku’l Avsat)

Şam'da yetkililerle müzakerelerde bulunan Özerk Yönetim heyetinin başkanı Fevze Yusuf Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, “Uluslararası arabulucular ve Suriye hükümeti bizden taviz vermemizi istiyor. Ancak bölgelerimizdeki bileşenlere tek bir dil, tek bir bayrak ya da tek bir kültür dayatılmasına izin vermeyeceğiz. Biz bileşenler olarak tüm halkların ve mezheplerin haklarını garanti altına alan çoğulcu ve ademi merkeziyetçi bir Suriye inşa etmeye hazırız” ifadelerini kullandı.

Kurulduğu 2014 yılından bu yana özerk yönetimi yöneten en önemli siyasi partilerden biri olan Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Eş Başkanı, hükümetin vizyonunun özerk yönetimin kurumlarını feshetmek ve siyasi niteliğini iptal etmek üzerine kurulu olduğunu açıkladı. Fevze Yusuf, “Özerk yönetim anlaşmanın uygulanmasının önünde bir engel değil, aksine devleti güçlendirecek ve bütünleştirecek güçlü bir dayanak” dedi.

vfgthy
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi tarafından Haseke şehrinin girişine yapılan tasarım (Şarku’l Avsat)

Fevze Yusuf, ‘entegrasyon süreci’ kavramına odaklanan ikinci bir ihtilaf noktasına işaret ederek şunları söyledi: “Her iki tarafın da entegrasyon konusunda farklı bir anlayışı var. Bu noktada, toplantı ve diyalogla bu hususun ele alınması ve anlaşmanın geri kalan hükümlerinin açıklanması gerekiyor.”

10 Mart anlaşması SDG'nin ve sivil kurumlarının bu yılın sonuna kadar Suriye ordusuna ve devlet birimlerine entegre edilmesini öngörüyor. Anlaşma, Irak ve Türkiye ile tüm sınır kapılarının ve Kamışlı Uluslararası Havaalanı'nın yanı sıra kuzeydoğudaki petrol sahaları ve elektrik santralinin hükümetin kontrolüne geçmesini amaçlıyor, ancak bu yerler halen SDG tarafından yönetiliyor.

Fevze Yusuf, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgesinin bileşenlerinin ‘farklı dilleri, kültürleri ve kimlikleriyle geleceğin Suriye'sine katılacaklarını’ belirtti. “Anayasal haklarımızı alamazsak bize dayatılan hiçbir koşulu kabul etmeyeceğiz” diyen Fevze Yusuf, Suveyda vilayetinde ve ülkenin güneyinde kötüleşen durumdan hükümeti sorumlu tuttu ve bunun nedenini ‘merkeziyetçi zihniyete’ bağladı.

ABD ve Fransa'nın çabalarına rağmen Suriye Cumhurbaşkanı'nın SDG lideri ile yaptığı anlaşmanın uygulanmasındaki gecikmeyle ilgili olarak Kürt lider, geçiş hükümetinin önceki anlaşmalara uymamasının iki taraf arasında bir anlaşmazlık noktası olduğunu vurguladı. Fevze Yusuf, “10 Mart anlaşması anayasa taslağında yer almayan hükümler içeriyordu ki bu da hükümetin özerk yönetim ve askeri güçleriyle ilgili niyetleri konusunda ciddi şüpheler uyandırıyor” dedi.

Mazlum Abdi bu ayın 14'ünde bir Alman gazetesine verdiği röportajda, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile varılan anlaşmanın uygulanması halinde güçlerinin silah bırakmasına gerek kalmayacağını ifade etti ve mart ayında varılan anlaşmanın tamamına bağlı olduklarını yineledi. Abdi, “Anlaşmanın şartlarının uygulanmasının SDG'yi Suriye ordusunun bir parçası haline getireceğine inanıyoruz. Bu nedenle şimdi ya da gelecekte silahsızlandırılmamıza gerek yok” ifadelerini kullandı.

sdfrgty
Özerk Yönetim Dış İlişkiler Başkanı İlham Ahmed (Şarku’l Avsat)

Özerk Yönetim Dış İlişkiler Başkanı İlham Ahmed ise hükümet ile SDG arasındaki müzakerelerin çöktüğü iddialarını yalanlayarak, ulusal konularda mevcut mutabakatların bulunduğunu, farklılıkların giderilmesi için toplantı ve diyalogların yoğunlaştırılması gerektiğini ifade etti.

Özerk yönetim bölgelerindeki askeri kurumların ve sivil yönetim yapılarının entegrasyonunun müzakerelerin önündeki en zor konulardan biri olduğunu belirten Ahmed şunları söyledi: “Müzakereler çökmedi. Suriyeliler yıllardır birbirleriyle diyalog kurmadıkları için bazı toplantılarda anlaşmazlıklar ve yanlış anlamalar olması normal.”

İlham Ahmed, Suriye güvenli bir ortama kavuşana kadar bu görüşmelerin devam etmesi çağrısında bulundu. Ahmed, 9 Temmuz'da Şam'da yapılan ve hükümet bakanları, yönetim yetkilileri ve SDG liderinin katıldığı toplantıya ilişkin olarak şu ifadeleri kullandı: “Yetkililer olumlu göstergeler ve her iki tarafta da gerçek bir istek gördüklerini söyledi. Toprak bütünlüğü ve devletin birliği gibi genel ulusal konularda görüş birliği var. Bunlar ortak zemin olarak kabul edilebilecek temel noktalar.”

Ahmed, özerk yönetimin devlet çerçevesi dışında alternatif askeri ve idari yapılar oluşturduğu yönündeki suçlamaları şiddetle reddederek, “Yerel yönetişim bağlamında adem-i merkeziyetçilik terimi bir arada yaşama durumunu ifade eder. Başka bir deyişle, bu bir yerel yönetişim biçimidir” dedi.



ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı, Hamas'ın yardımları sistematik olarak çaldığına dair herhangi bir kanıt bulamadı

Gazze'deki yardım mutfaklarından biri, (Arşiv-Reuters)
Gazze'deki yardım mutfaklarından biri, (Arşiv-Reuters)
TT

ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı, Hamas'ın yardımları sistematik olarak çaldığına dair herhangi bir kanıt bulamadı

Gazze'deki yardım mutfaklarından biri, (Arşiv-Reuters)
Gazze'deki yardım mutfaklarından biri, (Arşiv-Reuters)

ABD hükümeti tarafından yapılan iç analiz, Hamas'ın ABD tarafından finanse edilen insani yardım malzemelerini sistematik olarak çaldığına dair herhangi bir kanıt bulamadı. Bu gelişme, İsrail ve Washington'un yeni bir özel silahlı yardım mekanizmasını desteklemek için öne sürdüğü ana mantığın sorgulanmasına yol açıyor.

xcvfbghjukı
Filistinliler, 23 Temmuz'da Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki bir yardım dağıtım noktasından yardım aldıktan sonra, Cibaliye'nin batısındaki Raşid Caddesi'nde yürüyor. (AFP)

Daha önce yayınlanmamış olan bu analiz, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı'na (USAID) bağlı bir ofis tarafından gerçekleştirildi ve haziran ayı sonunda tamamlandı. Analiz, Ekim 2023 ile bu yılın Mayıs ayı arasında ABD'li yardım kuruluşları tarafından bildirilen, ABD tarafından finanse edilen yardım malzemelerinin çalınması veya kaybolmasıyla ilgili 156 vakayı inceledi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre analizde, “Hamas'ın ABD tarafından finanse edilen yardım malzemelerinden yararlandığına dair herhangi bir bulgu yer almadı”.

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü bu sonuçları yalanlayarak, Hamas'ın yardımları yağmaladığına dair görsel kanıtlar olduğunu iddia etti, ancak herhangi bir video sunmadı. Sözcü, geleneksel insani yardım kuruluşlarını “yardımların yolsuzluğunu örtbas etmekle” suçladı.

dsefde
Filistinliler, Gazze şehrindeki İsrail kontrol noktası yakınında bir yardım kamyonundan aldıkları un çuvallarını taşıyorlar, Şubat 2024 (Arşiv- Reuters)

Konuyla ilgili iki kaynak, sonuçların USAID müfettişliğine ve Ortadoğu politikasından sorumlu Dışişleri Bakanlığı yetkililerine teslim edildiğini, bu sırada yıkıma uğramış bölgede gıda sıkıntısının giderek arttığını ifade etti.

İsrail, yardımların girişine izin vermeyi taahhüt ettiğini, ancak Hamas tarafından çalınmasını önlemek için kontrol altında tutması gerektiğini söylüyor. İsrail, krizden Hamas'ı sorumlu tutuyor.

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı, 2,1 milyonluk Gazze nüfusunun yaklaşık dörtte birinin kıtlık benzeri koşullarla karşı karşıya olduğunu, binlerce kişinin şiddetli yetersiz beslenme sorunu yaşadığını ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ile bölgedeki doktorlar, açlıktan ölen çocuklar ve diğer kişilerin olduğunu bildirdi.

Birleşmiş Milletler tahminlerine göre İsrail güçleri, gıda yardımı almak isteyen 1000'den fazla kişiyi öldürdü. Öldürülenlerin çoğu, “Gazze İnsani Yardım Kuruluşu”na ait askeri dağıtım noktalarının yakınındaydı. Bu kuruluş, eski bir CIA ajanı ve ABD ordusunun silahlı eski askerleri tarafından yönetilen kar amacı gütmeyen bir lojistik şirketi olan “Gaza Humanitarian Foundation” tarafından kurulan yeni bir özel yardım kuruluşudur.

Analiz, USAID’in insani yardım ofisi tarafından yapıldı. Ajans, Başkan Donald Trump yönetimi ocak ayında tüm dış yardımları dondurarak binlerce programı sonlandırmadan önce, Gazze'ye sağlanan yardımların en büyük finansörüydü.

xsdfrgty
Cibaliye'deki (Gazze Şeridi'nin kuzeyi) Filistinliler, insani yardım yüklü kamyonlara doğru yürüyor (AFP)

Yönetim ayrıca, işlevleri Dışişleri Bakanlığı'na dahil edilen USAID’ı da lağvetmeye başladı.

Özet sunuma göre analiz, 156 yardım malzemesi hırsızlığı veya kaybı vakasından en az 44'ünün “doğrudan veya dolaylı olarak” İsrail'in askeri eylemlerinden kaynaklandığı sonucuna vardı.

Analizde bir zayıf noktaya da dikkat çekildi: Yardımları alan Filistinlilerin kimliklerinin doğrulanamaması nedeniyle, ABD tarafından finanse edilen yardımların Gazze'yi yöneten Hamas yetkililerine ulaşması mümkün.

Analiz hakkında bilgi sahibi bir kaynak, Hamas'ın yardımların büyük çapta başka yerlere aktardığına dair raporların olmaması “aktarımın gerçekleşmediği anlamına gelmez” uyarısında bulundu.

Gazze'de savaş, Hamas'ın Ekim 2023'te İsrail'e saldırmasıyla başladı. İsrail'in verilerine göre saldırıda bin 200 kişi öldü, 251 kişi de rehin alındı. Filistinli sağlık yetkililerine göre İsrail'in saldırısının başlamasından bu yana yaklaşık 60 bin Filistinli öldü.