Sudan Kurucu İttifakı, Hamideti başkanlığında bir başkanlık konseyi oluşturdu

İttifak Muhammed Hasan et-Taişi hükümet başkanlığına atarken, 8 bölgeye vali ataması gerçekleştirdi ve Nyala'yı hükümetin merkezi olarak seçti

Muhammed Hamdan Dagalu (Şarku’l Avsat)
Muhammed Hamdan Dagalu (Şarku’l Avsat)
TT

Sudan Kurucu İttifakı, Hamideti başkanlığında bir başkanlık konseyi oluşturdu

Muhammed Hamdan Dagalu (Şarku’l Avsat)
Muhammed Hamdan Dagalu (Şarku’l Avsat)

Sudan Kurucu İttifakı, Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) lideri Orgeneral Muhammed Hamdan Dagalu (Hamideti) başkanlığında, Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey (SPLM-N) lideri Abdulaziz el-Hılu’nun başkan yardımcılığında 15 üyeden oluşan bir ‘başkanlık konseyi’ kurulduğunu duyurdu. İttifak, eski Egemenlik Konseyi üyesi Muhammed el-Hasan et-Taişi'yi, ülkenin işlerini (başkanlık konseyinin kararlarına göre) ve özellikle Darfur eyaletlerinde HDK'nın kontrolündeki bölgeleri yönetecek olan ‘geçiş süreci barış hükümetinin’ başına atadı. İttifak, Sudan'ı Kuzey, Doğu, Orta, Darfur, Kordofan, Güney Kordofan/Nuba Dağları, el-Func ve Hartum olmak üzere 8 bölgeye ayırdı.

İttifak Sözcüsü Alaaddin Nakd dün, Güney Darfur eyaletinin başkenti Nyala'da düzenlenen basın toplantısında, Sudan Kurucu İttifakı liderliğinin, sekiz bölgenin valileri de dahil olmak üzere 15 üyeden oluşan (egemenlik konseyine benzer) bir ‘başkanlık konseyi’ kurduğunu söyledi.

ftf
İttifak tarafından kurulan yeni hükümetin başbakanı olarak atanan Muhammed el-Hasan et-Taişi (Sosyal medya platformları)

Başkanlık konseyi, devrik lider Ömer el-Beşir rejimine son veren halk devriminden kısa bir süre varılan anlaşma çerçevesinde kurulan Geçici Egemenlik Konseyi’ne benzer egemen bir konsey. Nakd’ın açıklamasında göre Başkanlık Konseyi’nin üyeleri arasında, Tahir Ebu Bekir Hacer, Muhammed Yusuf Ahmed Mustafa, Hamid Hamdin Nuveyri, Abdullah İbrahim Abbas, Beyan Huldi Fethi Salim, Darfur Bölgesi Valisi Hadi İdris, Güney Kordofan (Nuba Dağları) Bölgesi Valisi Cekud Mekvar Marada, Yeni Func Bölgesi Valisi Joseph Teka, Orta Bölge Valisi Salih İsa Abdullah, Doğu Bölgesi Valisi Mebruk Mubarek Selim, Kuzey Bölgesi Valisi Ebu el-Kasım er-Raşid Ahmed, Hartum Valisi Faris en-Nur, Kordofan Bölgesi Valisi Hamad Muhammad Hamid yer alıyor.

Nakd, Hamideti liderliğindeki Başkanlık Konseyi'nin eski Geçici Egemenlik Konseyi üyesi Muhammed Hasan et-Taişi'yi ‘Geçici Barış Hükümeti’nin başbakanı olarak seçtiğini açıklarken gündemindeki diğer konuları görüşmeye devam edeceğini söyledi.

gyf
Darfur Valisi Hadi Idris, Başkanlık Konseyi üyesi oldu (Şarku’l Avsat)

Başkanlık Konseyi'nin atanmasını ‘tarihi bir başarı’ olarak nitelendiren Nakd, ittifakın ‘on yıllardır süren yıkıcı savaşların acısını çeken Sudan halkını’ tebrik ettiğini söyledi. Nakd ayrıca, ‘herkese kucak açan, seküler, demokratik, merkezi olmayan, gönüllü olarak birleşmiş, özgürlük, barış, adalet ve eşitlik temelleri üzerine kurulu’ bir vatan inşa etme hedefini yineledi.

Sudan Kurucu İttifakı, 22 Şubat'ta Kenya'nın başkenti Nairobi'de HDK ve başta Abdulaziz el-Hılu liderliğindeki SPLM-N ve Nuba Dağları'nı kontrol eden Darfur'daki bir dizi silahlı hareketi, Ulusal Ümmet ve Demokratik Birlik partilerinin uzantılarını ve bağımsız isimleri bünyesinde barındıran Sudan Devrimci Cephesi gibi silahlı hareketler, siyasi partiler ve sivil güçler tarafından kuruldu.

Sudan’daki silahlı hareketlerin, siyasi partilerin ve güçlerin temsilcileri, geçtiğimiz şubat ayında Nairobi'de düzenlenen Sudan Kurucu İttifakı toplantılarının açılışına katıldılar (Arşiv)

Sudan Kurucu İttifakı üyeleri, seküler ve demokratik bir konfederasyon devletini öngören bir siyasi deklarasyon ve geçici anayasa üzerinde anlaşmaya vardılar. Sudan sekiz idari bölgeye bölündü ve HDK'nın kontrolündeki bölgeler için değil, tüm Sudan için bir hükümet kuruldu. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, yeni bir hükümetin kurulmasının amacının, uluslararası toplumdan önce bölge ülkelerini hükümeti tanımaya ikna etmek ve halkın desteğini almak olduğunu belirttiler.



Şam, ‘Suriye'nin ulusal dokusunu hedef alan planlar’ konusunda uyarıda bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'ndaki toplantıdan, 26 Temmuz
Suriye İçişleri Bakanlığı'ndaki toplantıdan, 26 Temmuz
TT

Şam, ‘Suriye'nin ulusal dokusunu hedef alan planlar’ konusunda uyarıda bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'ndaki toplantıdan, 26 Temmuz
Suriye İçişleri Bakanlığı'ndaki toplantıdan, 26 Temmuz

Şam, ‘Suriye'nin ulusal dokusunu hedef alan planlar’ konusunda uyarıda bulunarak, uluslararası toplumu daha fazla gerilimin önlenmesi konusunda sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı. Son olayların sorumluluğunu İsrail'e yükleyen Şam, Suriye'nin yeni gerçeklerin dayatılmasını kabul etmeyeceğini vurguladı.

Suriye İçişleri Bakanlığı dün, İçişleri Bakanı Enes Hattab başkanlığında, valilerin katılımıyla genişletilmiş bir toplantı düzenledi. Toplantıda, Suriye'nin çeşitli vilayetlerindeki güvenlik durumu tartışıldı, mevcut zorluklar gözden geçirildi ve ‘ilgili taraflar arasında koordinasyon ve entegrasyonu güçlendirmenin yolları’ araştırıldı. İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre, toplantıda ‘güvenlik ve polis teşkilatlarının performansını geliştirmek için stratejik vizyonlar’ ele alındı. Söz konusu vizyonlar, güvenlik ve istikrarın sağlamlaştırılmasına katkıda bulunacak ve kurumların bu aşamanın gerekliliklerine etkili bir şekilde yanıt verme kapasitesini güçlendirecek.

Paris'te düzenlenen ve Dışişleri Bakanlığı ve Genel İstihbarat Teşkilatı'ndan bir heyet ile İsrail tarafının ABD'nin arabuluculuğunda bir araya geldiği toplantının gidişatına aşina olan bir diplomatik kaynak, Suriye'nin ‘Suriye topraklarında herhangi bir yasadışı yabancı varlığı ve Suriye toplumunun bazı kesimlerini bölünme projelerinde kullanma veya devleti parçalayan ve mezhepsel çatışmaları besleyen paralel yapılar oluşturma girişimlerini kesin bir şekilde reddettiğini’ açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın Suriye devlet televizyonundan aktardığına göre kaynak, Suriye heyetinin ‘ülkeyi kaosa veya iç şiddete sürükleme girişimlerini’ tamamen reddettiğini belirtti ve ‘Suriye'nin ulusal dokusunu hedef alan planlara’ karşı uyarıda bulunarak, uluslararası toplumu ‘daha fazla gerilime kaymayı önleme sorumluluğunu üstlenmeye’ çağırdı. Kaynak ayrıca, Suriye devletinin ‘topraklarının ve halkının birliğini savunma’ konusundaki kararlılığını vurguladı ve ‘ülkeyi bölme veya yeni bir iç çatışmaya sürükleme girişimlerini reddettiğini’ belirtti.

fgthyu
Sivillerin Suveyda'dan tahliyesi (Suriye Sivil Savunma Teşkilatı)

Şam'daki sivil toplum aktivistleri, Suriye'deki güvenlik durumunun kırılganlığından duydukları endişeyi dile getirdiler. Aktivistler, “Çoğunluğun diktatörlüğünden korkma bahanesiyle istikrarı bozmaya çalışan iç güçler olduğu artık bizim için açık. Bu endişeler meşru olsa da, İsrail'in Suriye'yi parçalanmış ve zayıf tutmak için bu endişeleri kullanması, bu endişelerin meşruiyetini ortadan kaldırıyor ve onları, Esed rejimine karşı ayaklanan ülkeye ve halka ihanet eden bir konuma sokuyor” ifadelerini kullandı. Kaynaklar, Suveyda olayları ve herkesi etkileyen kışkırtma kampanyaları sırasında yaşananları örnek göstererek, aklıselim kişilerin ve sivil barış girişimlerinin dışlanarak kan ve şiddet dilinin hakim olduğunu belirtti. Kaynaklar, sivil aktivistlerin gizli çalışmaya geri dönmek ve isimlerini açıklamamak zorunda kalmalarından duydukları üzüntüyü dile getirerek, “Suriye'de herkes herkesi hedef alıyor” dedi.

Diğer yandan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, cuma akşamı yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Suriye'nin kuzeyinde, güneyinde, doğusunda ve batısında şüpheli hareketler gözlemlediğini ve son zamanlarda ülkenin güneyindeki Suveyda vilayetinde Bedeviler ile Dürziler arasında çıkan gerginliklerin ardından, dış güçlerin bu olayları Suriye'yi bölünmeye itmek için kullandığını belirtti. Fidan, cuma günü Paris'te düzenlenen toplantıyla eş zamanlı olarak yaptığı açıklamada, “Türkiye olarak uyarıda bulunmak zorundayız. Çünkü biz Suriye'nin birliğini, bütünlüğünü istiyoruz. Suriye'nin güvenliğini ulusal güvenliğimizin bir parçası olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.

sdfrgty
Beşinci tahliye konvoyu Suveyda'dan sivilleri tahliye ediyor. (Suriye Sivil Savunma Teşkilatı)

Öte yandan Suveyda'daki Dürzi mezhebinin ruhani liderliği, Şeyh Hikmet el-Hicri'nin talimatıyla özel insani hukuk komiteleri kurulduğunu duyurdu. Liderlik, komitelerin yaklaşık 44 avukattan oluştuğunu ve görevlerinin, mağdurların haklarını korumak, yardımların hak sahiplerine ulaşmasını sağlamak için olan biten her şeyi resmi olarak belgelemek, adaletin kaybolmasına yol açabilecek herhangi bir kaosu önlemek ve yardım, mali destek ve hizmetleri adil ve şeffaf bir şekilde ‘kayırmacılık veya siyasallaştırmadan uzak’ biçimde sunmak olduğunu ifade etti.

Buna karşılık Suriye Sivil Savunma Teşkilatı dün, vilayetten ayrılmak isteyen yaklaşık 300 sivilin yanı sıra, çatışmalarda yaralanan 20 kişi ve 8 cesedin, Busra eş-Şam geçiş noktasından başkent Şam'a doğru tahliye edildiğini duyurdu. Bu tahliye konvoyu, çoğu çocuk ve kadınlardan oluşan 250 sivilin tahliyesinden sonra beşinci tahliye konvoyu oldu. Bu siviller, devam eden gerginlikler ve ihlaller nedeniyle Suveyda kırsalındaki Rim el-Lahf köyündeki evlerinde mahsur kalmışlardı ve Busra el-Harir geçiş noktasından Dera kırsalındaki geçici barınma merkezlerine nakledildiler.

Ateşkes anlaşmasına rağmen, bu ayın 13'ünde kanlı olayların yaşandığı vilayette hâlâ temkinli bir sükûnet hâkim.