Bombardıman ve açlık... UNICEF: Gazze Şeridi'nde her gün 28 çocuk öldürülüyor

Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde şiddetli yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybeden altı aylık Filistinli bebek Zeyneb Ebu Halib'i kucağında taşıyan bir adam (DPA)
Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde şiddetli yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybeden altı aylık Filistinli bebek Zeyneb Ebu Halib'i kucağında taşıyan bir adam (DPA)
TT

Bombardıman ve açlık... UNICEF: Gazze Şeridi'nde her gün 28 çocuk öldürülüyor

Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde şiddetli yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybeden altı aylık Filistinli bebek Zeyneb Ebu Halib'i kucağında taşıyan bir adam (DPA)
Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde şiddetli yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybeden altı aylık Filistinli bebek Zeyneb Ebu Halib'i kucağında taşıyan bir adam (DPA)

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) dün, 660 günden fazla süredir devam eden bombardıman ve aç bırakma politikası nedeniyle Gazze Şeridi'nde her gün yaklaşık 28 çocuğun hayatını kaybettiğini açıkladı.

UNICEF tarafından yapılan açıklamada, Gazze Şeridi'ndeki çocukların ‘bombardıman, yetersiz beslenme, açlık, yardım ve hayati hizmetlerin eksikliği’ nedeniyle ölümle karşı karşıya olduğu belirtildi. Açıklamada, “Gazze Şeridi'nde her gün ortalama 28 çocuk, yani bir sınıf dolusu çocuk öldürülüyor” denildi.

dfrty6
Han Yunus'taki bir aşevinden yemek almak için bekleyen Filistinli kız çocuğu (Reuters)

Açıklamanın devamında, “Gazze Şeridi'ndeki çocuklar, gıda, su, ilaç ve korumaya ihtiyaç duyuyor. En önemlisi de ateşkesin derhal sağlanmasına ihtiyaçları var” ifadeleri yer aldı.

Bu bağlamda Birleşmiş Milletler (BM), geçtiğimiz mayıs ayından bu yana Gazze Şeridi'nde bin 500'den fazla kişinin yiyecek bulmaya çalışırken İsrail'in ‘askeriyeye çevirdiği’ yardım dağıtım noktalarında öldürüldüğünü açıkladı.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı son 24 saat içinde, açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle 6 yeni ölüm kaydetti. Bakanlık, savaşın başlangıcından bu yana açlık nedeniyle hayatını kaybedenlerin toplam sayısının 180'e yükseldiğini, bunların 93'ünün çocuk olduğunu belirtti.

Dün sabah saatlerinden bu yana 80'den fazla Filistinli öldürüldü. Bunların 39'u Gazze İnsani Yardım Vakfı’na ait yardım dağıtım noktalarında ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde kamyonların giriş noktalarında yardım bekleyenlerdi.

Sağlık Bakanlığı, Guillain-Barre sendromundan kaynaklanan ilk ölüm vakalarının kaydedilmesinin ardından bulaşıcı hastalıkların ‘kontrol edilemeyecek kadar ciddi bir şekilde artabileceği’ uyarısında bulundu. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, “Bunlar sadece ölüm vakaları değil, olası gerçek bir bulaşıcı felaketin habercisi” denildi.



Suriye Hükümeti: SDG konferansı kapsamlı bir ulusal çerçeveyi temsil etmiyor

Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke’de daha önce düzenlenen “SDG” askeri geçit töreni (Şarkul’l Avsat)
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke’de daha önce düzenlenen “SDG” askeri geçit töreni (Şarkul’l Avsat)
TT

Suriye Hükümeti: SDG konferansı kapsamlı bir ulusal çerçeveyi temsil etmiyor

Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke’de daha önce düzenlenen “SDG” askeri geçit töreni (Şarkul’l Avsat)
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke’de daha önce düzenlenen “SDG” askeri geçit töreni (Şarkul’l Avsat)

Suriye hükümeti yetkilisi, Paris'te düzenlenecek “Suriye Demokratik Güçleri” konferansına ilişkin yaptığı açıklamada, dini veya milliyetçi grupların siyasi görüşlerini ifade etme ve partiler kurma konusunda tam haklara sahip olduklarını söyledi.

Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), söz konusu yetkilinin bugün yaptığı açıklamada, dini veya etnik grupların faaliyetlerinde barışçıl olmaları, devlete karşı silah taşımamaları ve Suriye devletinin yapısına kendi vizyonlarını dayatmamaları gerektiğini söylediğini belirtti.

Yetkili, devletin şeklinin “grup anlaşmalarıyla değil, halk oylamasıyla kabul edilen kalıcı bir anayasa ile” belirleneceğini, bu sayede tüm vatandaşların eşit katılımının garanti altına alınacağını ve her vatandaşın devletle ilgili görüşlerini ifade etme hakkına sahip olacağını, ancak bunun tehdit veya silahlı güçle değil, kamusal diyalog ve sandıklarla olacağını ifade etti.

Yetkili, Paris'teki SDG konferansının "kapsamlı bir ulusal çerçeveyi temsil etmediğini, aksine Suriye halkının zaferi ve eski rejimin düşüşünden zarar gören tarafların yanı sıra, statükonun zoruyla Suriye'nin çeşitli bileşenlerinin temsilini tekeline alan veya almaya çalışan bazı gruplardan oluşan kırılgan bir ittifakı temsil ettiğini" vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre hükümet yetkilisi bu grupların dış desteğe dayandığını, "gelecekteki yükümlülüklerden kaçmak ve tek ordu, tek hükümet ve tek ülkeye dayalı Suriye devletinin ilkelerini inkar etmek" amacıyla, bu tür konferanslara başvurduklarını belirtti.

Yetkili, Suriye hükümetinin konferansta düşmanca eylemlerde bulunan ayrılıkçı isimlerin ağırlanmasını şiddetle kınadığını belirterek, konferansı "Suriye meselelerini uluslararasılaştırma, yabancı müdahaleye davetiye çıkarma ve yaptırımları yeniden uygulama girişimi" olarak nitelendirdi.

Cuma günü “Bileşenlerin Ortak Tutumu” adı altında Haseke’de düzenlenen konferans, “merkezi olmayan bir devletin kurulması ve etnik, dini ve kültürel çoğulculuğu garanti altına alan bir anayasanın hazırlanması” çağrısında bulundu.