Batı Şeria baskınları, Filistin Yönetimi ve İsrail arasındaki anlaşma çabalarını tehdit ediyor

İsrail operasyonunda hayatını kaybedenlerden birinin yakınları bugün Balata kampında yas tutarken (Reuters)
İsrail operasyonunda hayatını kaybedenlerden birinin yakınları bugün Balata kampında yas tutarken (Reuters)
TT

Batı Şeria baskınları, Filistin Yönetimi ve İsrail arasındaki anlaşma çabalarını tehdit ediyor

İsrail operasyonunda hayatını kaybedenlerden birinin yakınları bugün Balata kampında yas tutarken (Reuters)
İsrail operasyonunda hayatını kaybedenlerden birinin yakınları bugün Balata kampında yas tutarken (Reuters)

Batı Şeria’da devam eden ve İsrail’in ‘çim biçme’ olarak adlandırdığı baskınlar, arabulucuların Filistinliler ile Tel Aviv arasında daha büyük anlaşmalar sağlama girişimlerini tehdit ediyor.

Filistin Yönetimi ile İsrail arasında anlaşmaya varmak için ilki geçtiğimiz Şubat ayının sonunda Akabe'de ve ikincisi ise üç hafta sonra Şarm eş-Şeyh'te olmak üzere iki toplantı düzenlendi.

Ancak geçtiğimiz hafta İsrail'in Gazze'de başlattığı kısa süreli savaşın yanı sıra Kudüs’teki Mescid-i Aksa'da yaşanan büyük provokasyonlar önceki iki toplantıya katılan ABD’li, Ürdünlü ve Mısırlıların üçüncü bir toplantı düzenlemesini zorlaştırıyor. Bunu Kudüs’te gerçekleşen provokasyonlar ve Batı Şeria’da artan gerilim izliyor. Bugün Batı Şeria'nın kuzeyindeki Nablus'taki Balata kampında 3 Filistinli öldürüldü.

Güvenlik ve ekonomi toplantıları iptal edildi

Şarku’l Avsat’a konuşan Filistinli bir kaynak, İsrail'in Akabe ve Şarm Eş-Şeyh'teki güvenlik anlaşmalarını hiçe sayarak Filistin Yönetimine ve Filistinlilere karşı tüm cephelerde siyasi, güvenlik ve ekonomik olarak sürekli bir savaş yürüttüğünü söyledi.

Kaynak, İsrailliler ile temasların neredeyse durduğu ve beşli görüşmeler yapılması konusunda bir anlaşmanın olmadığına dikkati çekerek, ortak güvenlik ve ekonomi komiteleri düzeyinde yapılması gereken toplantıların ‘İsrail'in davranışı nedeniyle gerçekleşmediğini’ aktardı.

Bugün Balata kampındaki üç Filistinlinin cenaze töreninden (AFP)
Bugün Balata kampındaki üç Filistinlinin cenaze töreninden (AFP)

Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, “Bugün şafak vakti Balata mülteci kampında İsrail işgal güçlerinin kurşunlarıyla çok sayıda vatandaşın ölümü ve diğerlerinin yaralanmasıyla sonuçlanan olay gerçek bir katliamdır. Bu Filistin halkına karşı sürdürülen kapsamlı savaşın devamı” şeklinde konuştu.

Nablus köylerinin ve kamplarının işgal güçlerinin ve radikal yanlısı yerleşimcilerin sürekli saldırısına maruz kalmasına derhal sona erdirilmesi gerektiğine değinen Rudeyne, bunun bir savaş suçu ve toplu cezalandırma olduğuna dikkati çekerek, artan gerginlikte İsrail hükümetini sorumlu tuttu.

Sözcü, ABD yönetiminin işgalcilerin suçlarına sessiz kalmasının onu saldırganlığını sürdürmeye teşvik ettiğini ifade ederek, ‘bölgeyi bir patlamaya doğru sürükleyecek İsrail çılgınlığını durdurmak için’ Washington'a derhal müdahale çağrısında bulundu.

İsrail, bugün şafak vakti Nablus'taki Balata mülteci kampında ciddi yaralanmalara ve gözaltı furyasına yol açan geniş çaplı bir saldırıda 3 Filistinliyi öldürdü.

Yüzlerce askerin katıldığı operasyon

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu 32 yaşındaki Muhammed Bilal Zeytun, 30 yaşındaki Fethi Ebu Rızk ve 24 yaşındaki Abdullah Ebu Hamdan öldüğünü, biri ağır altı kişinin ise yaralandığını duyurdu.

Fetih hareketinin askeri kanadı Aksa Şehitleri Tugayları, öldürülen savaşçılarının yasını tutarak, ölenlerden İsrail’in sorumlu olduğunu bildirdi.

Yüzlerce İsrail asker bu sabah buldozerlerle Balata Mülteci Kampı’na baskın düzenledi.

İsrail askerleri bugün şafak vakti kamptaki operasyonda (AFP)
İsrail askerleri bugün şafak vakti kamptaki operasyonda (AFP)

Fotoğraf ve videolarda, İsrail askerlerinin ve araçlarının yoğun nüfuslu kampı ikiye ayırıp geçtiği, kaçan bir kişiyi yaklaştıklarını görünce vurduğu ve en az bir Kızılay ambulansının kampa girmesini engellediği görülüyor.

Baskın, bir İsrail askerinin yerleşimciler ve Filistinliler arasında neredeyse sürekli bir sürtüşme alanı olan Batı Şeria'nın yakınlardaki Havara kasabasında bir yolu korurken yaralanmasından saatler sonra gerçekleşti.

İsrail medyası, Balata Mülteci Kampı baskınına Givati, Magellan, Duvdevan, Tabur 50 ve Sınır Muhafız güçlerinden yüzlerce İsrail askerinin katıldığını, aranan kişilerin öldürüldüğünü ve patlayıcı cihazlar yapmak için bir fabrikayı havaya uçurarak çok sayıda kişinin gözaltına alındığını bildirdi.

İsrailli bir askeri yetkili, operasyonun amacının ‘terörle mücadele’ olduğunu söyledi. Üst düzey bir subayın İsrail Ordu Radyosu'na verdiği bilgiye göre, Balata baskının ‘teröristlerin kalesine dönüştüğü’ için gerçekleştiği vurgulandı.

İsrail medyası, güvenlik yetkililerinin operasyonla ilgili olarak "Batı Şeria'da sığınak yok. Her gün çimleri biçmek için çalışıyoruz" sözlerini aktardı.

Geçtiğimiz yıldan beri Batı Şeria'da aranan kişileri öldürmek ve gözaltına almak amacıyla bir operasyon yürüten İsrail, bu operasyonu başlatma nedenlerinden birinin de Batı Şeria'nın kuzeyindeki otoritenin ‘zayıf’ olması olduğunu söylüyor. Akabe ve Şarm eş-Şeyh'teki beş yıllık güvenlik toplantılarında tartışılan konulardan biri de bu.

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Komitesi Sekreteri Hüseyin eş-Şeyh, İsrail'in yaptıklarını ‘Filistinlilerle açık bir savaş’ olarak nitelendirdi.



Birleşmiş Milletler: Gazze'ye giren yardım okyanusta bir damla

Yardım taşıyan bir kamyon Kerem Şalom sınır kapısından Gazze Şeridi'ne doğru yola çıktı (Reuters).
Yardım taşıyan bir kamyon Kerem Şalom sınır kapısından Gazze Şeridi'ne doğru yola çıktı (Reuters).
TT

Birleşmiş Milletler: Gazze'ye giren yardım okyanusta bir damla

Yardım taşıyan bir kamyon Kerem Şalom sınır kapısından Gazze Şeridi'ne doğru yola çıktı (Reuters).
Yardım taşıyan bir kamyon Kerem Şalom sınır kapısından Gazze Şeridi'ne doğru yola çıktı (Reuters).

Birleşmiş Milletler İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Tom Fletcher, İsrail'in 11 haftalık ablukanın ardından Pazartesi günü Kerem Şalom sınır kapısından dokuz kamyon dolusu yardımın Gazze'ye girmesine izin verdiğini söyledi.

Fletcher, “Ancak bu, acilen ihtiyaç duyulan yardımların yanında devede kulak kalır ve yarın sabahtan itibaren Gazze'ye daha fazla yardımın girmesine izin verilmelidir. Yağmalamayı en aza indirmek için düzenli bir yardım akışı olmalı ve insani yardım çalışanlarının birden fazla güzergah kullanmasına izin verilmelidir. İnsani yardım müdahalesi ticari mallarla tamamlanmalıdır."

İsrail ordusu Pazartesi günü yaptığı açıklamada, çocuklar için gıda da dahil olmak üzere insani yardım taşıyan beş BM kamyonunun Kerem Şalom sınır kapısından Gazze Şeridi'ne girmesine izin verildiğini söyledi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, kıtlık haberleriyle ilgili küresel endişeleri yatıştırmak için kuşatma altındaki şeride sınırlı miktarda yardım girmesine izin vermek zorunda kaldı.

Bugün erken saatlerde Netanyahu, İsrail'in “diplomatik nedenlerle” Gazze'de bir kıtlıktan kaçınması gerektiğini söyledi.

Telegram kanalında yayınlanan bir videoda hem pratik hem de diplomatik nedenlerle Gazze'deki nüfusun kıtlığa sürüklenmesine izin vermemeliyiz diyen Netanyahu, İsrail destekçilerinin bile kitlesel açlık sahnelerine tahammül edemeyeceğini sözlerine ekledi.

Netanyahu ayrıca güçlerinin Gazze Şeridi'nde tam kontrolü ele geçireceğini ve Hamas'ın yardımları yağmalamasını engellediklerini vurguladı. Hükümetinin aşırı sağcı üyelerinden gelen eleştirilere cevaben Netanyahu şunları söyledi: “Gazze Şeridi içinde yoğun bir mücadele veriyoruz ve ilerleme kaydediyoruz. Gazze Şeridi'nin tamamının kontrolünü ele geçireceğiz. Bunu yapmak için de bizi durduramayacakları bir şekilde yapmalıyız."

İsrail Başbakanı “Hamas'ı yenmenin bir parçası, muazzam askeri baskının yanı sıra, temelde tüm Gazze'nin kontrolünü ele geçirmektir, savaş ve zafer planı budur” dedi.