AB’den Lübnan’a yolsuzlukla mücadele çağrısı

Lübnan: AB delegasyonu yolsuzluğa bulaşmış politikacılara karşı yaptırım çağrısında bulundu

Suudi Arabistan’ın Beyrut Büyükelçisi Velid el-Buhari, Lübnanlı Milletvekili Gassan Sekkaf'ı kabul etti (Ulusal Ajans)
Suudi Arabistan’ın Beyrut Büyükelçisi Velid el-Buhari, Lübnanlı Milletvekili Gassan Sekkaf'ı kabul etti (Ulusal Ajans)
TT

AB’den Lübnan’a yolsuzlukla mücadele çağrısı

Suudi Arabistan’ın Beyrut Büyükelçisi Velid el-Buhari, Lübnanlı Milletvekili Gassan Sekkaf'ı kabul etti (Ulusal Ajans)
Suudi Arabistan’ın Beyrut Büyükelçisi Velid el-Buhari, Lübnanlı Milletvekili Gassan Sekkaf'ı kabul etti (Ulusal Ajans)

“Avrupa'yı Yenile” grubundan bir Avrupa Parlamentosu delegasyonu, bir dizi muhalefet milletvekiliyle bir araya geldiği Lübnan gezisini tamamladı. Delegasyon dün gezinin tamamlanmasının ardından yaptığı açıklamada, "Avrupa, uçurumdan uzaklaşması ve çok geç olmadan demokrasisini ve halkını kurtarması için Lübnan'a yardım etmeli" dedi.

Şarku’l Avsat’ın Lübnan basınından aktardığı habere göre delegasyon, Avrupa kurumlarını "yozlaşmış politikacılar, işadamları, bankacılar ve yaygın yolsuzluğa karışan ve ülkedeki demokratik yaşamı engelleyen herkese karşı katı cezalar uygulamak için harekete geçmeye" çağırdı.

Avrupa Birliği’nin yasama organı Avrupa Parlamentosu delegasyonundan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Beyrut limanı suçuyla ilgili olarak, binlerce masum insanın ölümüne ve yaralanmasına yol açan patlamanın nedenleri ve sorumlularının belirlenmesi için bağımsız bir uluslararası soruşturma başlatılmalıdır. Cezasızlığı kabul edemeyiz."

Öte yandan Lübnan’da yaklaşık 7 aydır devam eden cumhurbaşkanlığı krizine çözüm bulmak için yapılan toplantılar ve görüşmeler yakın zamanda azaldı. Bazı kaynaklar önümüzdeki hafta başlarında bu yönde yeniden hareketlenmelerin olacağını öne sürüyor. Hizbullah ve müttefikleri, Lübnan cumhurbaşkanlığı konusunda diyalog çağrısı yapan Marada Hareketi lideri Süleyman Franciyye’nin adaylığına sıkı sıkıya sarılırken bu durumun aksine muhalefet güçlerinin adayı Milletvekili Mişel Muavvad. Muhalefet bileşenlerinin çoğu, Muavvad’a oy verenlerin sayısından daha fazla oy toplayabilecek ve Franciyye’ye karşı parlamento içinde gerçek bir çatışmaya girebilecek bir alternatif aday arayışında.

Lübnanlı Milletvekili Gassan Sekkaf cumhurbaşkanlığı krizi duvarında bir gedik açmak için başlattığı girişimler çerçevesinde Suudi Arabistan’ın Beyrut Büyükelçisi Velid el-Buhari ile bir araya geldi. Sekkaf görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanlığı seçimlerini yapabilmek için Suudi Arabistan-İran anlaşmasından sonra yaşanan bölgesel sükunet fırsatını değerlendirmeliyiz” dedi.

Hizbullah diğer bileşenlerle anlaşmadan cumhurbaşkanı adayının zaferini garanti edemeyeceğini kabul etti. Hizbullah milletvekili Hüseyin el-Hac Hasan, Lübnan'ın yaşadığı krizlerin çözümü için anahtarın Cumhurbaşkanı’nın seçilmesinde olduğunu düşünüyor. Hasan, “Çünkü cumhurbaşkanı seçildikten sonra hükümet kurulur ve ülkenin içinden geçmekte olduğu tüm bu krizlerin tedavisine başlanır. Biz kişisel ve siyasi nitelikleri ve cumhurbaşkanlığına ulaşma olasılığı nedeniyle Lübnan (Maruni Hristiyan) Marada Hareketi lideri Süleyman Franciyye’yi onayladık ve destekledik. Diğer partiler ise şu ana kadar sadece menfi engelleme politikaları güdüyorlar ve bunu kabul de ediyorlar. Birinci ve ikinci turda seçim oturumlarının yapılabilmesi için üçte iki, birinci turda cumhurbaşkanı seçimi için üçte iki, ikinci turda yarım artı bir olmak üzere seçim yeter sayısı gerekiyor. Mevcut meclis çok sayıda bloktan oluştuğu ve hiçbir blok veya herhangi bir ittifak, yeter sayı veya seçim açısından belirtilen çoğunluğu sağlayamadığından diyalog, görüşme, tartışma ve uzlaşı dışında seçime varmanın yolu yok. Maalesef şu ana kadar karşı cephe her türlü tartışmaya, diyaloğa, anlaşmaya karşı olduğunu, bizim desteklediğimiz adayı reddettiğini açıkladı ve kendileri aday da açıklamıyor. Yani karşı cephe şimdiye kadar çok büyük olumsuzluklarla yürüdü ve krizin uzamasından ve Lübnanlıların daha çok acı çekmesinden sorumlu hale geldi.”



Lübnan halkı elektrik krizinin çözümünü buldu: Güneş enerjisi

Beyrut’un doğusunda bulunan Lübnan Elektrik Şirketi’nin çevresindeki güneş panelleri (AFP)
Beyrut’un doğusunda bulunan Lübnan Elektrik Şirketi’nin çevresindeki güneş panelleri (AFP)
TT

Lübnan halkı elektrik krizinin çözümünü buldu: Güneş enerjisi

Beyrut’un doğusunda bulunan Lübnan Elektrik Şirketi’nin çevresindeki güneş panelleri (AFP)
Beyrut’un doğusunda bulunan Lübnan Elektrik Şirketi’nin çevresindeki güneş panelleri (AFP)

Lübnanlı Vesim, güneş enerjisine dayanan bir elektrik üretim sistemi kurduğu 2021 yazından beri cep telefonu dükkanındaki elektrik aboneliğine gerek duymuyor. Yeni sistem, paralel şebekeye ihtiyacını ortadan kaldırdı ve devlet elektriğine olan bağımlılığını azalttı. Şarku’l Avsat’a konuşan Vesim, iki yıl önce elektrik şebekesinin tamamen hizmet dışı kalmasına yol açan krizin “kendilerini alternatif bulmaya ittiğini” ve artık “elektriğin geliş saatleri ile hiç ilgilenmediğini” söyledi.

Güneş enerjisi, 2021 yazında gittikçe kötüleşen elektrik kesintileriyle yaşanan daimi bir krizin ardından Lübnanlıların başvurduğu en büyük alternatif oldu. O dönem elektrik kesintilerine akaryakıt sıkıntısının da eşlik etmesi paralel ağın jeneratörlerinin kapanmasına yol açtı. Lübnanlılar aylarca karanlıkta yaşadı. Daha sonra 2021 sonbaharında akaryakıtın ve 2022 sonbaharında yaklaşık 50 kat artan elektriğin dolar üzerinden fiyatlandırılmasının ardından ülke toparlanmaya başladı. Bu, Enerji Bakanlığı’nın Lübnan bölgelerine göre şu anda günlük beş saatten fazla elektrik vermeye devam etmesini sağladı.

Kriz olmasaydı Vesim, güneş enerjisi sistemini kurmayı düşünmezdi. Vesim “Yılın bu zamanında devletin elektrik sayacını tamamen kapatıyorum. Kışın ise buna birkaç saat ihtiyacım oluyor” dedi. Böylece Vesim, enerji tüketim faturasını düşürmüş ve elektrik fiyatlarının yükselmesi ışığında ekstra bir tasarruf sağlamış oluyor.

Lübnanlılar, 15 yıl önce elektrik arzındaki düşüş ve ciddi bir karne olgusunun yayılmasından bu yana enerji için alternatifler aramaya alıştılar. O zamanlar mahalle ve kasabalardaki elektrik jeneratörlerinin sağladığı paralel şebeke, karneye karşı pratik bir alternatifti ve elektrik kesintisi anında Lübnan halkının enerji ihtiyacını karşılıyordu. Ancak bu, 2021’den önce yardımcı bir unsur görevi görüyordu. Devletin elektrik şebekesi, neredeyse tamamen hizmet dışı kaldı; çünkü hükümet Lübnan Elektrik Şirketi’ne fon vermeyi reddetti ve bu durum Enerji Bakanlığı’nın elektrik ücretlerine zam yapmasına neden oldu.

Artık elektrik faturaları, kamu çalışanlarının gücünü aştığı ve çoğu kamu çalışanının aylık gelirinin yaklaşık yüzde 20’sine denk geldiği için Lübnan halkı, elektrik faturalarının yükselmesinden şikayet etse de, elektrik tedarikinin yeniden başlaması, Lübnanlılara, devletin elektrik şirketine göre kat be kat fiyatlandırma yapan jeneratör ağlarını kullanmayı bırakma imkanı sağladı. Lübnan Elektrik Şirketi’nde bir kilovat saatin fiyatı tüketim ölçeğine göre 0,10 ile 0,27 dolar arasında değişirken, paralel şebekede bir kilovat saatin fiyatı 0,45 ile 0,70 dolar arasında değişiyor. Ancak yeni olan şu ki, son dönemde jeneratör aboneliklerinin artması devlet şebekelerinin tedariğindeki eksiği kapattı.

Bu gerçek karşısında birçok kişi güneş enerjisi ile elektrik üretme seçeneğine başvurdu. Lübnan bakanlıklarındaki uzmanlara ve yetkililere göre, bu sisteme başvuran Lübnanlıların oranı nüfusun yüzde 40’ından fazlasına tekabül ediyor. Bu da bölgedeki en temiz enerji üretme oranını ortaya çıkarıyor. Ancak bu alternatife yönelmenin arkasında çevreci bir yaklaşımdan ziyade bir ‘ihtiyaç durumu’ söz konusu. Belediyeler kapsamında kırsal kesimde binaların büyük bir kısmına ve su çıkarma tesislerinin yakınlarına sulama ve içme suyu temini amacıyla kurulan enerji panelleri görülürken, uluslararası destek, kuyulardan su çıkarmak ve bunu insanlara ulaştırmak için güneş enerjisine dayalı üretim istasyonlarının teminine yardımcı oldu.

fdvfgfr
Lübnan evlerinin çatılarını kaplayan güneş panelleri (Merkeziyye Haber Ajansı)

‘Pratik bir alternatif’ olarak nitelendirilen bu durum, ülkede elektrik enerjisi sağlama yarışını da beraberinde getirdi. Jeneratör sahipleri bazı mahallelerde günde 16 saate varan elektrik enerjisi sağlarken, Enerji Bakanlığı, başta Irak’tan olmak üzere finansman kaynakları ve ertelenmiş krediler sağlayarak elektrik üretimini artırmayı hedefliyor.

Lübnan Enerji ve Su Kaynakları Bakanı Velid Fayyad, cuma günü Irak Petrol Bakanı Hayyan Abdulgani ile Lübnan’a petrol türevleri sağlamak için bir mutabakat zaptı imzaladı. Anlaşma, Lübnan’a Irak akaryakıtı sağlama anlaşmasının süresini uzatmayı ve miktarı yükseltmeyi hedefliyo. Ayrıca, Lübnan’da elektrik üretim tesislerinin işletilmesi için uygun petrol türevleri ile değiştirmek üzere Lübnan’a yeterli miktarda ham petrol tedariki için yeni bir ticari anlaşma da imzalandı.

Yeni anlaşma, Lübnan’a yılda 2 milyon ton ham petrol sağlanmasını öngörüyor. Bu miktar, Enerji Bakanlığı tarafından elektrik üretim tesislerinin durumuna göre değiştirilecek. Miktarın yılda 1 milyondan 2 milyon tona çıkması, akaryakıt üretim istasyonlarından günde 10 saatten fazla elektrik tedariki sağlanması anlamına geliyor.