Lübnan finans sektöründe ‘Selame dosyası’ depremi

Büyük bir Avrupa bankası, yerel bankalar üzerinde ‘yazışma’ moratoryumunu genişletiyor.

Lübnanlı bir kadın, emeklilerin Beyrut’ta para biriminin çöküşünü protesto etmek için düzenlediği gösteriden etkilendi (AFP)
Lübnanlı bir kadın, emeklilerin Beyrut’ta para biriminin çöküşünü protesto etmek için düzenlediği gösteriden etkilendi (AFP)
TT

Lübnan finans sektöründe ‘Selame dosyası’ depremi

Lübnanlı bir kadın, emeklilerin Beyrut’ta para biriminin çöküşünü protesto etmek için düzenlediği gösteriden etkilendi (AFP)
Lübnanlı bir kadın, emeklilerin Beyrut’ta para biriminin çöküşünü protesto etmek için düzenlediği gösteriden etkilendi (AFP)

Lübnan’daki parasal ve finansal tablo, iki aylık göreceli istikrarın sağlanmasının ardından bir kez daha uçurumun eşiğinde. Bu uçurum, Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame dosyasına ilişkin hukuki ve siyasi açıdan ortaya çıkan karışıklıklar ve Fransız yargıcın verdiği tutuklana emrine ilişkin tartışmalar sonucunda, ‘belirsizlik’ halinin şiddetleneceğine ilişkin korkular nedeniyle baş gösterdi.

Yarın yapılması planlanan bakanlar arası istişarelerin sonucuyla ilgili kafa karışıklığı yaşanıyor. Ayrıca gelecek hafta sonunda başkanlık pozisyonuna ilişkin sorumluluğun devri için güvenli bir yol belirleme çabasıyla bir Bakanlar Kurulu toplantısı düzenlenecek. Bu çerçevede bu ‘karmaşık’ dosyaya ilişkin gelişmeleri, finansal ve parasal krizin sonuçlarını yansıtan bir ‘kırmızı’ ışık belirdi. Bu ışık özellikle de büyük bir Avrupa bankasının Lübnan bankalarına ‘muhabir hesaplar’ görevini sürdüremeyeceğini ve aynı durumun iş yaptığı tüm yerel bankalar için geçerli olduğunu bildirmesi sonrasında görüldü.

Lübnan Merkez Bankası Başkanı, bu yaz görevden ayrılacak (Reuters)
Lübnan Merkez Bankası Başkanı, bu yaz görevden ayrılacak (Reuters)

ABD’li muhabir bankalar, Lübnan finans sektörünün yurtdışındaki işlemlerinde en büyük ve en önemli niteliksel ağırlığı oluşturuyor. Şarku’l Avsat’ın temasa geçtiği üst düzey bir bankacılık yetkilisine göre söz konusu Avrupa bankası, yerel finans sektörü için esnek bir akış sağlamada ve birçok günlük sınır ötesi finansal işlemi gerçekleştirmede rekabetçi maliyetlerde geleneksel köprü konumunda. Bu konum ayrıca, ticari kredilerin kapsamını ve gurbetçilerin ve yurtdışındaki işçilerin para transferlerini içeriyor. Ayrıca bu, Lübnan’ın dış ticareti için temsil ettiği ana pazarlar çerçevesinde yalnızca Avrupa ile sınırlı değil. Aksine geniş uluslararası erişimi dahilinde katma değerli ve farklı hizmetleri içeriyor.

Finans sektöründeki üst düzey yetkililer, bu rahatsız edici işaretin büyüyerek merkez bankası ve yerel bankacılık sistemine ilişkin gelen ve giden işlemleri düzenli olarak kabul eden ve uygulayan uluslararası bankalara yayılmasından korkuyor. Bu, Lübnan’ı Hasan Diyab başkanlığındaki önceki hükümetin ‘2037 yılına kadar planlanan tüm ülke tahvilleri (Eurobonds) için faiz ve varlık ödemelerinin askıya alındığını açıklayarak’ 2020 yılında başlattığı uluslararası finans piyasalarından izolasyonu şiddetlendirme riskiyle karşı karşıya bırakacak.

En büyük Lübnan banknotu 1 dolara eşit (DPA)

Yaşanan gelişmelere paralel olarak, endişe faktörlerinin para piyasalarına kademeli olarak geri dönüşü takip ediliyor. Öyle ki liraya ilişkin hararetli spekülasyonların yeniden canlanması ve dolar başına 95 bin liraya yakın seviyelerde iki ay üst üste döviz kurlarına hakim olan göreli istikrar gerçeğinden bir kez daha uzaklaşılması endişe düzeyini artırıyor.

Kara para aklamayla mücadele sistemlerinin etkinliğinin değerlendirilmesine ilişkin bölgesel ve uluslararası mercilerde, Lübnan’ın takip sistemi altına alınması veya gri listeye dahil edilmesi olasılığı gündemde. Bu olasılık, finansal alanda keskin bir baskı olduğunu gösteriyor. Ayrıca Para Politikası’nın 165 sayılı genelgesi ile alınan ve gelecek ayın başında uygulanmaya başlanacak olan yeni tedbirlerin etkinliğinin sarsılacağından endişe ediliyor. Genelge, elektronik kanallar ve lira ve dolar cinsinden yeni para ile ödemeler için özel çek takası oluşturarak parasal ekonominin zararlı genişlemesini kontrol etmeyi amaçlıyor.

Dolarize paranın, döviz cinsinden parasal işlemlere yönelik kaymaların kümülatif bir sonucu olarak 2022’de yaklaşık 9,9 milyar dolar olduğu veya GSYİH’nın yüzde 45,7’si olduğu tahmin ediliyor. Dünya Bankası değerlendirmelerine göre durum, maliye ve para politikasının etkinliğini etkilemekle tehdit ediyor, kara para aklama olasılığını artırdığı gibi kayıt dışı ekonomik faaliyetleri artırarak vergi kaçakçılığını teşvik ediyor. Bu durum, Lübnan’ın krizden önce bankacılık sektöründe kara para aklamaya karşı sağlam mekanizmalar kurarak finansal sağlamlığını güçlendirme yönünde kaydettiği ilerlemeyi tersine çeviriyor.

Banka yetkilisi, yurtiçinde her düzeydeki siyasi karar vericilerin yaklaşım ve eylemlerinin, finans sektörünün yaşadığı kafa karışıklığını 44 aylık bir süreçte kesintisiz bir şekilde artırdığını ve şiddetlendirdiğini düşünüyor.

Devletin temel sorumluluk ve görevlerindeki boşluk ve kurumlarının usulsüzlüğe uğraması ile bağlantılı olarak varlığının azalması, kötüleşen krizlerde en az mali boşluk kadar etkili merkezi bir boşluk oluşturuyor. Söz konusu mali boşluk, hükümet tarafından yaklaşık 73 milyar dolar olarak tahmin ediliyor.

Dünya Bankası tarafından yayınlanan güncellenmiş rapora göre mevcut durumda politika oluşturma; krizi yönetmek için alınan parçalı ve uygunsuz kararlarla karakterize edilmekte olup, her türlü kapsamlı planı baltalıyor. Bu durum, sermayenin başta beşeri ve toplumsal olmak üzere tüm yönleriyle tükenmesine, toplumsal eşitsizliğin derinleşmesine yol açıyor. Böylece sadece birkaç kazanan ve birçok kaybeden ortaya çıkıyor. Aynı şekilde ekonomi, hâlâ sert bir düşüş içinde.  Hatta toparlanma ve istikrar yolundan oldukça uzak.



Lübnan muhalefeti: Beşli Komite’nin açıklaması Fransa’nın girişimini etkisizleştirdi

Milletvekili Kerami, Müftü Deryan ile görüştü (NNA)
Milletvekili Kerami, Müftü Deryan ile görüştü (NNA)
TT

Lübnan muhalefeti: Beşli Komite’nin açıklaması Fransa’nın girişimini etkisizleştirdi

Milletvekili Kerami, Müftü Deryan ile görüştü (NNA)
Milletvekili Kerami, Müftü Deryan ile görüştü (NNA)

Beşli komite ülkeleri, Lübnan'da cumhurbaşkanı seçilmesini engelleyenlere karşı ‘önlem’ almakla tehdit ederken, Lübnanlı milletvekillerinden anayasal sorumluluklarını yerine getirmelerini ve ülke için bir cumhurbaşkanı seçmeye devam etmelerini talep etti.

Açıklama, Mısır, Fransa, Katar, Suudi Arabistan ve ABD temsilcilerinin katıldığı Doha'da yapılan toplantı sonrası yapıldı. Fransa'nın Lübnan Özel Temsilcisi Jean-Yves Le Drian’ın katıldığı toplantıda Lübnan liderliğinin, vatandaşlarına karşı sorumluluklarını yerine getirmek için cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılmasını hızlandırmaya ve gerekli ekonomik reformları uygulamaya yönelik acil ihtiyacı tartışıldı.

Toplantıda, ‘ekonomiyi kurtarmak ve Lübnan halkı için daha müreffeh bir geleceği güvence altına almanın Lübnan liderliğinin ne yapacağına bağlı olduğu’ belirtildi. Toplantıya katılanlar, Lübnanlı milletvekillerinin anayasal sorumluluklarını yerine getirmelerinin ve ülke için bir cumhurbaşkanı seçmeye devam etmelerinin önemini vurguladı.

Lübnan’daki siyasi güçler ise Beşli Komite tarafından yayınlanan nihai bildiriyi yorumlama konusunda farklılık gösteriyor. Muhalefet, diyalog konuşmalarını görmezden gelerek, dolaylı da olsa, Cihad Azur’u desteklemeye devam ederken iktidar kanadı ise Marada Hareketi lideri Süleyman Fraciyye’ye destek veren Fransız girişimine bel bağlıyor.

(Maruni Hristiyan) Özgür Yurtsever Hareket (ÖYH) kaynakları, komite tarafından yayınlanan açıklama hakkında yorum yapmaktan kaçınırken, daha sonra içerik hakkında bir açıklama yapılacağına dikkat çekti. (Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi (LKP) Milletvekili Giyas Yazbek, nihai açıklamayı ‘muhalefetin yürüttüğü siyasi mücadeleye öncelik, hak ve meşruiyet veren iyi bir adım’ olarak nitelendirdi. Şarku’l Avsat’a konuşan Yazbek, “Açıklama, talep ettiğimiz anayasal çözümü krizden çıkış için bir yol haritası olarak ortaya koydu ve bu ülkelerin gerçek duruşunu gösterdi. Ayrıca karşı taraf her şeyi bir bütün olarak kendi çıkarına göre değerlendiriyor” dedi.

Yazbek, açıklamasında (Şii) Hizbullah ve müttefikleri tarafından gündeme getirilen diyalog konusunu göz ardı ederken, “Genel olarak muhalefet ve özel olarak LKP olarak, uluslararası hareketten duyduğumuz ve okuduğumuz her şeyin haklı olduğumuzu teyit ettiğini vurguluyoruz. Ayrıca bu koşullar, devrimci normlar kategorisine giren her şey ve devleti devlet üzerinde kontrol altına alma girişimleri karşısında anayasaya bağlılığımızı desteklemektedir” ifadelerini kullandı.

(Dürzi) İlerici Sosyalist Parti (İSP), Beşli Komite’nin açıklamasının Fransız girişimini desteklemediğine inanıyor. Dolayısıyla İSP’de Milletvekili Bilal Abdullah’a göre cumhurbaşkanının belirlenmesinde dış taraflar yer almıyor. Abdullah’ın ifadelerinden, Fransız girişiminin feshedildiği anlaşılırken, Şarku’l Avsat’a konuşan Bilal Abdullah, “Açıklamada, Fransız girişiminin bir nevi düzeltme ve tasfiyesi yer almış, liyakatin içeride elde edilmesinin önemi üzerinde durulmuştur. Açıklama, rejim değişikliği ile ilgili diğer konulardan uzakta cumhurbaşkanlığı seçimlerine odaklandı ve böylece Taif Anlaşması’na bağlılığını ortaya koydu” ifadelerini kullandı.

Marada lideri Süleyman Franciyye’nin adaylığını destekleyen Hizbullah ve müttefiklerine ilişkin olarak ise bu kanat, öyle görünüyor ki açıklamadan sonra atılacak pratik adımları sabırsızlıkla bekliyor. Öyle ki Meclis Başkanı Nebih Berri başkanlığındaki meclisteki Kalkınma ve Kurtuluş bloğundaki parlamenter kaynaklar, açıklamadaki mesajı kendi siyasi gruplarına yönelik veya aleyhte değerlendirmeyi reddetti. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, “Açıklama neleri içerirse içersin ve diyalog çağrısını alt üst eden yorumlar ne olursa olsun kesin olan şu ki, Lübnan’daki ilgili tüm güçlere yetkinin Lübnan’ın olması gerektiğine dair bir mesajdır. Bu nedenle eğer samimi niyet ve irade varsa, Lübnanlıların çözüm üretmesi için bir teşvik olmalıdır” şeklinde konuştu. Kaynaklar ayrıca, bu açıklamayı takip edecek pratik adımların beklenmesi çağrısında bulundu.

Berri’nin dış hareketten ne sonuç çıkacağını bekleme çağrısı yapması sonrasında yakın zamanda bir oturum çağrısı yapıp yapmayacağına ilişkin bir soruya yanıt olarak ise kaynaklar, gelecek hafta beklenen bir hareketten bahsederken, bunu cumhurbaşkanı seçmek için bir oturum çağrısının izleyebileceğine dikkati çekti.

Öte yandan Marada Hareketi liderlerinden Kerim er-Rasi, Fransız girişiminin sona erdiğini söylemekten kaçınıyor. Şarku’l Avsat’a konuşan Rasi, “Açıkçası, açıklama iki şeyi gösterdi; Fransız girişiminin devrilmedi, ancak öte yandan diyalog çağrısında bulunulmayacak” dedi. Kerim er-Rasi, “Paris, başladığı yoldan geri adım atmayacak. Ama iç ve dış engellerle çözüm çok uzakta olabilir” ifadelerini kullandı.

Milletvekili Faysal Kerami ise Başmüftü Şeyh Abdullatif Deryan ile görüşmelerinin ardından yaptığı açıklamada, “Doha toplantısının hepsi mantıklı olan, devlete başvurma ve cumhurbaşkanı seçimini hızlandırma çağrısı yapan tavsiyelerini okudum. Ancak her şeyden önce karar, Lübnanlıların ve Temsilciler Meclisinin elinde. Lübnanlı politikacılar ve parlamenterlerin bir cumhurbaşkanı seçmek için bir araya gelmeleri gerekiyor. Bu mümkün değilse, kamu işlerinde ve kurumlarda düzeni yeniden sağlayabileceğimiz bir çözüm üretmek için diyaloga geçelim” açıklamasında bulundu.