Lübnan’da cumhurbaşkanlığı istişareleri yeni engellerle karşı karşıya

Özgür Yurtsever Hareket, bir aday üzerinde ön anlaşmaya dikkat çekerken Lübnan Kuvvetleri ise hareketin, Hizbullah ile ilişkisini kesmek istemediğini savunuyor.

İstişarelerin karmaşıklığı nedeniyle Lübnan’daki cumhurbaşkanlığı makamının boşluğu uzuyor. (Reuters)
İstişarelerin karmaşıklığı nedeniyle Lübnan’daki cumhurbaşkanlığı makamının boşluğu uzuyor. (Reuters)
TT

Lübnan’da cumhurbaşkanlığı istişareleri yeni engellerle karşı karşıya

İstişarelerin karmaşıklığı nedeniyle Lübnan’daki cumhurbaşkanlığı makamının boşluğu uzuyor. (Reuters)
İstişarelerin karmaşıklığı nedeniyle Lübnan’daki cumhurbaşkanlığı makamının boşluğu uzuyor. (Reuters)

Lübnan’da muhalif bir grubun Özgür Yurtsever Hareket ile başlattığı istişareler, cumhurbaşkanı adayının adı üzerinde uzlaşma olasılığını yavaşlatacak yeni engellerle karşı karşıya kaldı. Bu durum, Yurtsever Hareket lideri Milletvekili Cibran Basil’in eski müttefiki Hizbullah’ı kışkırtacak bir seçim yapmasının zor olduğu gerçeğinden hareketle, daha önce birden çok tarafın uyarı yaptığı bir durumdu.

Her iki taraf da müzakerelerin başarısız olduğunu duyurdu. Ancak Özgür Yurtsever Hareket’ten önde gelen bir kaynak Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada ‘bir ön anlaşmaya varılana kadar müzakerelerin devam ettiğini’ söyledi. Yurtsever Hareket’ten milletvekili Allan Avn’ın muhalefetle ancak ‘hareketten bir isim’ üzerine uzlaşı sağlanabileceği yönündeki açıklaması soru işaretlerine neden oldu. Lübnan Kuvvetleri’nden kaynakların belirttiğine göre bu yeni şart, yalınızca müzakereleri durdurmak ve Hizbullah ile ilişkileri koparmak istemediklerini söylemek için bir bahane.

Edinilen bilgiler, istişarelerin 'iki eski bakan olan Cihad Azur ve Ziyad Barud, ordu komutanı General Joseph Avn ve eski yardımcısı Salah Hanin’ başta olmak üzere isim arama konusunda ileri bir aşamaya ulaştığını gösteriyordu.

Basil, 22 Mayıs’ta cumhurbaşkanlığıyla ilgili en önemli konunun reform projesi olduğunu söyledi. Ancak bu projenin, reformları engelleyen aynı yozlaşmış insanlarla uygulanamayacağını vurguladı. ‘Monte Carlo Doualiya’ radyosuna konuşan Cibran Basil konuya dair şunları söyledi:

Bize göre cumhurbaşkanlığı seçimlerini yönetmesi gereken şey, bizi krizden çıkarabilecek bir isim konusunda fikir birliğidir. Sorun isimde değil. Bir kişiyi diğerine dayatmakla çözüm olmaz. Kim tek başına yönetirse ve meclis çoğunluğuna veya gerekli çoğunluğa sahip değilse başarısız olur. Konsensüsle yönetiliyoruz ancak kamu maliyesi, ekonomi, kurumlar ve bankacılık sektörünün yapısal reformlarını gerçekleştiren kişi temelinde idare ediliyor.

Özgür Yurtsever ile muhalefet arasındaki görüşmeler çerçevesinde ise Lübnan Kuvvetleri’nden kaynaklar, Şarku’l Avsat’a şu açıklamada bulundular:

Muhalefet ile hareket arasında var olan iletişimi durduran, iki partinin kesişme olasılığını ortadan kaldıran, bir ay boyunca yaşanan tartışmaların ve diyalogların tüm bağlamından uzak, garip ve şaşırtıcı bir pozisyon ortaya koyan milletvekili Allan Avn’dır.

Avn’ın son tavrından sonra iki taraf arasında iletişim olup olmadığına dair soruya kaynaklar şu cevabı verdi:

Şu ana kadar herhangi bir temas gerçekleşmedi. Ancak Yurtsever Hareket’in müzakere aşamasında önerilmeyen yeni bir kural koyduğu açık görünüyor. Muhalefet ile hareketin kesişmesinin şartı, hareketten bir adayı benimsemektir. Bu durum düşünüldüğünde, Hizbullah ile ilişkisini kesmek istemediğini söylemek için bir argümanın arkasına saklanmak isteyen bir partinin var olduğu anlamına gelir.

Diğer yandan Lübnan Kuvvetleri Partisi’nden milletvekili Pierre Bou Assi, Basil’in muhalefeti Şii İkili’ye şantaj aracı olarak kullandığını dile getirdi. Bou Assi, Twitter üzerinden şu açıklamada bulundu:

Basil, bizi Hizbullah ve Emel Hareketi karşısında şantaj aracı olarak kullanmaya çalışıyor. Mevcut bazı milletvekilleri, bizi Cibran Basil karşısında şantaj aracı olarak kullanmak istiyor. Bize gelince; demokratik kültüre saygıyı yeniden tesis etmek ve Lübnan ile Lübnanlıların cehennem üçgeninin içine yerleştiği cehennemden kurtarmak istiyoruz.

Milletvekili Allan Avn, pazar günü bir radyo kanalına yaptığı açıklamada şunları söyledi:

Muhalefettekilerin bir kısmı, Özgür Yurtsever’in hesaplaşmak için karşı tarafla karşı karşıya gelmesini bekliyorlardı. Ancak biz tarafları karşı karşıya getirme değil, birleştirme sürecindeyiz. Cumhurbaşkanlığı sorunu, her adayın bir sonraki aşamaya yönelik verdiği garantilerde yatmaktadır. Ekonomiyi kurtarma ve ademi merkeziyetçilik taahhüdü ve dış dünya ile ilişkileri yeniden kurma konusunda güvence vermeye katkıda bulunan, bize en yakın aday olacaktır.

Avn, Meclis Başkanı Nebih Berri’nin belirlediği son tarihten önce, yani haziran ortasından önce bir seçim oturumu çağrısı yapmasını beklediğine dikkat çekti. Milletvekili İlyas Bou Saab’ın siyasi partilerle gerçekleştirdiği görüşmelerde yaptığının, cumhurbaşkanlığı dosyasında bir sonuca varılmasını kolaylaştırmak için parlamento blokları arasında bir istişare oturumu olduğunu dile getirdi.

Diğer yandan Hizbullah, Marada Hareketi lideri Süleyman Franciyye’ye bağlılığını sürdürdü. Milletvekili Hasan Fadlallah da Franciyye’yi destekleyenlerin ne pahasına olursa olsun çalışması gerektiğini vurguladı.

Fadlallah, güney bölgesinde yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Bölgede ülkeler arasındaki anlaşmazlıkları çözme başlıklı yeni iklimler mevcut. Bunun Lübnan’a olumlu yansımasını umuyoruz. Çünkü bu yeni durumdan faydalanmak ve ülkemizin çıkarlarına yatırım yapmak mümkündür. Ancak Lübnan iç mutabakatlarının temeli, mevcut krizlere ve ülkemize çözüm bulma anlayışları üzerine kuruludur. Bölgede nasıl uzlaştıklarını, bazı krizlerin üstesinden nasıl gelindiğini gördük. Biz, Lübnan’da uzlaşmak zorundayız. Lübnanlıların başka seçeneği yok. Çözüme yönelik doğal ve gerekli yaklaşım, cumhuriyet için bir cumhurbaşkanı seçmektir. Bugün desteğini açıkladığımız doğal bir adayımız var. Onu destekleyen başka bloklar da var, başka görüşler de bulunuyor. Parlamenter blok olarak doğal hakkımızı kullanıyoruz. Parlamentoya gittiğimizde, en iyi seçenek olarak gördüğümüz veya bir sonraki aşamada rolünü oynayabilecek bir cumhurbaşkanı olmasını sağlayacak niteliklere sahip olan kişiye oy veriyoruz.



ABD ve İngiltere’den Lübnan Merkez Bankası eski Başkanı’na yaptırım kararı

Lübnan Merkez Bankası eski Başkanı Riyad Selame (DPA)
Lübnan Merkez Bankası eski Başkanı Riyad Selame (DPA)
TT

ABD ve İngiltere’den Lübnan Merkez Bankası eski Başkanı’na yaptırım kararı

Lübnan Merkez Bankası eski Başkanı Riyad Selame (DPA)
Lübnan Merkez Bankası eski Başkanı Riyad Selame (DPA)

ABD Hazine Bakanlığı Yabancı Varlık Kontrol Dairesi’nin (OFAC) açıklamasına göre, ABD ve İngiltere, Lübnan Merkez Bankası eski Başkanı Riyad Selame ve dört yakını hakkında yaptırım kararı aldı.


Basil, Hizbullah ile cumhurbaşkanlığı için görüşmeler yapıyor

Cibran Basil ile Hizbullah Genel Sekreteri Siyasi Danışmanı Hüseyin el-Halil ve Hizbullah'ın İrtibat ve Koordinasyon Birimi Başkanı Vefik Safa arasında daha önce yapılan görüşmeden bir kare (İnternet siteleri)
Cibran Basil ile Hizbullah Genel Sekreteri Siyasi Danışmanı Hüseyin el-Halil ve Hizbullah'ın İrtibat ve Koordinasyon Birimi Başkanı Vefik Safa arasında daha önce yapılan görüşmeden bir kare (İnternet siteleri)
TT

Basil, Hizbullah ile cumhurbaşkanlığı için görüşmeler yapıyor

Cibran Basil ile Hizbullah Genel Sekreteri Siyasi Danışmanı Hüseyin el-Halil ve Hizbullah'ın İrtibat ve Koordinasyon Birimi Başkanı Vefik Safa arasında daha önce yapılan görüşmeden bir kare (İnternet siteleri)
Cibran Basil ile Hizbullah Genel Sekreteri Siyasi Danışmanı Hüseyin el-Halil ve Hizbullah'ın İrtibat ve Koordinasyon Birimi Başkanı Vefik Safa arasında daha önce yapılan görüşmeden bir kare (İnternet siteleri)

Hizbullah ile (Maruni Hristiyan) Özgür Yurtsever Hareket (ÖYH) lideri Cibran Basil arasında görüşmeler yeniden başlarken görüşmelerin en kısa zamanda bir cumhurbaşkanı seçilmesi için yapılan manevralara bağlı olmayan bir diyalog olup olmadığına ve iki partinin cumhurbaşkanının seçilmesine yönelik görüşlerini yakınlaştırmalarını sağlayacak bir anlaşmanın önünü açmayı hedefleyip hedeflemediğine dair niyetler test ediliyor. Bunun yanında bu kez Beşli Komite’nin (Mısır, Fransa, Katar, Suudi Arabistan ve ABD) siyasi korumasına sahip olan Fransa Cumhurbaşkanı’nın Lübnan Özel Temsilcisi ve eski Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian'ın halen öncelikleri arasında yer alan seçim çıkmazını kırmak için iki partinin de birbirine ihtiyacı var.

Hizbullah ile ÖYH arasındaki diyalogun özellikle direniş ekseni ile muhalefet arasındaki iletişimin kesilmesi çerçevesinde yeniden başlaması bir yenilik olarak görülüyor. Bunun yanında Basil'in, eski bakan Cihad Azur'un cumhurbaşkanlığı adaylığı üzerinden muhalefetle kesiştiği noktadan ayrılması karşılığında müttefikiyle arasındaki anlaşmazlığı bitirme kararı almasından hareketle diyalog, Le Drian'ın Beyrut'a yapması beklenen ziyareti ve cumhurbaşkanlığı kartlarını yeniden dağıtılmasıyla aynı zamana denk gelip gelmediğinin anlaşılması, artık müttefiklerin ve muhaliflerin ilgisini çeken neredeyse tek siyasi hamle haline geldi.

Hizbullah ile Basil arasındaki yeni diyaloğun genel gidişatına ilişkin farklı görüşler söz konusu. Tarafsız olan bir kesim, iki tarafın birbirine ihtiyacı olduğuna inanıyor. Aynı kesim, Hizbullah’ın müttefiki (Maruni Hristiyan) Marada Hareketi Partisi lideri Süleyman Tony Franciye’nin adaylığını destekleyen muhalefet kanadına katılma ihtimali olduğunu ve ÖYH ile arasındaki diyalogun yeniden başlamasının yalnızca Basil'in Azur’u desteklemek için muhalefet kanadıyla yaptığı uzlaşının sona erdiği anlamına geldiğini söylüyor.

Basil'in direniş ekseni ve muhalefet arasındaki çekişmede oyun oynamaya çalıştığına dikkati çeken bu kesime göre Basil, müttefikinin Lübnan Egemen Cephesi’nin kurulmasını onaylamasından ve kapsamlı idari ve mali ademi merkeziyetçiliği benimsemesinden başlayarak diğer tarafların önceliklerini anladığını garanti etmedikçe, Hizbullah’ın yanında herhangi bir karşılık almadan yer almak istemediği için muhalefetle yaptığı uzlaşıyı geç duyurdu. Tarafsız kesim ayrıca Basil'in Hizbullah’la yeniden temasa geçmesi, Lübnan Temsilciler Meclisi’nden tanınmış bir kaynağın ifadeleriyle koşulların cumhurbaşkanlığı seçimleriyle güvenli bir yere geçmesine izin vermesi durumunda siyasi uzlaşmadaki şartlarını iyileştirme arayışı içinde ağacın tepesinden inmeye karar verdiğinin teyidi olarak görüyor.

Tarafsız kesimin Meclis’teki kaynaktan Şarku'l Avsat'a aktardığına göre Basil, önerileriyle Hizbullah’a “Cumhurbaşkanlığını alın, devleti bize verin. Kapsamlı mali ademi merkeziyetçilik, federalizmin diğer yüzü olduğundan bu başarılamayacak ve başka bir çıkmaza girilecektir” mesajı vermek istiyor.

Tarafsızlar, Hizbullah’ın meclis bloğundan çok sayıda milletvekilinin Basil'in Maruni Hristiyan partilerin kapsamlı idari ve mali ademi merkeziyetçiliğin desteklenmesine yönelik ilk taleplerinin iletildiği gerekçesiyle kendisinden daha fazlasını teklif edenlerin önünü kesmek için rakipleri karşısında söz konusu partileri yeniden kazanmak amacıyla istediği siyasi bedel karşılığında adaylıktan vazgeçerek Franciye'nin desteklenmesine itiraz etmemeyi  sürdürse de Hizbullah’ın Basil'e hiçbir şey veremeyeceğinin altını çizdi.

Hizbullah ile Basil arasında başlayan yeni diyalogda bekleyip neler olacağı konusunda bir uzlaşının olduğuna inanan tarafsızlar, Basil'in diyaloğu yeniden başlatma kararının bile muhalefeti endişelendirmeye yeteceğini belittiler. Meclis Başkanı Nebih Berri'nin Genelkurmay Başkanı General Joseph Avn'ı kabulüyle başlayan ve subayların terfilerinin yapılmasıyla sonuçlanan olumlu atmosfer çerçevesinde konunun cumhurbaşkanının seçilmesiyle ilgilenen bölgesel ve uluslararası tüm tarafları ilgilendirdiğini vurgulayan tarafsızlar, uluslararası basın kuruluşlarının bildirdiğine göre General Avn’ın cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda adının güçlendiğini ve bunun da Basil'i endişelendirdiğini ifade ettiler.

Tarafsızlar, Hizbullah’ın Basil’in, Franciye'nin cumhurbaşkanlığı adayları listesine dahil edilmesini istemeyi bırakıp adaylığına karşı çıkmasından sonra Genelkurmay Başkanı’nın adaylığına karşı da aynı tutumu sergilemesi olasılığına karşı Basil'in diyalogun yeniden başlaması talebine yanıt vermeye henüz karar vermediğini söylediler.

Hizbullah’ın henüz Basil’in taleplerine net yanıtlar vermediğini belirten tarafsızlar, müttefikinin, Hizbullah’a açılımını savunmak için kendisini destekleyen milletvekillerinin eleştirilerinden doğan bir anlaşmazlığı onunla ilişkilendirme niyeti çerçevesinde bunun genel siyasi duruma olası yansımalarını görmek amacıyla halen meselenin üzerinde çalıştığını rakiplerinin ise sanki tablo netleşene ve diyalogun gidişatı oturana kadar beklemeyi tercih ediyormuş gibi ona karşı çıkmaktan kaçındıklarını belirttiler. Bunun yanında siyasi uzlaşmaya ilişkin tutumunu koruyan Hizbullah ile uzlaşmaya varması halinde Basil’in ÖYH içinde muhalefetle karşılaşması ihtimali olmadığını savunanlar da var.

Bu yüzden tarafsızlar, Basil'i Hizbullah’a açılarak zaman kazanmaya çalıştığı şeklinde suçlamaktan kaçınarak Basil için önemli olanın Genelkurmay Başkanı’nın cumhurbaşkanlığı adaylığının önünü kesmek olduğunu ve Genelkurmay Başkanı’nın adaylık ihtimalinin güçlü olup olmadığına ya da diğer adayların güçleriyle eşit olup olmadığına ilişkin değerlendirmesine dayanarak bir pozisyon alacağını vurguladılar.

Öte yandan muhalefet güçleri, iki müttefik arasındaki diyalogun yeniden başlamasıyla ilgili değerlendirmelerinde temkinli davranırken bazıları tutumlarını muhalefetle ulaştıkları ortak noktayı yitirmemek için acele etmemekten yana kullanırken bazıları ise Azur’un adaylığını desteklemeye devam ediyorlar. Bazıları ise Franciye’nin adının cumhurbaşkanlığı adayları listesine dahil edilmesini, Hizbullah ile arasındaki yabancılaşmaya son verdiği için kabul ediyorlar.

Muhalefet güçleri, Hizbullah ile Basil arasındaki diyaloğun yeniden başlamasına ilişkin kararlar verirken sabırlı olmaya devam edip cumhurbaşkanlığı üzerine ittifakları yeniden şekillendirme sırası ona geleceği için Basil’in tamamen Hizbullah’a dönmeye karar vermesi durumunda içeriden ve dışarıdan gelebilecek tepkileri dikkatlice hesaplaması gerekiyor. Gerçekten Basil tamamen Hizbullah’a dönemeye karar verecek mi yoksa açılımını Le Drian Beyrut'a gelene kadar kaybedilen zamanda boşluğu doldurmak için kullanıp kendisine teklifler sunulmasını mı sağlayacak?


Lübnan hükümeti Suudi Arabistan ve Kuveyt'in uyarıları üzerine bazı diplomatik ve güvenlik önlemleri almaya başladı

Lübnan Başbakanı Necib Mikati (NNA)
Lübnan Başbakanı Necib Mikati (NNA)
TT

Lübnan hükümeti Suudi Arabistan ve Kuveyt'in uyarıları üzerine bazı diplomatik ve güvenlik önlemleri almaya başladı

Lübnan Başbakanı Necib Mikati (NNA)
Lübnan Başbakanı Necib Mikati (NNA)

Lübnan hükümeti, Suudi Arabistan’ın ve Kuveyt’in Beyrut büyükelçilikleri tarafından güvenlik gerekçesiyle bu ülkelerin Lübnan'daki vatandaşlarına yapılan uyarı ve derhal ülkeden ayrılmaları çağrısı yapmaları üzerine, Arap ülkelerini rahatlatmak amacıyla bazı diplomatik ve güvenlik önlemleri almaya başladı. Lübnan'ın geçici başbakanı Necip Mikati, Arap ülkelerine vatandaşlarının güvenliğiyle ilgili birtakım garantiler vermek amacıyla uygun kararlar almak üzere Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib ve İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi'yi görevlendirdi.

Suudi Arabistan’ın Beyrut Büyükelçiliği tarafından cuma günü güvenlik gerekçesiyle Suudi Arabistan vatandaşlarına silahlı çatışmaların yaşandığı bölgelere yaklaşmamaları konusunda uyarıda bulunulurken, ivedilikle ülkeyi terk etmeleri ve Lübnan’a seyahat etmemeleri uyarısına uymaları istendi.

Suudi Arabistan vatandaşlarına acil durumlarda Büyükelçiliğin 009611762711 ve 009611762722 nolu numaralarından ya da Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığının 0096178803388 ve 0096176026555 nolu numaralarından yahut Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığının 00966920033334 nolu numarasından ulaşmalarını veya eski adı Twitter olan X sosyal medya platformundaki @KSAembassyLB adlı Büyükelçilik hesabından iletişim kurmalarını istedi.

Kuveyt ise cumartesi sabahı Lübnan'daki vatandaşlarını dikkatli olmaya çağıran bir bildiri yayınladı. Kuveyt’in Beyrut Büyükelçiliği, Dışişleri Bakanlığının X hesabı üzerinden yapılan açıklamada, “Beyrut Büyükelçiliği, Lübnan’da bulunan Kuveyt vatandaşlarını tedbirli olmaya, güvenlik zafiyeti olan bölgelerden uzak durmaya ve yetkili yerel makamlar tarafından verilen talimatlara uymaya çağırıyor” denildi.

Lübnan hükümeti, cumartesi günü, Lübnan'da son 13 yılın en iyi turizm sezonunun yaşandığı bir dönemde kardeş Arap ülkelerine hiç vakit kaybetmeden Lübnan'daki durumla ilgili garantiler vermeye ve bunun yansımalarını kontrol altına almaya çalıştı. Lübnan Başbakanlığı tarafından, Başbakan Mikati'nin Suudi Arabistan, Kuveyt ve (daha sonra başka bir uyarıda daha bulunmayan) Almanya büyükelçiliklerinin yaptığı uyarılara ilişkin gelişmeleri Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib ve İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi ile takip ettiğini bildirilen bir açıklama yapıldı. Açıklamaya göre ordu ve güvenlik kurumlarının yetkilileriyle yapılan görüşmeler sonucunda, mevcut veriler genel olarak güvenlik durumunda ‘endişe ve panik için bir sebep olmadığı’ görüldü.

Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde Filistinlilerin kaldığı Ayn el-Helva Mülteci Kampı'ndaki olaylarla ilgili siyasiler ve güvenlik yetkilileriyle yapılan görüşmelerde ileriye yönelik adımlar atıldığı belirtilen açıklamada, genel istikrarı sağlamak ve güvenliğin bozulmasını ya da Arap ve yabancı ülkelerin vatandaşlarının, ülke sakinlerinin ve turistlerin hedef alınmasını önlemek için durumun yakından takip edildiği kaydedildi.

Başbakan Mikati, Dışişleri Bakanı Buhabib'i Lübnan’daki vatandaşlarının güvenliği konusunda kendilerine garantiler vermek üzere kardeş Arap ülkeleriyle iletişim kurması için görevlendirdi. Başbakan Mikati, İçişleri Bakanı Mevlevi'den, Lübnan'ın bu gergin bölgesel koşullarda karşılaşabileceği zorlukların ele alınması ve tüm bölgelerde güvenliği sağlayacak uygun kararların verilmesi amacıyla Merkezi Güvenlik Konseyi'ni toplantıya çağırmasını istedi.

Başbakanlık açıklamasında, Almanya’nın Beyrut Büyükelçiliği'nin Lübnan'daki vatandaşlarına yaptığı uyarıya değinildi. Ancak Başbakanlığın açıklamasının ardından Almanya’nın Beyrut Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada, söylentilerin aksine Almanya'nın şu an vatandaşlarından Lübnan’dan ayrılmalarını istemediği belirtilerek, “Almanya vatandaşlarını Lübnan’a seyahat tavsiyelerine uymaya davet ediyoruz” denildi.

Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde Filistinlilerin kaldığı Ayn el-Helva Mülteci Kampı'ndaki El Fetih üyeleri ile içlerinde radikallerin de olduğu İslamcı gruplar arasında günlerce süren silahlı çatışmaların ardından bazı ülkeler Lübnan’daki vatandaşlarına ülkeyi terk etmeleri ve Lübnan’a seyahat etmemeleri uyarısında bulunmuştu. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre ateşkes ilan edilen ve bu ateşkese uyulduğu görülen Ayn el-Helva Mülteci Kampı’nda göreli bir sakinlik hâkim.

Öte yandan Lübnan Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Ayn el-Helva Mülteci Kampı’na askeri operasyon başlatmaya hazırlanıldığı iddiaları yalanlanırken, ordunun ‘kamptaki güvenlik durumunu yakından takip ettiği’ vurgulandı.