Hizbullah Kurtuluş Yıldönümü’nü törenlerle kutluyor

Hizbullah, direniş konusunda Lübnan’ın bölündüğünü kabul ediyor

Hizbullah'ın son tatbikatından (Şarku'l Avsat)
Hizbullah'ın son tatbikatından (Şarku'l Avsat)
TT

Hizbullah Kurtuluş Yıldönümü’nü törenlerle kutluyor

Hizbullah'ın son tatbikatından (Şarku'l Avsat)
Hizbullah'ın son tatbikatından (Şarku'l Avsat)

Lübnan Hizbullahı, İsrail'in 2000 yılında Lübnan'dan çekilmesinin yıldönümünde askeri törenlerine devam etti. Lübnan'ın güneyinde bulunan köylerdeki Hizbullah destekçileri, çatışma senaryolarını simüle eden propaganda faaliyetlerinde aktif rol oynadılar. Söz konusu faaliyetlerin sonuncusu, Hizbullah yetkililerinin “belirleyici ve tarihi” olduğunu söylediği geçen hafta gerçekleştirilen askeri tatbikatı hâlâ reddeden tutumların olduğu bir dönemde, dün bazı destekçiler tarafından gerçekleştirilen ‘Filistin'in kurtuluşunun simülasyonu’ydu.

Hizbullah yetkilileri ve milletvekilleri, ‘tüm hedefleme ve iç bölünmelerden etkilenmeyen direniş’ ile ilerlediğini teyit ediyor. Bu, parti yetkilileri tarafından güneyin kurtuluşunun yıldönümü münasebetiyle düzenlediği kutlamalarda dile getirildi.

Lübnan Kuvvetleri Partisi’nin Medya ve İletişim Yetkilisi Charles Jabbour, partisinin bu tür bir tatbikatı reddettiğini yineledi. Jabbour, Şarku'l Avsat'a şunları söyledi: “Hizbullah’ın yürüttüğü tatbikatlar, Lübnan'da iki ordunun, iki projenin, iki anayasanın ve iki cumhuriyetin varlığını daha fazla doğruluyor. Bu durum kabul edilemez. Silahların gölgesinde fiili ve gerçek bir devlet kurulması mümkün değildir. Hizbullah’ın İsrail'le karşı karşıya gelme ve direniş bahanesiyle kendi krizine işaret eden tatbikatları değerlendirdiği açıktır. Sanki başı belada değilmiş gibi, Lübnan Cumhuriyeti’ne bir cumhurbaşkanı teslim edemediği için kaslarını gösterip ülkeye daha fazla mesaj göndermek zorunda kalıyor.”

Hizbullah, yerel ve yabancı medya muhabirlerinin huzurunda geçtiğimiz hafta Pazar günü bir tatbikat gerçekleştirdi. Tanklar, roketatarlar gibi canlı ve ağır silahların kullanıldığı tatbikat, Ayrım Duvarı’nı patlatarak İsrail topraklarına saldırmanın bir simülasyonunu içeriyordu.

Hizbullah yetkilileri, Milletvekili Hasan Fadlallah tarafından dün açıkça ifade edildiği gibi tüm eleştirilere kayıtsız kaldıkları ve ‘savaşların, hedeflerin ve iç bölünmelerin Hizbullah’ın direniş kararlılığını etkilemediğini’ yineliyor.

Fadlallah, Kurtuluş Yıldönümü münasebetiyle güneyde düzenlenen bir törende şu ifadeleri kullandı: “Halkımızın düşmanla caydırıcılık denkleminde toprağı özgürleştiren, yeniden inşa eden ve koruyan direniş seçeneğine bağlı kalması gerekiyor. Diğer seçenekler ortadan kalktı. Bu direniş, tarihi boyunca hakkını savunma kararlılığını sürdürmüş ve tüm savaşlar, saldırılar, iç bölünmeler bu kararlılığı etkilememiştir. Tüm konuşmalardan izole olarak bu seçenekle ilerliyoruz. 1982 yılında direniş başladığında Lübnan'da iki seçenek vardı: Direnişi seçmek ve bu direnişe karşı olmak. Bölünme bugüne kadar değişmeden kaldı, belki bazı isimler ve yüzler değişti. Bununla birlikte, İsrail varlığının 1948 yılında kurulmasından 1978-1982 işgaline, 2000 ve 2006 yıllarına kadar, İsrail düşmanı ile çatışma konusundaki bölünme değişmedi. Lübnan'da birçok kesim dahil olmak üzere direnişi destekleyenler vardı. Direnişe karşı çıkanlar da oldu. Ancak kazanan, onurlu direnişçilerin seçimiydi. Diğerleri, halkımızın seçimlerini etkileyemeden aynı medya pozisyonlarını tekrarlamaya devam ettiler.”

Fadlallah sözlerini şöyle tamamladı: “Bizim karşı karşıya olduğumuz şey İsrail düşmanıdır ve bizi ilgilendiren şey, düşmanın attığımız adımlara ilişkin anlayışıdır. Ülkemizi korumak ve tekrar istismar edilmesini önlemek çerçevesinde verdiğimiz her sözün ve attığımız her adımın ciddi bir girişim olduğunu biliyoruz. Düşmanla mücadelemizde, açıklanan ve gizlenen birçok nokta var. Düşman bunu bilir, biz de biliriz ve bu ülkemizi korumanın bir parçasıdır.”

Buna karşılık, Hizbullah Merkez Konseyi Üyesi Şeyh Nebil Kavuk, “direnişin en iyi günlerini ve düşmanın en kötü günleri” yaşadığını söyledi. Kavuk, Kurtuluş Yıldönümü’nde yaptığı açıklamalarda “Mayıs 2023'teki direniş, sınırların, hakların, zenginliğin ve haysiyetin kalesidir. Biz Celile'yi kurtarmak için tatbikatlar yürütürken, düşman da Celile'yi geri almak için çalışacaktır” dedi.



Lübnan hükümeti Suudi Arabistan ve Kuveyt'in uyarıları üzerine bazı diplomatik ve güvenlik önlemleri almaya başladı

Lübnan Başbakanı Necib Mikati (NNA)
Lübnan Başbakanı Necib Mikati (NNA)
TT

Lübnan hükümeti Suudi Arabistan ve Kuveyt'in uyarıları üzerine bazı diplomatik ve güvenlik önlemleri almaya başladı

Lübnan Başbakanı Necib Mikati (NNA)
Lübnan Başbakanı Necib Mikati (NNA)

Lübnan hükümeti, Suudi Arabistan’ın ve Kuveyt’in Beyrut büyükelçilikleri tarafından güvenlik gerekçesiyle bu ülkelerin Lübnan'daki vatandaşlarına yapılan uyarı ve derhal ülkeden ayrılmaları çağrısı yapmaları üzerine, Arap ülkelerini rahatlatmak amacıyla bazı diplomatik ve güvenlik önlemleri almaya başladı. Lübnan'ın geçici başbakanı Necip Mikati, Arap ülkelerine vatandaşlarının güvenliğiyle ilgili birtakım garantiler vermek amacıyla uygun kararlar almak üzere Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib ve İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi'yi görevlendirdi.

Suudi Arabistan’ın Beyrut Büyükelçiliği tarafından cuma günü güvenlik gerekçesiyle Suudi Arabistan vatandaşlarına silahlı çatışmaların yaşandığı bölgelere yaklaşmamaları konusunda uyarıda bulunulurken, ivedilikle ülkeyi terk etmeleri ve Lübnan’a seyahat etmemeleri uyarısına uymaları istendi.

Suudi Arabistan vatandaşlarına acil durumlarda Büyükelçiliğin 009611762711 ve 009611762722 nolu numaralarından ya da Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığının 0096178803388 ve 0096176026555 nolu numaralarından yahut Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığının 00966920033334 nolu numarasından ulaşmalarını veya eski adı Twitter olan X sosyal medya platformundaki @KSAembassyLB adlı Büyükelçilik hesabından iletişim kurmalarını istedi.

Kuveyt ise cumartesi sabahı Lübnan'daki vatandaşlarını dikkatli olmaya çağıran bir bildiri yayınladı. Kuveyt’in Beyrut Büyükelçiliği, Dışişleri Bakanlığının X hesabı üzerinden yapılan açıklamada, “Beyrut Büyükelçiliği, Lübnan’da bulunan Kuveyt vatandaşlarını tedbirli olmaya, güvenlik zafiyeti olan bölgelerden uzak durmaya ve yetkili yerel makamlar tarafından verilen talimatlara uymaya çağırıyor” denildi.

Lübnan hükümeti, cumartesi günü, Lübnan'da son 13 yılın en iyi turizm sezonunun yaşandığı bir dönemde kardeş Arap ülkelerine hiç vakit kaybetmeden Lübnan'daki durumla ilgili garantiler vermeye ve bunun yansımalarını kontrol altına almaya çalıştı. Lübnan Başbakanlığı tarafından, Başbakan Mikati'nin Suudi Arabistan, Kuveyt ve (daha sonra başka bir uyarıda daha bulunmayan) Almanya büyükelçiliklerinin yaptığı uyarılara ilişkin gelişmeleri Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib ve İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi ile takip ettiğini bildirilen bir açıklama yapıldı. Açıklamaya göre ordu ve güvenlik kurumlarının yetkilileriyle yapılan görüşmeler sonucunda, mevcut veriler genel olarak güvenlik durumunda ‘endişe ve panik için bir sebep olmadığı’ görüldü.

Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde Filistinlilerin kaldığı Ayn el-Helva Mülteci Kampı'ndaki olaylarla ilgili siyasiler ve güvenlik yetkilileriyle yapılan görüşmelerde ileriye yönelik adımlar atıldığı belirtilen açıklamada, genel istikrarı sağlamak ve güvenliğin bozulmasını ya da Arap ve yabancı ülkelerin vatandaşlarının, ülke sakinlerinin ve turistlerin hedef alınmasını önlemek için durumun yakından takip edildiği kaydedildi.

Başbakan Mikati, Dışişleri Bakanı Buhabib'i Lübnan’daki vatandaşlarının güvenliği konusunda kendilerine garantiler vermek üzere kardeş Arap ülkeleriyle iletişim kurması için görevlendirdi. Başbakan Mikati, İçişleri Bakanı Mevlevi'den, Lübnan'ın bu gergin bölgesel koşullarda karşılaşabileceği zorlukların ele alınması ve tüm bölgelerde güvenliği sağlayacak uygun kararların verilmesi amacıyla Merkezi Güvenlik Konseyi'ni toplantıya çağırmasını istedi.

Başbakanlık açıklamasında, Almanya’nın Beyrut Büyükelçiliği'nin Lübnan'daki vatandaşlarına yaptığı uyarıya değinildi. Ancak Başbakanlığın açıklamasının ardından Almanya’nın Beyrut Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada, söylentilerin aksine Almanya'nın şu an vatandaşlarından Lübnan’dan ayrılmalarını istemediği belirtilerek, “Almanya vatandaşlarını Lübnan’a seyahat tavsiyelerine uymaya davet ediyoruz” denildi.

Lübnan'ın güneyindeki Sayda kentinde Filistinlilerin kaldığı Ayn el-Helva Mülteci Kampı'ndaki El Fetih üyeleri ile içlerinde radikallerin de olduğu İslamcı gruplar arasında günlerce süren silahlı çatışmaların ardından bazı ülkeler Lübnan’daki vatandaşlarına ülkeyi terk etmeleri ve Lübnan’a seyahat etmemeleri uyarısında bulunmuştu. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre ateşkes ilan edilen ve bu ateşkese uyulduğu görülen Ayn el-Helva Mülteci Kampı’nda göreli bir sakinlik hâkim.

Öte yandan Lübnan Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Ayn el-Helva Mülteci Kampı’na askeri operasyon başlatmaya hazırlanıldığı iddiaları yalanlanırken, ordunun ‘kamptaki güvenlik durumunu yakından takip ettiği’ vurgulandı.