Libya'nın doğusundaki siyasi huzursuzluk belirsizliği ve bölünmeyi artırıyor

 Libya İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa'nın görevden alınması, doğudaki siyasi kamp içindeki huzursuzluğu gözler önüne serdi. (Libya İstikrar Hükümeti)
Libya İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa'nın görevden alınması, doğudaki siyasi kamp içindeki huzursuzluğu gözler önüne serdi. (Libya İstikrar Hükümeti)
TT

Libya'nın doğusundaki siyasi huzursuzluk belirsizliği ve bölünmeyi artırıyor

 Libya İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa'nın görevden alınması, doğudaki siyasi kamp içindeki huzursuzluğu gözler önüne serdi. (Libya İstikrar Hükümeti)
Libya İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa'nın görevden alınması, doğudaki siyasi kamp içindeki huzursuzluğu gözler önüne serdi. (Libya İstikrar Hükümeti)

Libya'nın doğusundaki Libya İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa’nın görevden alınması, ülkenin doğusundaki siyasi kamp içindeki huzursuzluğu yansıtır nitelikte.  Analistlere göre bu durum aynı zamanda, beklenmedik bir şekilde Trablus'taki hükümetle yakınlaşmaya yol açabilir ve ülkedeki seçim sürecini kolaylaştırabilir.

Merkezi ülkenin doğusunda bulunan Temsilciler Meclisi (TM), uluslararası alanda tanınan Trablus'taki (batı) Abdulhamid Dibeybe hükümetini görevden almak amacıyla Mart 2022'de Fethi Başağa'yı Başbakan olarak atadı. Ancak Fethi Başağa, rakibini devirmeyi başaramadan 16 Mayıs'ta görevden alındı.

Başağa geçen yıl, kendisine bağlı güçler aracılığıyla Trablus'a girmeye çalıştı. Ancak kendisine sadık gruplar ile Dibeybe'ye bağlı birlikler arasında saatler süren şiddetli çatışmalardan sonra Başağa destekçileri geri püskürtüldü. Çatışmalarda başkentte ciddi maddi hasar meydana geldi. Başağa söz konusu dönemden bu yana hükümetiyle Sirte'ye yerleşti ve etkisi giderek azaldı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre ülkenin doğusundaki güçlü lider Mareşal Halife Hafter'in temsil ettiği ana destekçisini de kaybetmiş gibi görünüyor.

Libya'nın batısındaki Misrata kentinden gelen Başağa, 42 yıllık diktatörlükten sonra 2011 yılında Muammer Kaddafi'nin düşüşünü takip eden kaosa son vermesi beklenen seçimlerin süresiz ertelenmesinin ardından, Aralık 2021'de ‘ulusal uzlaşma’ adına Hafter'e yaklaştı.

Cenevre'deki Arap ve Akdeniz Dünyası Araştırma Merkezi'nin Müdürü Hüsni Ubeydi, parlamentonun ‘yalnızca Başağa'yı görevden almakla kalmayıp, aynı zamanda Misrata'nın eski diktatörünün siyasi hayatını da askıya aldığını’ aktardı. Ubeydi, AFP'ye şu açıklamada bulundu:

“Başağa'nın aşağılayıcı bir şekilde ayrılışı, doğu kampındaki, özellikle de Hafter ve oğulları tarafından temsil edilen çevresi ile Libya’nın doğusunda büyük bir aşiret mensubu olan Akile Salih başkanlığındaki parlamento arasındaki farklılıkları yansıtıyor.”

Ubeydi ayrıca Dibeybe'nin ‘Libya'daki siyasi ve ekonomik yaşam üzerindeki hakimiyetini güçlendirmek için doğu hükümetinin felç durumundan yararlandığına inandığını’ ifade etti.

Görsel kaldırıldı.
Dibeybe, siyasi yaşam üzerindeki hakimiyetini güçlendirmek için doğu hükümetinin ‘felç’ durumundan yararlandı. (Ulusal Birlik Hükümeti)

Küresel Girişim Araştırma Merkezi araştırmacısı İmaduddin Badi, Mareşal Hafter için ‘Başağa'nın her zaman bir son kullanma tarihi olduğuna ve Trablus'a yerleşme olasılığını kaybettiği gün yararlılığının sona erdiğine’ inandığını ifade etti.

Birleşmiş Milletler'in (BM) haziran ayı ortasında belirlediği son tarihten bir ay önce, Libyalı tarafları ülkeyi sakinleştirmek için uzun zamandır beklenen 2023 yılı sonunda düzenlenecek seçimlere izin verecek yasal bir zeminde anlaşmaya varmadan Başağa'nın çalışmalarının durdurulmasına ve idari soruşturmaya sevk edilmesine karar verildi.

Kapalı gerçekleşen parlamento oturumu sırasında TM, Fethi Başağa'nın çalışmalarını askıya aldı. Maliye Bakanı Usame Hammad, Bakanlar Kurulu'nun talep ettiği ‘soruşturma’ sonuçlanıncaya kadar başbakanın işlerini yürütmekle görevlendirildi.

Görsel kaldırıldı.
Mareşal Halife Hafter, görev süresinin başında Başağa'nın ana destekçilerindendi. (Libya Ulusal Ordusu)

Başağa'yı görevden alma kararı, Hafter ile Dibeybe arasında yakınlaşma planlarına ilişkin basında çıkan haberlerle de örtüşüyor. Haberlerde, Trablus başbakanının yeğeni İbrahim Dibeybe ile Halife Hafter'in daha aktif oğlu Saddam Hafter'in aylardır görüşmelerde bulunduğu bildirildi.

Libya konusunda uzman araştırmacı Celal Herşavi, söz konusu iki Libyalının birbirini asimile etme arzusunun Başağa'nın düşüşünün sebeplerinden biri olduğu görüşünde. Herşavi, “Mevcut gelişmeler ve komplolar, seçkinlerin mevcut Libya sahnesindeki inanılmaz gücünü gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.

Libyalı siyasi analist Abdullah er-Reyis ise söz konusu siyasi hamlelerin ‘Hafter ile Dibeybe arasındaki yeni anlaşmaların’ sonuçlarını yansıtmasını ve iki isim arasındaki şiddetli anlaşmazlığı sona erdirecek ‘yeni bir koalisyon hükümeti kurmak veya kabine değişikliği’ amacıyla iki ismin temsilcileri arasında ‘Kahire'deki gizli müzakerelerin’ öne çıkmasını bekliyor. Er-Reyis açıklamasında “Bu, seçimlerle ilgili herhangi bir anlaşmadan önce atılmış bir adımdır” dedi.



Halkın geçim kaynağı olan Libya petrolü ‘politikacıların arzularının rehinesi’

Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)
Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)
TT

Halkın geçim kaynağı olan Libya petrolü ‘politikacıların arzularının rehinesi’

Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)
Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)

Libya'da zaman zaman tekrarlanan petrol sahalarının kapatılma süreci, ‘halkın tek geçim kaynağı’ olduğu için vatandaşlar arasında birçok soruyu gündeme getiriyor. İktidar mücadelesi veren iki hükümet arasındaki bölünmüşlük ışığında, adeta ‘politikacıların rehinesi haline gelen üretimi aksatmanın faturasını kimin ödeyeceği’ sorusunun cevabı ise merak ediliyor.

Libya'nın 2014 yılından beri bir bütün olarak yaşadığı siyasi bölünme, petrol zenginliğine ve gelirlerine, ülke siyasetçilerinin siyasi arenada ve bu zenginliğin yönetim mücadelesinin perde arkasında pazarlık ettiği bir ‘koz’ olarak yansıyor.

Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Petrol ve Doğalgaz Bakanı Muhammed Avn, Güney Libya’daki eş-Şerara ve el-Fil sahalarının üretimi durdurulduktan sonra geçtiğimiz Cuma günü üretimin yeniden başlatılmasıyla ilgili ilk yorumunda “Kayıp 340 bin varil olarak gerçekleşti” ifadesini kullandı.

Cumartesi akşamı yerel basında yer alan açıklamalarında Avn, bir grup vatandaşın el-İntisar 103 sahasını ve Zuytine petrol limanını birbirine bağlayan hattaki 108 noktasının vanasını kapatmakla tehdit ettiğini söyledi. Avn, “Bu olsaydı, bir felaket yaşanırdı. O zaman onu ham petrol taşımak için kullanmak imkânsız olabilirdi” dedi.

Avn, “Petrol sahalarının ve tesislerinin tekrar tekrar kapanması durumunda bundan yalnızca halk etkilenecek” diyerek bunun ‘baskı için bir koz olarak kullanılmaması’ çağrısında bulundu.

Petrol alanındaki politikacılar ve uzmanlar, Libya'daki petrol üretiminin ‘büyük mali getirileriyle ilgili amaçlar için genellikle politikacılar tarafından pazarlığa tabi olduğuna, Libya'nın üç bölgesi arasında eşit olarak dağıtılmadığına ve Trablus’un en büyük payı denetimsiz olarak aldığına’ inanıyor.

Temsilciler Meclisi'ndeki (TM) Enerji Komitesi'nin bir üyesi, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada ‘petrol sahaları ve limanlarının kapatılmasının tehlikeli bir mesele olduğu ve bunun ülkenin geçimini tehlikeye atarak aslında herkesi riske attığını’ ifade etti.

Eski Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Maliye Bakanı Farac Bumtari'nin de mensubu olduğu ez-Zaviye aşiretinin bazı mensupları, üç petrol sahasını kapatmalarının ardından Cumartesi akşamı serbest bırakılmadan önce, Libya Merkez Bankası Başkanı es-Sıddık el-Kebir'i Trablus'ta ‘Farac Bumtari'nin kaçırılmasının bilgisine sahip olmakla’ suçladı.

Libya'daki limanlar ve petrol sahaları, Libyalı siyasetçiler arasında ‘kaynakların dağılımında adaletsizlik’ gibi nedenlerle yaşanan anlaşmazlıklar dolayısıyla geçtiğimiz yıllarda birden fazla kez kapatıldı.

Geçtiğimiz yıllarda, Libya'daki bazı petrol tesisleri, kendileri ve aileleri için mali yardım talep eden protestocular tarafından ‘rehin’ alındı. Petrol Bakanlığı ve Libya Ulusal Petrol Kurumu’na göre, söz konusu protesto eylemleri, ‘günlük üretim oranlarında birkaç kez düşüşe neden olan’ bazı petrol tesislerindeki çalışmaları kasıtlı olarak kesintiye uğrattı.

Avn, daha önce petrol sahaların kapatılması sürecinin ardından ‘bunun sonucunda kamu gelirinin etkileneceği’ uyarısında bulunmuş ve bunu ‘Libya tarafının el-Fil ve eş-Şerara sahalarındaki payının yüzde 88'i geçmesine’ bağlamıştı.

Ez-Zaviye kabilesinden ve Ubari şehrinden bir grup vatandaş, eş-Şerara, el-Fil ve 108 petrol sahalarını kapattı.

dfrg
Kızgın gençler ‘108’ petrol sahasını kapattı. (Libya’nın güneydoğusundaki Petrol Tesisleri Muhafızları)

Başkent Trablus'un 750 km güneybatısında yer alan el-Fil petrol sahası günlük 70 bin varil üretim hacmine sahip. Saha, siyasi krizler nedeniyle geçtiğimiz yıllarda birden fazla kez kapatıldı. Eş-Şerara sahası ise günde yaklaşık 240 bin varil üretimle Libya'daki en büyük petrol sahalarından biri.

Denetim Bürosu Başkanı Halid Şakşak, TM üyeleriyle birlikte kamu harcamalarını takip etmek, mali kaynakların adil dağılımını sağlamak ve bunun sonuçlarını kavramsallaştırmak için bir ‘yüksek komite’ oluşturma kararının uygulanma olasılığını vurguladı.

Trablus şehrinde gerçekleştirilen toplantıda, Denetim Bürosu'nun önceki özelleştirme prosedürlerini takip etme deneyimi, harcamaları takip etme ve ‘dağıtımda adalet’ kriterlerinin mevcudiyetini doğrulama konusundaki istekliliği gözden geçirildi. Mekânsal kalkınma programlarına önem verilmesinin, tüm bölgelere hizmet eden stratejik programlara yönelmenin ve dağıtımda adaletin sağlanmasının önemine işaret edildi.

TM üyeleri, kamu harcamalarının denetimini artırmak için gözlemlerini ve tavsiyelerini dile getirdiler. Sürekli takip toplantıları düzenlemenin, ekonomik kaynakların dağılımı için adil kriterlerin mevcudiyetinin doğrulanmasının ve harcama için gerekli prosedürlerin bütünlüğünün sağlanmasının önemini vurguladılar.