Libya'daki "anayasa taslağının" yeniden hazırlanması talepleriyle ilgili soru işaretleri

Libya Temsilciler Meclisi Sözcüsü Akile Salih ofisinde Libya Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı İmad es-Sayih ile görüştü (Salih Medya Ofisi)
Libya Temsilciler Meclisi Sözcüsü Akile Salih ofisinde Libya Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı İmad es-Sayih ile görüştü (Salih Medya Ofisi)
TT

Libya'daki "anayasa taslağının" yeniden hazırlanması talepleriyle ilgili soru işaretleri

Libya Temsilciler Meclisi Sözcüsü Akile Salih ofisinde Libya Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı İmad es-Sayih ile görüştü (Salih Medya Ofisi)
Libya Temsilciler Meclisi Sözcüsü Akile Salih ofisinde Libya Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı İmad es-Sayih ile görüştü (Salih Medya Ofisi)

Fas'ın başkenti Rabat'ta toplanan ‘Libya'da Seçim Yasalarını Belirleme (6+6) Komitesi’nin’ toplantısından çıkan sonuçların açıklanmasından beri Libya sahnesi daha fazla tartışmaya sürüklendi. Toplantı sonucunda cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin yapılması beklenirken, bazıları Kurucu Meclis'in 6 yıl önce hazırladığı anayasa taslağına geri dönülmesi talebini yineledi.

Komite, cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerine ilişkin yasalar üzerinde anlaşmaya vardı. Ancak Kurucu Meclis'in hazırladığı anayasa taslağına geri dönülmesine yönelik çağrıları yapılırken, Libya Temsilciler Meclisi Sözcüsü Akile Salih ile Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri bu yasaları henüz nihai bir şekilde imzalamadı.

Partilerin iki seçim yasasıyla ilgili kalan “uzlaşmazlık noktalarını” çözmelerinin beklendiği bir zamanda, Libya Ulusal Güvenlik Danışmanı İbrahim Buşnaf, Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Başkanı Abdullah Bathili'ye hitaben kaleme aldığı bir mektupta, “Anayasa taslağı hazırlamak için meclis ve BM misyonu uzmanlarından oluşan bir çalışma grubunun oluşturulması” teklifinde bulundu.

6+6 komitesinin toplantısından çıkan sonuçları savunanlar, BM inisiyatifine dayanarak anayasa taslağı hakkında yeniden görüşmeyi, ülkedeki krizi çözme noktasında “zaman kaybı ve boşa kürek çekmek” olarak görüyorlar. Bazıları ise hazırlanan "anayasa taslağının" "tüm siyasi farklılıkların çözümünü garanti ettiğine" inanıyor.

Libya “6 + 6” ortak komitesinin önceki toplantısı (Devlet Yüksek Konseyi)
Libya “6 + 6” ortak komitesinin önceki toplantısı (Devlet Yüksek Konseyi)

Anayasanın Hazırlanmasından Sorumlu Kurucu Meclis üyesi Ömer en-Nuas, "Bütün Libyalılar, anayasa referandumu yoluyla ülkelerinin kaderini belirleme hakkına sahiptir. Tüm yerel ve yabancı taraflar Libya halkının iradesine ve onların doğasında var olan kendi kaderini tayin etme ve kendi devletlerini kurma hakkına saygı duymalılar. Anayasa, hukuk, kurumlar, iktidarın barışçıl devri, hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması ve devletin inşasına engel olmaktan vazgeçilmesi noktasında çağrıda bulunuyorum. Anayasayı Hazırlayan Kurucu Meclis, halk tarafından seçilen bir organdır ve daha önce anayasa taslağını özgür, doğrudan halk oyu ve geçerli bir anayasal çoğunluk ile onaylamıştır. Değerli Libya yargısı, 14 Şubat 2018'de Yüksek Mahkeme tarafından ayrıntılı bir kararla, anayasa taslağının herhangi bir yargı temyizinden muaf tutulmasına hükmetti ve Libya halkının referandum hakkını şart koşarak anayasayı kabul etme veya reddetme hakkını yalnızca halka ait kıldı." değerlendirmesinde bulundu.

Libya Ulusal Güvenlik Danışmanı İbrahim Buşnaf’ın sunduğu teklif, anayasa taslağının tartışmalı noktalarının değiştirilmesi ve Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi’nin onayının ardından halk oylamasına gidilmesini içeriyor. Buşnaf’a göre teklif, anayasanın değiştirilmiş halinin, Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi tarafından Kurucu Meclis ile ortaklaşa kabul edilmesini ve referandumun ertelenmesi olasılığını içeriyor. Bunun amacı Libya için 10 yıllık geçici bir anayasa yapmak. Daha sonra anayasada değişiklikler yapılabilir veya yeni bir anayasa yapılabilir.

Libya'nın üç bölgesini eşit şekilde temsil eden 60 üyeden oluşan kurucu meclis, anayasa taslağını 29 Temmuz 2017'de oy çokluğuyla onayladı. Ancak bu tarihten itibaren ardı ardına yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle taslak ele alınamadı. Ayrıca söz konusu anayasa taslağı ret ve eleştiriden de kurtulamadı.

Libya, 2021'deki önceki seçimlerin ertelenmesi nedeniyle siyasi partilerin seçimlerin yapılması konusunda “anayasal temelde” anlaşmaya varmaması ikileminden muzdarip.

Buşnaf, “Milli Güvenlik Kurulu, seçilmiş kurucu organ tarafından hazırlanan taslağa ilişkin toplumun bazı bileşenlerinin endişelerini ve itirazlarını incelemek ve değiştirilebilecek maddeleri belirlemek için bir çalışma grubu görevlendirmeli. Anayasa Komisyonu, üyelerinin ulusal yönelimlerine ve anayasayı mümkün olan en kısa sürede referanduma götürme isteklerine dayanarak bazı maddelerin değiştirilmesi taleplerine yanıt verecektir.” Görüşünü dile getirdi. Şarku’l Avsat’ın ulaştığı bilgilere göre “6+6” komitesinin üyelerinden biri ise anayasa taslağını yeniden tartışmaya açma ve referanduma götürme talebini reddetti: "Kısır bir döngü içinde debelenip duruyoruz, geçiş sürecini uzatıyoruz ve yakın vadede seçimlerin yapılmasına dair tüm umutları boşa çıkarıyoruz" ifadelerini kullandı.

Gözlemciler, Buşnaf'ın teklifinin, BM'nin seçimleri bu yıl bitmeden yapma girişimiyle çeliştiğine inanıyor.

Menfi, Batıli'yi Trablus'ta kabul etti (Başkanlık Konseyi)
Menfi, Batıli'yi Trablus'ta kabul etti (Başkanlık Konseyi)

BM misyonu, “6+6” komitesinin toplantısından çıkan sonuçların ilan edilmesinin ardından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

Kapsayıcı, güvenilir ve başarılı seçimler için seçim yasalarının ve ilgili konuların temel unsurları, geniş bir yelpazedeki Libya kurumlarının, kadınlar ve gençler dahil sivil toplum temsilcilerinin ve siyasi ve güvenlik aktörlerinin kabulü ve desteğini gerektirir. BM Misyonu, seçim yasalarındaki tartışmalı maddeleri ele almak, ülkeyi seçim yoluna sokmak için gerekli siyasi mutabakatı sağlamak ve tüm adaylar arasında seçim rekabeti için eşit bir ortam yaratmak adına tüm aktörler arasındaki istişareleri kolaylaştırmak için Başkanlık Konseyi de dahil olmak üzere ilgili tüm Libya kurumlarıyla çalışmaya devam edecek. Libya'daki tüm aktörler, uzlaşma ruhu içinde, muhtemel sorunların hepsini ele almalı ve 2023'te seçim yapmak için daha güvenli ve elverişli bir ortam yaratma çabalarına katılmalıdır.

 



Libya’da UBH Başbakanı TM ve DYK anlaşmazlığından yararlandı mı?

Geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe (UBH)
Geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe (UBH)
TT

Libya’da UBH Başbakanı TM ve DYK anlaşmazlığından yararlandı mı?

Geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe (UBH)
Geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe (UBH)

Libyalı siyasetçiler, geçici Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe'yi, bazı krizler ve zorluklar karşısında kararlarından ve hamlelerinden çok muhaliflerinin hatalarının ve fikir ayrılıklarının kurtardığını belirtiyor ve bu yüzden onu ‘şanslı biri’ olarak nitelendirmekten çekinmiyorlar.

Siyasetçiler, yeni bir hükümetin kurulmasını da içeren ‘siyasi yol haritası’ tartışmalarının yapıldığı bir dönemde Temsilciler Meclisi’nde (TM) ve Devlet Yüksek Konseyi’nde (DYK) iç anlaşmazlıkların yaşandığını ve Libya’nın doğusundaki liderlerin dikkatlerinin TM’deki gergin durumla meşgul olmaları nedeniyle Dibeybe’nin önünde bir engel teşkil edecek olan petrol gelirlerine yasal olarak el konulması meselesinden uzaklaştığını da sözlerine eklediler.

TM ve DYK üyeleri bunun olduğunu itiraf etmekten çekinmezken TM üyesi İsam el-Cuheni, TM’nin son oturumunda çıkan anlaşmazlığın, siyasi yol haritasının tartışılmasını engellediğini ve TM Başkanlığının oturumları iki haftalığına ertelemesine neden olduğunu söyledi.

asdfe
DYK toplantılarından bir kare (DYK)

Şarku’l Avsat’a konuşan Cuheni, Dibeybe’nin TM’nin kendi iç anlaşmazlıklarıyla meşgul olmasından yararlandığını ve bu ertelemeden kesinlikle kazançlı çıktığını söyledi. Cuheni, söz konusu anlaşmazlıkların, bazı milletvekillerinin Kurban Bayramı öncesi yapılan TM oturumuna itiraz etmelerinden ve TM’nin verdiği kararların iptalini talep etmelerinden kaynaklandığını kaydetti.

TM, 26 Haziran'da, TM Başkanvekili Misbah Duma'nın başkanlığında, başta Anayasa Mahkemesi başkanı ve üyelerinin seçimi olmak üzere bir dizi kararın oylandığı kapalı bir oturum düzenledi. Bu gelişme, TM ile DYK arasında yeni bir anlaşmazlığa neden oldu.

TM üyesi Hasan ez-Zerka ise ‘Dibeybe’nin yararlanmasını önlemek’ amacıyla TM içindeki ‘önemsiz’ olarak nitelendirdiği anlaşmazlıkların yanı sıra DYK içindeki anlaşmazlıkların üstesinden gelinebileceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’a konuşan Zerka, Dibeybe’nin, kontrol ettiği batı bölgesinden bazı milletvekillerini, hükümetinin yerini alacak yeni bir hükümet kurulmasını hedefleyen yol haritasını reddetmeleri için provoke edebileceğini ve DYK’nın bazı üyeleriyle de aynı amaçla iletişim kurabileceğini öne sürdü.

dvfgrth
TM oturumlarından bir Kare (TM)

Öte yandan DYK üyesi Muhammed Mağzeb, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada ne Akile Salih’in ne de DYK Başkanı Halid el-Mişri’nin lideri oldukları meclislerdeki mevcut anlaşmazlıkları kontrol alabileceklerini, çünkü anlaşmazlıkların derinleştiği ve bunun da olayların onların ötesine geçeceğini gösterdiği yorumunda bulundu.

Mağzeb, DYK içindeki anlaşmazlığın, Mişri'nin görevinin sona ermesiyle sonuçlanabilecek güçlü bir rekabetle karşı karşıya kalacağını düşündüğü 1 Ağustos’taki DYK başkanlığı seçimlerine kadar sürebileceği tahmininde bulundu.

DYK içindeki anlaşmazlığın iki grup arasında devam ettiğini söyleyen Mağzeb, bunlardan birincisinin Mişri’nin grubu olduğunu ve bu grubun, Libya’daki krizin çözümünün ülkenin doğusundaki siyasi ve askeri liderlerle anlaşmaya varmak dışında çıkış yolu olmadığına inandığını, ikinci grubun ise doğudaki siyasi ve askeri liderlerle anlaşmaya karşı olmasalar da TM’nin birçok kez verdiği sözden geri dönmesi nedeniyle belli başlı garantilerin sağlanmasını şart koştuğunu söyledi.

Mağzeb, TM Başkanı Salih’in geçtiğimiz aralık ayı sonlarında Yüksek Anayasa Mahkemesi Kanunu’nun onaylanmayacağı sözü vermesine rağmen kanunun resmi gazetede yayınlandığını ve TM’nin Kurban Bayramı'ndan hemen önce o mahkemenin üyelerini seçmek için oy kullandığını da sözlerine ekledi.

TM ve DYK’nın siyasi yol haritasını onaylayıp onaylayamayacaklarını sorgulayan Mağzeb, “DYK olarak, Anayasa Beyannamesi'ndeki 13. değişikliği reddedenlere daha yakınız. Yaklaşık 55 DYK üyesi olarak Mişri'nin 11 Temmuz'da gerçekleşen ve 56 üyenin katıldığı oturumda yol haritasını onaylama şekline itirazda bulunduk. Oturumda herhangi bir kararın kabul edilmesi için katılanların üçte ikisinin, yani 38 üyenin onayını gerekiyordu, ancak sadece 34 üye onay verdi” ifadelerini kullandı.

Mağzeb, son olarak şunları söyledi:

“Yol haritası ülkenin geleceği ile ilgili ve krizin çözümü için 138 üyeli DYK’nın üyelerinin büyük kısmını onayı gerekiyor.”

DYK üyesi Naime el-Hami de Mağzeb ile aynı fikirde olanlardandı. Hami, Mişri'nin yol haritasını DYK üyelerinin önüne birden getirmekte ısrar etmesi ve onlara konuyu tartışmak için yeterli zaman vermemesi nedeniyle, anlaşmazlıkların çözüm yolunda olmadığını ve bu durumun prensip olarak, yol haritanın kendi şartlarına aykırı olduğunu vurguladı. Hami, bu yüzden seçim yasaları çıkana kadar yol haritasının onaylanmayacağı tahmininde bulundu.

Şarku’l Avsat’a konuşan Hami, UBH Başbakanı Dibeybe’nin TM ve DYK üyeleri arasında UBH’nin yerine başka bir hükümetin kurulması çağrısında bulunanlarla buna karşı çıkanlar arasında büyüyen uçurumdan faydalanacağını belirtti. Mişri ile Dibeybe arasında Dibeybe'nin bazı DYK üyeleriyle arasındaki ilişkililerin neden olduğu anlaşmazlığa dikkati çeken Hami, bu anlaşmazlığın söz konusu DYK üyelerinden oluşan bir heyetin Türkiye'ye seyahat etmesinin engellenmesinde ve pasaportlarına el konulmasında da kendini gösterdiğini kaydetti.