Uluslararası Göç Örgütü, Libya’nın başkenti Trablus’ta Dünya Kültürel Çeşitlilik Günü’nü kutladı. Diğer yandan Ulusal Birlik Hükümeti İçişleri Bakanı İmad et-Trablisi, Yasadışı Göçle Mücadele Dairesi Başkanı Muhammed el-Hoca ile göçmenlerin ülkeye akışını azaltmanın yollarını görüştü.
Uluslararası Göç Örgütü dün (Salı), ‘barış ve kalkınmayı desteklemede kültürlerarası diyaloğu teşvik etmenin önemini’ vurgulamak için 10 milletten 55 katılımcıyı bir araya getirdiğini açıkladı. Boulkheir Spor Kulübü Akademi ile işbirliği içinde kurdukları Küresel Köyde, Çocuk Köşesi gibi kültürel etkinliklere göçmenlerin de katıldığına dikkat çekildi.
‘Hükümetimiz’ platformu dün, Trablisi ve Hoca arasında yapılan görüşmede, teşkilatın göçle mücadele ve göçmenleri tutuklama konusundaki ilerlemeye ilişkin bir tartışmayı da içeren görüşmede teşkilatın karşılaştığı zorlukların ele alındığını bildirdi. Ayrıca düzensiz göçmenlerin gönüllü olarak ülkelerine sınır dışı edilmeleri için düzenlemeler yapılana kadar kaldıkları sığınma evlerinde karşılaştıkları güçlükleri aşmanın yollarının arandığına, sağlık ve yaşam koşullarının oluşturulduğuna dikkat çekildi.
Libyalı insan hakları aktivisti Tarık Lamlum, Trablisi ve Hoca’nın göçmenler ülkelerine dönene kadar gözaltı merkezlerinde uygun koşullarda kalmasına ilişkin görüşmelere saygı duymadığını belirtti.
Lamlum yaptığı basın açıklamasında, güvenlik güçlerinin göçmenlerin evlerine düzenlediği baskınları eleştirerek, “Bu günlerde evlerinden, işyerlerinden, sokaklardan tutuklananlar kimler? Göçmenler ve sığınmacılar. Tutuklamalar Somali ve Eritrelileri hedef alıyor ve bu kişilerin ülkelerine dönme gibi bir düşünceleri yok” ifadelerini kullandı.
Lamlum, İçişleri Bakanlığı ve Göç İdaresi’ne ‘Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ile bir mutabakat zaptı çalışması da dahil olmak üzere göçmen krizini hafifletmek için gerçekçi adımların tamamlanmasının yanı sıra gerçek bir tasnif yapılması, sığınmacıların gözaltına alınmaması veya sınır dışı edilmemesi’ çağrısında bulundu. Zira bunun ‘tüm yerel ve uluslararası yasa ve yükümlülüklerle çeliştiğine’ dikkat çekti. Libya’nın savunmasız insan gruplardan göçmen olarak tanımlanamayan ve ülkelerine geri gönderilmesi gereken insanlar olduğunu kabul etmesinin cesaret verici olduğunu belirtti.
Diğer yandan, Dibeybe hükümetinin İçişleri Bakanlığı, Sınır Muhafızlarına ait bir devriyenin, iki gün boyunca çölde yolunu kaybeden Afrika ve Arap uyruklu 17 kaçak göçmeni bulduğunu açıkladı.
Sınır Muhafızları, göçmenlere sağlık hizmeti verildiğini, güvenli bir şekilde nakledildiklerini ve yetkili makamlara sevk edilene kadar el-Assa karargahında kalacaklarını bildirdi. Göç alanında çalışan kuruluşlara, göçmenlere yatak, battaniye, giysi ve temizlik malzemeleri gibi bazı temel ihtiyaçları için yardım eli uzatmaları çağrısında bulunuldu.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre, örgüt, yasa dışı göç olgusunun güvenlik, ekonomi ve sosyal açılardan Libya devleti üzerindeki etkileri nedeniyle uluslararası, bölgesel ve yerel düzeylerde hassas bir konu haline geldiğini belirtti.