Suriye Dışişleri Bakanı Şarku’l Avsat’a konuştu: Zorluklarla yüzleşmek için el ele olmalıyız

Suriye Dışişleri Bakanı Faysal el Mikdad (SPA- Reuters)
Suriye Dışişleri Bakanı Faysal el Mikdad (SPA- Reuters)
TT

Suriye Dışişleri Bakanı Şarku’l Avsat’a konuştu: Zorluklarla yüzleşmek için el ele olmalıyız

Suriye Dışişleri Bakanı Faysal el Mikdad (SPA- Reuters)
Suriye Dışişleri Bakanı Faysal el Mikdad (SPA- Reuters)

Suriye Dışişleri Bakanı Faysal el Mikdad, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, ‘ülkesinin gerektiği yerde yüzlerce adım attığını’ ancak diğer taraflardan bir adım almadığını ifade ederek, ‘tarafları iyi niyet göstermeye ve Suriye halkını aç bırakmamaya’ çağırdı.

Mikdad, Riyad’da düzenlenen Pasifik adaları ülkeleri ile Arap ülkelerinin ikinci ortak bakanlar toplantısında, Arap-Arap ilişkisi ve dünyadaki etkili ülkelerle ikili Arap ilişkilerini geliştiren Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın etkin rolüne atıfta bulundu.

Suriyeli Bakan Şarku’l Avsat’ın geçtiğimiz günlerde Cidde'de düzenlenen Arap Zirvesi’nin sonuçları, adım adım politikası ve Suriye hükümetinin çabalarının nereye ulaştığına ilişkin sorusuna, “Zirveden çıkan sonuçlar güzel ve isabetli oldu, temin ederim ki Suriye'de yüzlerce adım attık bunun karşılığında da diğer taraflardan bir adım alamadık” şeklinde cevap verdi.

Mikdad, “Dolayısıyla artık diğer taraflara düşen iyi niyet göstermek, terörü desteklemekten, Suriye halkını ve Suriye çocuklarını aç bırakmaktan vazgeçip, Suriye halkının yeni rönesansına katkıda bulunmak” dedi.

Mikdad, “Terörün, katliamların, fitnelerin, Suriye'yi bölen ve parçalayanların arkasında Suriye'den başlayarak diğer Arap ülkelerine uzanan taraflar var. Bildiğiniz gibi başladı ve şimdi bazı ülkelerin çıkarlarına bağlı olarak bir Arap ülkesinden diğerine ilerliyor” açıklamasında bulundu.

Arap ülkelerinin Pasifik ülkeleriyle ikinci bakanlar toplantısına katılımı hakkında yorum yapan Suriye Dışişleri Bakanı, bu toplantıları yapma ve katılım fırsatı sağladığı için Suudi Arabistan yönetimine ve halkına teşekkür etti.

Bakan ayrıca, “Suriye her zaman vardı. Elbette bu mevcudiyetin derecesi ve kuvveti ile ilgili dava ve meselelerde usuller var. Ama her Arap'ın, ekonomik yaptırımlara karşı mücadele eden herkesin, halkının çıkarları için çalışan herkesin vicdanında Suriye vardı. Çok şükür Suudi Arabistan ile her zaman iyi ilişkilerimiz oldu” ifadelerini kullandı.

Mikdad açıklamasında, sorunun sadece Suriye'de olmadığını, Libya, Somali ve Sudan'da da sorunların yaşandığı Arap ulusu için zor geçen on yıla değinerek, bu zorluklarla yüzleşmek için ele ele vermek gerektiğinin altını çizdi.

Ülkesinin her alanda Suudi Arabistan ile işbirliğine hazır olduğuna dikkati çeken Mikdad, “Suudi Arabistan'da olmaktan mutluyuz. Arap-Çin forumunda binlerce Arap vatandaşının katıldığı çok büyük etkinlikler var, ada devletleri toplantısı var. Başta Kral Selman ve Veliaht Prens olmak üzere Krallığın belirlediği hedefleri selamlıyoruz. Arap-Arap ilişkilerini güçlendirmek ve dünyadaki etkili ülkelerle ikili Arap ilişkilerimizi güçlendirmek için uyum sağlıyoruz ve çeşitli alanlarda işbirliğine hazırız” dedi.

Suriye ve Suudi Arabistan'ın iki ülkenin büyükelçilerinin isimlerini müzakere ettiğine vurgu yapan Mikdad, “Yeni büyükelçi Suriye-Suudi Arabistan ilişkilerinin büyümesini, tüm Arap ve dış politikalarda entegrasyon aşamasına ulaşmasını sağlamalı” şeklinde konuştu.

Bakan, Suriye’nin Riyad’daki büyükelçiliği ile ilgili soruya ise “Kısa bir süre önce Riyad'daki Suriye büyükelçiliğinden geldim.12 yıllık kapalılık da etkiledi tabii. Hamdolsun Şam'daki Suudi büyükelçiliği neredeyse hazır. Geçenlerde Şam'da Suudi Arabistan’dan bir heyet vardı ve büyükelçiliğin çalışmalarının bir an önce eski haline getirilmesi için Suriye'nin gösterdiği işbirliğinden memnunlar. Mümkün olan en kısa sürede büyükelçiliğimizi açmak için Suudi Arabistan’daki kardeşlerimize yardım etmeye hazırız” şeklinde yanıt verdi.

Mikdad, “Her iki ülkede de bir büyükelçi arıyoruz. Çünkü iki ülke arasındaki bütün Arap ve dış politikada entegrasyon ölçüsünde büyümesi gereken bu ilişkileri sağlamak için iyi bir büyükelçi edinmeliyiz” dedi.



Salih Müslim: Dünya Türkiye’nin operasyonlarına için yeşil ışık yakmayacak

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim (Şarku’l Avsat)
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim (Şarku’l Avsat)
TT

Salih Müslim: Dünya Türkiye’nin operasyonlarına için yeşil ışık yakmayacak

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim (Şarku’l Avsat)
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim (Şarku’l Avsat)

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim, Türkiye'nin İsveç'in NATO'ya üyeliğini kabul etmesi karşılığında Kürtlere yönelik operasyonlarının desteklenmesinin de aralarında bulunduğu şartlarını, Kürtlerin bekasına yönelik bir savaş ilanı olarak değerlendirdi. Müslim, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Türkiye, tarafların tarafsızlık politikasını reddetmelerinden ötürü Kürt halkının çektiği sıkıntıları anlayan uluslararası güçlere her türlü baskıyı uyguluyor. Öyle ki Ankara, Kürtlerin bekasına karşı yürüttüğü savaşta, başta NATO olmak üzere tüm güçleri kendi tarafına çekmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.

PYD ile başta İsveç olmak üzere Avrupa ülkeleri arasında herhangi bir düşmanlık olmadığını vurgulayan Müslim, Ankara'nın, Suriye'nin kuzeydoğusunda Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ve PYD liderliğindeki askeri güçlerin kontrolü altındaki bölgelere yönelik operasyonlarına yeşil ışık yakılması ihtimalini dışladı.

Müslim, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye'nin Kürtlere yönelik saldırılarının karşılığında müzakerelerden bir şey kazanabileceğini düşünmüyorum. Çünkü Erdoğan, tüm dünyanın onun bombardımanlarına razı olacağına inanıyor, ama beklediğini alamayacak.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg arasında 11 Temmuz’da Litvanya'nın Vilnius kentinde gerçekleşen üçlü görüşme sırasında, Türkiye’nin İsveç'in NATO'ya katılımını onayladığını duyurdu. Müslim, bu kararın Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgelerine ilişkin beklenen sonuçları hakkında yaptığı değerlendirmede, Özerk Yönetim tecrübesi ve bu bölgelerin 10 yıl önce Suriye yönetiminin kontrolü dışında örgütlenmesi sayesinde Rojava'da (Suriye Kürdistanı) başarılı bir model oluşturduklarını belirterek, “Güçlerimizin disiplini sonucunda, ABD ve Uluslararası Koalisyon güçlerini bizimle askeri ortaklık yapmaya iten halkımızın kazanımlarını savunacağız” dedi.

Kürt halkını hedef alan saldırılara karşı Kürtlerin ulusal birliğinin sağlanmasını isteyen ve tüm Kürt tarafları, Kürt birliğinin önündeki en büyük engel olan partizanlık ve tek taraflı çıkarlardan uzak durmaya çağıran Müslim, “Ulusal birliği sağlamak isteyen Kürt partileri çıkarlarını bir kenara bırakmalı” şeklinde konuştu. Suriyeli siyasetçi, ulusal birliği sağlamaya ve muhalefetteki Kürt Ulusal Konseyi de dahil olmak üzere tüm Kürt taraflarla diyalog kurmaya hazır olduğunu da sözlerine ekledi.

Müslim, Özerk Yönetimin ve askeri güçlerinin kontrolü altındaki bölgeleri yönetmek için Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) ile birlikte çalışmak istediklerini, ancak ENKS’nin Türkiye destekli Suriyeli muhalefet koalisyonundaki varlığının buna engel olduğunu söyledi. Müslim, diyalog kapısının bir şeyler yapmak ve bu cesareti göstermek isteyen tüm siyasi güçlere açık olduğunun da altını çizdi.

Türk siyasetine ve Kürtlerle savaş politikasına karşı uyarıda bulunan PYD Eş Başkanı, “Türkiye, Türkiye'deki Kürt şehirlerini ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) topraklarındaki Kürt şehirlerini yakıp yıkıyor. Bunun DEAŞ'ın Rojava bölgelerine yaptıklarından hiçbir farkı yok. Bu politikalar, bir iç ekonomik krizin yansımasıdır” şeklinde konuştu.

PYD’nin resmi internet sitesi üzerinden pazar günü konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Suriye sorununun çözümüne yönelik arabuluculuk çalışmalarında önemli rol oynayan İsveç halkına ve kurumlarına saygı ve takdir ifade edildi. Açıklamada, “Partimiz (PYD), İsveç'in ve halkının çıkarlarına zarar verecek herhangi bir eylemde bulunmamıştır. Türkiye'nin, İsveç'in tüm dünyada demokrasiye destek veren insani duruşunu etkilemek için uyguladığı baskıyı kınıyoruz” denildi.

Türkiye’nin artan operasyonları

Türkiye, geçtiğimiz haziran ayı başlarından bu yana DEAŞ'e karşı savaşında ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon güçleri tarafından desteklenen Özerk Yönetim ve Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolündeki bölgeleri hedef alan hava saldırılarını artırdı.

Geçtiğimiz haziran ayının sonlarında silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile Özerk Yönetimin önde gelen isimlerinin bulunduğu bir araç hedef alındı. Araçta Kamışlı Kantonu Eş Başkanı Yusra Derviş ile yardımcısı Liman Şiveş ve aracı kullanan Fırat Tuma öldü, Kamışlı Kanton Eş Başkanı Gabi Şamun ise ağır yaralandı.