Libya'nın başkenti Trablus’ta yeni askeri ittifaklar mı kuruluyor?

Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi'nin Libya Ordusu Batı Bölgesi Komutanı Tümgeneral Cuveyli ile görüşmesinin ardından ‘Trablus’ta yeni askeri ittifaklar mı kuruluyor?’ sorusu gündeme geldi

Menf-Cuveyli görüşmesinden bir kare (Libya Başkanlık Konseyi)
Menf-Cuveyli görüşmesinden bir kare (Libya Başkanlık Konseyi)
TT

Libya'nın başkenti Trablus’ta yeni askeri ittifaklar mı kuruluyor?

Menf-Cuveyli görüşmesinden bir kare (Libya Başkanlık Konseyi)
Menf-Cuveyli görüşmesinden bir kare (Libya Başkanlık Konseyi)

Libya'da siyasi çevreler, bugünlerde Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi'nin başkent Trablus'taki ofisinde Libya Ordusu Batı Bölgesi Komutanı Tümgeneral Usame el-Cuveyli ile yaptığı görüşmenin yankılarıyla meşgul. Görüşme, nedenlerine ve öncesine ilişkin birçok soru işaretini gündeme getirdi.

Bazı gözlemciler, bu görüşmeyi özellikle Zintan şehrinin en önde gelen askeri komutanı olarak kabul edilen ve burada bir ağırlığı olan Tümgeneral Cuveyli’nin Libya sahnesine Batı bölgesindeki askeri ittifakların haritasında değişiklik olması muhtemel bir geri dönüşün göstergesi olarak gördü. Bilindiği üzere Tümgeneral Cuveyli, 2011 yılı sonlarında iktidara gelen Abdurrahim el-Keib hükümetinde Savunma Bakanı olarak görev yapmış, daha sonra Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) döneminde Libya Ordusu Batı Bölgesi Komutanlığı görevine atanmıştı.

Eski Savunma Bakanı Muhammed el-Bergusi, Menfi-Cuveyli görüşmesiyle ilgili bir değerlendirmede bulundu. Bergusi, görüşmeyi Tümgeneral Cuveyli ile geçici Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe arasındaki mevcut gerilimi, özellikle de aralarındaki ilişkiyi yeniden kurmalarını sağlayacak faktörlerin ortaya çıkmasıyla sona erdirme girişimi olarak değerlendirdi.

Şarku’l Avsat’a konuşan Bergusi, “Dibeybe, hükümet güçlerinin ülkedeki tüm sınır kapılarını kontrol etmesini istediğini defalarca kez vurguladı. Dışişleri Bakanlığı da geçtiğimiz günlerde Cezayir ile Gadamis-Debdab Sınır Kapısı’nın yakında yeniden açılacağını duyurdu” ifadelerini kullandı.

Bergusi’ye göre, görevden alınmasından bu yana başkent Trablus'un 13 kilometre batısında yer alan Zintan şehrinde konuşlanan Cuveyli ile anlaşma sağlanmazsa Dibeybe hükümetine bağlı güçler sınır kapısına ulaşamayacak. Çünkü sınır kapısına gitmeleri için Zintan’dan geçmeleri gerekiyor. Bunun yanında Zintan sakinleri, yıllardır şehirlerinin yakınlarında yer alan sınır bölgesinin büyük bir kısmının güvenliğinin sağlıyor.

Dibeybe, Cuveyli’yi Askeri İstihbarat Dairesi Başkanlığı görevinden almıştı (Reuters)
Dibeybe, Cuveyli’yi Askeri İstihbarat Dairesi Başkanlığı görevinden almıştı (Reuters)

UBH Başbakanı Dibeybe, bir buçuk yılı aşkın bir süre önce o dönemde Libya Temsilciler Meclisi (TM) tarafından güven oyu verilen paralel bir hükümetin başına geçmek üzere atanan Fethi Başağa'yı desteklediği gerekçesiyle Cuveyli’yi Askeri İstihbarat Dairesi Başkanlığı görevinden almıştı.

Cuveyli'nin Libya sahnesine dönmesinin batı bölgesindeki askeri güç dengelerinde değişikliklere yol açabileceğini düşünen Bergusi, “Bu, özellikle de söylediği gibi korgeneral rütbesine terfi ettirilirse gerek başkentte gerekse batı bölgesinde konuşlu Dibeybe hükümetine bağlı silahlı oluşumların bazı liderlerinde rahatsızlık yaratabilir” yorumunda bulundu.

Libyalı siyasi analist Abdullah el-Kebir, görüşmenin nedeni ve bölgedeki askeri ittifaklar üzerindeki etkisi ile ilgili yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:

“Cuveyli, Dibeybe ile yakınlaşma çabası içinde olan biri. Çünkü Dibeybe hükümetinin, seçimlerin yakında yapılacağına dair herhangi bir emarenin bulunmaması nedeniyle kısa bir süre içinde iktidardan ayrılabileceğini biliyor.”

Şarku'l Avsat'a konuşan Kebir, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Cuveyli'nin gerek TM gerekse Mareşal Halife Hafter olsun Libya'nın doğusundaki müttefiklerinin bir makam ya da askeri rol gibi ona sunabilecekleri hiçbir şeyleri yok. Buna karşın Dibeybe’ye olan yakınlığı, onun Libya Ordusu Batı Bölgesi Komutanlığı görevine geri dönmesini sağlıyor.”

Kebir’e göre, Cuveyli’nin İçişleri Bakanlığı ve diğer güvenlik teşkilatları ile bunlara bağlı oluşumlardan uzakta, bu görevde kalması, onun Libya sahnesine geri dönmesine neden olacak. Ayrıca, batı bölgesinin askeri haritasında bir makama getirilmesi ihtimali, Dibeybe hükümetine bağlı silahlı oluşumların liderleri arasında oluşabilecek rahatsızlıkların yanı sıra bazı kişilerin Cuveyli’nin batı bölgesindeki diğer liderlere karşı belirli bir liderlikle koordinasyon içinde olması korkularını azaltacak.

Sosyal paylaşım sitelerinde Cuveyli’nin Özel Caydırıcı Güç lideri Abdurrauf Kara ile görüştüğü haberleri yer aldı. Haberin doğru olduğu onaylandıktan sonra bazı gözlemciler bu görüşmeyi, başkent Trablus’ta yeni bir askeri ittifakın başlangıcı olarak değerlendirdi.

Sınıraşan Organize Suça Karşı Küresel Girişim / Global Initiative against Transnational Organized Crime (GI-TOC) araştırmacılarından Celal el-Harşavi ise Menfi-Cuveyli görüşmesinin arkasında Türkiye'nin olduğuna dair inancını dile getirdi.

Harşavi, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “Dibeybe şu an herkese kendisinin gelecek vaat eden güçlü bir başbakan olduğunu hatırlatmak amacıyla Libya’nın kuzeybatısında değişiklik yaratmak istiyor. Ancak aynı zamanda Türkiye’nin bu değişikliği istemediğine de inanıyor çünkü bu durum, Vatiyye Hava Üssü ve Canzur bölgesinde bulunan Denizcilik Akademisi gibi Türk askerlerinin Libya'da konuşlandığı çeşitli bölgelerde istikrarın sağlanması yönündeki çıkarlarıyla güçlü bir şekilde çelişiyor” ifadelerini kullandı.

Harşavi, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu motivasyon, Türkiye'yi saygı göstermeye ve Cuveyli gibi batı bölgesindeki aktif isimleri güvenlik sahnesinden dışlamamaya itiyor.”

Cuveyli’nin daha önce Dibeybe’nin rakibi olarak sınıflandırıldığını hatırlatan Harşavi, bu çerçevede Türkiye’nin buradaki nüfuzunun, Dibeybe’ye yakın aktörlerle diğer isimler arasındaki iletişim kanallarının açık olması gibi, Libya sahnesinde görünüşte çelişkili olan bazı ilişkileri anlamanın anahtarı olduğuna dikkati çekti.



İranlı milislerin Deyrizor'daki yedi köy bölgesine girişi yasaklandı

Rus subaylar yardım dağıtmak için Deyrizor sakinleriyle birlikte (X)
Rus subaylar yardım dağıtmak için Deyrizor sakinleriyle birlikte (X)
TT

İranlı milislerin Deyrizor'daki yedi köy bölgesine girişi yasaklandı

Rus subaylar yardım dağıtmak için Deyrizor sakinleriyle birlikte (X)
Rus subaylar yardım dağıtmak için Deyrizor sakinleriyle birlikte (X)

Suriye'deki Rus güçleri, durumun Suriye'nin Filistin ve Lübnan'daki çatışmalara müdahil olmasına doğru kaymaması için çaba sarf ediyor. Kısa bir süre önce bölgeyi gezen Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Sergey Şoygu'ya göre ‘Ortadoğu'daki durum çok zor ve gergin. Bu noktada Suriye'nin bölgesel ortama yeniden entegrasyonunu sürdürmek önemli.’

Rusya'nın attığı adımlar arasında, Rus güçlerinin ‘yedi köy’ olarak adlandırılan bölgeyi Fırat'ın batısına bağlayan askeri köprü üzerinde bir kontrol noktası kurması, rejim ve Rus güçleri dışında İranlı milislerin ya da diğer askeri oluşumların köylere girmesini engellemesi de yer alıyor.

İran 2022 yılında, Fırat'ın batısında kontrol ettiği bölgelerle Fırat'ın doğusunda kontrol ettiği yedi köyü birbirine bağlayan bir köprü kurdu. Köprü, nehrin her iki yakasındaki milislerinin bölgeleri arasında silah sevkiyatı ve askeri teçhizat geçişini kolaylaştırmak için el-Huseyniye (Fırat'ın doğusu) ve el-Huveyka (Fırat'ın batısı) bölgelerini birbirine bağlıyor.

zascdvf
Irak Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) üyeleri, Irak-Suriye sınırındaki el-Kaim'de ABD tarafından düzenlenen hava saldırısının enkazını kaldırıyor. (Arşiv - AP)

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) kaynaklarına göre bu eylem, ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon ile İran Devrim Muhafızları Ordusu'na (DMO) bağlı İranlı milisler arasında bölgedeki hedeflerin tekrar tekrar vurulmasının ardından geldi.

Deyrizor kırsalındaki yedi köy şunlar: es-Salihiye, Hatla, Hişam, Marat, Tabiye, Mazlum ve el-Huseyniye. Bunların hepsi rejimin kontrolü altında ve İranlı milislerle bağlantılı yerel unsurlar içeriyor.

Köprü, şehri yedi köye bağlayan önemli bir stratejik nokta. Rusya'nın bu hamlesi, bölgedeki askeri gerilimi azaltmak amacıyla sadece Rus güçlerinin ve rejim güçlerinin girip çıkmasına izin verilen bu köyler üzerinde askeri kontrol sağlamayı amaçlıyor.

İran yanlısı yerel milislerin iki üyesi çarşamba günü, 31 Ekim'de Deyrizor Askeri Havaalanı yakınlarındaki mevzileri hedef alan ABD öncülüğündeki bir hava saldırısında aldıkları yaralar nedeniyle öldü. Söz konusu milisler İranlı milislerle bağlantılı olan Hasan el-Gadban milislerine mensuptu.

wrgth
Suriye'nin doğusunda bulunan Deyrizor'da İran Devrim Muhafızları Ordusu'na (DMO) bağlı Fatımiyyun üyeleri (arşiv)

Son birkaç gündür ABD güçleri, İran destekli militanların bölge yakınlarındaki ABD üslerini hedef aldığı bahanesiyle Fırat'ın batısındaki yedi köy bölgesini ağır toplarla bombalıyor.

Yerel medya kaynaklarına göre Rusya, Suriye'de faaliyet gösteren Rus güçlerinin bir temsilcisi ile Deyrizor'daki DMO temsilcisi arasında 18 Ekim'de Devlet Güvenlik binasında yapılan bir toplantı sırasında DMO'dan Deyrizor Askeri Havaalanı yakınlarındaki İran'a bağlı milislerin karargahlarını ve Deyrizor kentindeki diğer bazı yerleri boşaltmasını istedi.

Rus medya çevreleri Şoygu'nun son haftalarda attığı adımların bölgedeki durumun Rusya'nın bölgedeki çıkarlarına ciddi zarar verebilecek büyük bir çatışmaya dönüşmesini önlemeye odaklandığını belirtiyor.

cdvfgbhy
Ulusal Savunma Güçleri milisleri Deyrizor kırsalındaki el-Meyadin'de bulunan karargahlarından birini boşalttı. (sosyal medya)

Suriye rejiminin kısa süre önce bölgenin kontrolünü ele geçirmesi ve kendisini savaşa sürüklemeye çalışan İsrail ile savaşa girmemek için güçlerine İranlı milislerin faaliyetlerini kısıtlama ve Suriye'deki ABD üslerini hedef almalarını önleme talimatı vermesi dikkat çekicidir. Suriye'deki Rus güçleri, sadece askeri olarak değil, aynı zamanda bölgedeki sivillerin gönlünü kazanmak için sağlık ve gıda yardımı dağıtarak Suriye'nin doğusunda, özellikle de Deyrizor vilayetinde varlıklarını giderek daha fazla tesis etmeye çalışıyor.

16 Eylül'de Şam'ı ziyaret eden Şoygu, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile bir araya gelerek ‘uluslararası ve bölgesel güvenlikle ilgili bir dizi konuyu’, Suriye ile Rusya arasındaki ikili ilişkileri ve bunları güçlendirme olanaklarını ele aldı.

zxsdf
Rus subaylar yardım dağıtmak için Deyrizor sakinleriyle birlikte (X)

Son günlerde medya çevreleri, Moskova'nın Suriye'yi bölgede devam eden savaşın dışında tutmak için büyük siyasi çabalar sarf ettiğini, arabuluculuğu devreye sokmak ve Suriye rejimine İran'ın yanında çatışmaya girme konusunda açık işaretler göstermemesi için baskı yapmak üzere bazı Arap ülkeleriyle temaslarda bulunduğunu bildiriyor.

Çatışmalar ve güvenlik kaosu

Deyrizor vilayeti ve kırsalı, İran ve milislerinin Lübnan'daki savaş ve İsrail'in Hizbullah ile İran unsurlarını hedef almasıyla meşgul olması nedeniyle daha da kötüleşen güvenlik kaosuna tanık oluyor.

SOHR, Deyrizor kırsalının doğusunda rejim güçleri ve İranlı milislerin kontrolündeki bölgelerde yer alan El Bukemal kentindeki bir pazarda el-Hasun ve el-Muşahide aşiretleri mensupları arasında şiddetli bir tartışma çıktığını ve tartışmanın çatışmaya dönüştüğünü bildirdi. Anlaşmazlık, DMO'ya bağlı 47’nci Alay'ın kontrol noktasında yaşanan ve el-Hasun aşiretinin ileri gelenlerinden birinin kontrol noktasından geçerken milisler tarafından aranmayı reddetmesi üzerine tartaklanması, milislerden birini darp etmesi ve ardından evine kaçması olayından kaynaklanıyor.

İki taraf arasındaki gerilim, milislerin şahsın peşine düşmesi, evini kurşun yağmuruna tutması ve arabasını yakmasıyla şiddetlendi. Şahsın bazı akrabaları daha sonra el-Muşahide aşireti mensuplarının evlerine saldırdı ve evlerden birini ateşe verdi.

Çatışmalarda serseri bir kurşunun isabet ettiği bir öğretmen de dahil olmak üzere üç el-Muşahide aşireti mensubu yaralandı. Ardından aşiret lideri el-Hac Ebu İsa da dahil olmak üzere 47’nci Alay mensupları geniş bir alana dağıldı. Şu ana kadar can kayıplarına ilişkin teyit edilmiş bir bilgi bulunmazken, gelişmelerin nasıl sonuçlanabileceği beklentisiyle yerel halk arasında endişe hâkim.

2 Ekim'de Deyrizor kırsalının doğusunda bulunan el-Meyadin kentine bağlı Sabikhan beldesinde rejim güçleri ve müttefik milislerin kontrolündeki bölgelerde iki aile arasında makineli tüfeklerin de kullanıldığı aşiret çatışmaları yaşandı. Söz konusu çatışmada 4 kişi çeşitli yerlerinden yaralanarak tedavi için hastaneye kaldırıldı.