ABD: Sudan’da çözümde Suudi Arabistan’ın rolü esastır

ABD Dışişleri Bakanlığı, Sudan krizi hakkında Cidde müzakereleri konusunda iyimserliğini dile getirdi

ABD Kongre binası (AFP)
ABD Kongre binası (AFP)
TT

ABD: Sudan’da çözümde Suudi Arabistan’ın rolü esastır

ABD Kongre binası (AFP)
ABD Kongre binası (AFP)

ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Müsteşarı Victoria Nuland, Suudi Arabistan’ın Sudan’da sürdürülebilir bir ateşkes sağlama çabalarındaki rolüne övgüde bulundu.

Nuland Senato Dış İlişkiler Komitesi tarafından düzenlenen bir oturumda, “Suudi Arabistan’ın müzakerelere ev sahipliği yapmasındaki rolünü takdir ediyoruz ve bu çatışmayı sona erdirmek için Afrika Birliği, Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi (IGAD) ve İngiltere’nin de dahil olduğu dörtlü ortaklarımızla yakın çalışmaya devam ediyoruz. Suudi Arabistan’ın rolü, çatışmanın tarafları arasında bir diyalog başlatmada esastır ve bu rol olmasaydı bu diyalog başlamazdı” dedi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Müsteşarı Victoria Nuland
ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Müsteşarı Victoria Nuland

Nuland ‘Sudan’daki çatışma: Etkili Bir Siyasi Tepki İçin Seçenekler’ başlıklı oturumda, ABD’nin bu müzakereler çerçevesinde Suudi Arabistan ve diğer ortaklarla yoğun bir şekilde çalıştığını vurguladı. Nuland, ABD’nin Hartum Büyükelçisi John Godfrey ve ABD’nin Afrika işlerinden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Molly Phee’nin Amerikan delegasyonu başkanlığındaki bu çabalarda Cidde’ye katıldıklarına dikkat çekti.

Nuland, “Bu görüşmelerdeki amacımız, önce insani ilkeler konusunda bir anlaşma sağlamak ve ardından temel hizmetlerin sunulmasını kolaylaştırmak için uzun süreli bir ateşkese varmaktır. Bu aşama başarılı olursa Sudan halkının yıllardır talep ettiği gibi şiddet, kalıcı olarak durduracak ve ardından sivil yönetime geri dönmek için yerel, bölgesel ve uluslararası partilerle genişletilmiş görüşmeler yapmak mümkün olacaktır” dedi.

Sudan’ın başkenti Hartum’un merkezindeki yıkım (Reuters)
Sudan’ın başkenti Hartum’un merkezindeki yıkım (Reuters)

Nuland, ABD Başkanı Joe Biden’in 4 Mayıs’ta verdiği yürütme kararının, Sudan’ın geleceğini çalmaktan sorumlu olanlara yaptırımların uygulanmasına yol açtığını vurguladı. Nuland yönetimin, generalleri insani yardıma izin vermeye ve savaşı durdurmaya ikna edemezsek bu yaptırımları uygulamak için belirli isimleri ve kuruluşları düşündüğünü de sözlerine ekledi.

Nuland, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın çatışmaların patlak vermesinden bu yana Sudan Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) ile 7 ayrı temas kurduğunu doğruladı.

ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) insani yardım direktör yardımcısı Sarah Charles aynı oturumda, çatışmanın Sudan halkı üzerindeki feci sonuçları konusunda uyardı. Şiddetin yüzlerce kişinin ölümüne yaralanmasına ve altyapının tahrip olmasına yol açtığını belirtti. Çatışma bölgelerindeki hastanelerin yaklaşık yüzde 70’inin kullanılamaz olduğunu söyledi.

Komitenin Demokratik başkanı Bob Menendez, ABD’nin Sudan’daki politikasını sert bir şekilde eleştirdi ve 2021’de yönetimin ele geçirilmesini askeri darbe olarak nitelendirmeyi reddetti. Menendez, “Ağır insan hakları ihlallerine ve yolsuzluktaki rollerine dair kanıtlara yaptırımlar uygulamak yerine, milyonlarca Sudanlının demokratik isteklerini generallerin ellerine verdik. Umut bir dış politika stratejisi değildir” dedi. Yönetimin Sudan’daki durumu iyi değerlendiremediğine işaret eden Menendez, “Dışişleri Bakanlığı personelini zamanında geri çekemedi ve Amerikalıların şiddetin patlak vermesinden önce ayrılmasına yardım edemedi” diye ekledi.

Komitenin en üst düzey Cumhuriyetçisi Jim Risch, “Bu senaryoyu daha önce gördük. Sudan, Suriye ve Libya’da gördüğümüz gibi feci bir iç savaş ve devletin çöküşüyle karşı karşıya” dedi.

Risch, ABD yönetimini Sudan’daki vizyonunu tanımlamaya çağırarak, “Yönetim sadece Sudan’daki tarzını değiştirmemeli, aynı zamanda bu tarzın mühendislerini de değiştirmeli. Aynı şeyleri yapıp farklı sonuç bekleme döngüsüne son vermeliyiz” diye ekledi. Risch ayrıca Biden’ın şu ana kadar herhangi bir özel yaptırım uygulamamasını da eleştirdi.



İsrail, Gazze Şeridi'ndeki milis deneyimini genişletiyor

Filistinliler dün Gazze şehrinin es-Sabra mahallesinde İsrail saldırısı sonucu yıkılan bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları ve cesetleri arıyor. (EPA)
Filistinliler dün Gazze şehrinin es-Sabra mahallesinde İsrail saldırısı sonucu yıkılan bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları ve cesetleri arıyor. (EPA)
TT

İsrail, Gazze Şeridi'ndeki milis deneyimini genişletiyor

Filistinliler dün Gazze şehrinin es-Sabra mahallesinde İsrail saldırısı sonucu yıkılan bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları ve cesetleri arıyor. (EPA)
Filistinliler dün Gazze şehrinin es-Sabra mahallesinde İsrail saldırısı sonucu yıkılan bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları ve cesetleri arıyor. (EPA)

İsrail, Gazze Şeridi'ndeki silahlı milis deneyimini genişletmek ve daha geniş alanları kontrol altına alarak bu milisleri Hamas ve Filistin Yönetimi'ne alternatif bir hükümet haline getirmek istiyor.

İsrail'in Refah'ta bir Bedevi milisin silahlandırıldığını bildirmesinin ardından İsrail Kanal 12 televizyonu dün resmi bir güvenlik kaynağına dayandırdığı haberinde, ordunun Refah'taki ‘pilot planın başarısını’ teyit ettikten sonra bu denemeyi Gazze Şeridi'ndeki diğer bölgeleri de kapsayacak şekilde genişletmeyi düşündüğünü belirtti. Kaynak bunu ‘sadece bir başlangıç’ olarak tanımladı.

İsrailli yetkililer kısa bir süre önce hükümetlerinin Gazze Şeridi'nde kaos yaratmak ve Hamas'a karşı koymak amacıyla çetelere silah desteği verdiğini doğrulamış, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da silahlandırma sürecini bizzat teyit ederek bunun ‘güvenlik makamlarının tavsiyesi üzerine’ yapıldığını söylemişti. Netanyahu, “Bunda yanlış olan ne? Bu iyi bir şey, çünkü askerlerimizin hayatını kurtarıyor” ifadelerini kullandı.

Diğer taraftan İsrail ordusu dün Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde yeni tahliye emirleri yayınladı. Filistin medyası saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının 66'ya yükseldiğini duyurdu.

İsrail ordusu, Gazze şehrinin kuzeybatısındaki Abdurrahman mahallesi ile Cibaliye Mülteci Kampı’ndaki en-Nahda mahallesi sakinlerine derhal güneye gitmeleri talimatı verdi.