Moskova, Kiev’i cezalandırarak ‘karşı saldırı’ bekliyor

Gençleri askere almak için kampanya başlatıldı. Lavrov, Afrika’nın desteğini seferber ediyor

Moskova, Kiev’i cezalandırarak ‘karşı saldırı’ bekliyor
TT

Moskova, Kiev’i cezalandırarak ‘karşı saldırı’ bekliyor

Moskova, Kiev’i cezalandırarak ‘karşı saldırı’ bekliyor

Rusya, Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy hükümetinin aylardır hazırladığı karşı saldırının başlaması beklentisiyle, üst üste üç gündür Kiev ve diğer Ukrayna şehirlerine balistik füze ve insansız hava araçlarıyla saldırılar düzenledi. Havalimanları, hayati önem taşıyan ulaşım tesisleri ve diğer altyapıları hedef alan yeni ‘cezalandırıcı’ saldırılar, önceki iki günde düzenlenen gece saldırılarının aksine gündüz gerçekleşti.

Ukrayna askeri makamları ise hava savunmasının, Rusya’nın gerçekleştirdiği saldırıya karşılık verdiğini açıkladı. Rusya, saldırısında Hazar Denizi’nden başkent Kiev’e doğru Tu-95 bombardıman uçakları tarafından fırlatılan Şahed insansız hava araçları (İran tasarımı) ve KH 555/101 seyir füzeleri kullanırken, 40’tan fazla hedefi düşürdü.

Öte yandan Rusya Savunma Bakanlığı, 29 Mayıs sabahı yaptığı açıklamada güçlerinin gece saatlerinde ‘yüksek hassasiyetli saldırılarla Ukrayna havaalanlarındaki düşman askeri hedeflerini ve silah depolarını’ imha ettiğini bildirdi. Sankt Peterburg şehrinde genç erkekleri silahlı kuvvetlerdeki ‘yoldaşlara’ katılmaya çağıran ve Rus askerlerinin yaptıklarını öven pankartlar yayılırken, Rusya’nın Ukrayna ile uzun bir savaşa hazır olduğu görüldü. Kampanya öncesinde de Rusya hükümeti, silahlı kuvvetlerdeki askerlik hizmeti yaşını 50 yıla çıkardığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı habere göre Rus kuvvetleri, Kiev’e yönelik saldırılarında yine İran yapımı insansız hava araçları kullandı. Bu çerçevede Ukraynalı milletvekillerinin dün İran’a yönelik yaptırım taslağını onayladığını bildirdi. Ukrayna parlamentosu, internet sitesi üzerinden yaptığı açıklamada “Bu karar, Ukrayna yaptırımlarını İran’ın tamamen tecrit edilmesi yolunda tüm medeni dünyanın yapmakta olduğu şeyle uyumlu hale getiriyor” dedi.

Öte yandan üst düzey bir Ukraynalı yetkili, gelecekteki herhangi bir barış anlaşmasının bir parçası olarak Rusya ile askerden arındırılmış bir bölge oluşturulması çağrısında bulundu. Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy’in danışmanı Mykhailo Podolyak, dün yaptığı açıklamada “Savaş sonrası herhangi bir anlaşmanın bir parçası olarak Rusya’nın Ukrayna sınırı boyunca 100 ila 120 kilometre derinliğinde askerden arındırılmış bir bölge oluşturulmalıdır” dedi.

Yaşanan gelişmelerle eş zamanlı olarak Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 29 Mayıs’ta Kenya’dan başladığı yeni Afrika turu sırasında çeşitli mesajlar gönderdi. Lavrov, kahverengi kıta ile temasları güçlendirmeyi ve Güney Afrika’daki BRICS zirvesi için ön toplantılarda Rusya’nın pozisyonlarına destek seferber etmeyi amaçlıyor. Kenya’nın başkenti Nairobi’de düzenlediği basın toplantısında Lavrov, Ukraynalı pilotları F-16 savaş uçaklarını kullanmaları için eğitmeye çalışan Batılı ülkeleri eleştirdi.



Ermenistan, Dağlık Karabağ’dan kaçan ilk Ermeni mülteci grubunu kabul etmeye başladı

Dağlık Karabağ’dan kaçan Ermeni mülteciler dün Ermenistan’ın Goris şehrindeki kabul merkezine ulaştı (Reuters)
Dağlık Karabağ’dan kaçan Ermeni mülteciler dün Ermenistan’ın Goris şehrindeki kabul merkezine ulaştı (Reuters)
TT

Ermenistan, Dağlık Karabağ’dan kaçan ilk Ermeni mülteci grubunu kabul etmeye başladı

Dağlık Karabağ’dan kaçan Ermeni mülteciler dün Ermenistan’ın Goris şehrindeki kabul merkezine ulaştı (Reuters)
Dağlık Karabağ’dan kaçan Ermeni mülteciler dün Ermenistan’ın Goris şehrindeki kabul merkezine ulaştı (Reuters)

Ermenistan, Azerbaycan’ın geçtiğimiz hafta yürüttüğü askeri müdahalesinden sonra kontrolüne giren Dağlık Karabağ’dan kaçan ilk Ermeni mülteci grubunu kabul etmeye başladı.

Ermenistan, bölgede kalmaktan korkan 120 bin kişilik yerel nüfusu kabul etmeye hazır olduğunu vurgularken, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan da üstü kapalı olarak müttefikleri Rusya’yı eleştirdi.

İletişim Başkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in daveti üzerine, 25 Eylül tarihinde (bugün) Nahçıvan’a günübirlik bir çalışma ziyareti gerçekleştirecek.

Bu arada Paşinyan ve Aliyev, hafta sonunda İspanya’nın güneyindeki Granada’da bir araya gelecek. Görüşmelere, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel’in de katılması bekleniyor.

Dağlık Karabağ’daki Ermenileri korumadaki ‘başarısızlığı’ nedeniyle kamuoyunda büyük tepkilerle karşı karşıya kalan Paşinyan, dün televizyonda yayınlanan bir konuşmasında, ülkesinin mevcut ittifaklarının ‘etkisiz’ olduğunu söyledi.

Paşinyan söz konusu açıklamasında şunları söyledi;

Ermenistan’ın parçası olduğu dış güvenlik sistemlerinin, kendi güvenliği ve çıkarlarını korumada etkisiz olduğu kanıtlanmıştır. Ermenistan hiçbir zaman ittifak taahhütlerinden vazgeçmedi ve müttefiklerine ihanet etmedi. Ancak olayların analizi, yıllardır güvendiğimiz güvenlik sistemleri ve müttefiklerin, kırılganlıklarımızı gösterme ve Ermeni halkının bağımsız bir devlete sahip olmasının imkansızlığını meşrulaştırma görevini üstlendiğini gösteriyor.

Ermenilerin bölgeyi terk etme ihtimalinin yüksek olduğunu söyleyen Paşinyan, ülkesinin onları kabul etmeye hazır olduğunu vurguladı.

Azerbaycan geçtiğimiz hafta, kökleri Sovyetler Birliği’nin çöküşüne kadar uzanan çatışmanın son bölümünde, Dağlık Karabağ’da Ermeni militanları mağlup etti.

Bakü, bölgede yaşayan Ermenilerin haklarını güvence altına alma niyetini ifade etse de, Ermeni ayrılıkçı liderler ‘baskı korkusuyla’ bölgeden ayrılmakta ısrar etti.


İran'da bir gazetenin İsrail adli arşivini ele geçirdiği iddiası

(AA)
(AA)
TT

İran'da bir gazetenin İsrail adli arşivini ele geçirdiği iddiası

(AA)
(AA)

İran'da merkezi Tahran'da bulunan Tehran Times gazetesi, İsrail'in 70 bin sayfadan oluşan adli arşivine ulaştığını açıkladı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eşinin psikolojik rahatsızlıklarının olduğu öne sürülen belgelerde, hükümetin birçok üyesinin davaları ve İsrail'in Arap vatandaşlara karşı sistematik ayrımcılık yaptığına dair bilgilerin yer aldığı iddia edildi.

Netanyahu, 22 Eylül'de 78. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada İran'ı hedef almıştı.

Uluslararası toplumu İran'ın saldırılarına karşı kayıtsız kalmakla suçlayan Netanyahu, İran'ın nükleer emellerini sürdürmesine rağmen yaptırımların gevşetildiği eleştirisinde bulunarak, "İran'ın nükleer emellerine karşı ikna edici bir tehdit sunulmalı. Ben İsrail Başbakanı olduğum müddetçe İran'ın nükleer silah elde etmemesi için elimden geleni yapacağım" ifadelerini kullanmıştı.


Vucic, Kosova'nın kuzeyindeki saldırının Kosovalı Sırplar tarafından yapıldığını söyledi

Aleksandar Vucic (AA)
Aleksandar Vucic (AA)
TT

Vucic, Kosova'nın kuzeyindeki saldırının Kosovalı Sırplar tarafından yapıldığını söyledi

Aleksandar Vucic (AA)
Aleksandar Vucic (AA)

Vucic, Kosova'nın kuzeyinde çoğunlukla Sırpların yaşadığı Kuzey Mitrovica'da yolu kapatan silahlı Sırpların polise ateş açması ve bir polis memurunun hayatını kaybetmesi üzerine başkent Belgrad'da basına açıklamalarda bulundu.

Sırp halkı için çok zor bir gün olduğunu belirten Vucic, "Bu gece bir grup Kosovalı Sırp, Banjska'da iki kamyonla barikat kurdu, ardından Kosova polisi geldi ve barikatları kaldırmak istedi. Bir çatışma yaşandı ve çatışmada bir polis vuruldu, bir kişi de yaralandı. Olayın ardından çatışma devam etti" dedi.

Vucic, uluslararası kurumları birçok kez uyardığı durumun gerçekleştiğini ve Kosovalı Sırpların, Kosova Başbakanı Albin Kurti'nin "terörüne" artık tahammül edemediğini savunarak, şunları söyledi:

Bir polisin ölümüyle sonuçlanan olayı hiçbir şekilde haklı çıkarmak istemem, yaşananları kınıyorum ancak 3 Kosovalı Sırp da öldürüldü. Kosovalı Sırplar, çember içine alındı ve kanlı çatışma yaşandı. 2'si ağır yaralı. Bir kişinin daha öldürülmüş olabileceği şüphesi var. Kosova polisinin yaralı bir Kosovalı Sırp'a yardım etmediği ve onu 'gülerek' ölüme terk ettiğine dair de kanıtlarımız var.

"Kosova'nın bağımsızlığını asla tanımayacağız"

Yaşananların tek sorumlusunun Kurti olduğunu iddia eden Vucic, "Tek istediği savaş ve çatışma. Sırbistan'ı NATO ile çatışmaya sürüklemek istiyor. Uluslararası kurumlardan bir an evvel Sırp Belediyeler Birliğinin kurulmasını talep ediyorum. Bu şekilde Sırplar kendilerini sürgün edilmiş hissetmeyecek, böyle çatışmaların da önüne geçilmiş olacak" değerlendirmesinde bulundu.

Vucic, "Halkımıza barış ve sakin kalmaları çağrısında bulunuyorum, daha fazla kan dökülmesini önlemek için elimizden geleni yapalım" ifadesini kullandı.

Gelecek günlerde yeni kararların alınacağını belirten Vucic, "Sırbistan, Kosova'nın bağımsızlığını asla tanımayacak isterseniz hepimizi öldürün. Konuşmaya her zaman hazırız ancak Kosova'nın bağımsızlığı asla" dedi.

Vucic, saldırganların üzerindeki üniformaların Sırbistan polisi ve ordusuna ait olmadığına işaret ederek, "Her şey hazırlanmış bir planın parçası. Yaklaşık bir buçuk saatte 460 özel birlik askeri toplandı. Hem de pazar günü. Her şey hazırlanmıştı" diye konuştu.

Olay

Kosova'nın kuzeyinde çoğunlukla Sırpların yaşadığı Banjska'da yolu kapatan silahlı Sırpların, sabah saatlerinde polise ateş açması sonucu bir polis ölmüş, bir polis yaralanmıştı.

Kosova Başbakanı Albin Kurti, ülkenin kuzeyinde ağır silahlı yaklaşık 30 kişilik grubun Kosova polisine yönelik saldırılarını sürdürdüğünü açıklamıştı.

Banjska'da bulunan Banjska Manastırı ve çevresine sığınan silahlı grup, Kosova polisi tarafından kuşatılmış ve bölgede gün boyunca çatışmalar sürmüştü.

NATO'nun Kosova'daki Barış Gücünden (KFOR) yapılan açıklamada, "KFOR, Banjska'daki durumu yakından izlemeye devam ediyor ve KFOR birlikleri bu bölgede, gerektiğinde yanıt vermeye hazır durumda bulunuyor. KFOR Komutanı, AB, Sırbistan Genelkurmay Başkanı ve Kosova'daki kurumlar dahil olmak üzere tüm uluslararası paydaşlarla yakın ve sürekli temas halinde olup, çözüm bulmak için yoğun bir şekilde çalışmaktadır" ifadelerine yer verilmişti.


Kosova’nın kuzeyinde polisle çatışan 3 kişi öldürüldü

Sırp grubun açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden polis memuru Afrim Bunjaku için başkent Priştine'deki merkez polis karakolunda anma etkinliği düzenlendi (AA)
Sırp grubun açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden polis memuru Afrim Bunjaku için başkent Priştine'deki merkez polis karakolunda anma etkinliği düzenlendi (AA)
TT

Kosova’nın kuzeyinde polisle çatışan 3 kişi öldürüldü

Sırp grubun açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden polis memuru Afrim Bunjaku için başkent Priştine'deki merkez polis karakolunda anma etkinliği düzenlendi (AA)
Sırp grubun açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden polis memuru Afrim Bunjaku için başkent Priştine'deki merkez polis karakolunda anma etkinliği düzenlendi (AA)

Kosova Başbakanı Albin Kurti, Kosova’nın kuzeyinde sabah saatlerinde silahlı Sırp grubun açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden polis memuru Afrim Bunjaku için düzenlenen anma etkinliğinde açıklamalarda bulundu.

Gelecek dönemde şüpheli saldırganlara ilişkin daha fazla bilginin açığa çıkmasını beklediklerini belirten Kurti, "Artık bilinen şey, terör saldırısını gerçekleştiren ve Afrim'i acımasızca öldüren yabancı profesyonel ordu veya polis oluşumundan üyelerin var olduğudur" ifadesini kullandı. Kurti, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bunlardan 3'ünü öldürdük, yaralılar ve gözaltına aldıklarımız var. İnanıyorum ki bundan sonraki süreç bize bunların tam olarak kim oldukları, Kosova'ya nasıl girdikleri, Kosova Cumhuriyeti'ni istikrarsızlaştırmaya yönelik bu zorlu girişimin komutanları ve liderlerinin kim olduğu konusunda daha fazla bilgi verecektir. Şu ana kadar öğrendiklerimiz, daha önce de düşündüğümüz gibi bunlar, bugün yaptıklarını uzun süredir planlamış, hazırlamış, bu saldırıyı planlayan profesyonel bir terörist/suç yapılanmasıdır. Bunlar bir kaçakçılık çetesini değil, siyasi, mali ve lojistik açıdan resmi Belgrad tarafından desteklenen paralı asker yapısını temsil ediyorlar.

Kosova İçişleri Bakanı Xhelal Sveçla da bölgedeki gazetecilere yaptığı açıklamada, bugün gün boyu Banjska'da gerçekleşen operasyonda 3 saldırganın öldürüldüğünü, 2'si saldırgan, 4'ü saldırıyı telsiz bağlantılarıyla destekleyen olmak üzere 6 kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Gözaltına alınan 2 kişinin "yaralı, üniformalı ve silahlı" olduğunu belirten Sveçla, Kosova polisinin saldırganları arama çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

Sveçla, polisin büyük miktarda silah ele geçirdiğine işaret ederek, "Ülkenin tüm toprakları kontrol altına alındı" dedi.

Olay

Kosova'nın kuzeyinde çoğunlukla Sırpların yaşadığı Banjska'da yolu kapatan silahlı Sırpların, sabah saatlerinde polise ateş açması sonucu bir polis ölmüş, bir polis yaralanmıştı.

Kosova Başbakanı Albin Kurti, ülkenin kuzeyinde ağır silahlı yaklaşık 30 kişilik grubun Kosova polisine yönelik saldırılarını sürdürdüğünü açıklamıştı.

Banjska'da bulunan Banjska Manastırı ve çevresine sığınan silahlı grup, Kosova polisi tarafından kuşatılmış ve bölgede gün boyunca çatışmalar sürmüştü.

NATO'nun Kosova'daki Barış Gücünden (KFOR) yapılan açıklamada, "KFOR, Banjska'daki durumu yakından izlemeye devam ediyor ve KFOR birlikleri bu bölgede, gerektiğinde yanıt vermeye hazır durumda bulunuyor. KFOR Komutanı, AB, Sırbistan Genelkurmay Başkanı ve Kosova'daki kurumlar dahil olmak üzere tüm uluslararası paydaşlarla yakın ve sürekli temas halinde olup, çözüm bulmak için yoğun bir şekilde çalışmaktadır" ifadelerine yer verilmişti.


Azerbaycan ile Ermenistanlı yetkililer, 26 Eylül'de Brüksel'de görüşecek

(Arşiv-AA)
(Arşiv-AA)
TT

Azerbaycan ile Ermenistanlı yetkililer, 26 Eylül'de Brüksel'de görüşecek

(Arşiv-AA)
(Arşiv-AA)

Ermenistan'ın resmi haber ajansı Armenpress'in Ermenistan Güvenlik Konseyi Genel Sekreterliğine dayandırdığı haberine göre, Hacıyev ile Grigoryan'ın 26 Eylül'de Brüksel'de yapacakları görüşmeye, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, Almanya Başbakanı Olaf Scholz'un, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel'in danışmanları da katılacak.

Görüşmede, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan arasında 5 Ekim'de İspanya'nın Granada şehrinde yapılacak görüşmenin hazırlıkları ele alınacak.

Aliyev, Paşinyan ve Michel, 14 Mayıs'ta Brüksel'de üçlü toplantıda bir araya gelmiş ve 1 Haziran'da Moldova'da düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) Zirvesi kapsamında Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Almanya Başbakanı Scholz'un da katılımıyla beşli toplantı yapmıştı.


Karabağ'da Ermeni nüfusun yaşadığı Hankendi şehrine Azerbaycan elektriği verildi

(AA)
(AA)
TT

Karabağ'da Ermeni nüfusun yaşadığı Hankendi şehrine Azerbaycan elektriği verildi

(AA)
(AA)

Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı İdaresinden yapılan açıklamada, Hankendi şehrinin elektrik hattının Ermenistan'ın enerji sisteminden ayrılarak Azerbaycan'ın enerji sistemine bağlandığı bildirildi.

Açıklamada, Hankendi'ye elektriğin Şuşa'daki trafo merkezinden sağlandığı belirtilerek, "Artık Hankendi'de Azerbaycan ışığı yanmaktadır" ifadesi kullanıldı.

Azerbaycan ordusu, 19 Eylül'de Karabağ'da anayasal düzeni tesis etmek amacıyla antiterör operasyonu başlatmıştı.

Karabağ'daki yasa dışı Ermeni silahlı güçler, yaklaşık 24 saat süren operasyon sonrasında silah bırakmıştı.

Azerbaycanlı yetkililerle Ermeni nüfusun temsilcilerinin 21 Eylül'de yaptığı görüşmede entegrasyon süreciyle ilgili bir takım konularda mutabakat sağlanmıştı.


Kissinger: ABD ile Çin'in ekonomik bağlarını koparması, yaşam standartlarını düşürür

(AA)
(AA)
TT

Kissinger: ABD ile Çin'in ekonomik bağlarını koparması, yaşam standartlarını düşürür

(AA)
(AA)

Kissinger, Çin'in Şanghay şehrinde düzenlenen 5. Bund Zirvesi'nin açılışında çevrim içi yaptığı konuşmada, ABD-Çin ilişkisinin bugünkü dünya düzeninin temel unsuru olduğunu, barışın ve istikrarın korunması için bu iki ülkenin işbirliği yapması gerektiğini savundu.

Çin'in küresel ekonomiyle derin entegrasyonunun ABD ile ilişkilerini güçlendirdiğini, çünkü iki tarafın ticaret için birbirine bağımlı hale geldiğini vurgulayan Kissinger, "ABD ile Çin'in ekonomik bağlarını koparması her iki ülkeye de zarar verir, yaşam standartlarını düşürür" dedi.

Kissinger, ekonomik bağları koparmaktan kaçınmanın yolunun, "iletişim, karşılıklı anlayış ve birbirinden öğrenme" olduğunu belirterek, bunun ikili ilişkileri geliştirmenin yanı sıra tüm dünyaya fayda sağlayacağına inandığını dile getirdi.

"Yapay zeka, bir tarafın hakimiyeti olmadan düzenlenmeli"

Washington ve Pekin'in yeni gelişen üretken yapay zeka teknolojisinde işbirliği yapması gerektiğine işaret eden Kissinger, bu alanın "bir tarafın hakimiyet sağlama girişimi olmaksızın" düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.

Batı'da yapay zeka ile uğraşan şirketlerin yalnızca kısa vadeli rekabete odaklandığı, teknolojinin etik ve toplumsal sonuçlarına kafa yormadığını, Çin'de ise yapay zeka alanındaki devlet kontrolünün bu teknolojilerin askeri amaçlarla kullanılabileceği izlenimi yarattığını ifade etti.

İki tarafın, yapay zeka araştırmalarının doğasını anlamak üzere "karşılıklı açılıma" ihtiyacı olduğuna dikkati çeken Kissinger, "Bu sayede sürekli birbirimizden korkarak yaşamak zorunda kalmayız" ifadesini kullandı.

Kissinger, yapay zeka alanında küresel düzenleme anlayışı geliştirmek için diyaloğa ihtiyaç olduğunu, bunun da "tek taraflı avantaj sağlama güdüsünü bir tarafa bırakmayı" gerektirdiğini vurguladı.

Kissinger ve Çin

1969-1977 yıllarında ABD Başkanları Richard Nixon ve Gerald Ford hükümetlerinde Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı ve Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Henry Kissinger, 1970'lerdeki "arka kapı diplomasisi" ile Çin ile ABD arasındaki diplomatik ilişkilerin kurulmasında önemli rol oynamıştı.

Temmuz 1971’de Çin ile ilişkileri başlatmak adına gizlice Pekin’e giden Kissinger’ın bu seyahati, eski ABD Başkanı Richard Nixon’ın iki ülke arasındaki ilişkilerde dönüm noktası olan ziyaretine zemin oluşturmuştu.

Kissinger'ın o dönemde Sovyet Birliği'ne karşı Komünist Çin ile bağımsız ilişki kurması ve diplomatik tanınma ve BM üyeliğinin önünü açması, Soğuk Savaş'ın seyrini etkileyen stratejik bir hamle olarak tarihe geçmişti.

ABD'nin uluslararası sistemden izole durumdaki Pekin ile işbirliği, Çin’in ileriki yıllarda dünyanın önde gelen üretim merkezi ve en büyük ikinci ekonomisi olmasının da yolunu açmıştı.

Kissinger, son yıllarda ABD-Çin ilişkilerindeki anlaşmazlıklara ve gerilimlere rağmen Çin liderleri ve kurumlarıyla bağlarını sürdürüyor.

"Çin dostu akil adam"

Çinliler, Kissinger'ı "Çin dostu akil adam" olarak görüyor. Çin Halkı Dış İlişkiler Enstitüsü, Mayıs 2022'de "Kissinger ve Çin-ABD İlişkileri" konulu çevrim içi panel düzenlemiş, Kissinger panelin "onur konuğu" olmuştu.

Dışişleri Bakanı Vang Yi, Eylül 2022'de BM Genel Kurulu için gittiği New York'ta Kissinger ile görüşmüştü.

Çin'in yeni atanan Washington Büyükelçisi Şie Fıng, 27 Mayıs'ta 100. yaş gününü kutlayan Kissinger'ı evinde ziyaret etmişti.

Kissinger, temmuzda Pekin’i ziyaret etmiş, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve diğer yetkililerle görüşmüştü.

Amerikalı eski diplomat, son yıllarda, Washington ve Pekin arasındaki gerilimlerin askeri cepheleşmeye ve "yeni bir soğuk savaşa" dönüşmesinin "felaket sonuçları olacağına" dair uyarılarıyla gündeme geliyor.


Ermenistan'da iktidarı zorla ele geçirme teşebbüsü ve Başbakan'a suikast iddiasıyla 8 kişi gözaltına alındı

Ermenistan'da hükümet karşıtı protestolar sürüyor (AA)
Ermenistan'da hükümet karşıtı protestolar sürüyor (AA)
TT

Ermenistan'da iktidarı zorla ele geçirme teşebbüsü ve Başbakan'a suikast iddiasıyla 8 kişi gözaltına alındı

Ermenistan'da hükümet karşıtı protestolar sürüyor (AA)
Ermenistan'da hükümet karşıtı protestolar sürüyor (AA)

Ermenistan'ın resmi haber ajansı Armenpress'in haberine göre, Ermenistan Ulusal Güvenlik Servisi ve Soruşturma Bürosu çalışanlarının operasyonları sonucunda isimleri açıklanmayan 7'si "'Haçlılar' Askeri-Yurtsever Toplum Kuruluşu" üyesi 8 kişinin, Ermenistan Hükümeti üyeleri ve Başbakan Nikol Paşinyan'a yönelik ellerinde bulundurdukları silah ve mühimmatı suç aracı olarak kullanarak iktidarı ele geçirmek için anlaşmaya vardıkları tespit edildi.

Bu kişilerin hükümetin yetkilerini Anayasa'da öngörülmeyen bir şekilde devralarak iktidarı zorla ele geçirme hazırlığı yaptıkları belirlendi.

Yapılan aramalarda bu kişilerin yanlarında haberleşme cihazları, haberleşmeleri engelleyici cihazlar, silahlar ve mühimmat bulundu.

Söz konusu kişiler Ulusal Güvenlik Servisi ve Soruşturma Bürosu çalışanları tarafından gözaltına alındı.

Öte yandan Ermenistan basınında yer alan haberlere göre, bu kişilerden birinin Erivan eski belediye başkanı ve "Gönüllü Muhafızlar Birliği" toplum kuruluşunun eski başkan yardımcısı Albert Bazeyan olduğu, kendisine Başbakan Nikol Paşinyan'a suikast planlama suçlaması yöneltildiği belirtildi.

Gözaltına alınan kişiler hakkında yapılan soruşturmanın devam ettiği kaydedildi.


Nijerya'da Boko Haram saldırısında 10 kişi öldü

(AA)
(AA)
TT

Nijerya'da Boko Haram saldırısında 10 kişi öldü

(AA)
(AA)

Punch gazetesinin haberine göre, terör örgütü Boko Haram üyeleri, Borno eyaletinin Mafa bölgesinde tarlada çalışanlara saldırı düzenledi.

Saldırıda 10 kişi yaşamını yitirdi, 9 kişi kaçırıldı.

Nijerya'da 2000'li yılların başından beri varlık gösteren Boko Haram'ın 2009'dan bu yana düzenlediği kitlesel şiddet eylemlerinde on binlerce kişi yaşamını yitirdi.

Örgüt, 2015'ten bu yana ülkenin sınır komşuları Kamerun, Çad ve Nijer'de de saldırılar düzenliyor.


Nijer, hava sahasını Fransa'ya kapattı

Niamey, Nijer'deki Diori Hamani Uluslararası Havaalanı (Arşiv - AFP)
Niamey, Nijer'deki Diori Hamani Uluslararası Havaalanı (Arşiv - AFP)
TT

Nijer, hava sahasını Fransa'ya kapattı

Niamey, Nijer'deki Diori Hamani Uluslararası Havaalanı (Arşiv - AFP)
Niamey, Nijer'deki Diori Hamani Uluslararası Havaalanı (Arşiv - AFP)

Afrika ve Madagaskar'da Hava Seyrüsefer Güvenliği Ajansının (ASECNA) internet sitesinde paylaşılan açıklamada, Nijer hava sahasının, Air France filosu ve Fransa tarafından kiralanan uçaklara kapatıldığı bildirildi.

Açıklamada, Fransa haricinde Nijer hava sahasının tüm ulusal ve uluslararası ticari uçuşlara açık olduğu kaydedildi.

Nijer hava sahası 6 Ağustos'ta tüm ticari ve sivil uçuşlara kapatılmış, 4 Eylül'de tekrar açılmıştı.

Afrika'yı Avrupa'ya bağlayan en önemli havayolu şirketlerinden Air France, Nijer'in başkenti Niamey'e haftada 4 gün sefer düzenliyordu.

Nijer'deki darbe

Nijer'de Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum, 26 Temmuz'da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı unsurlarınca alıkonulmuş ve o akşam asker, yönetime el koyduğunu duyurmuştu.

Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı General Abdurrahmane Tchiani, 28 Temmuz'da CNSP isimli geçiş hükümetinin başına geçmişti.

CNSP, 7 Ağustos'ta Lamine Zeine'yi başbakan olarak atamış, 10 Ağustos'ta asker ve sivillerden oluşan 21 üyeli kabineyi açıklamıştı