Wagner lideri Prigojin, Kremlin'i tehdit etti: "Savaşı soytarılar yönetecekse bunun parçası olmayacağız"

"Kremlin, Kadirov'la Prigojin'i birbirine düşürüyor"

Prigojin, Bahmut'taki savaşta geçen ay 20 bin Wagner savaşçısının öldüğünü söylemişti (Reuters)
Prigojin, Bahmut'taki savaşta geçen ay 20 bin Wagner savaşçısının öldüğünü söylemişti (Reuters)
TT

Wagner lideri Prigojin, Kremlin'i tehdit etti: "Savaşı soytarılar yönetecekse bunun parçası olmayacağız"

Prigojin, Bahmut'taki savaşta geçen ay 20 bin Wagner savaşçısının öldüğünü söylemişti (Reuters)
Prigojin, Bahmut'taki savaşta geçen ay 20 bin Wagner savaşçısının öldüğünü söylemişti (Reuters)

Rus paralı asker şirketi Wagner'in kurucusu Yevgeni Prigojin, Ukrayna'daki savaşın "insanları ete çeviren soytarılar tarafından yönetildiğini" söyledi.

Prigojin, perşembe günü yaptığı açıklamada "Eğer tüm emir komuta zinciri tamamen başarısız olacaksa ve sadece insanları ete çeviren soytarılar tarafından yönetilecekse, o zaman biz bunun parçası olmayacağız" ifadelerini kullandı. 

"Zor bir yıl geçirdik" diyen Wagner lideri, savaşçılarının 5 Haziran'da Bahmut'tan çekileceğini ve Rus ordusunun onların yerini alacağını söyledi.

Aylar süren yoğun çatışmaların ardından Bahmut geçen hafta Rusların kontrolüne geçmişti. Ukrayna Doğu Askeri Komutanlığı Sözcüsü Serhiy Çerevatyi de şehri kaybettiklerini doğrulamıştı.

Prigojin, Ukrayna'da savaşmayı ancak Rus ordusunun emirlerini takip etmemeleri şartıyla sürdüreceklerini de belirtti. 

Wagner lideri, Bahmut'tan çekildikten sonra askerlerinin bir süre Donbas'ta kalacağını ve ileriye dönük strateji belirleyeceklerini ifade etti.

Savaşta özellikle mühimmat tedariki konusu, Wagner ve Kremlin arasındaki gerginliği artırmıştı. Prigojin, mühimmat taleplerini defalarca yinelediğini fakat ordudan yanıt alamadığını savunmuştu.

Wagner lideri, geçen ay Bahmut'tan yayımladığı videoda öldürülen savaşçılarının görüntülerini paylaşıp, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Genelkurmay Başkanı Valeri Gerasimov'a mühimmat göndermedikleri için sövmüştü. 

"Kremlin, Kadirov'la Prigojin'i birbirine düşürüyor"

Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yakın isimlerden Çeçen lider Ramazan Kadirov'la Wagner cephesi arasında da anlaşmazlıklar yaşanıyor.

Kadirov'un müttefiklerinden Adem Delimhanov, perşembe günü yayımladığı mesajda Prigojin'e çıkışarak "Yaşadığı tüm sorunlarla ilgili dünyaya bağırıp çağıran bir blog yazarına dönüştün" dedi.

Putin'in Birleşik Rusya partisinden milletvekili Delimhanov, Wagner liderine "Bağırmayı çağırmayı kes artık" dedi.

Prigojin'e yakın isimlerden Wagner savaşçısı Dimitri Utkin ise açıklamaya tepki göstererek, "Erkek erkeğe konuşmaya her zaman hazırız" ifadelerini kullandı. Utkin, bir dönem Rus istihbaratında da görev yapmıştı. 

ABD'nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal (WSJ), Kadirov'un askerlerinin Rus ordusuyla birlikte Bahmut'ta Wagner savaşçılarının yerini alabileceğine dikkat çekerek, bunun "Prigojin'in hem savaş alanındaki hem de Rus toplumundaki imajını zayıflatabileceğini" yazdı. 

Kadirov'un birlikleri resmi olarak Rusya Ulusal Muhafızları'na bağlı. Silahlı kuvvetlerden ayrı çalışan bu iç güvenlikten sorumlu askeri teşkilat doğrudan Putin'in emrinde.

WSJ, Kadirov'la Prigojin'in geçen yıl daha yakın olduklarını ve Rus ordusu yönetiminin savaşta izlediği stratejileri sık sık eleştirdiklerini de hatırlattı. Analizde, Kremlin'in Wagner savaşçılarının yerine Çeçen birlikleri göndererek, Prigojin ve Kadirov'un arasındaki rekabeti tırmandırmayı hedeflediği yorumu yapıldı. 

Prigojin'in masal kitabı

Savaşın ardından merkezi Rusya'dan Hollanda'ya taşınan Moscow Times ise Prigojin'in 19 yıl önce basılan çocuk kitabını haberleştirdi.

Kitaptan 2 bin adet basılmıştı (Moscow Times)
Kitaptan 2 bin adet basılmıştı (Moscow Times)

Rusya'daki Agat yayınevinden 2004'te çıkan Indraguzik adlı masal kitabında, bir tiyatroda yer alan dev avizenin içinde yaşayan iki kardeşin hikayesi anlatılıyor. 

Haberde, hikayenin anakarakterleri Indraguzik ve Indraguza'nın, Prigojin'in çocukları Pavel ve Polina'dan esinlenerek oluşturduğu da aktarıldı.

Independent Türkçe, Business Insider, New York Post, Telegraph, Wall Street Journal, Moscow Times



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.