ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Sullivan: Soğuk Savaş sonrası nükleer yapıdaki çatlaklar önemli ve derin

Sullivan bir basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlıyor (Reuters)
Sullivan bir basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlıyor (Reuters)
TT

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Sullivan: Soğuk Savaş sonrası nükleer yapıdaki çatlaklar önemli ve derin

Sullivan bir basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlıyor (Reuters)
Sullivan bir basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlıyor (Reuters)

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Soğuk Savaş sonrası nükleer yapıdaki çatlakların ''önemli ve derin'' bir hal aldığını ve hedeflere ulaşmak için yeni strateji ve çözümler gerektiğini belirtti.

Sullivan, Silah Kontrolü Derneği'nin başkent Washington'da yapılan yıllık toplantısında yaptığı konuşmada, ''Soğuk Savaş sonrası nükleer yapıdaki çatlaklar önemli ve derin. Bugün, her zaman sahip olduğumuz hedeflere ulaşmak için yeni stratejiler ve çözümler talep eden yeni bir döneme giriyoruz.'' dedi.

Nükleer silahları kontrol altına alma çabalarının ABD'nin eski başkanlarından John F. Kennedy döneminden bu yana devam ettiğini belirten Sullivan, ''Ancak son bir kaç yıldır bu temel aşınmaya başladı ve başkanımız Joe Biden'ın nükleer istikrar ve güvenliğimizde bir dönüm noktası olarak adlandırdığı bir noktadayız.'' diye konuştu.

Sullivan, Rusya'nın geçen yıl Ukrayna'da faal durumdaki bir nükleer enerji santraline el koyduğunu ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ''dünyayı defalarca yok edebilecek'' nükleer silahlara sınır getiren New START anlaşmasını yasa dışı bir şekilde askıya aldığını vurguladı.

Putin'in ayrıca bir kaç gün önce, Avrupa'daki konvansiyonel kuvvetlere ilişkin anlaşmadan resmen çekileceğini duyurduğunu hatırlatan Sullivan, Rus liderin bu hareketiyle bir zamanlar ''Avrupa güvenliğinin mihenk taşı olan bir anlaşmanın tabutuna son çiviyi çaktığını'' ifade etti.

Sullivan, nükleer güvenliği tehdit eden ülkelerle ilgili Çin, Kuzey Kore ve İran'ı da zikrederken, özellikle Çin'in 2035'e kadar 1500 nükleer savaş başlığına sahip olma yolunda ilerlediğini vurguladı.

ABD'nin aldığı önlemler

Ulusal Güvenlik Danışmanı Jack Sullivan, yaklaşan nükleer krizlere karşı önlem ve çözümler bağlamında ABD'nin nükleer programının revize edildiği, komuta kontrol ve iletişim yapılarında yeni nesil sistemlerin devreye sokulduğu bilgisini paylaştı.

''Bu modernizasyon çabaları, ABD'nin tarihinde ilk kez yakın nükleer güçleri caydırmak zorunda kalacağı 2030'lara doğru ilerlerken, caydırıcılık kapasitemizin güvenli ve güçlü kalmasını sağlayacaktır.'' diyen Sullivan, bu hedefleri gerçekleştirmede stratejik ittifaklarını derinleştirmenin önemine atıfta bulundu.

Sullivan, ABD Başkanı Joe Biden liderliğinde geliştirilen yeni yaklaşımlar çerçevesinde, Rusya ve Çin ile ''önkoşulsuz olarak'' ikili silah kontrolü görüşmelerine girme konusundaki istekliliğin ifade edildiğini hatırlattı.

ABD'nin, yeni nükleer çağın normlarını belirlemeye ve değerlerini desteklemeye yardımcı olmak için attığı adımlara da değinen Sullivan, ''Bu nedenle, özellikle uzay ve siber uzayda yeni korkuluklar oluşturmak için çalışıyoruz. Ve tabii ki, yapay zekanın ortaya çıkışıyla birlikte, tüm bu resim yalnızca daha karmaşık ve zorlu hale geliyor.'' sözlerini kaydetti.

Silah Kontrol Derneği, nükleer testleri sona erdirmek, nükleer silahların yayılmasını önlemek, nükleer malzemeleri güvence altına almak, silahlanma yarışını yavaşlatmak ve ölümcül nükleer cephanelikleri azaltmak için çabalarda bulunuyor.



Trump, Venezuela'dan karayoluyla yapılan uyuşturucu sevkiyatlarını hedef almakta kararlı

ABD Devlet Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, (AFP)
ABD Devlet Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, (AFP)
TT

Trump, Venezuela'dan karayoluyla yapılan uyuşturucu sevkiyatlarını hedef almakta kararlı

ABD Devlet Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, (AFP)
ABD Devlet Başkanı Donald Trump ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, (AFP)

Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro, Karayipler'deki ABD güçlerinin ülkesinin kıyıları açıklarında bir petrol tankerine el koymasının ardından ABD'yi "korsanlıkla" suçladı.

Maduro devlet televizyonunda yaptığı açıklamada, "Mürettebatı kaçırdılar, gemiyi çaldılar ve Karayipler'de yeni bir dönemi, suç teşkil eden korsanlık dönemini başlattılar" ifadelerini kullandı.

İlgili bir gelişme olarak, ABD Başkanı Donald Trump bugün Beyaz Saray'da gazetecilere yaptığı açıklamada, ülkesinin yakında Venezuela'dan ABD'ye kara yoluyla gelen uyuşturucu sevkiyatlarını engellemek için operasyonlar yapmaya başlayacağını söyledi.

Trump, son haftalarda karayoluyla yapılan uyuşturucu kaçakçılığını hedef almaya başlayacağı yönünde defalarca tehditte bulundu.


Eurovision Şarkı Yarışması'nı kazanan Nemo, İsrail'in katılımına protesto amacıyla ödülü iade ediyor

2024 yılında "The Code" performansıyla ödül kazanan Nemo (Arşiv- DPA)
2024 yılında "The Code" performansıyla ödül kazanan Nemo (Arşiv- DPA)
TT

Eurovision Şarkı Yarışması'nı kazanan Nemo, İsrail'in katılımına protesto amacıyla ödülü iade ediyor

2024 yılında "The Code" performansıyla ödül kazanan Nemo (Arşiv- DPA)
2024 yılında "The Code" performansıyla ödül kazanan Nemo (Arşiv- DPA)

Eurovision Şarkı Yarışması'nın İsviçreli galibi Nemo, dün yaptığı açıklamada, Gazze'deki savaş nedeniyle İsrail'in yarışmaya katılmasına yönelik son protesto olarak ödülü iade edeceğini söyledi.

2024 yılında "The Code" adlı şarkısıyla birinci olan Nemo, İsrail'in yarışmaya katılmasının, yarışmanın kapsayıcılık ve herkes için onur idealleriyle çeliştiğini belirtti.

Bu yorumlar, Eurovision Şarkı Yarışması'nın organizatörü olan Avrupa Yayın Birliği'ne karşı yapılan son protestolar arasında yer alıyor. Birliğin geçen hafta İsrail'in Avusturya'da düzenlenecek 2026 etkinliğine katılmasına izin vermesinin ardından beş ülke yarışmadan çekilmişti.

Nemo, Instagram paylaşımında şunları yazdı: “Eurovision, birlik, kapsayıcılık ve tüm insanlar için onuru savunduğunu söylüyor. Bu değerler, bu yarışmayı benim için çok anlamlı kılıyor. Ancak İsrail'in katılımının devam etmesi, BM Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu'nun (İşgal Altındaki Filistin Toprakları, Doğu Kudüs ve İsrail hakkında) soykırım teşkil ettiği sonucuna vardığı bir döneme denk gelmesi, bu idealler ile Avrupa Yayın Birliği'nin aldığı kararlar arasında açık bir çelişkiyi göstermektedir.” İsrail, soykırım suçlamalarını reddederek, uluslararası hukuka saygı duyduğunu ve 7 Ekim 2023'te Gazze'den Filistinli İslamcı grup Hamas'ın sınır ötesi saldırısının ardından kendini savunma hakkına sahip olduğunu belirtiyor.

İzlanda'nın kamu yayın kuruluşu ROV, çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze savaşı sırasındaki eylemlerini gerekçe göstererek yarışmadan çekilen İspanya, Hollanda, İrlanda ve Slovenya'ya katılarak, ülkenin gelecek yılki Eurovision Şarkı Yarışması'na katılmayacağını duyurdu.

Nemo, ciddi bir şeylerin ters gittiğinin açık ve bu ülkelerin yarışmadan çekilmesine neden olduğunu belirterek, Eurovision ödülünü Cenevre'deki Avrupa Yayın Birliği genel merkezine göndereceğini söyledi. Nemo sözlerine şöyle devam etti: "Bu, bireyler veya sanatçılarla ilgili değil. Bu, yarışmanın, ciddi ihlallerle suçlanan bir ülkeyi aklamak için defalarca kullanılmasıyla ilgili; oysa Avrupa Yayın Birliği yarışmanın apolitik olduğunu ısrarla savunuyor."

Şarkıcı, yaklaşık 160 milyon izleyiciye ulaşan yarışmayı düzenleyen Avrupa Yayın Birliği'ne net bir mesajı olduğunu söyledi. Nemo, “Söylediğiniz kişi olun. Sahnede kutladığımız değerler sahne dışında yaşanmazsa, en güzel şarkılar bile anlamsız hale gelir” ifadelerini kullandı. Sözlerine şöyle devam etti: “Bu sözlerin eylemlerle eşleştiği anı özlüyorum. O zamana kadar bu ödül sizin.”


ABD, Venezuela açıklarındaki tankere el koydu: Trump’ın stratejisi nedir?

ABD Adalet Bakanlığı, tankere düzenlenen operasyonun görüntülerini sosyal medyada paylaşmıştı (@AGPamBondi/X)
ABD Adalet Bakanlığı, tankere düzenlenen operasyonun görüntülerini sosyal medyada paylaşmıştı (@AGPamBondi/X)
TT

ABD, Venezuela açıklarındaki tankere el koydu: Trump’ın stratejisi nedir?

ABD Adalet Bakanlığı, tankere düzenlenen operasyonun görüntülerini sosyal medyada paylaşmıştı (@AGPamBondi/X)
ABD Adalet Bakanlığı, tankere düzenlenen operasyonun görüntülerini sosyal medyada paylaşmıştı (@AGPamBondi/X)

ABD'nin Venezuela açıklarındaki petrol tankerine el koymasıyla Karayipler'de gerginlik arttı.

ABD Başkanı Donald Trump, dün yaptığı açıklamada Venezuela açıklarındaki petrol tankerine "iyi bir gerekçeyle" el koyduklarını savundu.

Venezuela Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamadaysa ABD'nin hamlesi "hırsızlık ve uluslararası korsanlık eylemi" diye nitelendi.

Trump'ın "Venezuela petrolüne el koymak istediği" ve bu yüzden uyuşturucu kaçakçılığını bahane ederek ülke açıklarındaki gemilere saldırı düzenlediği savunuldu.

Adlarının paylaşılmaması şartıyla CBS'e konuşan kaynaklar, el konan tankerin adının Skipper olduğunu belirtiyor.

Trump yönetimi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu başlattığını geçen ay duyurmuştu. Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etmişti.

Bölgede eylülden bu yana en az 22 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 87 kişiyi öldürdü.

Kaynaklar, tankere yönelik harekatın USS Gerald R. Ford'dan kaldırılan iki askeri helikopterle gerçekleştirildiğini söylüyor.

20 yıllık tankere baskın düzenleyen ekipte özel harekatçıların ve donanma askerlerinin yer aldığı aktarılıyor.

ABD Adalet Bakanı Pam Bondi, X'ten yaptığı paylaşımda operasyonun görüntülerine yer vermiş, tankerin Venezuela'dan İran'a petrol taşıyarak yaptırımları deldiğini öne sürmüştü.

ABD Hazine Bakanlığı, İran Devrim Muhafızları ve Hizbullah arasındaki petrol kaçakçılık ağında rol oynadığı gerekçesiyle Skipper'ı 2022'de yaptırım listesine almıştı.

Bakanlığın açıklamasında tankerin, yine ABD'nin yaptırım uyguladığı Rus iş insanı Viktor Artemov'un kontrolündeki şirketlerden birine ait olduğu savunulmuştu.

Geminin üzerinde Guyana bayrağı olması da dikkat çekti. Ancak Guyana yönetiminden yapılan açıklamada, geminin ülkede kaydı olmadığı iddia edildi.

Diğer yandan Reuters'ın aktardığına göre Venezuela limanlarında 80'den fazla tanker var ve bunlardan en az 30'u ABD'nin yaptırım listesinde.

Analizde, Venezuela'dan hareket eden tankerlerin genellikle konumlarını gizleyerek Çin ve Malezya'ya petrol taşıdığına dikkat çekiliyor. Bu gemilere, Venezuela devletine ait petrol şirketi PDVSA'nın limanlarında sahte isimler altında yükleme yapıldığı öne sürülüyor.

CNN'in haberinde de Trump'ın ekonomik baskıyı artırmak için tankeri hedef aldığı belirtiyor. Bölgede yaptırımları delerek petrol taşıyan "gölge filo" kaptanlarına gözdağı verilmek istendiği de yazılıyor.

Trump, ABD'nin 2019'dan beri yaptırım uyguladığı Latin Amerika ülkesine ekonomik baskıyı artıracaklarını önceki açıklamalarında belirtmişti.

Independent Türkçe, CBS, CNN, Reuters