Milyarder pedofil Epstein'i intihara sürükleyen süreç cezaevi kayıtlarıyla ortaya çıktı

ABD'li milyarderin kendisi gibi pedofili suçundan tutuklu bulunan eski ABD cimnastik takımı antrenörü Nassar'a mektup yazdığı ortaya çıktı

En küçüğü 14 olmak üzere 18 yaş altındaki onlarca kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmak ve fuhuş ağı oluşturmak suçlamalarıyla tutuklanan Epstein'in 45 yıl hapsi isteniyordu (Reuters)
En küçüğü 14 olmak üzere 18 yaş altındaki onlarca kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmak ve fuhuş ağı oluşturmak suçlamalarıyla tutuklanan Epstein'in 45 yıl hapsi isteniyordu (Reuters)
TT

Milyarder pedofil Epstein'i intihara sürükleyen süreç cezaevi kayıtlarıyla ortaya çıktı

En küçüğü 14 olmak üzere 18 yaş altındaki onlarca kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmak ve fuhuş ağı oluşturmak suçlamalarıyla tutuklanan Epstein'in 45 yıl hapsi isteniyordu (Reuters)
En küçüğü 14 olmak üzere 18 yaş altındaki onlarca kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmak ve fuhuş ağı oluşturmak suçlamalarıyla tutuklanan Epstein'in 45 yıl hapsi isteniyordu (Reuters)

ABD'li milyarder pedofil Jeffrey Epstein'in Manhattan'da tutulduğu hücrede intihar etmeden bir diğer pedofili suçlusu eski ABD cimnastik takımı antrenörü Larry Nassar'a mektup gönderdiği ortaya çıktı.

Mektubun Nassar'a ulaşmadığı ve intiharının ardından Epstein'e geri döndüğü anlaşıldı.

Epstein soruşturmasıyla ilgilenen ve mektubu fark eden bir yetkili cezaevi personeline gönderdiği e-postada, "Mektup yollanmış ve ardından geri dönmüş gibi duruyor. Mektubu açmam mı, yoksa başka birine teslim etmem mi gerekiyor emin değilim?" ifadelerini kullandı.

Olay AP'nin bilgi alma hakkı yasası kapsamında Cezaevleri Bürosu'ndan Epstein'le ilgili belgeleri talep etmesiyle ortaya çıktı. 

AP'nin ele geçirdiği 4 bin kadar belgenin içinde mektubun içeriğine dair bilgi olmasa da, milyarder pedofilin psikolojisine ışık tutacak detaylar yer alıyor.

10 Ağustos 2019'da intihar eden Epstein'in kendisini "korkak" olarak tanımladığı ve mahkum olarak cezaevindeki hayatına uyum sağlamakta güçlük çektiği belirtiliyor.

Ölümünden 2 hafta önce cezaevi yetkililerinin hazırladığı bir raporda, 66 yaşındaki milyarderin hücresinin köşesinde boş bir yüz ifadesiyle oturduğu ve sürekli çalışan kırık tuvaletin bitmeyen sesini dinlediği belirtiliyor.

İlk etapta uyum sağlamaya çalışmış

Cezaevi kayıtlarına göre 6 Temmuz 2019'da federal hapishaneye konulan Jeffrey Epstein, hakkındaki haberlerin ve mahkumlar arasındaki tanınırlığının artması nedeniyle 22 saat içinde diğer mahkumlardan ayrılarak başka bir yere kondu.

Sağlık taramasında son 5 yıl içinde 10'dan fazla kadınla ilişkisi olduğunu söyleyen Epstein ayrıca uyku apnesi, hipertansiyon ve sırt ağrısı gibi sağlık şikayetleri olduğunu cezaevi yönetimine bildirdi.

İlk olarak cezaevi hayatına uyum sağlamaya çalışan Epstein'in Yahudi inanışına uygun bir yemek düzeni ve dışarda spor yapmak için izin istediği, hatta intiharından iki gün önce 73 dolarlık bir alışveriş yaparak radyo ve kulaklık aldığı cezaevi kayıtlarına geçti.

Ancka 18 Temmuz 2019'da davaya bakan yargıcın Epstein'in kefalet talebini reddetmesiyle milyarder pedofilin ruh hali de değişmeye başladı. 

Bundan 4 gün sonra hücresinin zemininde boynuna çarşaf sarılı halde bulunan Epstein kurtuldu. Yaralarının hastaneye kaldırılmasına gerek olacak kadar ciddiyet taşımadığı anlaşıldı.

İlk intihar teşebbüsünün ardından gözetim altına alınan Epstein'in yatağının kenarında boş bakışlarla oturduğu ve yüzünü duvara döndüğü cezaevi kayıtlarına geçti.

ABD'li milyarderin intiharından bir gece önce avukatlarıyla görüşmeyi reddettiği ve 15 yıl önce ölen annesine telefon etmeyi talep ettiği belirtildi.

İntihar ettiği gece Epstein'i gözlemlemekle görevli iki gardiyanın da iki saatlik nöbetleri boyunca sandalye üzerinde uyudukları tespit edildi. Cezaevi yönetimini intiharla ilgili olarak, Epstein'in sosyal statüsünü kaybedecek olması, diğer kişilerle bir bağlantısının bulunmaması ve hayatının geri kalanını cezaevinde geçireceği düşüncesinin etkili olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Independent Türkçe, NY Post, AP



Taliban’dan Pakistan’a fetvalı güvence

Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)
Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)
TT

Taliban’dan Pakistan’a fetvalı güvence

Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)
Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)

Afganistan’daki Taliban yönetimi, iki ülke arasında günler önce yeniden alevlenen sınır çatışmalarının ardından, Pakistan’a yönelik dolaylı güvence mesajlarını yoğunlaştırdı. Kabil, kırılgan ateşkesi koruma çabalarının sürdüğü bir dönemde hem dinî hem de siyasi bir dizi taahhüdü arka arkaya açıkladı.

Başbakan Ahund ve üst düzey isimlerin katıldığı, binden fazla din adamını bir araya getiren toplantıda yayımlanan fetva, Afgan topraklarının hiçbir ülkeye karşı kullanılmayacağını ilan etti. Siyasi–fiqhî bildiri, sınır ötesi çatışmalara müdahil olanlara karşı yaptırım uygulanacağını vurguladı.

Bildirinin ardından Dışişleri Bakanı Emirhan Muttaki, hükümetin fetvadaki taahhütlere “tam bağlılık” göstereceğini açıkladı. Açıklama, Pakistan içini hedef alan ve sorumluluğu başta Pakistan Talibanı (TTP) olmak üzere çeşitli gruplara atfedilen saldırıların ardından yükselen gerilimi yatıştırma girişimi olarak değerlendirildi.

Sınırdaki son saldırıda, salı günü Afganistan sınırına yakın Kurram bölgesindeki bir güvenlik noktasının hedef alınması sonucu 6 Pakistan askeri hayatını kaybetmişti. İslamabad, saldırıların Afgan topraklarını kullanan silahlı gruplarca planlandığını savunurken, Kabil bu iddiaları reddediyor ve TTP ile operasyonel bağları olmadığını öne sürüyor.

dfgt
3 Aralık 2025'te Afganistan sınırında düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden Pakistanlı güvenlik görevlileri için düzenlenen cenaze töreninden bir kare (AFP)

Din adamları kurultayının sonunda yayımlanan bildiride, Afgan hükümetinin ülke topraklarının hiçbir devlete karşı kullanılmaması taahhüdünü “şer’î bir sorumluluk” olarak üstlendiği belirtildi. Açıklamada, bu taahhüdü ihlal edenlerin asi sayılacağı ve gerekli işlemlerin uygulanacağı ifade edildi.

Bildiride, ülke egemenliğini savunmanın dinî bir görev olduğu vurgulanırken, aynı zamanda “Afgan topraklarının başka herhangi bir devlete zarar vermek için kullanılmasının caiz olmadığı” yeniden teyit edildi. Ayrıca Afgan vatandaşlarının sınır ötesindeki askerî faaliyetlere katılmak üzere ülke dışına gitmesinin yasak olduğu, bunu yapanların “muhalif ve asi” kabul edileceği kaydedildi.

Toplantıda Başbakan Ahund’un yanı sıra Yüksek Mahkeme Başkanı, İyiliği Emretme ve Kötülükten Sakındırma Bakanı, Yükseköğrenim Bakanı ve diğer üst düzey isimlerin bulunması, Taliban yönetiminin Pakistan’a hem dinî hem de siyasi nitelikte çift katmanlı güvence sunma çabasının işareti olarak değerlendirildi. Kabil yönetimi, özellikle sınır aşan silahlı gruplar konusunda artan uluslararası baskıyla karşı karşıya.

hyju
Afganlar, 6 Aralık 2025'te Pakistan güçleriyle sınır çatışmalarında öldürülen bir adam için yas tutuyor (AFP)

Dışişleri Bakanı Muttaki, devlet medyasına yaptığı açıklamada, ülke genelindeki din alimlerinin “İslami düzenin korunmasına yönelik birleşik fetvalarını” yenilediklerini belirterek, Afganistan’ın hiçbir ülkeye zarar verecek bir faaliyete izin vermeyeceğini yineledi. Muttaki, “Bu, alimlerin tavsiyesidir ve tüm Müslümanlar için yerine getirilmesi gereken bir görevdir” dedi.

Muttaki, fetvayı ihlal ederek sınır ötesi faaliyetlerde bulunanlara karşı Afgan yönetiminin gerekli adımları atma hakkına sahip olduğunu vurguladı. Bu ifade, TTP’ye katılan Afgan unsurlara yönelik üstü kapalı bir mesaj olarak değerlendirildi.

Açıklamasının sonunda “birlik ve fitneden uzak durma” çağrısı yapan Muttaki, Afgan halkının tarih boyunca din alimlerinin fetvalarına uyduğunu ve bugün de bu çizginin sürdürüleceğini belirtti.

Gözlemcilere göre fetva, siyasi bildiri ve resmî açıklamaların tamamı, son haftalarda tırmanan saldırılar nedeniyle artan Pakistan tepkisini yatıştırmaya ve Kabil’in güvenlik taahhütlerine bağlılık gösterdiğini ispatlamaya yönelik koordineli bir çabanın parçası niteliğinde. Geçen cuma yaşanan ve 4 kişinin ölümüne yol açan sınır çatışması, iki ülke arasındaki gerilimi yeniden tırmandırmıştı.


Beyaz Saray, Trump'ın sağ elindeki bandajı "çok sayıda el sıkışması" ile gerekçelendiriyor

Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)
Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)
TT

Beyaz Saray, Trump'ın sağ elindeki bandajı "çok sayıda el sıkışması" ile gerekçelendiriyor

Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)
Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)

Beyaz Saray dün, ABD başkanının günlerdir sağ elinde taşıdığı bandajı, yaptığı sayısız tokalaşmaya işaret ederek bir kez daha haklı çıkarmaya çalıştı.

Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt dün, "Bununla ilgili size zaten bir açıklama yaptık" dedi. Leavitt'in açıklaması, son zamanlarda ortaya çıkan bandajlarla ilgili bir soruya yanıt olarak geldi. "Başkan sürekli insanlarla el sıkışıyor," diyen Leavitt, birkaç ay önce başkan şişmiş sağ eliyle görüldüğünde yapılan açıklamayı yineledi.

Leavitt ayrıca, "Kalp damar hastalığına karşı önleyici tedavi olarak her gün aspirin de alıyor" diyerek, "bu da gördüğünüz morluklara katkıda bulunmuş olabilir." Beyaz Saray, örneğin pazar günü Washington'daki bir etkinlik sırasında 79 yaşındaki Trump'ın taktığı bandajlar görülmeden önce de bu açıklamayı yapmıştı.

ABD'nin en yaşlı seçilmiş başkanı olan Trump için sağlık hassas bir konu. Demokrat selefi Joe Biden'ı bunama hastalığından muzdarip olmakla ve bu nedenle yönetmeye uygun olmamakla suçladı.

Trump, salı akşamı Truth Social’deki hesabından yaptığı öfkeli paylaşımda, sağlığıyla ilgili medya haberlerini "kışkırtıcı ve muhtemelen vatana ihanet" olarak nitelendirdi.

Trump'ın sağlığı, bir dizi etkinlikte uyanık kalmakta zorlandığı görülmesinin yanı sıra, ekim ayında ek tıbbi testlerin bir parçası olarak MR çektirmesiyle de mercek altına alındı.


Hegseth ve Japon mevkidaşı: Çin'in eylemleri bölgesel barışa hizmet etmiyor

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
TT

Hegseth ve Japon mevkidaşı: Çin'in eylemleri bölgesel barışa hizmet etmiyor

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)

Tokyo bugün yaptığı açıklamada, Japonya Savunma Bakanı Shinjiro Koizumi ve Amerikalı mevkidaşı Pete Higseth'in bölgedeki güvenlik konusunu görüşmek üzere yaptıkları telefon görüşmesinde, Çin'in son eylemlerinin "bölgesel barışın sağlanmasına yardımcı olmadığı" konusunda mutabık kaldıklarını duyurdu.

Japonya Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada, iki bakanın "6 Aralık'ta Çin askeri savaş uçakları tarafından Japonya Öz Savunma Kuvvetleri uçaklarının hedef alındığı radar kilitleme olayı da dahil olmak üzere, Hint-Pasifik bölgesindeki kötüleşen ciddi güvenlik durumu hakkında samimi görüş alışverişinde bulunduğunu" belirtti.

Açıklamada, Başbakan Sanae Takaichi'nin geçen ay Tayvan hakkındaki açıklamalarının ardından Japonya ve Çin arasında yaşanan anlaşmazlık ortamında, iki bakanın "Çin'in eylemlerinin bölgesel barış ve istikrara katkıda bulunmadığı gerekçesiyle, bölgesel gerilimleri tırmandırabilecek her türlü eylemden ciddi endişe duyduklarını" ifade ettikleri belirtildi.