Hamaney, Batı'yı ülkedeki protestoları "tasarlamakla" suçladı

Hamaney, yaşanan sorunları “herkesin bildiği” olarak nitelendirdi ve parlamento seçimlerine katılmanın önemini vurguladı.

Hamaney destekçilerine el sallıyor (El-Mürşid internet sitesi)
Hamaney destekçilerine el sallıyor (El-Mürşid internet sitesi)
TT

Hamaney, Batı'yı ülkedeki protestoları "tasarlamakla" suçladı

Hamaney destekçilerine el sallıyor (El-Mürşid internet sitesi)
Hamaney destekçilerine el sallıyor (El-Mürşid internet sitesi)

İran Dini Lideri Ali Hamaney, Batı’yı Mahsa Amini'nin ölümünden sonra ülkeyi sarsan protestoları düzenlemekle suçlarken, göstericileri de "düşman piyadesi" olarak nitelendirdi.

"Taktiksel geri çekilmenin" İran halkına "kibir cephesinin düşmanlığını ortadan kaldırmada" yardımcı olmayacağını ifade eden Hamaney, İran’ın ilk rehberinin (Humeyni) ölüm yıldönümü münasebetiyle yaptığı konuşmada "Geçen sonbahardaki isyanlar, düşmanların bugüne kadarki bir dizi çabasının son halkası. İsyanlar için kapsamlı plan Batılı düşünce kuruluşlarında tasarlandı ve Batılı ajansların geniş mali, siyasi, güvenlik ve medya desteğiyle hayata geçirildi." ifadelerini kullandı.

Bu, Hamaney'in geçen mart ayında kuzeydoğudaki Meşhed şehrinde yaptığı konuşmanın ardından bu yıl genel merkezin önünde yaptığı ikinci konuşma. Hamaney, Farsça resmî web sitesine göre Diasporadaki bazı muhaliflere sert sözlerle yüklendi ve onları "Anavatana sırt çeviren hainler, paralı askerler ve İran karşıtı politikaların ajanları." olarak tanımladı.

Hamaney, protestolara katılanları ise "Onlar birkaç taraflı insan topluluğu, bir dizi gafil, sathi ve kötü adamlardır. İçeridekiler bu hareketin piyadeleriydi." şeklinde nitelendirdi.

Hamaney ayrıca Batılı ülkelere yönelik uzun bir suçlama listesi sunarak şunları söyledi: “Yabancı basında açıkça el bombası yapımını öğretmek, bölücü sloganlar atmak, silahlı hareketleri desteklemek ve İranlı gibi davranan paralı askerlerin fotoğraflarını servis etmek, üniversite ve medrese öğrencilerine, polise ve Besic personeline düşman piyadeleri tarafından işkence edip öldürmek” gibi suçlamalara yer verdi.

Hamaney, “İnancı ve umudu zayıflatmak için her şeyi yaptılar ve bazı konularda ilerleme kaydettiler ama çoğu durumda İran halkına yenildiler” dedi.

Hamaney, ölüm yıldönümünde Humeyni'nin mezarı başında bir konuşma yaparken (El-Mürşid internet sitesi)
Hamaney, ölüm yıldönümünde Humeyni'nin mezarı başında bir konuşma yaparken (El-Mürşid internet sitesi)

İran’da genç kadın Mahsa Amini'nin ahlak polisi tarafından tutuklanması ve ardından öldürülmesi, son dönemde İran'ın 31 vilayetinin çoğunu sarsan protestoları ateşledi. Protestolar hızla düzen karşıtı bir harekete dönüştü. Göstericiler, devlette son söz sahibi olan Hamaney aleyhine sert sloganlar attı. Şarku’l Avsat’ın ulaştığı bilgilere göre İnsan hakları örgütleri, yetkililerin protestoları bastırmak için başvurduğu şiddetli bastırma yöntemi sonucu 500'den fazla kişinin öldürüldüğünü söylüyor. Şiddet olayları ayrıca yaklaşık 70 güvenlik mensubunun hayatına mal oldu. Tahminlere göre tutuklu sayısı yaklaşık 20 bin kişi idi. Ölü ve tutuklananların sayısına ilişkin yetkililerce resmî açıklama yapılmadı.

İran Yargı Erki Başkanı Gulamhüseyin Muhsin Ejei, geçen mart ayında, “Yetkililer, Hamaney tarafından geçen şubat ayında açıklanan genel af kapsamında, bazıları protestolar sırasında tutuklananlar da dahil olmak üzere 80 bin İranlı tutukluyu serbest bıraktı.” Açıklamasında bulunmuştu.



İsrail Güvenlik Kabinesi işgal altındaki Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim birimini onayladı

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
TT

İsrail Güvenlik Kabinesi işgal altındaki Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim birimini onayladı

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)

İsrail Güvenlik Kabinesi dün  (Perşembe) geç saatlerde, Maliye Bakanı ve Savunma Bakanlığı'nda Yerleşimden Sorumlu Bakan Bezalel Smotriç tarafından sunulan, İşgal altındaki Batı Şeria’da 19 yeni yerleşim biriminin inşası ve mevcut bazı kaçak yerleşimlerin yasallaştırılmasına yönelik planı onayladı.

Aşırı sağ çizgideki Kanal 14, yeni planın onaylandığını ilk duyuran medya kuruluşu oldu. Haberde, yeni yerleşim birimlerinin kurulmasının ve daha önce kaçak statüsünde olan bazı noktaların yasallaştırılmasının yanı sıra, İsrail’in 2005’te Gazze ve Kuzey Batı Şeria’dan çekilme planı kapsamında boşalttığı yerleşimlere geri dönüşün de öngörüldüğü aktarıldı.

Söz konusu yerleşimlerin bir bölümü Batı Şeria’nın merkezinde, bir kısmı ise kuzey ve güney bölgelerinde, Kudüs çevresine kadar uzanıyor.

sddf
İsrail'in aşırı sağcı maliye bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (Arşiv - AFP)

İsrail Güvenlik Kabinesi onayıyla, daha önce boşaltılan Ganim ve Kadim yerleşimlerinin Cenin yakınlarında yeniden inşa edilmesinin yolu açıldı. Aynı bölgede aylardır devam eden süreçle birlikte Homeş ve Sanur’un da yeniden kurulması kararlaştırılmıştı. Kanal 14, bu gelişmeleri tam anlamıyla kuzeydeki eski yerleşimlere dönüşün tamamlanması şeklinde değerlendirdi ve Smotriç’in hamlesini yerleşim dünyasında gerçek bir devrim olarak nitelendirdi.

Birkaç ay önce de Güvenlik Kabinesi, Batı Şeria’da 22 yeni yerleşimin yasallaştırılması ve inşasına yönelik benzer bir planı kabul etmişti.

Yeni kararla birlikte, her bir yerleşim için hızlandırılmış teknik ve imar hazırlık sürecinin başlatılacağı bildirildi. Kanal 14’ün haberinde, adımın “2005’teki çekilme planıyla ağır darbe alan yerleşim projesinin tarihi bir şekilde düzeltilmesi” olarak görüldüğü ifade edildi.

ds
İsrailli yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'da yakınlardaki bir yerleşim karakolunun yakınlarında eşeklere binerek keçi ve koyun sürülerini otlatıyorlar (Arşiv - AFP)

Filistin tarafı karara sert tepki gösterdi.  Filistin'e bağlı Duvar ve Yerleşimlere Karşı Direniş Kurumu Başkanı Müeyyed Şaban, İsrail’in bu adımını “Filistin coğrafyasını ortadan kaldırmaya yönelik kolonyal bir proje kapsamında yürütülen yarış” olarak tanımladı. Şaban, bunun ilhak, ayrımcılık ve toprakların tamamen Yahudileştirilmesi hedeflerini açıkça ortaya koyan tehlikeli bir tırmanış olduğunu söyledi.

ssdc
Kudüs'ün doğusundaki İsrail yerleşimi Ma'ale Adumim'i gösteren bir fotoğraf  (AFP)

İsrail basını da Smotriç’in planlarının kapsamını gündeme taşıdı. Yediot Aharonot birkaç gün önce yayımladığı haberinde, bakanın Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetlerini genişletmeyi amaçladığını, 2026 bütçesine bu doğrultuda milyarlarca şekelin ayrıldığını yazdı. Gazeteye göre bütçe, yeni yerleşimler kurulmasını, mevcutların statülerinin düzenlenmesini, altyapı projelerini, yol açmayı ve sağlık, eğitim ile kültür kurumlarının inşasını da kapsıyor.

Aynı haberde, Smotriç’in özellikle Kuzey Batı Şeria’ya yeniden yerleşimi merkez alan bir plan yürüttüğü, çekilme planı kapsamında “yeşil hattın içine” taşınan bazı askeri üslerin yeniden bölgeye taşınmasının değerlendirildiği aktarıldı. Yerleşimci liderlerin hedefinin, 2005’te boşaltılan kuzeydeki yerleşimlere tekrar nüfus yerleştirmek ve uzun vadede Batı Şeria’ya bir milyon yerleşimci taşımak olduğu ifade edildi.


Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
TT

Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bugün Türkmenistan’da düzenlenen uluslararası bir forum kapsamında İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile yaptığı görüşmede, Moskova ile Tahran arasındaki ilişkilerin ‘son derece olumlu bir şekilde geliştiğini’ söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Rus haber ajansı Sputnik’ten aktardığına göre Putin, görüşmede, Rusya’nın Birleşmiş Milletler’de (BM) İran’ın nükleer programı konusunda Tahran ile yakın koordinasyon içinde çalıştığını ifade etti.

dfrgt
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)

Putin, iki ülkenin Buşehr Nükleer Santrali başta olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliği yürüttüğünü, ayrıca Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru gibi altyapı projelerinde birlikte çalıştıklarını belirtti. Rus lider, gaz ve elektrik sektörlerinde ortaklık imkanlarının da değerlendirildiğini dile getirdi.

Pezeşkiyan ise görüşmede, Tahran’ın Moskova ile imzalanan kapsamlı stratejik ortaklık anlaşmasının tüm maddelerine bağlı olduğunu vurguladı.


Fildişi Sahili, El Kaide ile bağlantılı militanlara karşı koymak için ABD casus uçaklarını görevlendirmeyi planlıyor

Casus uçak
Casus uçak
TT

Fildişi Sahili, El Kaide ile bağlantılı militanlara karşı koymak için ABD casus uçaklarını görevlendirmeyi planlıyor

Casus uçak
Casus uçak

Fildişi Sahili’nden iki güvenlik yetkilisi, ülkenin ABD Başkanı Donald Trump yönetiminden, El Kaide bağlantılı militanlara karşı sınır ötesi operasyonlarda kullanılmak üzere ülkenin kuzeyine Amerikan keşif uçakları konuşlandırmasını talep ettiğini söyledi. Yetkililer, Washington’dan gelecek kararın gelecek yıl netleşmesini beklediklerini belirtti.

Terörle mücadelede görevli üst düzey bir yetkili, Abidjan ile Washington’ın bölgesel güvenlik ihtiyaçları konusunda mutabakata vardığını, ancak zamanlamanın hâlâ kesinleşmediğini ifade etti.

Beyaz Saray yorum talebine yanıt vermezken, Pentagon şu anda Fildişi Sahili’nde operasyon planı olmadığını açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı ise değerlendirme yapmaktan kaçındı, ancak “Amerikan çıkarlarıyla bağlantılı olduğunda terörle mücadele hedeflerimizi sürdürmeye devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.

Fildişi Sahili Savunma Bakanlığı da yorum talebine yanıt vermedi.

Washington, geçen yıl Batı Afrika’daki ana üssünü kaybetmişti. Nijer’in güvenlik desteği için Rusya’ya yönelmesi üzerine ABD, 100 milyon dolar değerindeki insansız hava aracı (İHA) üssünden çıkarılmıştı.

Bu üs, Sahel bölgesinde El Kaide ve DEAŞ bağlantılı gruplara ilişkin kritik istihbarat sağlıyordu. Küresel Terörizm Endeksi’ne göre, geçen yıl bölgede bu gruplarla bağlantılı faaliyetler nedeniyle 3 bin 885 kişi hayatını kaybetti. Bu sayı, dünya genelindeki terör kaynaklı ölümlerin yarısına denk geliyor.