Suç hikayesi hayranı kadın "meraktan" cinayet işledi

Güney Koreli katil zanlısının kurbanını kesip parçalara ayırdığı belirlendi

Jung Yoo-jung pişman olduğunu ve kurbanın ailesi için üzüldüğünü söyledi (Busan polisi)
Jung Yoo-jung pişman olduğunu ve kurbanın ailesi için üzüldüğünü söyledi (Busan polisi)
TT

Suç hikayesi hayranı kadın "meraktan" cinayet işledi

Jung Yoo-jung pişman olduğunu ve kurbanın ailesi için üzüldüğünü söyledi (Busan polisi)
Jung Yoo-jung pişman olduğunu ve kurbanın ailesi için üzüldüğünü söyledi (Busan polisi)

Güney Kore'de suç hikayesi hayranı bir kadın “merak ettiği” için cinayet işledi. Busan polisi, Jung Yoo-jung adlı katil zanlısını 31 Mayıs'ta tutukladı. 

Insider'ın aktardığına göre yetkililer, Jung'un televizyon programları ve kitaplarla cinayete takıntılı hale geldiğini söyledi. 23 yaşındaki kadının cinayeti önceden tasarladığından şüpheleniliyor. 

Adı açıklanmayan polis sözcüsü, Jung'un kurbanını internetten aradığını ve ebeveynlerle öğretmenleri buluşturan bir uygulamada bir kadınla tanıştığını ifade etti. Katil zanlısının, 24 Mayıs'ta kurbanla temasa geçtiği ve iki gün sonra da lise kıyafeti giyip evine gittiği belirlendi. Jung eve girince, adı açıklanmayan öğretmeni bıçaklayarak öldürdü.

Jung'un cinayetin ardından yakındaki bir süpermarkete giderek çok sayıda büyük çöp torbası ve çamaşır suyu satın aldığı belirlendi. 

Eve dönen katil zanlısı, kurbanını kesip parçalara ayırdı. Öğretmenin vücudunun bir kısmını valize yerleştiren Jung, taksiye atlayıp valizi tenha bir ormanlık alana bıraktı. Yetkililer, kurbanın ortadan kaybolmuş gibi gösterilmeye çalışıldığını söyledi:

Jung kusursuz bir suç olması için kurbanın cep telefonunu, kimliğini ve cüzdanını sakladı.

Ancak genç kadından şüphelenen taksi şoförü kolluk kuvvetlerine ihbarda bulundu.

Bunun ardından harekete geçen polis ekipleri, Jung'un çantasında kanlı giysiler buldu. Kurbanın kalan parçaları da katil zanlısının evinde bulundu. Jung'un telefonunda bir cesedin nasıl saklanacağına dair üç aydır araştırma yapıldığı belirlendi.

Jung'un 5 yıl önce liseden mezun olduktan sonra işsiz, yalnız ve münzevi bir hayat sürdüğü açıklandı.

İlk başta tartışma nedeniyle kurbanı öldürdüğünü söylese de daha sonra ailesinin ısrarıyla olayı itiraf eden Jung hakkında cinayet suçlamasıyla cuma günü dava açıldı. 

 

Independent Türkçe, Insider, Daily Mail, Daily Beast



Karabağ'da Ermeni nüfusun yaşadığı Hankendi şehrine Azerbaycan elektriği verildi

(AA)
(AA)
TT

Karabağ'da Ermeni nüfusun yaşadığı Hankendi şehrine Azerbaycan elektriği verildi

(AA)
(AA)

Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı İdaresinden yapılan açıklamada, Hankendi şehrinin elektrik hattının Ermenistan'ın enerji sisteminden ayrılarak Azerbaycan'ın enerji sistemine bağlandığı bildirildi.

Açıklamada, Hankendi'ye elektriğin Şuşa'daki trafo merkezinden sağlandığı belirtilerek, "Artık Hankendi'de Azerbaycan ışığı yanmaktadır" ifadesi kullanıldı.

Azerbaycan ordusu, 19 Eylül'de Karabağ'da anayasal düzeni tesis etmek amacıyla antiterör operasyonu başlatmıştı.

Karabağ'daki yasa dışı Ermeni silahlı güçler, yaklaşık 24 saat süren operasyon sonrasında silah bırakmıştı.

Azerbaycanlı yetkililerle Ermeni nüfusun temsilcilerinin 21 Eylül'de yaptığı görüşmede entegrasyon süreciyle ilgili bir takım konularda mutabakat sağlanmıştı.


Kissinger: ABD ile Çin'in ekonomik bağlarını koparması, yaşam standartlarını düşürür

(AA)
(AA)
TT

Kissinger: ABD ile Çin'in ekonomik bağlarını koparması, yaşam standartlarını düşürür

(AA)
(AA)

Kissinger, Çin'in Şanghay şehrinde düzenlenen 5. Bund Zirvesi'nin açılışında çevrim içi yaptığı konuşmada, ABD-Çin ilişkisinin bugünkü dünya düzeninin temel unsuru olduğunu, barışın ve istikrarın korunması için bu iki ülkenin işbirliği yapması gerektiğini savundu.

Çin'in küresel ekonomiyle derin entegrasyonunun ABD ile ilişkilerini güçlendirdiğini, çünkü iki tarafın ticaret için birbirine bağımlı hale geldiğini vurgulayan Kissinger, "ABD ile Çin'in ekonomik bağlarını koparması her iki ülkeye de zarar verir, yaşam standartlarını düşürür" dedi.

Kissinger, ekonomik bağları koparmaktan kaçınmanın yolunun, "iletişim, karşılıklı anlayış ve birbirinden öğrenme" olduğunu belirterek, bunun ikili ilişkileri geliştirmenin yanı sıra tüm dünyaya fayda sağlayacağına inandığını dile getirdi.

"Yapay zeka, bir tarafın hakimiyeti olmadan düzenlenmeli"

Washington ve Pekin'in yeni gelişen üretken yapay zeka teknolojisinde işbirliği yapması gerektiğine işaret eden Kissinger, bu alanın "bir tarafın hakimiyet sağlama girişimi olmaksızın" düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.

Batı'da yapay zeka ile uğraşan şirketlerin yalnızca kısa vadeli rekabete odaklandığı, teknolojinin etik ve toplumsal sonuçlarına kafa yormadığını, Çin'de ise yapay zeka alanındaki devlet kontrolünün bu teknolojilerin askeri amaçlarla kullanılabileceği izlenimi yarattığını ifade etti.

İki tarafın, yapay zeka araştırmalarının doğasını anlamak üzere "karşılıklı açılıma" ihtiyacı olduğuna dikkati çeken Kissinger, "Bu sayede sürekli birbirimizden korkarak yaşamak zorunda kalmayız" ifadesini kullandı.

Kissinger, yapay zeka alanında küresel düzenleme anlayışı geliştirmek için diyaloğa ihtiyaç olduğunu, bunun da "tek taraflı avantaj sağlama güdüsünü bir tarafa bırakmayı" gerektirdiğini vurguladı.

Kissinger ve Çin

1969-1977 yıllarında ABD Başkanları Richard Nixon ve Gerald Ford hükümetlerinde Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı ve Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Henry Kissinger, 1970'lerdeki "arka kapı diplomasisi" ile Çin ile ABD arasındaki diplomatik ilişkilerin kurulmasında önemli rol oynamıştı.

Temmuz 1971’de Çin ile ilişkileri başlatmak adına gizlice Pekin’e giden Kissinger’ın bu seyahati, eski ABD Başkanı Richard Nixon’ın iki ülke arasındaki ilişkilerde dönüm noktası olan ziyaretine zemin oluşturmuştu.

Kissinger'ın o dönemde Sovyet Birliği'ne karşı Komünist Çin ile bağımsız ilişki kurması ve diplomatik tanınma ve BM üyeliğinin önünü açması, Soğuk Savaş'ın seyrini etkileyen stratejik bir hamle olarak tarihe geçmişti.

ABD'nin uluslararası sistemden izole durumdaki Pekin ile işbirliği, Çin’in ileriki yıllarda dünyanın önde gelen üretim merkezi ve en büyük ikinci ekonomisi olmasının da yolunu açmıştı.

Kissinger, son yıllarda ABD-Çin ilişkilerindeki anlaşmazlıklara ve gerilimlere rağmen Çin liderleri ve kurumlarıyla bağlarını sürdürüyor.

"Çin dostu akil adam"

Çinliler, Kissinger'ı "Çin dostu akil adam" olarak görüyor. Çin Halkı Dış İlişkiler Enstitüsü, Mayıs 2022'de "Kissinger ve Çin-ABD İlişkileri" konulu çevrim içi panel düzenlemiş, Kissinger panelin "onur konuğu" olmuştu.

Dışişleri Bakanı Vang Yi, Eylül 2022'de BM Genel Kurulu için gittiği New York'ta Kissinger ile görüşmüştü.

Çin'in yeni atanan Washington Büyükelçisi Şie Fıng, 27 Mayıs'ta 100. yaş gününü kutlayan Kissinger'ı evinde ziyaret etmişti.

Kissinger, temmuzda Pekin’i ziyaret etmiş, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve diğer yetkililerle görüşmüştü.

Amerikalı eski diplomat, son yıllarda, Washington ve Pekin arasındaki gerilimlerin askeri cepheleşmeye ve "yeni bir soğuk savaşa" dönüşmesinin "felaket sonuçları olacağına" dair uyarılarıyla gündeme geliyor.


Ermenistan'da iktidarı zorla ele geçirme teşebbüsü ve Başbakan'a suikast iddiasıyla 8 kişi gözaltına alındı

Ermenistan'da hükümet karşıtı protestolar sürüyor (AA)
Ermenistan'da hükümet karşıtı protestolar sürüyor (AA)
TT

Ermenistan'da iktidarı zorla ele geçirme teşebbüsü ve Başbakan'a suikast iddiasıyla 8 kişi gözaltına alındı

Ermenistan'da hükümet karşıtı protestolar sürüyor (AA)
Ermenistan'da hükümet karşıtı protestolar sürüyor (AA)

Ermenistan'ın resmi haber ajansı Armenpress'in haberine göre, Ermenistan Ulusal Güvenlik Servisi ve Soruşturma Bürosu çalışanlarının operasyonları sonucunda isimleri açıklanmayan 7'si "'Haçlılar' Askeri-Yurtsever Toplum Kuruluşu" üyesi 8 kişinin, Ermenistan Hükümeti üyeleri ve Başbakan Nikol Paşinyan'a yönelik ellerinde bulundurdukları silah ve mühimmatı suç aracı olarak kullanarak iktidarı ele geçirmek için anlaşmaya vardıkları tespit edildi.

Bu kişilerin hükümetin yetkilerini Anayasa'da öngörülmeyen bir şekilde devralarak iktidarı zorla ele geçirme hazırlığı yaptıkları belirlendi.

Yapılan aramalarda bu kişilerin yanlarında haberleşme cihazları, haberleşmeleri engelleyici cihazlar, silahlar ve mühimmat bulundu.

Söz konusu kişiler Ulusal Güvenlik Servisi ve Soruşturma Bürosu çalışanları tarafından gözaltına alındı.

Öte yandan Ermenistan basınında yer alan haberlere göre, bu kişilerden birinin Erivan eski belediye başkanı ve "Gönüllü Muhafızlar Birliği" toplum kuruluşunun eski başkan yardımcısı Albert Bazeyan olduğu, kendisine Başbakan Nikol Paşinyan'a suikast planlama suçlaması yöneltildiği belirtildi.

Gözaltına alınan kişiler hakkında yapılan soruşturmanın devam ettiği kaydedildi.


Nijerya'da Boko Haram saldırısında 10 kişi öldü

(AA)
(AA)
TT

Nijerya'da Boko Haram saldırısında 10 kişi öldü

(AA)
(AA)

Punch gazetesinin haberine göre, terör örgütü Boko Haram üyeleri, Borno eyaletinin Mafa bölgesinde tarlada çalışanlara saldırı düzenledi.

Saldırıda 10 kişi yaşamını yitirdi, 9 kişi kaçırıldı.

Nijerya'da 2000'li yılların başından beri varlık gösteren Boko Haram'ın 2009'dan bu yana düzenlediği kitlesel şiddet eylemlerinde on binlerce kişi yaşamını yitirdi.

Örgüt, 2015'ten bu yana ülkenin sınır komşuları Kamerun, Çad ve Nijer'de de saldırılar düzenliyor.


Nijer, hava sahasını Fransa'ya kapattı

Niamey, Nijer'deki Diori Hamani Uluslararası Havaalanı (Arşiv - AFP)
Niamey, Nijer'deki Diori Hamani Uluslararası Havaalanı (Arşiv - AFP)
TT

Nijer, hava sahasını Fransa'ya kapattı

Niamey, Nijer'deki Diori Hamani Uluslararası Havaalanı (Arşiv - AFP)
Niamey, Nijer'deki Diori Hamani Uluslararası Havaalanı (Arşiv - AFP)

Afrika ve Madagaskar'da Hava Seyrüsefer Güvenliği Ajansının (ASECNA) internet sitesinde paylaşılan açıklamada, Nijer hava sahasının, Air France filosu ve Fransa tarafından kiralanan uçaklara kapatıldığı bildirildi.

Açıklamada, Fransa haricinde Nijer hava sahasının tüm ulusal ve uluslararası ticari uçuşlara açık olduğu kaydedildi.

Nijer hava sahası 6 Ağustos'ta tüm ticari ve sivil uçuşlara kapatılmış, 4 Eylül'de tekrar açılmıştı.

Afrika'yı Avrupa'ya bağlayan en önemli havayolu şirketlerinden Air France, Nijer'in başkenti Niamey'e haftada 4 gün sefer düzenliyordu.

Nijer'deki darbe

Nijer'de Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum, 26 Temmuz'da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı unsurlarınca alıkonulmuş ve o akşam asker, yönetime el koyduğunu duyurmuştu.

Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı General Abdurrahmane Tchiani, 28 Temmuz'da CNSP isimli geçiş hükümetinin başına geçmişti.

CNSP, 7 Ağustos'ta Lamine Zeine'yi başbakan olarak atamış, 10 Ağustos'ta asker ve sivillerden oluşan 21 üyeli kabineyi açıklamıştı


Fransa ile Nijer arasında "büyükelçi" krizi

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (Reuters)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (Reuters)
TT

Fransa ile Nijer arasında "büyükelçi" krizi

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (Reuters)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (Reuters)

Nijer'de 26 Temmuz'da başa geçen askeri yönetim, 25 Ağustos'ta Fransa'nın Niamey Büyükelçisi Sylvain Itte'ye ülkeyi terk etmesi için 48 saat süre tanımış ancak Büyükelçi Itte, ülkeden ayrılmamıştı.

Bugün TF1 ve France 2 kanallarının ortak yayınının konuğu olan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Fransa'nın Niamey Büyükelçisi Itte'nin Fransa'ya geleceğini ve Nijer'deki Fransız askerlerin yıl sonuna kadar koordineli şekilde Fransa'ya döneceğini duyurdu.

Macron'nun açıklamasının ardından başkent Niamey’deki Fransız askeri hava üssü önünde toplanan askeri yönetim destekçileri, Fransız askerlerinin ülkeden ayrılmasını talep ederek Macron aleyhine slogan attı.

Macron: Fransız askerleri yıl sonuna kadar Nijer topraklarından çıkacak

TF1 ve France 2 kanallarının ortak yayınının konuğu olan Macron, Nijer'de görevinden askeri müdahaleyle uzaklaştırılan Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum ile bugün telefonda konuştuğunu belirtti.

Macron, Itte'nin ve birçok Fransız diplomatın birkaç saat sonra Fransa'ya döneceğini ve Nijer'deki makamlarla olan askeri işbirliklerine son verdiklerini söyledi.

Nijer'deki Fransız askerlerin yıl sonuna kadar koordineli şekilde Fransa'ya döneceğini kaydeden Macron, terörle mücadele konusunda Afrika kıtasına yardım etmeye devam edeceklerini dile getirdi.


İsrail, Hamas adına terör saldırısı planladığından şüphelenilen 8 Filistinli öğrenciyi gözaltına aldı

İsrail askerleri dün göstericilerle yaşanan çatışmalar sırasında İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki sınırın yakınında (Reuters)
İsrail askerleri dün göstericilerle yaşanan çatışmalar sırasında İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki sınırın yakınında (Reuters)
TT

İsrail, Hamas adına terör saldırısı planladığından şüphelenilen 8 Filistinli öğrenciyi gözaltına aldı

İsrail askerleri dün göstericilerle yaşanan çatışmalar sırasında İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki sınırın yakınında (Reuters)
İsrail askerleri dün göstericilerle yaşanan çatışmalar sırasında İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki sınırın yakınında (Reuters)

İsrail güvenlik güçleri, Batı Şeria’da bulunan Nablus’un güneyindeki Birzeit Üniversitesi’nde, Hamas adına yakın gelecekte bir terör saldırısı planladıklarından şüphelenilen sekiz Filistinli öğrenciyi gözaltına aldı.

Şarku’l Avsat’ın Alemu’l-Arabi Haber Ajansı’ndan (AWP) aktardığı habere göre, İsrail ordusu tarafından bugün sosyal medya platformu X üzerinden yapılan açıklamada, üniversite kampüsünde saklanan 8 öğrencinin yanı sıra bölgedeki bir kişinin daha gözaltına alındığı bilgisi verildi.

Hamas ise, Telegram üzerinden söz konusu habere ilişkin yorum yaparak, “İsrail’in üniversite kampüsünde gerçekleştirdiği gözaltılar, üniversiteler ve ulusal kurumlar içindeki direnişi destekleyen öğrenci hareketinin iradesini kırmayacaktır” ifadelerini kullandı.

Üniversite yönetimlerini, öğrencileri koruma konusunda üzerlerine düşen rolü oynamaya çağıran Hamas, gözaltına alınan tüm öğrencilerin derhal serbest bırakılması gerektiğini vurguladı.


İtalya, göçmenleri kurtaran STK'lara mali destek verme kararı alan Almanya'ya tepkili

(AA)
(AA)
TT

İtalya, göçmenleri kurtaran STK'lara mali destek verme kararı alan Almanya'ya tepkili

(AA)
(AA)

Akdeniz'i aşarak İtalya'ya ulaşan düzensiz göçmenler, İtalya ile Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler arasında tartışma konusu olmaya devam ediyor.

Son haftalarda Kuzey Afrika'ya en yakın adası Lampedusa üzerinden düzensiz göç akınına uğrayan İtalya ile "Dublin Anlaşması"nın şartlarına uymadığı gerekçesiyle "gönüllü göçmen paylaşım mekanizması"nı durduran Almanya'dan İtalya'nın tepkisini çeken bir hamle daha geldi.

Alman hükümetinin, Akdeniz'de kurtarma operasyonu yapan STK'leri mali açıdan destekleme kararı almasına, La Stampa gazetesine verdiği röportajda değinen Savunma Bakanı Crosetto, "Bu çok ciddi bir durum. Berlin böyle bir adımla, teoride 'dost' olabilecek bir ülkeyi zora soktuğunun farkında değilmiş gibi davranıyor. Bizim yardım taleplerimize karşılık yanıtları bu mu?" ifadelerini kullandı.

(AA)

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani de bugün Rai3 kanalına verdiği demeçte, göç konusunda son haftalarda anlaşmazlık yaşadıkları Fransa ve Almanya'nın başkentlerini ziyaret edeceğini belirtti.

Tajani, "Yarın Paris'te olacağım ve burada mevkidaşım (Catherine) Colonna'ya Fransa'nın Ventimiglia'ya yönelik kararının (sınırda kontrolü arttırma) hatalı olduğunu söyleyeceğim. Perşembe günü de Berlin'de olacağım ve Alman mevkidaşımla Alman hükümetinin STK'leri finanse etme kararı hakkında konuşacağım. Bu tuhaf bir durum. Neden bu şekilde hareket ettiklerini anlamaya çalışacağız" diye konuştu.

Meloni, göç konusunda umduğu sonuçları alamadığını kabul etti

Son haftalarda düzensiz göçmen gelişlerinin arttığı İtalya'da, göç karşıtı tezleriyle bir yıl önce iktidara gelen sağ koalisyon hükümetinin lideri Giorgia Meloni, bir televizyon kanalına hükümetteki ilk yılını değerlendirdi.

Meloni, "Göç konusunda daha iyisini umuyordum. Çok çalıştık ama sonuçlar görmeyi beklediğimiz gibi değil. Bu çok karmaşık bir sorun ama eminim ki bu konunun temeline ineceğiz. Bu konu ikinci bir aşamayı hak ediyor" ifadesini kullandı.

Meloni hükümeti, iktidardaki ilk yılında yasa dışı göçle mücadele kapsamında, STK gemilerinin Akdeniz'de birden fazla göçmen kurtarma operasyonu yapmasını sınırlamaya yönelik düzenleme çıkarmanın yanı sıra göçmenler için de "caydırıcı" bazı kararlar almış, ayrıca 23 Temmuz'da Roma'da Uluslararası Göç Konferansı düzenlemişti. Meloni hükümeti ayrıca, göçmen teknelerinin önemli kısmının geldiği ülke olan Tunus'a destek olması için AB ile Tunus arasında 16 Temmuz'da imzalanan anlaşma için de çaba göstermişti.

İtalya'ya Akdeniz'i geçerek ulaşan düzensiz göçmen sayısında önceki yıllara göre ciddi bir artış söz konusu. İtalya İçişleri Bakanlığı verilerine göre, ülkeye bu yıl 1 Ocak-22 Eylül döneminde tekneyle gelenlerin toplam sayısı 132 bin 867 olurken, 2022'de aynı dönem için bu sayı 69 bin 498, 2021 yılında ise 43 bin 756 idi.


KFOR, Kosova'nın kuzeyindeki gerginliğe yanıt vermeye hazır olduğunu duyurdu

(AA)
(AA)
TT

KFOR, Kosova'nın kuzeyindeki gerginliğe yanıt vermeye hazır olduğunu duyurdu

(AA)
(AA)

KFOR'den yapılan açıklamada, "KFOR, Banjska'daki durumu yakından izlemeye devam ediyor ve KFOR birlikleri bu bölgede, gerektiğinde yanıt vermeye hazır durumda bulunuyor. KFOR Komutanı, Avrupa Birliği (AB), Sırbistan Genelkurmay Başkanı ve Kosova'daki kurumlar dahil olmak üzere tüm uluslararası paydaşlarla yakın ve sürekli temas halinde olup, çözüm bulmak için yoğun bir şekilde çalışmaktadır" denildi.

Açıklamada ayrıca Kosova polisine yönelik saldırının şiddetle kınandığı ve merhum polisin ailesine en derin başsağlığı dileklerinin iletildiği vurgulandı.

AB'nin Kosova'daki Hukukun Üstünlüğü Misyonu (EULEX) Başkanı Giovanni Pietro Barbano de Kosova polisine yönelik saldırılar karşısında dehşete düştüğünü belirtti.

Barbano, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "EULEX, Kosova'daki ikinci güvenlik müdahale görevlisi olarak, durumu yakından izlemekle meşgul olup, KFOR ile yakın koordinasyon içinde, tüm topluluklarının istikrarı ve güvenliğini korumak için Kosova kurumlarını mümkün olan maksimum ölçüde desteklemeye hazırdır." ifadelerine yer verdi.

Kosova'nın kuzeyinde çoğunlukla Sırpların yaşadığı Banjska'da yolu kapatan silahlı Sırpların, sabah saatlerinde polise ateş açması sonucu bir polis ölmüş, bir polis yaralanmıştı.

Kosova Başbakanı Albin Kurti, ülkenin kuzeyinde ağır silahlı yaklaşık 30 kişinin Kosova polisine yönelik saldırılarını sürdürdüğünü açıklamıştı.


Çin'in emlak krizi: "Boş evler üç milyar kişiye yeter" diyen bile var

Kovid-19 sonrası ekonomik toparlanma sürecinde sendeleyen Çin, genç işsizlik oranlarını paylaşmayı durdurduğunu geçen ay açıklamıştı (AFP)
Kovid-19 sonrası ekonomik toparlanma sürecinde sendeleyen Çin, genç işsizlik oranlarını paylaşmayı durdurduğunu geçen ay açıklamıştı (AFP)
TT

Çin'in emlak krizi: "Boş evler üç milyar kişiye yeter" diyen bile var

Kovid-19 sonrası ekonomik toparlanma sürecinde sendeleyen Çin, genç işsizlik oranlarını paylaşmayı durdurduğunu geçen ay açıklamıştı (AFP)
Kovid-19 sonrası ekonomik toparlanma sürecinde sendeleyen Çin, genç işsizlik oranlarını paylaşmayı durdurduğunu geçen ay açıklamıştı (AFP)

Çin'de bir dönem ekonominin temel direği olarak görülen emlak sektörü, ülkenin gayrimenkul devi Evergrande'nin 2021'de borçlarını ödeyememesinden beri düşüşte. 

Country Garden Holdings gibi Çinli emlak devleri zor günler geçirirken potansiyel müşterileri de pek hevesli gözükmüyor. 

Çin Ulusal İstatistik Bürosu'nun açıkladığı verilere göre ağustos sonu itibarıyla satılmamış evlerin yüzölçümü neredeyse 650 kilometrekareye ulaştı. Türkiye'nin en küçük ili Yalova'nın yaklaşık 800 kilometrekare alana sahip olduğu düşünülürse bu sayı daha iyi anlaşılabilir.

Ortalama ev boyutunu 90 metrekare olarak alan Reuters haber ajansı, bu yüzölçümünün 7,2 milyon hane anlamına geldiğini belirtiyor. 

Satışı yapılsa da henüz nakit sıkıntısı gibi sebepler yüzünden tamamlanmamış projeleri ve 2016'da emlak piyasasının coşmasıyla yatırımcıların aldığı fakat sonrasında boş bıraktığı haneleri de hesaba katan uzmanlar, Çin'de kullanılmayan mülk bolluğu yaşandığını söylüyor. 

Ülkenin resmi medya kuruluşlarından Çin Haber Servisi, Ulusal İstatistik Bürosu'nun eski başkan yardımcısı He Keng'in bir videosunu yayımlayarak bu konuyu işledi. 81 yaşındaki Keng'in şu sözleri dikkat çekti: 

Şu anda kaç tane boş ev var? Her bir uzmanın verdiği rakam çok farklı. En aşırı düşüneni, mevcut boş evlerin üç milyar kişiye yetebileceğini söylüyor. Bu tahmin biraz fazla olabilir ama bir milyar 400 milyon kişi muhtemelen onları dolduramaz.

Emlak sektörüne bu yönde eleştiriler yapılırken Pekin yönetimi, ülkenin ekonomisinin ne kadar dirençli olduğunu vurgulamayı sürdürüyor. CNN, Çin Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden birinin yakın tarihli bir basın toplantısında şöyle konuştuğunu hatırlattı:

Zaman zaman Çin ekonomisinin çökeceğine dair tahminler gündeme geliyor. Ancak çöken Çin'in ekonomisi değil, bu söylem oldu.

Kovid-19 sonrası ekonomik toparlanma sürecinde sendeleyen Çin, genç işsizlik oranlarını paylaşmayı durdurduğunu geçen ay duyurmuştu. Ulusal İstatistik Bürosu'ndan yapılan açıklamada "çalışma istatistikleri iyileştirilip geliştirilene kadar" söz konusu kategorilerdeki verilerin paylaşımının durdurulacağı belirtilirken, uygulamanın ne kadar süreceğine dair bilgi verilmemişti.

Independent Türkçe