İsrail tatbikatlarında İran’a yönelik hava saldırısı provası yapıldı

Tatbikat, Lübnan, Suriye ve Filistin topraklarına yönelik olası kara saldırılarını da kapsıyor.

Tatbikata ‘Ezici Yumruk’ adı verildi. (İsrail Ordusu-DPA)
Tatbikata ‘Ezici Yumruk’ adı verildi. (İsrail Ordusu-DPA)
TT

İsrail tatbikatlarında İran’a yönelik hava saldırısı provası yapıldı

Tatbikata ‘Ezici Yumruk’ adı verildi. (İsrail Ordusu-DPA)
Tatbikata ‘Ezici Yumruk’ adı verildi. (İsrail Ordusu-DPA)

İsrail’deki büyük çaplı askeri tatbikatlar sona erdi. Ardından dün tatbikatların, İran topraklarına doğrudan hava saldırıları, Lübnan, Suriye ve Filistin bölgelerine ‘gerektiğinde’ çok sayıda kara harekatı ve siber saldırılar düzenlemek de dahil olmak üzere bugüne kadar açıklanmayan birçok hedefi içerdiği ortaya çıktı. Aynı zamanda bir ABD ordusu gücünün tatbikatlara fiilen katıldığı ve İsrail ordusu liderliğinin kendisine Rusya’nın Ukrayna savaşında yaptığı hatalara düşmemek gibi durumların da provasının yapıldığı anlaşıldı.

Tatbikatın sonunda üst düzey bir askeri kaynak şu açıklamalarda bulundu:

“Tatbikat boyunca, İsrail Savunma Kuvvetleri’nin hazırlık durumunu ve performansını iyileştirmek amacıyla bir tespit ve öğrenme süreci yürütüldü. Süreç, Ukrayna’dan ders çıkarmak da dahil olmak üzere her düzeydeki ve komutadaki liderlerden tespit ve öğrenme adımlarını içeriyordu. Rus ordusu büyük güçlerle Ukrayna’ya girdi ancak Ukrayna ordusu onlara güç ve yiğitlikle karşı koydu. Saldırıyı durdurdu ve Rusların ağır kayıplar vermesine sebep oldu. Savaş şimdiye kadar Ukrayna safında 100 bin askerin ölümüne mal olsa da Rusya’ya geri adım attırdı.”

Fotoğraf Altı: ‘Ezici Yumruk’ tatbikatına katılan İsrail askerleri. (İsrail Ordusu - DPA)
‘Ezici Yumruk’ tatbikatına katılan İsrail askerleri. (İsrail Ordusu - DPA)

İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi açıklamasında “İsrail ordusu, komşu bölgelerdeki topraklara girmek zorunda kalması durumunda aynı hatalara düşmemek için Rusya’nın saldırısı sırasındaki deneyimlerini ve feci hatalarını iyice ve derinlemesine inceledi” dedi.

İsrail ordusu yaptığı açıklamada, ABD ordusunun bu tatbikatlara yalnızca ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Genel Komutanı Michael Corella’nın tatbikatın ilk üç gününde İsrail’e gelmesiyle değil, aynı zamanda ‘tatbikatta İsrail ordusunun kara kuvvetlerinin yanında CENTCOM kuvvetlerinin iştirak etmesiyle’ de katılım gösterdiğini duyurdu. ABD Ordusu Merkez Komutanlığı’ndan (ARCENT) bir tabur, İsrail Ordusu’nun 36’ncı Gaaş Tümeni’nin 7. Zırhlı Tugayı’na katıldı. Böylece ABD güçleri ilk kez 7. Zırhlı Tugay komutanının önderliğindeki bir İsrail tatbikatında somut bir rol oynamış oldu. İsrail ordusu bu katılımın ‘İsrail Savunma Kuvvetleri’nin Kara Kuvvetleri Eğitim Merkezi ve ABD Silahlı Kuvvetleri arasındaki iş birliği çerçevesinde’ geldiğini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre İsrail ordusu bu tatbikatlara 29 Mayıs Pazartesi günü başladı ve geçen perşembe akşamı tamamladı. Başbakan Binyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant ve tüm kabine de tatbikata yer aldı. ‘Ezici Yumruk’ adlı tatbikat toplamda 11 gün sürdü ve bu süre zarfında İsrail ordusu, genel komutanlıktan askeri birliklere kadar tüm komutanlıklardan, kollardan ve birimlerden düzenli ve yedek kuvvetlerine talim yaptırdı. Tatbikat kapsamında aynı anda tüm cephelerdeki zorluklarla başa çıkma provası yapıldı.

Fotoğraf Altı: İsrail ordusu tarafından dün ‘Ezici Yumruk’ tatbikatına ilişkin görüntüler servis edildi. (İsrail Ordusu-DPA)
İsrail ordusu tarafından dün ‘Ezici Yumruk’ tatbikatına ilişkin görüntüler servis edildi. (İsrail Ordusu-DPA)

Ordu Sözcüsü yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Tatbikatın ilk aşamasında Lübnan cephesi boyunca çok sayıda güç ile savunma senaryoları simüle edildi. Daha sonra tümen, ikinci aşamada geniş çaplı saldırı senaryolarını denedi. Bununla eş zamanlı olarak Hava Kuvvetleri de yoğun bir çatışma başlatma ve binlerce önleme operasyonunu içeren karma hava savunma senaryoları üzerinde tatbikat yaptı. Ayrıca düşman bölgesinin derinliklerine ve tüm kuzey sahasına stratejik hava saldırıları düzenleme, bölgede hava üstünlüğünü ele geçirme ve bütün sistemlerden yüzlerce uçağı kullanarak binlerce belirli hedefe yoğun ve ölümcül baskınlar düzenleme senaryoları denendi.”

Tatbikatın ikinci haftasında Hava Kuvvetleri ve İstihbarat ve Muhabere Birimi ile iş birliği içinde piyade, zırhlı, mühendislik ve ateş gücü birliklerini içeren tümen kuvvetleri için bir savaş alanında çok kollu bir savaş provası gerçekleştirildi.

Bu hafta Hava Kuvvetleri hava desteği ve manevralara katılıma odaklandı, birliklerin taşınması senaryoları üzerinde çalıştı ve hava yoluyla lojistik destek sağlama senaryolarını uyguladı. Aynı zamanda manevralara ateş desteği sağlama amaçlı tatbikatlar gerçekleştirildi. Hava Kuvvetleri, hafta boyunca çok sayıda bölgenin derinliklerine geniş çaplı hava saldırıları düzenleme senaryoları üzerinde çalıştı.

Donanma ise saldırı ve savunma yeteneklerine, İsrail’in deniz sınırlarını korumaya ve deniz koridorlarının güvenliğini sağlamaya odaklanarak, düzinelerce donanma gemisinin katıldığı çok sahalı bir senaryoda savaş tatbikatı yaptı.

Yapılan resmi açıklamaya göre İstihbarat Teşkilatı’nda, maksimum verim sağlamak amacıyla çok sayıda bölgeyi içeren bir senaryo dahilinde istihbarat bilgilerinin toplanması, çıkarılması ve istihbarat dairelerini kapatma hızının incelenmesi üzerinde tatbikat yapıldı.

Fotoğraf Altı: ‘Ezici Yumruk’ tatbikatına dair görüntüler servis edildi. (İsrail Ordusu-DPA)
 ‘Ezici Yumruk’ tatbikatına dair görüntüler servis edildi. (İsrail Ordusu-DPA)

Tatbikat sırasında savaş alanlarında yüzlerce yeni gerçek hedef belirlendi. İletişim ve Bilgi Teknolojileri ve Siber Uzayın Korunması Kurumu siber uzay alanında mücadele tatbikatı yaptı.

Siber uzayın korunması alanında, tatbikatlar arasında ‘Savunma Ordusu güçlerinin ağları ve varlıkları üzerindeki ilgili siber tehditleri simüle eden saldırıların engellenmesi’ yer aldı.

İç Cephe Komutanlığı, sivil alanda operasyonel planlara ek olarak binlerce vatandaşın evinden tahliye edilmesi de dahil olmak üzere iç cephede operasyonel sürekliliği koruyup hayat kurtarma operasyonlarına dair tatbikat gerçekleştirdi.



Hindistan ve Pakistan neden diğer ülkeler gibi savaşmıyor?

Hindistan ile Pakistan arasındaki Wagah Sınır Kapısı yakınlarında duran Hindistan Sınır Güvenlik Güçleri (AFP)
Hindistan ile Pakistan arasındaki Wagah Sınır Kapısı yakınlarında duran Hindistan Sınır Güvenlik Güçleri (AFP)
TT

Hindistan ve Pakistan neden diğer ülkeler gibi savaşmıyor?

Hindistan ile Pakistan arasındaki Wagah Sınır Kapısı yakınlarında duran Hindistan Sınır Güvenlik Güçleri (AFP)
Hindistan ile Pakistan arasındaki Wagah Sınır Kapısı yakınlarında duran Hindistan Sınır Güvenlik Güçleri (AFP)

AP, Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilime dikkat çekerek, iki ülkenin 1947'de İngiltere'den bağımsızlıklarını kazanmalarından bu yana üç büyük çaplı savaşa sahne olduğunu belirtti. İki komşu ayrıca, dünyanın en soğuk ve en yüksek rakımlı savaş alanı olarak tanımlanan bir buzulun tepesindeki çatışma da dahil olmak üzere onlarca çatışmaya tanık oldular.

Son gerginlik, Hindistan'ın Pakistan'ı suçladığı, İslamabad'ın ise herhangi bir dahli olduğunu reddettiği, turistlere yönelik ölümcül bir silahlı saldırının ardından yaşandı.

Hindistan ve Pakistan diğer ülkeler gibi savaşmıyor. Buradaki başat faktör, büyük saldırıları caydırmanın ayırt edici bir aracı ve durum kötüleşse bile çatışmanın kontrolden çıkmayacağının garantisi olan nükleer cephanelikleri.

Ncjxj
 Keşmir'in Pakistan tarafından yönetilen kısmının başkenti Muzafferabad'da Hindistan saldırıları sonucu yıkılan bir caminin yakınında nöbet tutan askerler (AFP)

Hindistan ve Pakistan neden bu şekilde savaşıyor? Çünkü nükleer cephanelikleri birbirlerini yok edebilecek kapasitede.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Pakistanlı güvenlik analisti Seyyid Muhammed Ali şu ifadeleri kullandı: “Pakistan ve Hindistan diğer tarafı defalarca yok etmeye yetecek kadar nükleer silaha sahip. Nükleer silahları, Karşılıklı Garantili İmha (MAD) senaryosu yaratıyor. Her iki ülke de stoklarının boyutunu ve kapsamını diğerine MAD garantisini hatırlatacak şekilde bilinçli olarak geliştirdi.”

Her iki ülke de nükleer kapasitelerini açıklamıyor, ancak her birinin 170 ila 180 arasında kısa, uzun ve orta menzilli savaş başlığına sahip olduğuna inanılıyor. Her iki ülke de bu silahları hedeflerine ulaştırmak için farklı sistemlere sahip.

Ali, cephaneliklerin daha fazla çatışmayı önlemek ve caydırmak için savunma amaçlı bir hamle olduğunu, çünkü ‘iki tarafın da böyle bir savaşı başlatmayı göze alamayacağını ya da bundan bir şey elde etmeyi umamayacağını’ söylüyor.

İlk bakışta öyle gelmeyebilir ama nükleer silahlar karşı tarafa aşırı tepki veremeyeceğini hatırlatır. Ancak cephaneliklerini çevreleyen gizlilik, Pakistan ya da Hindistan'ın nükleer bir ilk saldırıda hayatta kalıp kalamayacağının ve ‘ikinci saldırı kabiliyeti’ olarak adlandırılan misilleme yapıp yapamayacağının belirsiz olduğu anlamına geliyor.

Jfjfj
Pakistan'ın Lahor kenti yakınlarında Hindistan saldırısında hasar gören hükümet sağlık ve eğitim kompleksinin yönetim binası önünde duran arama kurtarma görevlileri (Reuters)

Bu kabiliyet, nükleer gerilime yol açabilecek saldırganlığı önleyerek bir düşmanın ilk saldırı yoluyla nükleer bir savaşı kazanmaya çalışmasını engeller. Bu kabiliyet olmadan, teoride, bir tarafın diğerine savaş başlığı fırlatmasını engelleyecek hiçbir şey yoktur.

Keşmir anlaşmazlığın merkezinde

Hindistan ve Pakistan, her birinin bağımsızlığını kazandığı 1947'den bu yana Keşmir üzerinde hak iddia ediyor ve sınır çatışmaları on yıllardır bölgeyi istikrarsızlaştırıyor.

Keşmir, Hindistan yönetimine karşı direnen silahlı isyancıların bulunduğu, iki ülke arasında bölünmüş tartışmalı bir Himalaya bölgesidir.

Her iki ülke de Keşmir'in bir bölümünü kontrol ediyor. Bölge yoğun bir şekilde askerileştirilmiş bir sınırla bölünmüş durumda.

Ezeli rakipler üç savaşlarından ikisini de Keşmir için yapmışlardır.

Birçok Keşmirli Müslüman, isyancıların bölgeyi Pakistan yönetimi altında ya da bağımsız bir devlet olarak birleştirme hedefini destekliyor.

Hindistan kontrolündeki Keşmir'de yaşanan sınır çatışmaları ve militan saldırıları Yeni Delhi'nin İslamabad'a karşı giderek daha sert bir tutum takınmasına ve onu ‘terörizmle’ suçlamasına neden oldu.

Son çatışmada Hindistan, geçen ay gerçekleşen silahlı katliamla bağlantılı olarak Pakistan destekli militanlar tarafından kullanılan yerleri vurarak Pakistan'ı cezalandırdı.

Geleneksel askeri dengesizlik

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nün (IISS) Askeri Denge Raporu'na göre Hindistan 2025 yılında 74,4 milyar dolar harcamayla dünyanın en büyük savunma harcaması yapan ülkesi ve dünyanın en büyük silah ithalatçılarından biri.

Pakistan ise geçen yıl 10 milyar dolar harcadı. Pakistan, komşusuna kıyasla iki kat daha fazla aktif silahlı kuvvete sahip olan zengin Hindistan'la asla boy ölçüşemez.

Hindistan'ın silahlı kuvvetleri geleneksel olarak Pakistan'a odaklanmış olsa da, mücadele etmesi gereken bir başka nükleer komşusu da Çin. Hindistan, Hint Okyanusu'ndaki deniz güvenliği konusunda giderek daha fazla endişe duyuyor.

Bunlar Pakistan'ın güvenlik modelinde dikkate almak zorunda olmadığı iki faktör.

Pakistan'ın uzun ve dar yapısı, ordunun dış politikadaki büyük rolü ile birleşince silahlı kuvvetlerin hareketli olmasını ve savunmaya öncelik vermesini kolaylaştırıyor.

Tırmanma ve gerilimi azaltma modeli

Ne Pakistan ne de Hindistan diğerine karşı askeri hamlelerini duyurmak için acele etmiyor. Mevcut düşmanlıkların alevlenmesinden de anlaşılacağı üzere, saldırıların ve misillemelerin teyit edilmesi biraz zaman alabilir.

Ancak her ikisi de diğerinin kontrolündeki topraklarda ve hava sahasında operasyonlar yürütüyor.

Bu operasyonlar bazen kontrol noktalarına, tesislere ya da militanlar tarafından kullanıldığı iddia edilen yerlere zarar vermeyi amaçlıyor. Aynı zamanda liderleri kamuoyunun baskısına boyun eğmeye ve yanlış hesaplama potansiyeline sahip bir şekilde karşılık vermeye zorlamak, onları utandırmak veya kışkırtmak da amaçlanıyor.

Bu faaliyetlerin çoğu Keşmir'i Hindistan ve Pakistan arasında bölen Kontrol Hattı boyunca gerçekleşiyor.

Jfjdj
Hindistan ile Pakistan arasındaki Wagah Sınır Kapısı yakınlarında duran Hindistan Sınır Güvenlik Güçleri (AFP)

Bu hattın medya ve kamuoyundan büyük ölçüde izole edilmiş olması, saldırı veya misilleme iddialarının bağımsız olarak doğrulanmasını zorlaştırıyor.

Bu tür olaylar, iki ülkenin nükleer kapasiteleri göz önüne alındığında uluslararası endişeleri arttırmakta, dikkatleri Hindistan ve Pakistan'a ve nihayetinde Keşmir üzerindeki rekabet eden iddialarına geri çekmektedir.

Her iki ülkenin de kaynaklar için rekabet etmesini gerektirecek bir durum söz konusu değil

Pakistan'ın muazzam bir maden zenginliği var, ancak Hindistan'ın bundan faydalanmak gibi bir arzusu yok. Hinduların çoğunlukta olduğu Hindistan ile Müslümanların çoğunlukta olduğu Pakistan arasında temel ideolojik farklılıklar olsa da birbirlerine hükmetmek ya da birbirlerini etkilemek gibi bir amaçları yok.

Keşmir dışında birbirlerinin topraklarında hak iddia etmek ya da hegemonya kurmak gibi bir niyetleri de yok.