ICRC: Suriyelilerin yüzde 90’ı yoksulluk sınırının altında yaşıyor

Lübnan’ın Bekaa Vadisi’ndeki Bar Elias kasabasındaki bir mülteci kampında oturan Suriyeli bir aile (AP)
Lübnan’ın Bekaa Vadisi’ndeki Bar Elias kasabasındaki bir mülteci kampında oturan Suriyeli bir aile (AP)
TT

ICRC: Suriyelilerin yüzde 90’ı yoksulluk sınırının altında yaşıyor

Lübnan’ın Bekaa Vadisi’ndeki Bar Elias kasabasındaki bir mülteci kampında oturan Suriyeli bir aile (AP)
Lübnan’ın Bekaa Vadisi’ndeki Bar Elias kasabasındaki bir mülteci kampında oturan Suriyeli bir aile (AP)

Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), Suriyelilerin yaklaşık yüzde 90’ının yoksulluk sınırının altında yaşadığını ve 15 milyondan fazla insanın insani yardıma ihtiyacı olduğunu bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın ICRC sitesinden aktardığı açıklamaya göre, ICRC Yakın ve Orta Doğu Bölge Direktörü Fabrizio Carboni, “Uluslararası toplum, Suriye’deki durumun dayanılmaz olduğu ve bu eylemsizliğin ilgili herkes için ciddi yansımaları olacağı ve sürdürülebilir bir iyileşme için herhangi bir umudu engelleyeceği gerçeğiyle yüzleşmeli” ifadelerini kullandı.

Carboni, “Suriye’de insanların çektiği acılara göz yumamayız ve kritik altyapıyı korumaya ve kapsamlı insani müdahaleler sağlamaya öncelik vermeliyiz” diye ekledi.

ICRC açıklamasında, donör ülkeleri Suriye’deki hayati altyapı ve temel hizmetleri korumak için acil bir uluslararası taahhütte bulunmaya çağırarak, Suriye’deki temel hizmetlerin çökmesinin uzak bir tehdit olmadığı ve Suriye halkı için yıkıcı yansımaları olacağı konusunda uyardı.

Carboni açıklamasında, “Bu temel hizmetlerin çökmesi uzak bir tehdit değil. Aksine, gerçekleşme olasılığı çok yüksek ve bunun önlenmesi için gerekli önlemler alınmadığı takdirde Suriye halkı için yıkıcı etkileri olacaktır” ifadelerini de kullandı.

Suriye’deki hayati altyapının çökme tehlikesi konusunda endişe olduğunu vurgulayan ICRC, uluslararası yaptırımların, büyük şehirlerdeki kritik altyapının bakımı için gerekli yedek parçaların ithalatını engellediğini bildirdi.

ICRC, su arıtma tesislerinin çoğunun hasar gördüğünü ve şu anda düşük kapasitede çalıştığını, bunun da içme suyuna erişimde endişe verici bir düşüşe yol açtığını ekledi.



İsrail, ABD’yi dinlemeden İran’ı vurabilir

 İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, 18 Nisan’da Tahran’da düzenlenen Ulusal Ordu Günü törenlerine katılmıştı (Reuters)
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, 18 Nisan’da Tahran’da düzenlenen Ulusal Ordu Günü törenlerine katılmıştı (Reuters)
TT

İsrail, ABD’yi dinlemeden İran’ı vurabilir

 İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, 18 Nisan’da Tahran’da düzenlenen Ulusal Ordu Günü törenlerine katılmıştı (Reuters)
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, 18 Nisan’da Tahran’da düzenlenen Ulusal Ordu Günü törenlerine katılmıştı (Reuters)

İsrail, ABD Başkanı Donald Trump’ın desteği olmasa bile İran’ın nükleer tesislerine saldırı düzenleyebilir.

Adlarının paylaşılmaması şartıyla Reuters’a konuşan kaynaklar, İsrail’in “gelecek aylarda” İran’ın nükleer tesislerine saldırı düzenleme planının hâlâ masada olduğunu söylüyor.

New York Times’ın (NYT) 16 Nisan’da yayımladığı haberde, İsrail’in İran’ın nükleer tesislerini mayısta vurmak için bir plan hazırladığı ve bunu Washington’la paylaştığı yazılmıştı. Ancak Trump’ın İsrail'in saldırı planını desteklememe kararı alarak müzakere yolunu tercih ettiği aktarılmıştı. Cumhuriyetçi liderse planı “ertelemediğini fakat acelesinin olmadığını” belirtmişti.

Reuters’a konuşan İsrailli yetkililer, Tel Aviv’in saldırı için Trump yönetimine birden fazla plan sunduğunu söylüyor. Bahar sonu ve yaz ayları için yapılan bu planlarda komando birlikleriyle düzenlenecek kara operasyonları ve hava saldırılarının yer aldığı ifade ediliyor.

Diğer yandan ABD’nin onaylamayacağı bir operasyonun, İsrail’in planladığından daha sınırlı kalacağı ve Tahran’ın nükleer silah geliştirme sürecini sadece bir yıllığına geciktirebileceği aktarılıyor.

NYT’nin bugün yayımladığı analizde de İsrail ordusunun saldırı için ABD’den istihbarata ihtiyaç duyacağı belirtiliyor. Ayrıca İran’ın misilleme yapması durumunda Amerikan ordusunun İsrail’e koruma sağlaması gerekeceği ifade ediliyor.

Analizde, ABD-İran arasında nükleer anlaşma görüşmeleri sürerken İsrail’in böyle bir saldırı düzenlemesinin Tel Aviv-Washington hattında gerilim yaratacağı belirtiliyor. Trump’ın Gazze savaşında İsrail’e verdiği desteğin tehlikeye girebileceği yorumu da yapılıyor.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, dünkü açıklamasında Tahran'a saldırı tehdidini yineleyerek "neye mal olursa olsun İran'ın nükleer silah elde etmesini engelleyeceklerini" söylemişti.

Öte yandan ABD-İran müzakerelerini yürüten Trump’ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ve Mossad Direktörü David Barnea’yla dün gizli görüşme yaptığı aktarılıyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla Axios’a konuşan İsrailli yetkililer, Dermer ve Barnea’nın İran’ın nükleer programının durdurulmasını istediğini söylüyor. Witkoff’unsa “nükleer krizin diplomatik yoldan çözümüne” ve İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin durdurulmasına odaklanıldığını söylediği belirtiliyor.

ABD ve İran’dan heyetler, Umman’da 12 Nisan’da yapılan görüşmenin ardından müzakerelerin “olumlu ve yapıcı” geçtiğini bildirmişti. Görüşmelerin ikinci turu İtalya’nın başkenti Roma’da bugün gerçekleştirilecek.

Independent Türkçe, Reuters, Axios, New York Times