Eski Dışişleri Bakanı Tzipi Livni’den İsrail'de faşist rejim uyarısı

Netanyahu yargıya yönelik darbe planına devam etme sözü verdi.

İsrail hükümetinin yargı reformu planını protesto etmek için cumartesi günü Tel Aviv’de açılan pankart ve bayraklar. (AFP)
İsrail hükümetinin yargı reformu planını protesto etmek için cumartesi günü Tel Aviv’de açılan pankart ve bayraklar. (AFP)
TT

Eski Dışişleri Bakanı Tzipi Livni’den İsrail'de faşist rejim uyarısı

İsrail hükümetinin yargı reformu planını protesto etmek için cumartesi günü Tel Aviv’de açılan pankart ve bayraklar. (AFP)
İsrail hükümetinin yargı reformu planını protesto etmek için cumartesi günü Tel Aviv’de açılan pankart ve bayraklar. (AFP)

İsrail’de sağcı iktidar ile protesto liderleri arasındaki kavganın yeni bir boyuta evrilmesi, yargıya karşı darbe yasalarının yeniden çıkarılmasına devam edileceği yönündeki karşılıklı suçlamalar ve tehditler devam ediyor. Göstericiler darbeye karşı darbe ve hükümet düşene kadar sokağı terk etmeme çağrısı yaparken, eski başbakan adayı ve Likud Partisi eski üst düzey liderlerinden Tzipi Livni, benzeri görülmemiş bir uyarıda bulundu ve Binyamin Netanyahu hükümetinin İsrail’de faşist bir rejim dayatmak için yasalar çıkarma niyetinde olduğunu söyledi.

Fotoğraf altı: Tzipi Livni cumartesi gösterisinde üzerinde ‘eşitlik’ yazan bir tişört giyiyor (Haaretz)
Tzipi Livni cumartesi gösterisinde üzerinde ‘eşitlik’ yazan bir tişört giyiyor (Haaretz)

Gençliğinde Mossad’a (dış istihbarat teşkilatı) hizmet eden ve zamanla yükselerek dışişleri bakanı ve başbakan yardımcısı olan (Ehud Olmert döneminde) Tzipi Livni, iktidarın sadece yargıya karşı darbe yapmakla kalmayıp, aynı zamanda demokratik sistemin temellerini yıkmak ve 2. Dünya Savaşı öncesi Avrupa’daki faşist kanunlara benzer onlarca kanun çıkarmak istediğini öne sürdü.

Benny Gantz liderliğindeki muhalif Resmi Kamp Partisi ve Yair Lapid liderliğindeki muhalif Gelecek Var Partisi, Knesset temsilcilerinin Yargıç Atama Komitesi’ne seçilmesini engelleme sürecini protesto etmek için İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un gözetiminde hükümetle devam eden diyaloğa katılımlarını askıya aldılar. Bu engelleme hamlesi, yargı sisteminin acilen ihtiyaç duyduğu 11 yeni yargıcın atama kararının durdurulmasına sebep oldu.

Netanyahu, dün yapılan hükümet oturumunda bu duruma yanıt vererek, kendisinin ve hükümetinin bu haftadan itibaren yargı reformunu ilerletmeyi planladığını söyledi.

Netanyahu, muhalefeti iki cephe arasındaki uçurumu kapatmak için uzlaşma olasılığını baltalamakla suçladı ve: “Geçen hafta kanıtlanan şey, Gantz ve Lapid’in ortak bir plana göre 3 ay boyunca oyun oynama konusunda uzlaştıkları ve bu süre zarfında temsilcilerinin en ufak bir anlaşmaya varamadığıdır. Amaçları, herhangi bir değişikliği ortadan kaldırmaktır. Bu nedenle bu hafta toplanıp, hesaplı ve sorumlu bir şekilde pratik adımlar atacağız.” ifadelerini kullandı.

Fotoğraf altı: İsrail muhalefet lideri Yair Lapid, Tel Aviv’de yargı reform planına karşı düzenlenen gösteriye katıldı (Reuters)
İsrail muhalefet lideri Yair Lapid, Tel Aviv’de yargı reform planına karşı düzenlenen gösteriye katıldı (Reuters)

Lapid bu açıklama üzerine “Netanyahu, söylediği tek taraflı darbeye devam ederse İsrail halkının yarısından azının, ekonominin yarısından azının, güvenliğin yarısından azının ve Knesset’in yarısından azının başbakanı olduğunu görecektir” dedi.

Ancak darbe planına protesto liderliğinden de sert yanıt geldi. Yapılan açıklamada, “Gösterileri tırmandırarak ve genişleterek, ülkedeki hayatı alt üst ederek ve bakanlarını uyutmayarak kendisine uygun Siyonist bir yanıt vereceğiz” diyerek, Lapid ve Gantz’ın “Herzog’un diyalog oturumlarından tamamen çekilmesini” talep ettiler.

Gösteriler, cumartesi akşamı art arda 24. haftasında da devam etti. Bu hafta, 120 bini Tel Aviv’de, 15 bini Hayfa’da ve 10 bineri Kudüs ve Bi’r es-Seba’da olmak üzere yaklaşık 200 bin kişi gösterilere katıldı. Ülke çapında yaklaşık 150 gösteri yapıldı.

Diğer yandan Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Arap İsrail vatandaşlarını (1948 Filistinlileri) protestolara çekme çabasının bir parçası olarak, göstericilerin Tel Aviv mitinginde ilk kez eşitlik yönünde slogan attıkları kaydedildi.

Tzipi Livni, Tel Aviv mitinginde faşist diktatörlüğe karşı uyarıda bulunan bir açılış konuşmasını yaptı. ‘Eşitlik’ yazılı bir tişört ile kürsüye çıkan Livni, “Hükümet, devam etmesi halinde İsrail’in çehresini sonsuza dek değiştirecek faşist nitelikte yasalar çıkarmaya başladı. Şimdiye kadar eşitlik ilkesini hiçe sayan, zayıflara karşı ayrımcılık yapan, dindarları laiklere, Yahudileri Araplara, yozlaşmışları yargıya üstün kılan bir dizi kanun geçirdi” dedi.

Livni, çeşitli suçlarla itham edilen ve suçlu bulunan Bakan Itamar Ben-Gvir’e idari gözaltı kararları verme yetkisi verildiğine işaret etti. Livni, “Demokrasiyi koruyacağımıza ve bu kararları ve yasaları kaldıracağımıza dair halka söz vermeliyiz” dedi.

Fotoğraf altı: İki gösterici, İsrail hükümetinin yargı reformu planını protesto etmek için Tel Aviv’deki bir mitingde slogan atıyor (AFP)
İki gösterici, İsrail hükümetinin yargı reformu planını protesto etmek için Tel Aviv’deki bir mitingde slogan atıyor (AFP)

Protesto organizatörleri, Başbakan Netanyahu’ya Adalet Bakanı Yariv Levin’i görevden alması çağrısında bulunarak, “İsrail demokrasisine bir kez daha savaş açan Levin’in son açıklaması ekonomik krizi derinleştiriyor ve halk arasındaki bölünmeleri artırıyor. Onun diktatörlük sanrıları, Bağımsızlık Bildirgesi’nin değerlerini, eşitliği ve özgürlüğü korumaya kararlı olan İsrail halkıyla çarpışacaktır” ifadelerini kullandılar.

Levin ve Netanyahu’ya yakın siyasi kaynaklar, hükümet koalisyonunun, muhalefetle müzakereler askıya alındıktan sonra tek taraflı olarak “yargı reformu” yasalarına geri dönme niyetinde olduğunu doğruladı. Koalisyon, bundan sonraki aşamada iki madde üzerinden yasa çıkarma sürecine dönmenin yollarını arayacak. Adalet müşavirlerinin yetkilerinin belirlenmesi ve görev sürelerinin tahsis edilmesinin yanı sıra mantıksızlık argümanını azaltmak. Koalisyon, müzakerelerde bu iki madde üzerinde herhangi bir anlaşmazlık olmadığını iddia ederken, muhalefet bunlar üzerinde anlaşmaya varıldığını yalanladı. Bakan Levin ise "devam etmeye ve yargıda gerekli reformu geçirmek için elinden gelenin en iyisini yapmaya her zamankinden daha kararlı olduğunu" vurguladı.



Elon Musk'ın George Soros'la siyasi rekabeti büyüyor

Forbes'a göre Musk'ın serveti 251,5 milyar dolar, Soros'unkiyse 7,2 milyar dolar (Reuters ve AFP)
Forbes'a göre Musk'ın serveti 251,5 milyar dolar, Soros'unkiyse 7,2 milyar dolar (Reuters ve AFP)
TT

Elon Musk'ın George Soros'la siyasi rekabeti büyüyor

Forbes'a göre Musk'ın serveti 251,5 milyar dolar, Soros'unkiyse 7,2 milyar dolar (Reuters ve AFP)
Forbes'a göre Musk'ın serveti 251,5 milyar dolar, Soros'unkiyse 7,2 milyar dolar (Reuters ve AFP)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), teknoloji milyarderi Elon Musk ve iş insanı George Soros'un siyasi rekabetini ortaya çıkardı.

WSJ, Musk'ın Macar asıllı Amerikalı milyarder Soros'un desteğiyle göreve gelen savcı Jose Garza'nın, Demokrat Parti ön seçimlerinde kaybetmesi için sürece müdahil olduğunu yazıyor. 

Haberde, Tesla CEO'su Musk'ın fonladığı Saving Austin adlı bir grubun, Soros'un desteklediği Garza'ya karşı karalama kampanyası yürüttüğü savunuluyor. 

Dezenformasyon içerikli ilanlar yayımlamaları ve mesajlar göndermeleri için gruba 650 bin dolara yakın fon sağlandığı öne sürülüyor. 

ABD'deki radyo, televizyon ve uydu iletişimlerini denetleyen Federal İletişim Komisyonu'nun belgelerine ve kimliğinin paylaşılmasını istemeyen kaynaklara dayandırılan haberde, Cumhuriyetçi lider Donald Trump'a desteğiyle de gündem olan Twitter CEO'su Musk'ın "siyasetle ilişkisinin sanılandan daha kapsamlı olduğu" ifade ediliyor. 

Dezenformasyon kampanyasında yayımlanan bazı el ilanlarında "Jose Garza, Austin sokaklarını pedofiller ve katillerle dolduruyor" ve "Bir sonraki kurban sizin sevdiğiniz biri olabilir" gibi ifadeler yer aldığına dikkat çekiliyor. 

Garza, ön seçimleri Demokrat rakibi Jeremy Sylestine'a karşı yüzde 67 oyla kazanmıştı. WSJ'nin aktardığına göre Garza'nın 5 Kasım'daki seçimlerde de başarı yakalaması öngörülüyor. 

Garza ve Sylestine, WSJ kendileriyle temasa geçene kadar Musk'ın faaliyetlerinden haberdar olmadığını savunuyor. Garza, WSJ'ye gönderdiği e-postada "Tüm ülke bu olayı dikkate almalı" ifadelerini kullanıyor.

Musk'a yakın bir kaynak, kendisiyle yaptığı bir konuşmada teknoloji milyarderinin "Soros'un etkisini azaltmak istediğini" söylediğini öne sürüyor. 

Geçen yıl Joe Rogan'ın podcast'ine katılan Musk, Soros için "Bence tüm insanlıktan nefret ediyor" demişti.

Garza'nın rakibi Sylestine için 1 milyon dolara yakın fon sağlandığı belirtiliyor. Bunlar, aralarında Musk'la yakın ilişkisi bulunan Palantir Technologies'in kurucu ortağı Joe Lonsdale'in de bulunduğu Cumhuriyetçilerin katkılarıyla gerçekleştirildi. 

Musk'ın gayriresmi politika danışmanı olarak görev yapan ve Trump yanlısı kampanyalarda yer alan Lonsdale, kayıtlara göre şubatta Sylestine'in kampanyasına 25 bin dolar verdi. 

Diğer yandan Musk'ın Sylestine'in kampanyasına doğrudan bağış yaptığına dair kayıt olmadığı aktarılıyor. Fakat milyarderin, kimliğini gizli tutarak finansal destek yapabilmek için Cumhuriyetçi siyasi danışmanlık şirketi Axiom Strategies'le iletişime geçtiği savunuluyor. 

Ayrıca Musk'ın Austin'deki Tesla genel merkezinde çalışanlara Garza yerine "suçlarla ilgili gerçekten kovuşturma yapacak birine" oy vermelerini söylediği öne sürülüyor. 

Haberde, 2020'deki seçimlerde Soros'un Garza'yı desteklemek için 450 bin dolara yakın bağış yaptığı ifade edilirken, iş insanının bu yıl herhangi bir adaya fon sağlamadığı bilgisi paylaşılıyor.

WSJ, Musk ve Soros'un iddialarla ilgili yorum talebini reddettiğini aktarıyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, New York Post