Kayıp turistik denizaltıyı arama çalışmalarına hangi kurtarma filosu dahil oldu?

Kayıp denizaltı 'Titan’ (Arşiv-Reuters)
Kayıp denizaltı 'Titan’ (Arşiv-Reuters)
TT

Kayıp turistik denizaltıyı arama çalışmalarına hangi kurtarma filosu dahil oldu?

Kayıp denizaltı 'Titan’ (Arşiv-Reuters)
Kayıp denizaltı 'Titan’ (Arşiv-Reuters)

Atlas Okyanusu'nda kaybolan turistik denizaltının arama çalışmalarında denizaltı tespit uçakları, robotlar ve sonar sistemleri aracılığıyla uzaktan izleme ekipmanı kullanılıyor.

Küçük bir uçak filosu ve özel gemiler, Kuzey Atlantik Okyanusu'nda kaybolan ve içindeki 5 kişinin oksijeninin tükenmeye başladığı turistik denizaltıyı bulmak için başlatılan hummalı arama çalışmalarına katıldı.

Filoda denizaltı tespit uçağı, robotlar ve sonar sistemleri aracılığıyla uzaktan izleme ekipmanı yer alırken, hepsi, ünlü ‘Titanik’ gemisinin enkazını ziyaret etmek için Atlas Okyanusu'nda yola çıkan denizaltıyı arama çalışmalarına yardımcı oluyor.

Peki filoyla ilgili neler biliyoruz?

Önce havadan arama yapıldı

Arama çalışmalarının başladığı geçtiğimiz pazar günü, ABD ve Kanada ordularına ait askeri uçaklar, birkaç saat önce Titan denizaltısını suya indiren ana gemi Polar Prince'in bulunduğu yere gönderildi.

 

Çok sayıda C-130 uçağı, havadan çıplak gözle ve radar cihazlarıyla arama yaptı. Bunun yanında deniz devriyelerinde kullanılan Kanada P-3S uçakları, okyanus sularının yüzeyinden gelen sesleri tespit edebilmek için sonar şamandıralarını indirdi.

Denizaltıların takibi konusunda uzman olan ve su altındaki herhangi bir nesneyi tespit edebilen Kanada’ya ait B-8 model bir uçak da arama çalışmalarına katıldı.

Bölgedeki gemiler

Ayrıca bölgeye, okyanus tabanına boru hattı döşeyen ‘Deep Energy’ adlı gemi de gönderildi. Gemi suyu izlemek için okyanus sularına robotlar indirdi. Sahil Güvenlik tarafından çekilen bir fotoğrafta, geminin büyük ve ağır ekipmanlarla çalıştığı görüldü.

Bölgeye 3 gemi daha geldi

Kanada Sahil Güvenliği, suda çalışan bir robota sahip olan ‘Atlantic Merlin’ ve daha ayrıntılı görüntüler sağlayan yandan taramalı sonar sistemlere sahip ‘John Cabot’ gemilerini dün (Çarşamba) olay yerinde konuşlandırdı.

Norveç merkezli offshore şirketi DOF ise okyanus sularında arama yapmak için iki robot indiren ‘Skandi Vinland’ gemisini konuşlandırdı.

Daha fazla gemi

Fransız Oşinografi (Okyanus Bilimi) Enstitüsü'nün ‘Atlant’ adlı araştırma gemisinin dün akşam bölgeye ulaşması bekleniyordu. Gemide okyanusun yaklaşık 4 kilometre dibindeki Titanik gemisi enkazının bulunduğu yere ulaşması için gerekenin ötesinde derinliklere dalabilen 8 kilometre menzilli ‘Vector 6000’ adlı bir robot bulunmakta.

ABD Sahil Güvenlik, “Glace Bay” gemisi de dahil olmak üzere 4 geminin yakında bölgeye geleceğini duyurdu. Bölgeye gelecek Kanada gemisinde, askeri sağlık personeli ve dalış kazaları kurbanları için özel hiperbarik oksijen tedavi odası bulunmakta.



İsrail, Gazze'deki savaş suçları davalarının yüzde 88'ini iddianame hazırlamadan kapattı

Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)
Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki savaş suçları davalarının yüzde 88'ini iddianame hazırlamadan kapattı

Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)
Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)

Londra merkezli Silahlı Şiddete Karşı Eylem (Action on Armed Violence-AOAV) adlı kuruluş tarafından yayınlanan bir rapor, Gazze Şeridi'ndeki savaşın başlamasından bu yana İsrail askerleri tarafından işlenen savaş suçları ya da suiistimallerle ilgili olarak İsrail ordusu tarafından açılan her 10 soruşturmadan yaklaşık 9'unun herhangi bir suçlama yöneltilmeden kapatıldığını ortaya koydu.

Şarku’l Avsat’ın The Guardian'dan aktardığına göre AOAV, Ekim 2023 ile Haziran 2025 sonu arasında İsrail ordusunun Gazze Şeridi veya Batı Şeria'daki güçleri tarafından sivillere zarar verildiği iddiaları üzerine bir soruşturma yürüttüğünü veya yürüteceğini söylediği 52 vakaya ilişkin İngilizce medyada haberler bulduğunu bildirdi. Söz konusu vakalar bin 303 Filistinlinin öldürülmesi ve bin 880 kişinin yaralanmasını içeriyor.

frgty
Yardım dağıtım noktasında vurularak öldürülen oğlu için gözyaşı döken Filistinli bir anne (EPA)

AOAV, soruşturmaların yüzde 88'inin çözülemediğini ve herhangi bir suçlama getirilmediğini kaydetti. Bunlar arasında Şubat 2024'te Gazze Şeridi'nde un kuyruğunda bekleyen en az 112 Filistinlinin öldürülmesi ve Mayıs 2024'te Refah'taki bir kampta 45 kişinin ölümüne neden olan hava saldırısı da yer alıyor.

Refah'taki bir dağıtım noktasından yiyecek almaya giden 31 Filistinlinin 1 Haziran'da İsrail güçlerinin ateş açması sonucu öldürülmesiyle ilgili soruşturma ise halen sonuçlanmadı.

AOAV ekibinden Iain Overton ve Lucas Tsantzouris, “İstatistikler, İsrail'in, güçlerinin savaşla ilgili ihlal suçlamalarını içeren davaların büyük çoğunluğunda sonuca ulaşamayarak ya da suçsuz olduğunu kanıtlayamayarak bir ‘cezasızlık modeli’ yaratmaya çalıştığını gösteriyor” dedi.

cvdfgt
Gazze Şeridi'ndeki bir yardım dağıtım noktasında yaşanan ölüm vakasının ardından Şifa Hastanesi’nin önünde kanlar içindeki bir ambulans sedyesini taşıyan Filistinliler (EPA)

İsrail ordusu, ‘askeri polis tarafından onlarca soruşturma açıldığını ve bu soruşturmaların çoğunun halen devam ettiğini’ bildirdi.

Ordu tarafından yapılan açıklamada, “Kuvvetlerimizin görevi kötüye kullandığına dair her türlü ihbar, şikâyet ya da iddia, kaynağı ne olursa olsun bir ön inceleme sürecinden geçer. Bazı durumlarda kanıtlar askeri polis tarafından cezai soruşturma başlatılması için yeterli olurken, diğer durumlarda sadece bir ön soruşturma yürütülür” ifadeleri yer aldı.

Açıklama şöyle devam etti: “Bu vakalar, İsrail Genelkurmay Başkanlığı Gerçekleri Araştırma ve Değerlendirme Mekanizması olarak bilinen bir mekanizma tarafından, kuvvetlerin suç teşkil eden bir suiistimalde bulunduğuna dair makul bir şüphe olup olmadığının belirlenmesi için değerlendirmeye sevk edilir.”

İnsan hakları örgütleri bu sistemi eleştirerek soruşturmaların yıllar sürebileceğini söylüyor.