Restoran işletmeciliğinden paramiliter grup liderliğine: Wagner'in isyankar patronu Prigojin

AA
AA
TT

Restoran işletmeciliğinden paramiliter grup liderliğine: Wagner'in isyankar patronu Prigojin

AA
AA

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in "şefi" olarak bilinen ve Rus yönetimine isyan başlatan Wagner kurucusu Yevgeniy Prigojin, birçok ülkede faaliyet gösteren paramiliter grubu Wagner'in Ukrayna savaşında rol oynamasıyla ön plana çıktı.

1 Haziran 1961'de St. Petersburg'da doğan Prigojin, gençlik yıllarında "hırsızlık, dolandırıcılık ve gençleri suça bulaştırma" suçlarından 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Prigojin, tahliye edildikten sonra 1990'larda St. Petersburg'da restoran açtı ve burada dönemin Belediye Başkan Yardımcısı Vladimir Putin ile dostluk kurdu.

Putin'le ilişkisini karlı devlet ihalelerini kazanmak için kullanan Prigojin, restoranında ona hizmet etmesi sebebiyle "Putin'in şefi" lakabını kazandı.

Prigojin, medya dahil olmak üzere farklı sektörlere yönelirken ABD'de "trol fabrikası" diye de anılan İnternet Araştırma Ajansını (IRA) finanse etmek ve 2016 ABD Başkanlık seçimlerine müdahalede bulunmakla suçlandı.

Wagner ile bağlantısını yıllarca inkar eden 62 yaşındaki Prigojin, ocak ayında Wagner şirketini kurduğunu, yönettiğini ve finanse ettiğini kabul etti.

Hapisten çıktıktan sonra farklı işler kurdu

1981 yılında "hırsızlık, dolandırıcılık ve gençleri suça bulaştırma" suçlarından hüküm giyen Prigojin, 9 yıl hapis yattı.

Prigojin, 1990'da tahliye edildikten sonra annesi ve üvey babasıyla St. Petersburg Aprashaka Bit Pazarı'nda sosisli sandviç satmaya başladı.

1991'den 1997'ye kadar gıda işine yoğunlaşan Prigojin, eski sınıf arkadaşı Boris Spektor'un kurduğu Saint Petersburg'daki ilk marketler zinciri Contrast'ın yüzde 15 hissedarı ve yöneticisi oldu.

Farklı sektörlerde işletmeler kuran Prigojin, 1995 yılında restoran işine girdi ve ortağıyla Saint Petersburg'da "Old Customs House" adındaki ilk restoranını açtı.

Ardından Prigojin'in 1997'de "New Island" adıyla kurduğu yüzen restoran, şehrin en gözde yemek mekanlarından biri haline geldi.

Ortağıyla işini büyüten Prigojin, New Island'da Vladimir Putin ve eski Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'a bizzat yemek ikram etti.

Restoran, 2002'de ABD Başkanı George W. Bush'u ağırlarken 2003'te Putin, doğum gününü bu restoranda kutladı.

The New York Times'a göre, Rusya'nın eski Başbakanı ve eski Devlet Başkanı Dmitriy Medvedev ve Putin'in göreve başlaması dolayısıyla verilen yemeklerin hazırlanmasından da Prigojin'in şirketi sorumluydu.

Kurduğu yemek şirketiyle devlet ihalelerini aldı

Prigojin, zamanla Vladimir Putin ile yakınlaştı ve 2003'te ortaklarından ayrılarak kendi restoranlarını kurdu.

Prigojin'in şirketlerinden biri olan "Concord Catering", çok sayıda devlet ihalesi kazanmaya başladı.

Rusya merkezli Yolsuzlukla Mücadele Vakfı, Prigojin'i "yozlaşmış iş uygulamaları" yapmakla suçlarken 2017'de yasa dışı servetinin bir milyar ruble değerinde olduğunu öne sürdü.

Öte yandan Prigojin'in, 2016 Başkanlık seçimlerinde ABD'nin "siyasi ve sosyal gerilimleri artırmak için dijital kampanyalar yapmaya çalışan Rus trol fabrikası" olarak tanımladığı İnternet Araştırma Ajansını finanse ettiği öne sürüldü.

Wagner grubuyla adını duyurdu

Prigojin, eski Rus istihbarat subayı Dmitry Utkin'le birlikte 2014'te Donbas'ta Rusya destekli ayrılıkçıları desteklemek için Wagner şirketini kurdu.

Mensuplarının çoğunu hükümlülerin oluşturduğu Wagner grubu, Ukrayna'nın dışında Suriye'deki iç savaş da dahil olmak üzere Orta Doğu ve Afrika'daki çeşitli çatışmalara asker gönderdi.

İngiliz istihbaratı, Ukrayna'da aktif Wagner birliklerinin sayısını 50 bin olarak verirken bu, ülkedeki Rusya'nın toplam gücünün dörtte birini oluşturuyor.

Rusya'nın Ukrayna'nın bazı bölgelerinde kontrolü sağlamasında önemli rol oynadığı öne sürülen Wagner, "savaş suçları" ve insan hakları ihlalleri yapmakla da suçlanıyor.

Wagner lideri, Rus yönetimine isyan başlattı

Wagner'in kurucusu Prigojin, son aylarda defalarca Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Ukrayna'daki ordunun başı Valery Gerasimov'u "beceriksizlikle" ve Ukrayna'da savaşan Wagner birimlerini kasten yetersiz ikmalle suçlamıştı.

Rusya Savunma Bakanlığı, isim vermeden Ukrayna'daki "gönüllü oluşumların" haziranın sonuna kadar kendisiyle sözleşme imzalaması gerektiğini söylemişti.

Bu hareket, hükümetin Wagner üzerinde daha fazla kontrol elde etme girişimi olarak görülmüştü.

Wagner'in kurucusu Prigojin, 23 Haziran Cuma günü, Rus ordusunu Wagner'e saldırı düzenlemekle suçlayarak karşılık vermekle tehdit etmiş ve Rus yönetimine isyan başlatmıştı.

Federal Güvenlik Servisi (FSB), "silahlı isyan" suçlamasıyla ceza davası açmıştı.

Rusya Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada ise Wagner'in kamplarına saldırı düzenlendiği yönündeki iddialar yalanlanmıştı.



İran nasıl Mossad'ın oyun sahasına dönüştü?

  Mossad'ın yayımladığı videoda, İsrailli ajanların İran'a silah kaçırdığı görüntülerin yer aldığı bildirilmişti (Mossad)
Mossad'ın yayımladığı videoda, İsrailli ajanların İran'a silah kaçırdığı görüntülerin yer aldığı bildirilmişti (Mossad)
TT

İran nasıl Mossad'ın oyun sahasına dönüştü?

  Mossad'ın yayımladığı videoda, İsrailli ajanların İran'a silah kaçırdığı görüntülerin yer aldığı bildirilmişti (Mossad)
Mossad'ın yayımladığı videoda, İsrailli ajanların İran'a silah kaçırdığı görüntülerin yer aldığı bildirilmişti (Mossad)

İsrail'in İran'a düzenlediği "Yükselen Aslan" operasyonunda Mossad büyük rol oynadı.

CNN'in analizinde, İsrail'in ulusal istihbarat teşkilatı Mossad'ın operasyondan aylar önce İran'a gizlice silah soktuğu belirtiliyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla konuşan kaynaklar, Mossad'ın İran içine patlayıcı taşıyan drone'lar yerleştirdiğini, operasyon sırasında bunların Tahran yakınlarındaki füze rampalarını vurmak için kullanıldığını söylüyor.

Böylelikle İsrail Hava Kuvvetleri'nin, dün 200'den fazla uçakla 100'ü aşkın saldırı gerçekleştirmesinin önünün açıldığı ifade ediliyor.

İsrail ordusu, tüm savaş jetlerinin ilk saldırı dalgasının ardından kayıp vermeden geri döndüğünü bildirmişti.

İran devlet medyasının aktardığına göre saldırılarda Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Genel Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami ve İsrail'e yönelik saldırıları komuta eden isimlerden General Gulam Ali Reşid öldürüldü. Ayrıca operasyonda 6 nükleer bilim insanı da yaşamını yitirdi.

İran Devrim Muhafızları Ordusu üst düzey askerlerinden General Gulamrıza Mehrabi ve General Mehdi Rabbani'nin de İsrail saldırılarında öldürüldüğü bugün duyuruldu. İran'ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı'na göre Mehrabi Genelkurmay Başkanlığı İstihbarat Dairesi başkan yardımcısı, Rabbani de Genelkurmay Başkanlığı Operasyon Dairesi başkan yardımcısıydı.

Ayrıca Axios'un aktardığına göre İsrail'in saldırı düzenleyeceği belli olduğunda Devrim Ordusu'ndan komutanlar strateji belirlemek için güçlendirilmiş bir yeraltı sahasında toplandı. Ancak acil durum protokolünden ve komutanların toplandığı yerden haberdar olan İsrail'in burayı imha ettiği aktarılıyor.

Kimliğinin paylaşılmamasını isteyen İsrailli bir yetkili, "İran'ın anında misilleme yapması için emir verebilecek kimse yoktu, bu da onların yanıtını geciktirdi" diyor.

CNN'e konuşan İsrailli kaynaklar, İranlı üst düzey askeri yetkililerin Mossad'ın topladığı istihbaratlar sayesinde nokta atışıyla vurulabildiğini belirtiliyor.

ABD'li düşünce kuruluşu Washington Enstitüsü'nden Holly Dagres, "Mossad yıllardır İran'ı oyun alanına çevirdi" diyor.

İsrailli bir güvenlik yetkilisi, son operasyonda Mossad komandolarının Tahran'ın derinliklerine kadar girdiğini, savaş jetleri havalanınca İran'ın hava savunma füzelerini, balistik füzelerini ve füze rampalarını hedef aldıklarını söylüyor.

Teşkilatın ayrıca İran'a ait hava savunma sistemlerinin yakınına "hassas güdümlü silah sistemleri" konuşlandırdığı belirtiliyor. İran diğer savunma sistemlerini hedef almak üzere bazı araçlara monte edilmiş ileri teknoloji silahlar da kullanmış.

Adlarının paylaşılmaması şartıyla Washington Post'a konuşan İsrailli yetkililer de Mossad'ın faaliyetlerini sürdürdüğünü ifade ediyor. İsrail ajanlarının, öldürülen İranlı askeri yetkililer yerine atanması muhtemel komutan ve rejim yetkililerine tehdit mesajları ilettiğini belirtiliyor.

Kaynaklar, Mossad'ın İsrail Savunma Kuvvetleri'yle (IDF) yıllarca birlikte çalışarak İran'da önde gelen yetkililere ait konut ve sığınaklar hakkında dosyalarca bilgi hazırladığını söylüyor.

"Yükselen Aslan" operasyonu

İsrail dün sabaha karşı başlattığı "Yükselen Aslan" operasyonuyla Tahran başta olmak üzere İran'daki birçok şehre saldırı düzenlemişti. 20'si üst düzey komutan, 6'sı nükleer bilimci en az 78 kişi ölmüştü.

İran misilleme olarak İsrail'e 100 kadar drone göndermiş, Tel Aviv ise bunların hava sahasına ulaşmadan imha edildiğini bildirmişti.

Ancak İran'ın balistik füzelerle başlattığı saldırıda roketler Tel Aviv'in güneyindeki bazı binalara isabet etti. İsrail'in kamu yayımcısı KAN'ın aktardığına göre saldırılarda üç kişi öldü, 172 kişi yaralandı.

İran'ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı'na göre İsrail, bugün Tebriz rafinerisi yakınlarına saldırı başlattı. Ayrıca önemli savunma ve askeri üslerin bulunduğu Loristan, Hamedan, Kirmanşah şehirleri de hedef alındı. Henüz ölü ve yaralı sayısı bilinmiyor.

Diğer yandan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) İsrail'in hedef aldığı İran'ın Natanz nükleer tesisinde sızıntı olduğunu bildirdi. İsrail ordusu İsfahan'daki nükleer tesisi de vurmuştu.

Independent Türkçe, CNN, Washington Post