ABD Adalet Bakanı Garland’ın görevinden azli için çalışmalar sürüyor

 Adalet Bakanı Merrick Garland. (EPA)
Adalet Bakanı Merrick Garland. (EPA)
TT

ABD Adalet Bakanı Garland’ın görevinden azli için çalışmalar sürüyor

 Adalet Bakanı Merrick Garland. (EPA)
Adalet Bakanı Merrick Garland. (EPA)

Cumhuriyetçiler; ABD Başkanı Joe Biden'ın oğlu Hunter Biden davasında vergi kaçakçılığı ve yasa dışı silah bulundurma davalarında karşı karşıya kaldığı suçlamaların ve bunları hafifletmek için davanın savcısı David Weiss ile yaptığı anlaşmanın ardından ABD Adalet Bakanlığı’nı ‘suç ortaklığı yapmak ve soruşturma seyrine müdahale etmekle’ suçladı.

ABD Temsilciler Meclisi’nin Cumhuriyetçi Başkanı Kevin McCarthy, Cumhuriyetçilerin soruşturmanın ilerleyişi ve geçmişi hakkında ikna edici yanıtlar verme taleplerine yanıt vermediği taktirde Adalet Bakanı Merrick Garland’ı bu suçlamalara dayanarak görevden alma prosedürlerini başlatmakla tehdit etti.

Cumhuriyetçilerin dayandığı verilere göre ABD Vergi Servisi'nde haber sızdıran kaynaklar, çıkarcı bazı müfettişlerin Hunter Biden hakkında vergi kaçakçılığından daha güçlü suçlamalar getirmek istediğini ancak Adalet Bakanlığı’nın araya girerek bu yaklaşımı reddettiğini söylüyor.

Davanın savcısı Weiss'i milletvekillerine cevap vermeye ve duruşmalarda huzuruna çıkmaya çağıran McCarthy, “Sızdıran kişilerin ifadeleri doğruysa, bakanlığı siyasallaştırdığı için Garland’ın görevden alınması prosedürlerinin büyük bir bölümünü teşkil edecekler” dedi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre suçlamaları reddeden Garland ise Weiss'in Hunter Biden aleyhine dava açmak için gerekli tüm yetkilere sahip olduğunu söyledi. ABD Temsilciler Meclisi Yargı Komitesi Başkanı Jim Jordan’a siyasi mülahazaların Hunter Biden davasını asla etkilemediğini belirttiği bir mektup yazan Weiss de bu ifadeleri doğruladı.



UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
TT

UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emrinin yankıları sürüyor. 

İsrail'in köklü gazetelerinden Haaretz'in savunma analisti Amos Harel'in kaleme aldığı yazıda, UCM kararının İsrail'e karşı silah ambargosu taleplerini artırabileceğine dikkat çekiliyor.  

Gazetenin görüştüğü Kudüs merkezli düşünce kuruluşu İsrail Demokrasi Enstütüsü'nden Eran Şamir-Borer, UCM'nin kararını eleştirirken, sürecin bu noktaya varmasında Tel Aviv yönetiminin yol açtığına işaret ediyor. 

Analist, İsrail'de Gazze savaşıyla ilgili bağımsız bir inceleme yürütülse UCM'nin böyle bir karar vermek durumunda kalmayacağını savunarak şunları söylüyor: 

Devlet hiçbir şey yapmadı, kafasını kuma gömdü.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşında muhalefet kanadı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki radikal sağcı koalisyonun kararlarının incelenmesi için defalarca komisyon kurulmasını talep etmişti. Ancak Netanyahu, araştırma komisyonu kurulmasına savaş bitene kadar karşı olduğunu söylemişti. 

İsrail'in ekonomi gazetelerinden Globes'taki analizde UCM kararının, İsrail'in Gazze işgalini eleştirenlerle Tel Aviv'e silah satışının yasaklanmasını isteyenlerin elini güçlendirdiği yorumu paylaşılıyor. 

Haberde, İsrail'in askeri teçhizatının yüzde 30'unun Almanya tarafından gönderildiği hatırlatılıyor. UCM kararının, Berlin hükümetinin İsrail'e silah tedariki konusundaki ısrarcılığının zayıflamasına yol açabileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

UCM'nin merkezi Hollanda'nın Lahey şehrinde yer alıyor. Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, mahkemenin tutuklama emrini uygulayacaklarını duyurmuştu. 

Ancak sivil toplum kuruluşları (STK), Hollanda'nın İsrail'e silah gönderen ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekerek ambargo talebiyle Lahey'de hükümete karşı dün dava açtı. Mahkeme, talebe ilişkin kararını 13 Aralık'ta açıklayacak.

Diğer yandan Times of Israel, UCM kararından önce de son dönemde İsrail'e silah tedarikinin durdurulması çağrılarının arttığına işaret ediyor. Haberde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın İsrail'e ambargo talep ettiği mektubu 1 Kasım'da Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ne gönderdiği hatırlatılıyor. Ortak mektupta aralarında Rusya ve Çin'in de yer aldığı 52 ülkenin imzası var. 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da geçen ayki açıklamasında Gazze savaşının sonlandırılması için İsrail'e silah ambargosu çağrısı yapmıştı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Macron'a destek verirken, Netanyahu açıklamaya tepki göstermişti. 

İsrail'in en büyük silah tedarikçisi olan ABD, UCM'yi kuran Roma Statüsü'ne taraf değil. ABD Başkanı Joe Biden, UCM kararını "rezalet" diye nitelerken, Netanyahu mahkemeyi "Yahudi düşmanlığıyla" suçlamıştı. İsrail de üye devletler arasında yer almıyor ve UCM'nin yargı yetkisini tanımıyor.

Independent Türkçe, Haaretz, Globes, Times of Israel, AP