Wagner Belarus’ta nasıl bir rol oynayacak?

Wagner milislerinin komutanı Yevgeniy Prigojin 5 Mayıs tarihinde Ukrayna’da belirsiz bir yerde askerlerinin yanında açıklama yapıyor (Reuters)
Wagner milislerinin komutanı Yevgeniy Prigojin 5 Mayıs tarihinde Ukrayna’da belirsiz bir yerde askerlerinin yanında açıklama yapıyor (Reuters)
TT

Wagner Belarus’ta nasıl bir rol oynayacak?

Wagner milislerinin komutanı Yevgeniy Prigojin 5 Mayıs tarihinde Ukrayna’da belirsiz bir yerde askerlerinin yanında açıklama yapıyor (Reuters)
Wagner milislerinin komutanı Yevgeniy Prigojin 5 Mayıs tarihinde Ukrayna’da belirsiz bir yerde askerlerinin yanında açıklama yapıyor (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e karşı isyanının cezası olarak Belarus’a sürgün edilen Wagner milislerinin komutanı Yevgeniy Prigojin’in burada hangi rolleri oynayabileceği merak konusu oldu.

Şarku’l Avsat’ın Le Figaro gazetesinden aktardığı analizde, Prigojin’in Belarus’ta atabileceği olası adımlar ele alındı.

Belarus ordusuna yardım etme ve eğitme

Belarus Devlet Başkanı Aleksander Lukaşenko, Wagner milislerinin kendi topraklarında işe alım merkezleri açamayacağını bildirse de, aslında Belarus, Wagner gücünü düzenli ordusunu danışmanlık ve eğitim becerileri ile desteklemek için kullanılabilir.

Buna dair işaret, Wagner’in üstün kalitesini ve savaş gücünü öven Lukaşenko’nun son açıklamalarında görülüyor.

Lukaşenko rejiminin koruyucusu

Fransa-Rusya Gözlemevi’nin Direktörü Arnaud Dubien, Lukaşenko’nun ‘Wagner’in ülkesine gelişinde kişisel çıkarı’ olabileceğini ve paramiliter grubun onun yeni başkanlık muhafızı olabileceğini söyledi.

Dubien, Lukaşenko’nun Wagner’in tek veya kısmi sponsoru olma olasılığını da göz ardı etmedi.

Ama bundan sonra güven sorunu ortaya çıkar mı?

Eski bir diplomat ve düşünce kuruluşu Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nde (ECFR) Belarus uzmanı olan Pavel Slunkin, “Belarus Devlet Başkanı Lukaşenko, kontrol ettiği adamlara sahip olmayı tercih ediyor. Paralı askerlere güvenebileceğinden emin değilim” dedi.

Wagner lideri bir otoriteye ‘tabi olmayı’ kabul edecek mi?

Dubien’e göre, Prigojin hayatta kalmasını Lukaşenko’ya borçlu, bu da ona bir tür sadakat beslemesini sağlıyor.

Bununla birlikte, her zaman konuşma ve hareket özgürlüğü göstermiş olan Prigojin’in kontrol edilmeyi kabul edeceğini hayal etmek zor.

Potansiyel bir Belarus isyanını önlemek ve kontrol altına almak

Wagner milisleri, Belarus Devlet Başkanı’nın güvenliğini sağlayacaksa, Lukaşenko rejimine karşı potansiyel bir isyana karşı koymada da rol oynaması gerekebilir.

Lukaşenko’nun 2020’de tartışmalı bir seçimle yeniden seçilmesi, rejimine karşı kitlesel protestolara yol açtı ve Lukaşenko Moskova’nın yardımıyla sallantılı bir yönetimi sürdürmeyi başardı.

Belarus muhalefet hareketleri de, Wagner milisleri tarafından sert bir şekilde bastırılabilir.

Wagner’in Belarus’a gidişi, komşu Polonya’yı da endişelendirdi.

Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda bu gelişmenin ardından yaptığı açıklamada, Wagner grubunun Belarus’taki varlığının Polonya, Litvanya ve Letonya için potansiyel bir tehlike olduğunu vurguladı.

Basında yer alan haberlere göre, Wagner milisleri Belarus’un Polonya sınırındaki Grodno şehrine yerleşebilir.

Pavel Slunkin, bu bağlamda Wagner’in paralı askerlerinin NATO ülkelerine karşı caydırıcı bir güç haline geleceği konusunda uyardı.

Kiev’e doğru ilerleme olur mu?

Wagner milislerinin Belarus topraklarından Ukrayna’nın başkenti Kiev’i hedef alma ihtimaline değinen Slunkin değerlendirmesinde şunları söyledi;

“Bu imkansız değil ama çok düşük bir ihtimal. Wagner, saldırısı için büyük kuvvetler toplamalı. Özellikle Kiev’e doğru ilerleyen düzenli Rus ordusu (Wagner milislerinden kat kat fazla sayıda) savaşın ilk aylarında (geçen yıl) yenildiği için şu anda durum buna uygun değil. Üstelik Ukraynalılar o dönemde henüz Batı teçhizatı almamış ve savaşta deneyimli değillerdi.”

Söz konusu analizde, mayınlı ve iyi korunan Ukrayna’nın kuzeyinde, Wagner’e karşı şiddetli bir direniş gösterileceğine dikkat çekildi.

Slunkin, “Ancak Wagner’in hamleleri, Ukrayna’nın cephedeki düzenli Rus ordusu üzerindeki baskısını hafifleterek, Ukrayna’nın ülkenin doğusunda karşı saldırıya hazır kuvvetlerinin bir kısmını geri çekmeye zorlayabilir” dedi.

Prigojin, Putin’den intikam almak için Rusya’ya döner mi?

Bu intikam, Prigojin’i heyecanlandırmaya devam edebilir.

Wagner lideri, kuvvetlerini toplayıp yeniden donatarak, Rus askeri liderliği içindeki rakiplerini nihayet ortadan kaldırmak için Moskova’ya yeni bir baskın başlatabilir.

Ancak Slunkin’e göre, hem Minsk, hem de Moskova buna izin vermeyecektir.

Dubien ise, “Bu, Wagner’in Kiev’e saldırmasından çok daha olası değil. Ancak Lukaşenko, komşusu ve ana müttefiki Rusya’nın istikrarını bozmaktan kaçınmak ve aynı zamanda Moskova’nın kendisine sırt çevirmemesi için Prigozhin’den kurtulmaya istekli olacak” yorumunda bulundu.



Gazze ateşkesi: İsrail'in adımları müzakerelerdeki çıkmazı derinleştiriyor

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Gazze ateşkesi: İsrail'in adımları müzakerelerdeki çıkmazı derinleştiriyor

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri tırmanışı ve Hamas'ın buna nitelikli operasyonlarla karşılık vermesi, bir süredir durmuş olan ateşkes müzakerelerindeki çıkmazı derinleştirdi. Şarku’l Avsat'a konuşan Mısırlı resmi bir kaynak, “İki taraf (İsrail ve Hamas) arasında ateşkese varmak için yapılan dolaylı görüşmeler, sahadaki gerilim nedeniyle şu anda durmuş durumda. Ancak arabulucular, görüşmeleri yeniden başlatmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz dün yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine düzenlediği saldırıdan bu yana Gazze Şeridi'nde tutulan Taylandlı esir Pinta Nattapong’un cesedine ulaştığını söyledi.

Tayland vatandaşı Nattapong, 7 Ekim 2023'te Kibbutz Nir Oz'da Hamas mensupları tarafından esir alınmıştı. Taylandlılar, Hamas tarafından esir alınan en fazla sayıda yabancıyı oluşturuyor.

Bu olay, ABD vatandaşlığına sahip iki İsrailli esirin cesedine ulaşılmasından iki gün sonra gerçekleşti. Gazze Şeridi'nde halen 55 esir tutuluyor ve İsrail bunların yarısından fazlasının öldüğünü iddia ediyor.

sdfgyjuı
Gazze Şeridi'nde ilerleyen bir İsrail tankı (Reuters)

İsrail ordusu, Hamas'ın geçen ayın sonunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un ateşkes önerisine verdiği -ilkeleri kabul ettiği ancak bazı şartlar sunduğu- yanıtı fırsat bilerek geniş çaplı bir saldırı başlattı. İsrail ordusu, hava ve topçu bombardımanını iki katına çıkararak, vatandaşları kuzeyden güneye ve güneyden orta kesimlere sürerek tam ölçekli bir tırmanışa geçti.

Mısırlı resmi kaynak şunları söyledi: “Söz konusu tırmanışın bir sonucu olarak durum çok zor ve şu ana kadar durumun çözümüne dair yeni bir şey yok. Müzakereler durmuş durumda ama birkaç gün içinde yeniden başlaması için çaba sarf ediliyor. Çünkü özellikle Kahire izlediği bilgiler ışığında herkesin pozisyonunu gözden geçiriyor.”

Mısır, Katar ve ABD, Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması için müzakereler yürütüyor. Kaynağa göre Mısır'ın pozisyon okuması şöyle: “İsrail savaşı mümkün olduğunca uzun süre devam ettirmeye çalışıyor. Zira ABD ile İran arasındaki müzakerelerin başarısız olmasını ve İran'a askeri bir darbe vurulmasını istiyor ki Hamas yalnız kaldığını hissetsin ve Gazze Şeridi'ni terk etmek istesin.”

Kaynak sözlerini şöyle sürdürdü: “İsrail, Hamas'ın Gazze Şeridi'nin yönetimini devretmesi konusuna hiç ikna olmuş değil. Çünkü İsrail’e göre Hamas esirleri elinde tuttuğu ve Gazze Şeridi'nin geleceğine ilişkin müzakereleri yürüttüğü sürece Gazze Şeridi'ndeki askeri varlığını güçlendirecek şeyleri kabul edecek. Tel Aviv'in istemediği de bu. Hamas ise esirleri teslim etmesi halinde İsrail'in herhangi bir anlaşmaya uyacağına artık güvenmiyor ve özellikle de ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ı bir iyi niyet jesti olarak teslim etmesine rağmen Washington'un bunu takdir etmemesi ve Witkoff'un önerisinin gelmesinin ardından artık ABD'ye güvenmiyor.”

ıo90
Refah'ta Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından sağlanan gıda yardımını taşıyan Filistinliler (AP)

Kaynak ayrıca, ‘ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nde Gazze'de ateşkes kararını veto etmesinin ortalığı karıştırdığını ve Washington'un bu dosyadaki ciddiyetine ve arabuluculuğuna gölge düşürdüğünü’ belirtti. Kaynağa göre, tüm bunlara rağmen Kahire, uluslararası kamuoyunu harekete geçirerek Tel Aviv ile Washington'a müzakereleri yeniden başlatmaları ve bir çözüme ulaşmaları için baskı yapmak amacıyla uluslararası temaslarını yoğunlaştırıyor. Kahire, savaş ne kadar sürerse sürsün durması gerektiğine, özellikle de Mısır'ın ulusal güvenliğinin bu savaşın uzaması nedeniyle tehdit altında olduğuna inanıyor.

Mısır Dışişleri Bakanlığı dün, Bakan Bedr Abdulati'nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Constantinos Kombos ile bir telefon görüşmesi yaptığını ve ikilinin ‘Mısır'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması ve insani yardımın ulaşması için gösterdiği çabaları’ ele aldığını duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre iki bakan, ‘bölgesel güvenlik ve istikrarı desteklemek üzere bölgedeki gerilimin azaltılması için koordinasyonun sürdürülmesi gerektiği’ konusunda mutabık kaldı.

Filistin meseleleri konusunda uzman Mısırlı gazeteci Eşref Ebu’l Hul, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte şunları söyledi: “Ortamın karmaşıklığına ve sahadaki gerilim nedeniyle artan uçuruma rağmen, arabulucular müzakereleri yeniden başlatmak ve İsrail ile Hamas'a koşullarını hafifletmeleri ve ateşkes için bir uzlaşmaya varmaları yönünde baskı yapmak için büyük çaba sarf ediyor. Çünkü sahadaki insani durum vahim bir hal aldı.”

Ebu’l Hul, ‘İsrail'in esirlerin cesetlerini kurtararak sahada elde ettiğini düşündüğü başarıların Hamas'ı bazı koşullardan geri adım atmaya itebileceğini, zaten Hamas'ın Witkoff'un önerisini reddetmediğini, sadece Tel Aviv'in varılacak herhangi bir anlaşmaya bağlı kalacağını garanti eden bir taahhüt istediğini, Kahire ve Doha'daki arabulucuların da Washington'la birlikte bunun üzerinde çalıştığını defalarca teyit ettiğini’ belirtti.

Filistin Dışişleri Bakanlığı danışmanlarından Munir el-Cağub ise Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, ‘müzakerelerin durmasına rağmen çıkmaza gireceğine inanmadığını, çünkü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun mevcut stratejisinin savaşla müzakere olduğunu’ söyledi. El-Cağub, ‘savaşın devam etmesinin Tel Aviv'in esirlerin hayatlarını önemsemediğini ve bu nedenle artık esir meselesinin Hamas'ın elinde bir güç kartı olmadığını doğruladığını’ düşünüyor.

Hamas dün bir açıklama yayınlayarak uluslararası toplumu, Arap ve İslam ülkelerini işgalcilerin Gazze Şeridi'nde işlediği suçları durdurmak için harekete geçmeye çağırdı.

ABD ve uluslararası ilişkiler uzmanı Muhammed es-Satuhi, “Washington, Hamas'ı Witkoff önerisini çekincesiz kabul etmeye ikna etmek için özellikle Kahire ve Doha ile temaslarını yoğunlaştırıyor. Söz konusu öneri, pek çok kişinin gözünde sadece İsrail'in isteklerini yerine getiren kötü bir öneri. Bu da Mısır ve Katar'daki arabulucular ile Hamas'ı zor durumda bırakıyor” dedi.