İsrail, Hizbullah’ın Rus yapımı gelişmiş hava savunma sistemlerinden endişe ediyor

İsrail, Hizbullah’ın Rus yapımı gelişmiş hava savunma sistemlerinden endişe ediyor
TT

İsrail, Hizbullah’ın Rus yapımı gelişmiş hava savunma sistemlerinden endişe ediyor

İsrail, Hizbullah’ın Rus yapımı gelişmiş hava savunma sistemlerinden endişe ediyor

İsrail, Hizbullah’ın hava savunma stratejisinde büyük bir değişiklik yapması ve elindeki hava savunma sistemi sayısının ikiye katlaması nedeniyle endişe yaşıyor.

İsrail ordusundaki kaynaklara göre, Hizbullah SA8 ve SA22 gibi Rus hava savunma sistemleri satın aldı.

Bu, İsrail Hava Kuvvetleri’nin hareket özgürlüğünü kısıtlamaya yönelik girişimlerde bulunulan Hizbullah’ın açısından temel bir strateji değişikliği olarak görüldü.

Şarku’l Avsat’ın İsrail merkezli Maariv gazetesinden aktardığı habere göre, İsrail tahminleri, Hizbullah’ın son beş yılda elindeki hava savunma sistemlerini ikiye katladığını ve bu savunma sistemlerinin temelde modern İran sistemlerine dayandığını gösteriyor.

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın vaatlerine göre, Hizbullah bu yetenekleri geliştirmeye özenle devam ediyor.

Başlangıçta İsrail güvenlik güçlerini alarma geçiren olay, Tel Aviv’in 2019 yılı Ağustos ayında Hizbullah’ın kalesi olan, ülkenin güneyindeki bir noktayı hedef almasının ardından, Nasrallah’ın İsrail’e ait silahlı insansız hava aracını (SİHA) düşürme tehdidinde bulunması ve tehdidi gerçekleştirmeyi başarması oldu. 



Focaccia, İtalya'dan değil Türkiye'den mi çıktı?

Bilim insanları focaccia ekmeğinin 9 bin yıllık bir geçmişi olabileceğini düşünüyor (Unsplash)
Bilim insanları focaccia ekmeğinin 9 bin yıllık bir geçmişi olabileceğini düşünüyor (Unsplash)
TT

Focaccia, İtalya'dan değil Türkiye'den mi çıktı?

Bilim insanları focaccia ekmeğinin 9 bin yıllık bir geçmişi olabileceğini düşünüyor (Unsplash)
Bilim insanları focaccia ekmeğinin 9 bin yıllık bir geçmişi olabileceğini düşünüyor (Unsplash)

İtalya'nın meşhur focaccia ekmeği, Mezopotamya'da ortaya çıkmış olabilir. 

İspanya'daki Barselona Özerk Üniversitesi, Türkiye'den Koç ve Roma'daki La Sapienza üniversiteleriyle işbirliği yaparak Cilalı Taş Devri'nden kalan seramik parçalarını inceledi. 

Şanlıurfa'daki Mezraa-Teleilat ve Akarçay Tepe höyüklerinin yanı sıra Suriye'deki arkeolojik kazı alanı Tell Sabi Abyad'da bulunan parçalar, MÖ 7 bin ila 5 bin yıl önceye tarihlendi.

Arkeologlar parçaların, Cilali Taş Devri'nde kullanılan kilden yapılmış bir tür oval tepsi kalıntısı olduğunu düşünüyor.

Çalışmalarını hakemli dergi Scientific Reports'ta detaylandıran ekip, tarih öncesi insanların yemek kültürüne ışık tuttu.

Analizler sonucu tepsi kalıntılarının, buğday ve arpa gibi tahılların izlerini taşıdığı tespit edildi. 

Ayrıca hayvansal yağ ve bitkisel çeşnilerin de kalıntılarına rastlayan ekip, Mezopotamya halkının farklı tarifler denediğini düşünüyor.
 

xuj7k
Araştırmacılar oval tepside ekmek pişirerek teorilerini test etti (Sergio Taranto)

Kullanım sonucu aşınma belirtilerinin yanı sıra organik kalıntıların 420 derecede bozunmaya uğradığı da bulundu. Araştırmacılar bütün bunların, tepsilerin foccacia gibi yassı emekler yapmada kullanıldığını "açıkça" gösterdiğini söylüyor.

Bilim insanları, tabanında oyuklar olan bu oval tepsilerde 3 kilogramlık ekmekler pişirilebileceğini ifade ediyor.

Bu da ekmeklerin muhtemelen bütün topluluk tarafından paylaşıldığna işaret ediyor. 

Araştırmacılar oval tepsinin replikasını ve Cilali Taş Devri'de kullanılanlar gibi bir ocak yaparak ekmek pişirmeyi denedi.

Deneyleri, tahminlerini destekleyerek tepsilerde büyük ekmekler yapılabildiğini gösterdi. Tepsinin tabanındaki oyuklar, pişen ekmeğin kolayca çıkarılmasını sağladı. 

Makalenin başyazarı Sergio Taranto bulguları şöyle değerlendiriyor:

Çalışmamız, yetiştirdikleri tahılları kullanarak çeşitli malzemelerle zenginleştirilmiş ve gruplar halinde tüketilen ekmekler ve 'focaccia' hazırlayan toplulukların canlı bir resmini sunuyor.

Araştırmacılar, Geç Cilalı Taş Devri'ne ait bu pişirme tekniğinin 600 yıl boyunca gelişim gösterdiğini ve Yakın Doğu'da geniş bir alana yayıldığını düşünüyor. 

Daha sonra başka bölgelere de geçen tekniğin, İtalya'ya bu şekilde ulaşmış olabilceğini söylüyorlar. 

Independent Türkçe, Popular Science, Greek Reporter, Scientific Reports