İsrail yapay zekaya dayalı ‘siber Demir Kubbe’ geliştiriyor

Şin Bet, ‘siber Demir Kubbe’ denilen yeni bir casus yazılım geliştiriyor (AP)
Şin Bet, ‘siber Demir Kubbe’ denilen yeni bir casus yazılım geliştiriyor (AP)
TT

İsrail yapay zekaya dayalı ‘siber Demir Kubbe’ geliştiriyor

Şin Bet, ‘siber Demir Kubbe’ denilen yeni bir casus yazılım geliştiriyor (AP)
Şin Bet, ‘siber Demir Kubbe’ denilen yeni bir casus yazılım geliştiriyor (AP)

İsrail iç güvenlik teşkilatı Şin Bet, ‘iç terörle’ mücadele için ‘siber Demir Kubbe’ denilen yeni bir casus yazılım geliştiriyor.

Şarku’l Avsat’ın The Times gazetesinden aktardığı habere göre, Şin-Bet Başkanı Ronen Bar, konuya ilişkin açıklamasında, “Yapay zeka, teşkilatın çok sayıda tehdidi belirlemesine yardımcı oldu” dedi.

Tel Aviv Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen İnternet Haftası konferansında konuşan Bar şu ifadeleri kullandı;

“Bu teknoloji, hayat kurtarma konusunda, İsrail’i konuşlandırıldığı 2011’den bu yana binlerce füzeden koruyan Demir Kubbe hava savunma sistemi kadar önemli olabilir. İnternet ağının derinliklerindeyiz ve içinde casusluk, terörizm, kışkırtma ve yabancı etkisi olduğunu çok iyi görüyoruz. Bu ağ, Cenin’deki terörist yuvaları ve Gazze’deki terör tünelleri gibi düşmanlarımız için güvenli bir yer değil. Şin Bet’in siber uzayda geliştirmekte olduğu Demir Kubbe şimdiden ilk adımlarını atıyor.”

İsrail’de bağımsız istihbarat analisti olan Ronen Solomon ise, yapay zekanın istihbarat toplamayı büyük ölçüde hızlandıracağını belirtti.

Solomon konuya ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi;

Tüm bu bilgileri insan yardımıyla toplamak isterseniz, bu uzun zaman alır. Bir departman dinlemeyi yaparken, diğer departman yazılı analizi yapar. Ama artık yapay zeka ile tüm departmanlar aynı kod dilini konuşabiliyor. Bilgisayar, büyük bir veri tabanından tüm bilgileri nasıl alacağını, ilginç bir hedefle nasıl ilişkilendireceğini ve kalıplar ve uyarılar oluşturmayı biliyor.

Yapay zeka, yüz tanıma gibi biyometri ile olduğu kadar coğrafi konum belirleme ve potansiyel bir nükleer tesisteki değişiklikleri takip etme gibi uydu görüntülerini izleme ile iyi çalışabilse de, uzmanlar yapay zekanın sınırlamaları konusunda uyarıda bulunuyor.

İsminin açıklanmaması koşuluyla The Times gazetesine konuşan eski bir İsrail İstihbarat Başkanı konu hakkında şu yorumu yaptı; 

“Yapay zeka teknolojisi, terörle mücadele alanı da dahil olmak üzere hayatımızın çeşitli yönlerinde devrim yarattı. Ancak, bağımsız hareket eden ve herhangi bir terör örgütüyle bağlantısı olmayan teröristlerle mücadele söz konusu olduğunda, ilerlemesine rağmen yapay zekanın hala sınırlarla karşı karşıya olduğunu kabul etmek çok önemlidir. Genellikle dijital parmak izleri bırakan ve yapay zeka algoritmalarının algılayabildiği kalıpları sergileyen organize terörist grupların aksine, ‘yalnız kurtlar’ önceden herhangi bir iletişim kurmadan kendiliğinden hareket edebilir. Eylemleri, kişisel şikayetler, radikal ideolojiler veya akıl sağlığı sorunlarıyla motive edilebilir ve bu da yapay zekanın bu saldırıları tahmin etmesini veya önlemesini zorlaştırır.”

Habere göre, açık çevrimiçi etkileşimler veya izlenen ağlara bağlantılar olmadan, yapay zeka algoritmaları ilgili bilgileri toplamakta ve gerçek zamanlı olarak doğru tehdit değerlendirmeleri oluşturmakta zorlanabilir.

Analistler ise, yapay zeka algoritmaları aracılığıyla görünür olmayabilecek ince sinyalleri, davranış değişikliklerini ve bağlamsal bilgileri yorumlayabilir.

Terör hücrelerinin, düşük teknolojili iletişimlere geri dönmek de dahil olmak üzere karşı önlemler geliştirebileceği konusunda uyaran eski İstihbarat Başkanı, “Bu da, yapay zeka algoritmalarının söz konusu kişilerin faaliyetlerini etkili bir şekilde tespit etmesini ve izlemesini zorlaştırır” diye ekledi.



Gazze ateşkesi: İsrail'in adımları müzakerelerdeki çıkmazı derinleştiriyor

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Gazze ateşkesi: İsrail'in adımları müzakerelerdeki çıkmazı derinleştiriyor

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri tırmanışı ve Hamas'ın buna nitelikli operasyonlarla karşılık vermesi, bir süredir durmuş olan ateşkes müzakerelerindeki çıkmazı derinleştirdi. Şarku’l Avsat'a konuşan Mısırlı resmi bir kaynak, “İki taraf (İsrail ve Hamas) arasında ateşkese varmak için yapılan dolaylı görüşmeler, sahadaki gerilim nedeniyle şu anda durmuş durumda. Ancak arabulucular, görüşmeleri yeniden başlatmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz dün yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine düzenlediği saldırıdan bu yana Gazze Şeridi'nde tutulan Taylandlı esir Pinta Nattapong’un cesedine ulaştığını söyledi.

Tayland vatandaşı Nattapong, 7 Ekim 2023'te Kibbutz Nir Oz'da Hamas mensupları tarafından esir alınmıştı. Taylandlılar, Hamas tarafından esir alınan en fazla sayıda yabancıyı oluşturuyor.

Bu olay, ABD vatandaşlığına sahip iki İsrailli esirin cesedine ulaşılmasından iki gün sonra gerçekleşti. Gazze Şeridi'nde halen 55 esir tutuluyor ve İsrail bunların yarısından fazlasının öldüğünü iddia ediyor.

sdfgyjuı
Gazze Şeridi'nde ilerleyen bir İsrail tankı (Reuters)

İsrail ordusu, Hamas'ın geçen ayın sonunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un ateşkes önerisine verdiği -ilkeleri kabul ettiği ancak bazı şartlar sunduğu- yanıtı fırsat bilerek geniş çaplı bir saldırı başlattı. İsrail ordusu, hava ve topçu bombardımanını iki katına çıkararak, vatandaşları kuzeyden güneye ve güneyden orta kesimlere sürerek tam ölçekli bir tırmanışa geçti.

Mısırlı resmi kaynak şunları söyledi: “Söz konusu tırmanışın bir sonucu olarak durum çok zor ve şu ana kadar durumun çözümüne dair yeni bir şey yok. Müzakereler durmuş durumda ama birkaç gün içinde yeniden başlaması için çaba sarf ediliyor. Çünkü özellikle Kahire izlediği bilgiler ışığında herkesin pozisyonunu gözden geçiriyor.”

Mısır, Katar ve ABD, Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması için müzakereler yürütüyor. Kaynağa göre Mısır'ın pozisyon okuması şöyle: “İsrail savaşı mümkün olduğunca uzun süre devam ettirmeye çalışıyor. Zira ABD ile İran arasındaki müzakerelerin başarısız olmasını ve İran'a askeri bir darbe vurulmasını istiyor ki Hamas yalnız kaldığını hissetsin ve Gazze Şeridi'ni terk etmek istesin.”

Kaynak sözlerini şöyle sürdürdü: “İsrail, Hamas'ın Gazze Şeridi'nin yönetimini devretmesi konusuna hiç ikna olmuş değil. Çünkü İsrail’e göre Hamas esirleri elinde tuttuğu ve Gazze Şeridi'nin geleceğine ilişkin müzakereleri yürüttüğü sürece Gazze Şeridi'ndeki askeri varlığını güçlendirecek şeyleri kabul edecek. Tel Aviv'in istemediği de bu. Hamas ise esirleri teslim etmesi halinde İsrail'in herhangi bir anlaşmaya uyacağına artık güvenmiyor ve özellikle de ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ı bir iyi niyet jesti olarak teslim etmesine rağmen Washington'un bunu takdir etmemesi ve Witkoff'un önerisinin gelmesinin ardından artık ABD'ye güvenmiyor.”

ıo90
Refah'ta Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından sağlanan gıda yardımını taşıyan Filistinliler (AP)

Kaynak ayrıca, ‘ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nde Gazze'de ateşkes kararını veto etmesinin ortalığı karıştırdığını ve Washington'un bu dosyadaki ciddiyetine ve arabuluculuğuna gölge düşürdüğünü’ belirtti. Kaynağa göre, tüm bunlara rağmen Kahire, uluslararası kamuoyunu harekete geçirerek Tel Aviv ile Washington'a müzakereleri yeniden başlatmaları ve bir çözüme ulaşmaları için baskı yapmak amacıyla uluslararası temaslarını yoğunlaştırıyor. Kahire, savaş ne kadar sürerse sürsün durması gerektiğine, özellikle de Mısır'ın ulusal güvenliğinin bu savaşın uzaması nedeniyle tehdit altında olduğuna inanıyor.

Mısır Dışişleri Bakanlığı dün, Bakan Bedr Abdulati'nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Constantinos Kombos ile bir telefon görüşmesi yaptığını ve ikilinin ‘Mısır'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması ve insani yardımın ulaşması için gösterdiği çabaları’ ele aldığını duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre iki bakan, ‘bölgesel güvenlik ve istikrarı desteklemek üzere bölgedeki gerilimin azaltılması için koordinasyonun sürdürülmesi gerektiği’ konusunda mutabık kaldı.

Filistin meseleleri konusunda uzman Mısırlı gazeteci Eşref Ebu’l Hul, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte şunları söyledi: “Ortamın karmaşıklığına ve sahadaki gerilim nedeniyle artan uçuruma rağmen, arabulucular müzakereleri yeniden başlatmak ve İsrail ile Hamas'a koşullarını hafifletmeleri ve ateşkes için bir uzlaşmaya varmaları yönünde baskı yapmak için büyük çaba sarf ediyor. Çünkü sahadaki insani durum vahim bir hal aldı.”

Ebu’l Hul, ‘İsrail'in esirlerin cesetlerini kurtararak sahada elde ettiğini düşündüğü başarıların Hamas'ı bazı koşullardan geri adım atmaya itebileceğini, zaten Hamas'ın Witkoff'un önerisini reddetmediğini, sadece Tel Aviv'in varılacak herhangi bir anlaşmaya bağlı kalacağını garanti eden bir taahhüt istediğini, Kahire ve Doha'daki arabulucuların da Washington'la birlikte bunun üzerinde çalıştığını defalarca teyit ettiğini’ belirtti.

Filistin Dışişleri Bakanlığı danışmanlarından Munir el-Cağub ise Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, ‘müzakerelerin durmasına rağmen çıkmaza gireceğine inanmadığını, çünkü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun mevcut stratejisinin savaşla müzakere olduğunu’ söyledi. El-Cağub, ‘savaşın devam etmesinin Tel Aviv'in esirlerin hayatlarını önemsemediğini ve bu nedenle artık esir meselesinin Hamas'ın elinde bir güç kartı olmadığını doğruladığını’ düşünüyor.

Hamas dün bir açıklama yayınlayarak uluslararası toplumu, Arap ve İslam ülkelerini işgalcilerin Gazze Şeridi'nde işlediği suçları durdurmak için harekete geçmeye çağırdı.

ABD ve uluslararası ilişkiler uzmanı Muhammed es-Satuhi, “Washington, Hamas'ı Witkoff önerisini çekincesiz kabul etmeye ikna etmek için özellikle Kahire ve Doha ile temaslarını yoğunlaştırıyor. Söz konusu öneri, pek çok kişinin gözünde sadece İsrail'in isteklerini yerine getiren kötü bir öneri. Bu da Mısır ve Katar'daki arabulucular ile Hamas'ı zor durumda bırakıyor” dedi.